2024 yılı ihracatçılar ve ülkemiz için "Bir Ümit Yılı" olacak
Türkiye’ye 2023 yılında 42,6 milyar dolar döviz kazandıran Egeli ihracatçılar 2024 yılını “Bir Ümit Yılı” olarak niteledi.
06 Ocak 2024 - 09:44
“2023 yılı ihracat performansı değerlendirme ve 2024 yılı öngörüleri toplantısı”nda konuşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak ESKİNAZİ “2024 yılında da hedefimiz mevcudu korumak olacak. Ancak, 2024 yılında mevcudu korumak, 2023 yılındaki kadar kolay olmayacak. 2024 yılının üçüncü ve dördüncü çeyreği ihracatçılar için daha ümitli bir dönem olacak. 2024 yılı ihracatçılarımız için “Bir Ümit Yılı” olacak.” Mesajını verdi.
2024 yılında dört çeyrekte farklı beklentileri olduğunu aktaran Eskinazi, “İlk çeyrekte yerel seçimler, yüksek enflasyon, dünya ekonomisindeki durgunluk ve savaşlar nedeniyle zorlu geçecek. İlk çeyrekte döviz kurları üzerine baskı, kredi musluklarının açılamaması durumu, dış kaynak gelmeme riski sürecek. İkinci 3 ayda bu parametrelerde hareketlenme olmasını bekliyoruz. Döviz kurlarında ve kredi musluklarında hareketlenme başlayacak. Döviz kurlarındaki baskı nedeniyle ithalat artışı da sürecek. İkinci 3 aylık dönemde döviz kurlarında ve finansmana erişimde bir rahatlama bekliyoruz. İhracatçı bir ümitle fiyatı tahmin ederek ona göre fiyat verecek. 2024’ün üçüncü çeyreğini toparlanma dönemi olarak görüyorum. Dördüncü çeyrekte ise belki hafif hafif kar etme dönemi başlayacak. Tüm bunlar 2024 için çizdiğimiz iyimser tablo. Karamsar değilim. 2023’ün böyle bir yıl olacağını baştan görmüştük. 2024’ü ise biraz önce ifade ettiğim gibi ‘bir ümit’ yılı olarak görüyoruz. Hem mevcudu koruyacağız, hem de ümit edeceğiz. Başka çare yok. Şu an herkesin mevcudu korumak gibi bir derdi var. 2024’te ihracatçı bir nebze rahatlayacak. Yıl karamsar başlayacak ama sonunda ferahlık var. Türkiye kaybettiği döviz kuru avantajını geri kazandığı takdirde 2025’ten itibaren önümüzü daha rahat görürüz. Orta vadeli plan sonundaki 302 milyar dolarlık ihracat hedefi rahat gerçekleşir diye öngörüyoruz. Ekonomik tablo kötü olabilir. Ancak ümidimizi yitirmiyoruz.” dedi.
Merkez Bankası’nın işi zor
“İhracatçılarımızda 2023 yılının yorgunluğu var. Sermayelerimiz azaldı. Enerjimiz tükendi” değerlendirmesinde bulunan Eskinazi, “2024 yılının ilk yarısında yüksek enflasyonist ortamın süreceği anlaşılıyor. Maliyet artışları sonrasında nihai ürünlerimizi daha yüksek fiyatlara müşterilerimize teklif etmek durumunda kalıyoruz. 2024 yılına zam yağmuru ile girdik. Son maliyet artışlarıyla nihai ürünlerimizde yüzde 25-30’luk fiyat artışları olacak. Tabii bu artış oranını her müşterimize kabul ettirmemiz mümkün değil. Müşteri kayıpları yaşamamız büyük olasılık. Anlayacağınız 2024 senesi çok parlak bir yıl olmayacak.2024 yılı enflasyonu kontrol altına almamız gereken bir yıl. Bunun için acı ilacı içmemiz gerekiyor. Acı ilacı içerken ölümcül olmamalı, sosyal dengeler bozulmamalı.2024 yılı aynı zamanda seçim yılı. Bu şartlarda enflasyonu düşürme görevi olan Merkez Bankası’nı zorlu bir süreç bekliyor. Merkez Bankası’nın işi çok zor.2024 yılında Türkiye’nin yatırım yapması lazım.” diye konuştu.
Türkiye’nin rekabetçi olabilmesi için yatırımlara devam etmesi lazım
Türkiye’nin rekabetçi olabilmesi için 2024 yılında yatırımlar yapması gereğinin altını çizen Eskinazi, sözlerini şöyle sürdürdü; “2022 ve 2023 yılında sermayeler yara aldı. Yatırım yapacaklarda bir tedirginlik var. Yatırım yapacaklara yeni kolaylıklar getirilmesi gerekir. İş hayatına yeni sektörler geliyor. Yeni iş yapış şekilleri geliyor. Yeni yatırımlar bu gidişata göre kurgulanmalı. Bize düşen görev bu konuda ihracatçıları yönlendirmek. Türkiye’nin rekabetçi olabilmesi için yatırımlara devam etmesi lazım. Türkiye’nin 2024 yılı için belirlediği 267 milyar dolar ihracat hedefinin 260 milyar dolarını yakalaması başarı olacaktır. Toplum olarak orta gelir tuzağından kurtulmamız için ihracatta minimum yüzde 10 artışı yakalamak zorundayız. Maalesef ihracatta yüzde 10 artışı yakalayacak ekonomik iklimin çok uzağındayız.” dedi.
