ÖSYM, yerleştirme sonuçlarını tercih süresinin bitiminden bir hafta sonra kısa sayılabilecek bir sürede açıkladı.
Bu defa sonuçların açıklanması, gece yarısı değil de daha makul bir zaman olan öğlen saatlerinde oldu.
Yerleştirme sonuçları da tıpkı sınav sonuçlarında olduğu gibi, öğrencilerin büyük çoğunluğu için beklenenden farklı geldi. Sınav sonucunda başarı sıralamalarının beklenenden farklı gelmesi, yerleştirme sonuçlarına da yansıdı.
Geçen yıllara oranla üniversite sınavına giren öğrenci sayısı fazla olduğundan bu durum belli puan aralıklarında yığılmalara neden oldu. Özellikle yığılmaların yaşandığı puan aralıklarında beklenmeyen yerleştirme sonuçları görüldü.
Bazı bölümlerin kontenjanlarında değişiklikler yapıldı. Sayısal bölümlerin kontenjanları artırıldı, eşit ağırlık ve sözel bölümlerin kontenjanları da azaltıldı.
Örneğin, tıp fakültelerinin kontenjanlarının arttırılması, sayısal puan türünde tıp hedefi olan öğrencilere büyük avantaj sağladı.
Hukuk fakültelerindeki kontenjanların azaltılması ise eşit ağırlık öğrencilerinin beklentisinin altındaki hukuk fakültelerine yerleşmesine ya da yerleşememesine neden oldu. Hukuk fakültelerinin puanları (başarı sıraları) geçen seneye oranla yükselmesi, tıp fakültelerinin ise düşmesi beklenmektedir.
Sayısal puan türündeki öğrencilerin bir kısmının eşit ağırlık tercihinde bulunması da eşit ağırlık öğrencilerinin sıralamada gerilere düşmesine neden oldu.
Gelecek yıl, bu yıldan daha kalabalık bir öğrenci grubunun sınava gireceği göz önüne alındığında, belli programdaki bölümlerin puanlarının (başarı sıralarının) yükseleceğini söyleyebiliriz.
Bölümlerin bu yılki puan ve başarı sıralarındaki değişiklikleri, üniversite tercihlerinde öğrenciler tarafından doğal olarak yeteri kadar öngörülemedi. Sınav sonuçlarında kafası karışan öğrencilerin çoğu el yordamı diye tabir edebileceğimiz, bilinçsiz bir şekilde tercih yaptı.
Garip bir şekilde tercih döneminin kısa tutulması da ayrı bir panik durumu oluşturdu. Bu panikle bölümlerdeki kontenjan değişiklikleri tercihlerde çok fazla akla gelmedi.
Eğitimcilerin gördüğü bu tercih karmaşasını ÖSYM gör(e)medi. ÖSYM'nin bu kargaşayı öngörmesi, çıkabilecek sonuçları hesaplayıp senaryolarını oluşturması, bu senaryoların sonuçlarına göre de öğrencileri bilgilendirmesi gerekiyordu.
Bu yıl yapılan YKS ve yerleştirme sonuçlarının, gelecek yıl sınava girecek olan öğrencilerin kaygılarını düşüreceği yerde daha da artırdığını söyleyebiliriz.
Öğrencilerin gelecekteki hayatlarını değiştirecek bu sınav ve yerleştirme sisteminin üzerinde daha çok durulması, eksik kısımlarının bir an önce giderilmesi gerekir.
(Tercih sonuçlarına göre herhangi bir bölüme yerleşemeyen öğrenciler için ek tercihlerin, 23 Ağustos tarihinde bitecek üniversite kayıtlarından sonra, boşta kalan kontenjanların belirlenmesinin ardından alınması bekleniyor. Bu süreç için ÖSYM'nin bilgilendirmelerinin takip edilmesi gerekiyor.)
YORUMLAR