2023 yılında yaşanan deprem, en büyük ihraç pazarımız Avrupa Birliği’ndeki resesyon, Türkiye’de iki turlu yaşadığımız seçim, yüksek enflasyon ve savaşların ihracatı olumsuz etkilediğini aktaran Eskinazi, tüm olumsuzluklara rağmen 2023 yılında arı gibi çalışmaya devam ettiklerinin altını çizdi.
TURQUALITY Projemiz örnek oldu
Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2023 yılında Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle 13 Uluslararası Fuara Milli Katılım Organizasyonu yaptığı bilgisini veren Eskinazi, “329 firmamızın uluslararası arenada stantlarıyla ürünlerini pazarlamasına aracılık ettik. Farklı sektörlerde sektörel ticaret heyetleriyle, alım heyetleriyle pazarlama faaliyetlerimizi sürdürdük. Devam eden 12 URGE Projemizle ihracatçılarımızın kümelenerek uluslararası rekabetçiliğinin güçlenmesi için çaba gösterdik. Dünyanın en büyük gıda ithalatçısı Amerika Birleşik Devletleri’nde Türk gıda ürünlerinin Pazar payını artırmak için sürdürdüğümüz TURQULITY Projemiz başarılı bir şekilde devam etti. Bu proje kapsamında öyle güzel işler yapıldı ki; Bakanlığımız diğer kurumlara örnek göstermeye başladı. Örneğin, üst düzey kurumsal Amerikalı şefleri ülkemizde ağırlayıp, Türk ürünleriyle mahalli Türk ustalarının kendi mutfaklarında birlikte yemek pişirmelerini sağladık, sosyal medyada yayınlamalarını sağlayarak gerçek Türk lezzetleriyle Amerikan damağının ne kadar farklı olabileceğini bizzat göstermeye çalıştık, yaptıklarımız sayesinde Amerikan Şef Federasyonunun yıllık ödülünü kazandık, 2024’te Projede artık ticarileşme öne çıkacak.” dedi.
Sürdürülebilirlik performansımızı izleyerek 2024 yılında da raporlarımızı yayınlamayı hedefliyoruz
Hazırgiyim, Maden ve Mobilya sektörlerinde Tasarım Yarışmalarını 2023 yılında da düzenlediklerini, ihracatçı sektörlere yeni vizyoner tasarımcılar kazandırmaya devam ettiklerini söyleyen Başkan Eskinazi sözlerine şöyle devam etti:
“Eğitim programları, çalıştaylar, uluslararası toplantılar organize ettik. En büyük ihraç pazarımız Avrupa Birliği’nin ortaya koyduğu Yeşil Mutabakat’ın gereklerini yerine getirmek, karbon vergisiyle muhatap olmamak için yoğun mesai harcıyoruz. EİB olarak sera gazı emisyonlarımızı daha etkin yönetmek ve iklim değişikliğinin fiziksel etkilerine uyum sağlamak amacıyla oluşturduğumuz Strateji ve Sürdürülebilirlik Komitesi ile çalışmalarımıza 2023 yılında da yoğun bir şekilde devam ettik. EİB sürdürülebilirlik eylem planını hazırladık, 2022 EİB Sürdürülebilirlik Raporu ve EİB Stratejik Plan Raporumuzu yayınladık. 2024 hedeflerimizi tespit ettik Ege İhracatçı Birliklerine ait sürdürülebilirlik performansını izleyerek 2024 yılında da raporlarımızı yayınlamayı hedefliyoruz. EİB 2024 yılında mesaisinin önemli bir kısmını Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasına ayıracak.”
2024 yılında Çin’de ofis açarak bu süreci başlatmak istiyoruz
Eskinazi, “İhracatçılarımızın dijital ortamda yetkinliklerinin artması için çalışacağız. 2023 yılı sonunda PTTAVM ile bir toplantı düzenledik. 6 trilyon dolara ulaşan dünya e-ihracatının neredeyse yarısına sahip olan Çin pazarına önemli bir giriş yapan PTTAVM ile üyelerimize yeni bir bakış açısı vermek istiyoruz. Dijital pazarlama neyi gerektiriyorsa, rakiplerimiz Çin pazarında nasıl tanıtım yapıyorlarsa EİB olarak biz de üzerimize düşeni yapacağız. 2024 yılında Çin’de ofis açarak bu süreci başlatmak istiyoruz. Son yıllarda kullanımı çok artan yapay zeka uygulamaları ve büyük veri analizlerinin üretim, ihracat, lojistik, pazarlama gibi konuları ile ilgili olarak kullanılması kaçınılmaz olacak. Yapay zeka kullanımıyla maliyetler azalırken, üretim süreçleri firmalarımız açısından daha verimli hale gelecek. Avrupa Birliği önümüzdeki dönemde dijital ürün pasaportu talep eder hale gelecek. Üretim süreçlerinin her aşamasının takip edilmesi gerekecek. Bu konuyla ilgili üyelerimize eğitimler vereceğiz.” dedi.
18,3 milyar dolarlık dövizi ülkemize kazandırdık
Başkanı Eskinazi, “Tüm bu çabalarımız sonrasında 18,3 milyar dolarlık dövizi ülkemize kazandırdık. Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliğimiz 2 milyar 515 milyon dolar ihracatıyla zirvedeki yerini korurken, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliğimiz 1 milyar 546 milyon dolarla ikinci oldu. Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği 1 milyar 340 milyon dolar, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği 1 milyar 330 milyon dolar dövizi ülkemize kazandırdı. Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliğimiz 1 milyar 68 milyon dolar, Ege Maden İhracatçıları Birliğimiz 1 milyar 66 milyon dolarlık performansla 1 milyar dolar barajını geçen diğer birliklerimiz oldu. Birliklerimiz çatısı altında temsil edilmeyen Kimya sektörü 1 milyar 693 milyon dolar, otomotiv yan sanayi sektörümüz 1 milyar 46 milyon dolarlık ihracat performanslarıyla öne çıkan diğer sektörlerimiz olarak öne çıktı.” diye konuştu.
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nin yüzde 102’lik ihracat artışıyla ihracatını 336 milyon dolardan, 680 milyon dolara çıkardığını ve 2023 yılında ihracat artış rekortmeni olduğunu vurgulayan Jak Eskinazi şunları söyledi:
“İhracatını yüzde 41’lik artışla 360 milyon dolardan 509 milyon dolara çıkaran Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliğimiz ihracatını en çok artıran ikinci birlik oldu. 215 ülke ve gümrüklü bölgeye ihracat yaptık. Almanya 1 milyar 850 milyon dolarlık ihracatla birinci sıradaki yerini korurken, Amerika Birleşik Devletleri 1 milyar 590 milyon dolarlık ihracatla ikinci ve İspanya 1 milyar 47 milyon dolarlık ihracatla üçüncü ülke oldu. Ülkemize döviz kazandıran tüm üyelerimizi sizlerin huzurunda kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.”
Ticaret Bakanlığımızın 2024 yılı içinde e-ihracat konusunda yeni destek modüllerini eklemesini bekliyoruz
Başkan Eskinazi, “Turquality, Yurtdışı birim marka, Tasarım, UR-GE, Yurt Dışı Fuar Organizasyonu, E-Ticaret Sitelerine Bireysel Üyelik, Pazara Giriş, Küresel Tedarik Zinciri, Uluslararası Nitelikteki Yurtiçi Fuar Desteği, Tarımsal İhracat İadeleri, Sanal Fuar/ Heyet Organizasyonu, E-İhracat Desteği başlıklarında ihracatçılarımızın devlet desteği almalarına aracılık ettik. 2024 yılında da devlet desteklerinin ihracatçılarımıza ulaşmasına aracılık yapmaya devam edeceğiz. Küresel ticaretin değişim gösterdiği bu süreçte, e-ticaret ve bunun yanı sıra e-ihracat yüksek kâr marjı ve ödeme süreçlerinde sunduğu avantajlarla öne çıkmaktadır. Ticaret Bakanlığımız 2023 yılında e-ihracata yönelik yeni destekler yayınlamış olup, firmalarımız destekten faydalanmaya başladı. Ticaret Bakanlığımızın 2024 yılı içinde e-ihracat konusunda yeni destek modüllerini eklemesini bekliyoruz. Ticaret Bakanlığımız, E-Ticaret ve E-İhracatı desteklemek amacıyla Türkiye E-İhracat Platformu'nu kurma ve ihracatçılarımızı dijital ortama taşıyarak yeni nesil teknolojilerin kullanılacağı milli bir B2B platformu oluşturma çabalarını sürdürüyor.” dedi.
Cumhuriyetimizin birinci yüzyılında olduğu gibi ikinci yüzyılında da büyümenin anahtarı yine ihracat olacak
Jak Eskinazi, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıllık tarihinin 84 yılında var olan, üretmiş ve ihracat yapmış bir kurum olarak Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da üretmeye, daha çok çalışmaya ve ihracat yapmaya devam edeceğiz. Cumhuriyetimizin birinci yüzyılında olduğu gibi ikinci yüzyılında da büyümenin anahtarı yine ihracat olacak. 2024 yılında ihracatla büyümek için ödevimize çalıştık. İş planlarımızı oluşturduk. 2024 yılında 13 fuara milli katılım organizasyonu yapacağız. ABD’de Californiya’da Natural Products Expo West Fuarı ve Güney Kore’de doğal taş ile ilgili Korea Build Week Fuarı, Türkiye Milli Katılım Organizasyonu düzenlediğimiz fuarlar arasına katılacak. 2024 yılı için bugün itibariyle planladığımız sektörel ticaret heyeti sayısı 13. Bu sayının yıl içinde daha da artması için fizibilite çalışmalarımız sürüyor. Pazarlama faaliyetlerimizi alım heyetleriyle destekleyeceğiz. Tüm bu çalışmalarımızda Ticaret Bakanlığımızın “Hedef Pazarlar, Uzak Ülkeler Stratejisi”ne uyumlu hareket edeceğiz.” Diye konuştu.
Serbest Ticaret Anlaşmaları vurgusu
Eskinazi, Ticaret Bakanlığından 2024 yılı için öncelikli beklentilerinden birinin Serbest Ticaret Anlaşmaları için yoğun mesai harcanması olduğuna dikkati çekti.
“Yarım kalan STA’lar bir an önce tamamlanmalı, hedef pazarlarla yeni STA’lar için çalışmalara hızverilmeli, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşmasının revizesi öncelikli başlıklardan biri olmalı.
Ticaret Bakanlığımızdan bir diğer beklentimiz ihracat ürünleriyle ilgili yasak kararının çok kolay alınmamasıdır. 2023 yılında çeşitli ihraç ürünlerine getirilen yasaklar nedeniyle ihracatımız milyar dolar mertebesinde yara almıştır.2024 yılında Temiz Enerji ve Kimya sektörleri öncelikli olmak üzere Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altında yeni ihracatçı birlikleri kurulması için girişimlerimizi sürdüreceğiz. Avrupa Birliği (AB), Yeşil Mutabakat ile ilerleyen dönemlerde tüm politikalarını yeşil dönüşüm temelinde şekillendirecek ve tekstil ihracatımızın neredeyse yarısı AB ülkelerine yönelik gerçekleştirildiğinden üretim ve ihracatımızı hızla bu politikalara uygun hale getirmek büyük önem taşımaktadır. Uzakdoğu’dan gelen gemiler 3-4 hafta gecikmeyle geliyor, yarı mamul hammadde bekleyen sanayi tesisleri zor durumda kalmaya başladı. Termin sıkıntısı söz konusu. Navlun fiyatları 3-4 misli arttı.”
Ege Demir Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği olarak Türkiye’den pozitif ayrıştık
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege Demir Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, Türkiye’nin dünyanın 8’inci Avrupa’nın 2’inci büyük sıvı çelik üreticisi olduğunu vurguladı.
“60 milyon ton sıvı çelik kapasitemiz var. Her geçen yıl artıyor. Son üç yılı değerlendirdiğimizde 2021 yılında 23,5 milyon ton çelik ihracatı karşılığında 22,2 milyar dolar ve demirdışı metallerle birlikte 34,6 milyar dolar, 2022’de 19,5 milyon ton çelik ihracatı karşılığında 21 milyar dolar çelik ve demirdışı metallerle birlikte 35,4 milyar dolar, 2023 yılında 14,5 milyon ton çelik ihracatı karşılığında 14,8 milyar dolar çelik ve demirdışı metallerle birlikte 27,2 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Sektörümüzde Türkiye genelinde 2021 yılı sonundaki pikten sonra her geçen yıl kan kaybı oldu. Bizim büyük pazarlarımızdan Körfez ve Suudi Arabistan’da yeni yatırımların çoğalması, İran’ın kendi hammaddesini üretmesi ve doğalgaz kaynaklarının zengin olması, ABD’nin ek vergiler getirerek 70-72 milyon ton üretimini 92 milyon tona çıkarması, Avrupa’ya kıyasla girdi maliyetlerimizin girdilerin yükselmesiyle ihracatımız miktar bazında azalıyor. Ege Demir Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği olarak Türkiye’den pozitif ayrıştık. 2021’de 2,2 milyar dolar, 2022’de 2,5 milyar dolar, 2023’de 2,5 milyar dolar ihracat yaptık. Bunun en büyük nedeni bu bölgedeki üreticilerimizin ihracatı Türkiye ortalamasındaki ürün gamından biraz farklılık göstermesi ve katma değerinin yüksek olmasıdır. Bu yüzden Türkiye ile Ege’yi geçen sene ile karşılaştırdığımızda yüzde 30 ihracat kaybına rağmen EİB olarak aynı seviyeyi koruduk.”
Kuru baskılarsanız ithalata davetiye çıkarırsınız
Başkan Ertan, “İthalatın ihracatı karşılama oranı yüzde 127’lerden yüzde 54’lere düştü. Büyük üretim kapasitemize rağmen daha yoğun ithal ürünler ülkemize giriyor. Çelikteki dış ticaret açığı 870 milyon dolarken 6 milyar dolara çıktı. Bunun en büyük sebebi kurun baskılanmasıdır. Kuru baskılarsanız ithalata davetiye çıkarırsınız. Kuru enflasyon oranında artırmazsanız ithalat yoğunlaşır. Türk demir çelik sektörü rekabetçiliğini büyük oranda kaybetti. Özellikle Avrupa pazarına yüzde 44 ihracat yaparken bu oran yüzde 31’lere düştü. Bizim boşalttığımız alana bizden daha rekabetçi olan Çin, Vietnam, Güney Kore, Japonya, Malezya, Endonezya gibi Uzakdoğu ülkeleri yerleşti. Avrupa’daki pazarımızdan büyük miktarda bir pay aldılar. Enerji fiyatları Türkiye’de diğer Uzakdoğu ülkelerine Avrupa’ya göre daha yüksek. Üretim maliyetlerinde enerjinin oranı yüzde 7’dir. 2022 sonunda yüzde 27’lere çıktı, 2023’de iki kez enerji fiyatlarında düzenleme oldu yüzde 17 18 bandına düştü daha sonra yüzde 20 zam yapılınca yüzde 21’lere çıktı. Bu çok büyük ihracat kaybına sebep oldu. İki yılda ihracatımız 9 milyar dolar azaldı. Arkamızdan gelen Brezilya ve İran bize yetişmek üzere. Dünya sıralamasında Türkiye ve Almanya 7’nci ve 8’inci olarak rekabet ederken biz şuanda konumumuzu kaybediyoruz. Avrupalı üreticilere nazaran 150 euro daha rekabetçiydik şuan 80 euro ile onlar bizden daha rekabetçi. Avrupa’da demir çelik otomotiv gibi önemli sanayi sektörlerine sübvansiyonlar/destekler var. Yeşil enerji de dahil büyük sübvansiyonlar var.” dedi.
Yalçın Ertan, “Bizim girdilerimiz daha yüksek kalıyor rekabetçi kalamıyoruz. Onun üzerine kur baskılanıyor. Kurun 48-50 bandında olması gerekiyor ki biz yurtiçi girdilerimizde dengeyi bulabilelim. Bizim sektörümüz hammadde ihtiyacının yüzde 70’ini ithalatla karşılıyor. Çelik sektörü çok önemli birçok alt gruba hammadde sağlıyor. Dünyada önemli bir yere sahip sektörümüze sahip çıkılmalı. Son iki senedir zor idare ediyoruz. Birçok ülkeyle Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) yapıyoruz. STA’ları yaparken ürün grubunda çok dikkatli olmalıyız. Özellikle yassı rulo sac ve levhada 2023 yılında Çin, Japonya ve Güney Kore’den yapılan yoğun ithalatlarla, Serbest Ticaret Anlaşmamızın bulunduğu Mısır, Malezya ve Güney Kore’den yapılan filmaşin ithalatlarının öne çıktığı gözlemledik. Sektörümüzün rekabetçiliğini kaybetmemesi için STA olan ülkeler açısından konunun daha seçici olarak ele alınması gerekiyor. Türkiye’de ithalat ihracatın önüne geçti ilk defa yüzde 127’ydi yüzde 54’lere düştü. Kapasite kullanım oranı yüzde 53. 60 milyon tonun yüzde 53’ünü üretiyoruz. Faiz kur enflasyon dengesi iyi kurulmalı. Kurların baskılanması yerine enflasyon oranında artması gerekiyor. Bu söylem ihracatçı bütün sektörler için geçerlidir.” diye konuştu.
Uçak: 2023 yılında İhracatımızı yüzde 7 oranında artırmayı başardık
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “Tarım ürünleri için Ege İhracatçı Birlikleri olarak başarılı bir yılı geride bıraktık. Biz pandemiden bu yana her konuşmamızda tarımın öneminden, ülkemizin kalkınması için tarımın oynadığı kilit rolden söz ediyoruz. Yıllar geçtikçe tarımın öneminin daha çok artacağını düşünüyorum. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak 2023 yılında toplam 805 ihracatçımızın desteği ile 1 milyar 330 milyon dolar ihracata ulaşmanın gururunu yaşıyoruz. 2023 yılında İhracatımızı %7 oranında artırmayı başardık. Türkiye genelinde gerçekleşen 5.9 milyar dolarlık yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri ihracatının %23’ünü Birliğimiz üyeleri tarafından yapıldı.
Ürün bazında ön plana çıkan ürünlerimiz 160 milyon dolarla kuru domates, 141 milyon dolarla biber turşuları, 124 milyon dolarla meyve suları, 110 milyon dolarla kornişon turşusu, 70 milyon dolarla taze domates, 49 milyon dolarla kiraz ve 42 milyon dolarla taze üzüm oldu. 100’ün üzerinde farklı ürün yelpazesine sahip Birliğimizin bu yıl da gerçekleştireceği projelerle, yurtdışında üyelerimiz için gerçekleştireceğimiz tanıtım ve pazarlama faaliyetleri ile ihracatını artıracağına inanıyorum. Dış talepteki daralma ile birlikte 2024 yılının biraz zorlu geçeceğini öngörebiliyoruz ama yine de biz hedefimizi daima zirvede tutmak, ihracatçılarımızı da bu hedefe ulaşmak için teşvik etmek gayretindeyiz. 2024 yılında 1,5 milyar dolar ihracat hedefimiz var.” dedi.
EİB, 2023 yılında Türkiye’nin toplam mamul ihracatındaki payını yüzde 41’e yükseltti
Türkiye Meyve Sebze Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Türkmen Türkmenoğlu, “Ülkemizin 2023 yılı toplam meyve sebze mamulleri ihracatı 2 milyar 416 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. EİB, 2023 yılında Türkiye’nin toplam mamul ihracatındaki payını %36’dan %41’e yükseltmiştir. Ürünlere katma değer kazandırarak ihracat gelirimizin artmasında sektörümüzün çok önemli bir yeri vardır. 2022 yılına göre 2023 yılında ihraç birim fiyatlarında da katma değerin etkisi görülmektedir. 2023 yılında birim fiyatın en fazla yükseldiği ürün grupları alkollü içecekler, reçeller, soslar, kurutulmuş sebzeler ve turşular olmuştur. Hemen hemen tüm ürün gruplarında ihraç birim fiyatımızın yükseldiğini belirtebilirim.” dedi.
Başkan Türkmenoğlu, “Ticaret Bakanlığımızın öncülüğünde Türkiye Meyve Sebze Mamulleri Sektörü olarak Birliğimiz koordinasyonunda 2024 yılı içeresinde yeni bir Turquality Projesine standart vermenin heyecanı içindeyiz. İngiltere ve Çin pazarını hedef alarak başlayacağımız projede ürünlerimizin en efektif şekilde tanıtılmasına yönelik, tadım etkinlikleri, sosyal medya kampanyaları, market etkinlikleri gibi etkili tanıtım araçlarını kullanıyor olacağız. Hem Turquality projemiz, hem de fuar ve heyetlere yönelik pazarlama faaliyetlerimizle Hayrettin Başkanımızın da dile getirdiği gibi 2024 yılı sonunda Birliğimizin ihracatını 1 buçuk milyar dolara yükseltmek için büyük bir gayretle çalışacağız. Türkiye meyve sebze mamulleri ihracatını 3 milyar dolar seviyesinin üstüne çekmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
Önümüzdeki 3-4 ay çok zor geçecek
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, “Türkiye’de deri sektörü yüzde 9,5 gerileyerek 1,8 milyar dolarla 2023 yılını bitirdi. Ege’de bu kayıp yüzde 4,8 oldu ve 182 milyon dolarla seneyi kapattık. Geçen seneye kadar yılda 400 milyon dolar dış ticaret fazla veriyorduk. Pandemi sonrası ciddi ivme kazandık. Ancak baskılanmış TL ile ithalat cenneti haline geldik. 400 milyon dolar dış ticaret açığı yaşandı ve bu 800 milyon dolarlık iş kaybına neden oldu. Asgari ücret zamlarıyla önümüzdeki 3-4 ay işten çıkarmalar olacak. Sektör ihtiyacı olan siparişleri alamadı. Rusya yazlık mal siparişlerini bile geçmedi. Önümüzdeki 3-4 ay çok zor geçecek. Ege bu kadar kötü etkilenmese de önümüzdeki 4 ay zorlanmaya devam edeceğiz. Hala kurun geleceği noktayı öngöremiyoruz. Ayakkabı ve deri konfeksiyonda bu sene çok büyük kayıp yaşamadık. En çok mamul deri ve saraciyede kayıplar oldu. Mamuldeki kaybın en büyük sebebi pazardaki daralma, saraciyede de serbest bölgelere kalan ihracatlarımız oldu.” dedi.
Kurlar hedeflediğimiz noktalara gelirse 2024’ü yüzde 5 artışla kapatma şansımız var
Başkan Zandar, “Ege bölgesi Türkiye geneli ortalamasına göre çok kötü bir yıl geçirmedi. En çok ihracatımızı Avrupa’ya yaptık. İhracatımızda Almanya, Hollanda, Birleşik Krallık, Rusya ve Fransa ilk 5 ülke. En büyük ihracat artışını yüzde 31 ile Rusya’da, en büyük kaybı da eksi yüzde 25 ile ABD’de yaşadık. 2024’de İstanbul Deri ve Deri Mamulleri ile birlikte Turquality projesiyle kayıpları bertaraf etmek istiyoruz. ABD resesyon kaybını en az yaşayan ülke ve 2024’de çalışmalar yapacağız. Yunanistan’da yüzde 25 artış var. 2024’de Yunanistan ile de ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Milli katılımını organize ettiğimiz İtalya'daki Expo Riva Schuh & Garda Bags Fuarına devam edeceğiz. Gelenekselleşen Kazakistan ticari heyetimiz Mart’ın birinci haftasında Almatı’da gerçekleşecek. İstanbul Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ile eş zamanlı yapacağız. Deri konfeksiyon saraciye ve ayakkabı firmalarımızın daha çok verim almasını istiyoruz. Suudi Arabistan pazarı konusunda 6 aydır hazırlık yapıyoruz. Türk moda markalarının tanıtımı ile b2b ile pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz. 2024 yılını kayıpla yaşamak istemiyoruz. İlk çeyrek sonrası önemli. Kurlar hedeflediğimiz noktalara gelirse 2024’ü yüzde 5 artışla kapatma şansımız var.” diye konuştu.
Sertbaş: Kapasite kullanım oranımız %84’lerden yüzde %76,4 seviyelerine gerilemiş durumda
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş, “2023 yılı tüm dünyada yaşanan ekonomik daralma ve Türk ekonomisindeki kırılganlıklardan dolayı Türk ihracatçısı için zor bir yıl oldu. Ayrıca yurt içinde finansmana erişim sıkıntısı, işçilik/enerji maliyetlerindeki artışlar, yüksek enflasyonun henüz kontrol altına alınamamış olması gibi nedenlerden dolayı 2024’ün de kolay bir yıl olmayacağını söyleyebiliriz. Türkiye ve Ege bölgesi 2023 yılı ocak-aralık hazırgiyim ihracat rakamları açıklandı. Maalesef hem Türkiye hem Ege bölgesinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9 ihracat kaybımız var. 2023 yılı Türkiye geneli hazırgiyim ihracatımız 19,2 milyar dolar olarak gerçekleşirken, EHKİB toplam ihracatımız ise 1,3 milyar dolar oldu. Aslında bu rakamlar iç ve dış sorunların bir yansıması. Bildiğiniz gibi AB bizim en büyük ihraç pazarımız konumunda. Ve son 2 yıldır da hepimizin malumu olan sebeplerden dolayı AB ülkeleri de resesyonda ve enflasyon sorunlarıyla mücadele ediyorlar. 2023 yılında geçen yıl olduğu gibi AB’nin ihracatımızdaki pazar payı %60 seviyesinde. Buna Birleşik Krallık ve diğer Avrupa ülkelerini de eklediğimizde pazar payımız %70 seviyesinde. Bu oran geçen yılla neredeyse aynı. İhracatımız azaldı ama AB’nin pazar payı hemen hemen aynı.” dedi.
Başkan Sertbaş, “Sektörde yaşanan sorunlar üretimi de olumsuz etkilemeye devam ediyor. İçerde yüksek enflasyondan dolayı maliyetlerimiz artıyor, kapasite kullanım oranımız %84’lerden yüzde %76,4 seviyelerine gerilemiş durumda. Ayrıca, Ekim ayında iplik, kumaş, hazır giyim ürünlerinin ithalatına getirilen yüzde 10’luk ilave gümrük vergisi kararı biz hazır giyim ihracatçıları için yeni bir şok oldu. Geçmişte hayati kararları birlikte alırdık. Bu konudaki kararı da tüm taraflar görüşerek alabilirdik. Bu karar, tekstil ve hammaddeleri sektörünün mevcut koşullarında geçici bir iyileştirme sağlayabilir ama konfeksiyon sektörüne zararlar verir. Korumacılığın piyasa işleyişini bozduğunu ve en sonunda korunan sektöre de faydası olmadığını dünyadaki birçok ekonomi modelinde ve eski uygulamalarda gördüğümüzü söyleyebiliriz. Bir sektör korunmak istenirken o sektöre fayda sağlanmadığı gibi başka bir sektörde de tamiri mümkün olmayan hasarlara yol açmamak gerekir. Hepimizin güncel konularından birisi de asgari ücret konusu. Bizim gibi emek yoğun sektörler için takdir edersiniz ki bu konu çok büyük önem arz ediyor.” diye konuştu.
2024 ‘ün ilk 6 ayını zaten kaybettik, yılın tamamını kaybetmeyi hiçbirimiz göze alamayız
Burak Sertbaş, “Bildiğiniz gibi asgari ücret 17.002 TL olarak açıklandı. Asgari ücret az mı arttı çok mu arttı diye tartışmanın bir anlamı yok. Bugünkü şartlarda asgari ücret ile geçinmek zor. Bu rakam büyük ihtimalle de 2 ay sonra açlık sınırının altında kalacak. Asgari ücretteki artış ürün fiyatlarını yüzde 15-20 arttıracaktır. Ağırlıklı olarak Avrupa pazarına çalışıyoruz ve bu ülkelerdeki yıllık enflasyon yıllık yüzde 4-5. Yüzde 20’lik artışı kabul ettiremeyiz. Döviz kurları da bizim elimizi zayıflatıyor. Döviz kurları enflasyon seviyesinde artarsa hem istihdamımızı hem de hem de ihracat rakamlarımızı koruyabiliriz. Ücretler üzerindeki artış oranının asgari ücretteki desteklere de yansıtılması ihracatçıyı bir nebze de rahatlatabilecektir. Aksi halde artan işçilik ve artan işçilikten dolayı yükselen diğer girdi fiyatlarıyla bu kur seviyelerinde ihracat yapmamız çok daha zorlaşacak. Tüm bu gelişmeler ve kararlar ışığında söyleyebilirim ki, 2024 ‘ün ilk 6 ayını zaten kaybettik, yılın tamamını kaybetmeyi hiçbirimiz göze alamayız. Ana ihraç pazarımız Avrupa yılın ikinci yarısında ekonomik toparlanma yaşayacaktır diye umuyoruz, bu noktada biz de sipariş için hazır olmalıyız. Tasarım gücümüz, esnek yapımızla kaybettiğimiz müşterileri geri kazanmalıyız. İçerdeki maliyet kaynaklı sorunları çözebilirsek, ihracatçı biraz rahatlarsa eski parlak dönemlerimize döneceğimize inancım tam.2024 yılını hazır giyim sektörü olarak otomotiv ve kimyadan sonra en fazla ihracat yapan sektör olarak kapatmayı hedefliyoruz.” dedi.
Öztürk: 10 yıl içerisinde sektörün ihracatı iki katına çıktı
Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Öztürk, “Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri sektörü Türkiye Geneli ihracatı ise geçen seneye kıyasla yüzde 8 artarak 12,4 milyar dolar olmuştur. 2014 yılında sektör olarak Türkiye geneli 6,7 milyar dolar ihracat yaparken, 10 yıl içerisinde sektörün ihracatı iki katına çıkmıştır. Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçı Birliği olarak ise 10 sene içerisinde ihracatımızı 337 milyon dolardan yüzde 216 artırmış bulunmaktayız. 2023 yılı sonu itibariyle Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçı Birliği olarak ihracatımız 1 milyar 68 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. 2022 yılına göre sektör ihracatımız yüzde 7 artış göstermiştir. Ege Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak, ihracatımızda son 10 yılda en büyük artış (23 faslı) yemler ve kedi/köpek mamaları ile hububat ürünlerinde yaşandı. Yemler ve kedi/köpek mamaları geçen seneye göre %32, 10 yıl öncesine göre ise %2428 artış ile 163 milyon dolar olmuştur.” dedi.
Başkan Öztürk, “Hububat ürünleri ise geçen seneye göre %681, 10 yıl öncesine göre %3645 artış ile 93 milyon dolar artış gerçekleşmiştir. Hububat alt sektörümüzdeki artışın en önemli kaynağı mısırdır. Birliğimizin 2023 yılında en çok ihracat yaptığı ilk 5 ülke ise 102,3 milyon dolar ile Cezayir, 77,8 milyon dolar ile Rusya, 74,5 milyon dolar ile Libya, 69 milyon dolar ile İran ve 62 milyon dolar ile Cibuti olmuştur. Türkiye geneli ise hububat bakliyat ve yağlı tohumlar ihracatında ilk 5 ülke ise Irak, ABD, İran, Suriye ve İtalya’dır. Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektöründe faaliyet gösteren 6 İhracatçı Birliğimizle bir araya gelerek Türkiye Gıda İhracatçıları markasını oluşturduk. Sektör Kurulu olarak, yeni dönemde tanıtım çalışmalarımızı Türkiye Gıda İhracatçıları (TGİ) markasıyla yürüteceğiz.” diye konuştu.
Celep: Ülkemize 1,6 milyar dolar ihracat geliri elde ettik
TİM Yönetim Kurulu Üyesi ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep, “Kuru meyve sektörü olarak 2023 yılında 483 bin tonluk ihracatımız karşılığında ülkemize 1,6 milyar dolar ihracat geliri elde ettik ve üretim ve ihracatta dünya liderliğimizi 2023 yılında da koruduk. 2023 yılı toplam ihracatımızın 1,14 milyar dolarlık kısmı, çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısı ihracatından elde edilmiş, çekirdeksiz kuru üzüm ihracatının toplam ihracatımızdaki payı yüzde 29, kuru kayısının yüzde 25 ve kuru incirin de yüzde 17 olmuştur. En büyük ihraç pazarımız olan Avrupa ülkelerinin kuru meyve ihracatımızdaki pazar payı %62 olarak gerçekleşirken, Japonya ve ABD gibi pazarlara yapılan ihracatımız da artış göstermiştir. Dünya kuru üzüm ihracatının yüzde 32’sini tek başına gerçekleştiren ülkemiz, 2023 yılında 255 bin tonluk üzüm ihracatı karşılığında bir önceki yıla göre %8 artışla 465 milyon dolarlık gelir elde etmiştir. Kuru incir Türkiye’nin prestij ürünlerinden biri olan, tüm semavi dinlerde kutsal meyve olarak kabul edilen kuru incir 70.328 tonluk ihracat karşılığında 2023 yılında bir önceki yıla göre %11’lik bir artışla 271 milyon dolarlık bir gelir elde edilmiştir. Türkiye’nin kuru kayısı ihracat miktarı ise bir önceki yıla göre %7 azalarak 71 bin ton olarak gerçekleşmiş, ihracat gelirimiz ise 405 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Kuru meyve sektörü olarak 2024 yılı için öncelikli hedefimizin sürdürülebilir üretim ve ihracat artışı sağlamak olduğunu söylemek istiyorum. Bu hedefimize ulaşmak için üreticilerimiz, ihracatçılarımız, Bakanlıklarımız, Üniversitelerimiz ve uluslararası paydaşlarımızla çalışmalarımıza devam edeceğiz. Tanıtım projelerimizle sektörümüzü ve ürünlerimizin ihracatını arttırmaya, yaşanan sorunlarımıza çözüm bulmaya çalışacağız.” dedi.
Tokatlıoğlu: Suudi Arabistan, Endonezya gündemde
Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faik Tokatlıoğlu, 2022 yılında rekorlara imza atan Maden ihracatımız 2023 yılında 5 milyar 748 milyon dolar ile %10,9 luk düşüş yaşamış, Türkiye’nin toplam ihracatından %2,6 lık pay almıştır. 2023 yılında Çin’e yapılan maden ihracatımız 2022 yılına oranla kümülatif olarak artış göstermiş ancak ABD ve Avrupa Ülkelerine olan ihracatımızdaki değer bazında yaşanan gerileme ihracatımızda düşüşü getirmiştir. Dünya Doğaltaş ticaretinde yükselen talep eğrisi ile ülkedeki alıcılarla buluşmak üzere önümüzdeki günlerde Suudi Arabistan’a Ticaret Heyeti gerçekleştireceğiz. 2024 yılında Nisan ayında düzenlenen Marble İzmir Fuarına, aralarında Güney Kore, Hindistan, Orta Doğu ve Avrupa Ülkelerinin de yer aldığı geniş katılımlı bir alım heyetini ülkemize davet ederek sektörümüzle buluşturacağız. Başkentinin Jakarta’dan Borneo’ya taşınma kararı ile sektör için büyük önem kazanan ve ASEAN ülkeleri arasında inşaat sektörünün en hızlı büyüdüğü ülkelerden biri olan Endonezya’dan Mimar, Müteahhit ve toptancıları Alım Heyeti Organizasyonu kapsamında Ege Bölgemizde ağırlayacağız. Uzun zamandır planlarımız arasında yer alan Avusturalya Sektörel Ticaret Heyetini de Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu olarak bu yıl gerçekleştireceğiz.” diye konuştu.
Gürle: 2024 yılı rahatlama senesi olmayacak
Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Fuat Gürle, “Temsil ettiğimiz üç sektörün 2022 yılında 8,5 milyar {{tooLongContent}}rsquo;a yaklaşan ülke geneli ihracat performansı, 2023 yılında -5,3% düşüş ile 8 milyar $ bandına gerilemiş bulunmakta. Sektörlerimizin, Ege bölgesine kayıtlı ihracat rakamlarına baktığımızda; 2022 yılında 940 milyon $ olan ihracatımız, 2023 yılında %4’lük negatif bir değişimle 906 milyon $ olarak gerçekleşti. Birliğimize kayıtlı sektörlerimize ait istatistiklere baktığımızda, kağıt mamulleri ihracatı geçen yıla göre %4’lük düşüşle 538 milyon dolar seviyesine geriledi. Odun dışı orman ürünleri olarak adlandırdığımız defne, kekik, ıhlamur, adaçayı, biberiye, tıbbi bitkiler, meşe palamudu gibi ürünleri kapsayan ihracatımız ise %3’lük düşüşle 103 milyon dolar bandında seyretti, buna rağmen Türkiye geneli ihracatın % 68’lik kısmının Ege bölgesinden ihraç edildiğini belirtmek istiyorum. Söz konusu düşüşün en önemli nedeni Avrupa Birliği tarafından kekik için uygulanmaya başlanan Pirolizidin alkaloid limitleri nedeniyle talepte yaşanan daralmadır. Diğer yandan, ihracat bağlamında lokomotif sanayi kollarından biri olarak nitelendirilen mobilya sanayimiz, 2023 yılındaki döviz artışları ile artan hammadde, lojistik ve enerji maliyetlerinden en çok etkilenen sektörlerin başında geldi. Buna ek; sektörün en önemli girdilerinden biri olan sunta ve mdf’ye neredeyse her ay yapılan zam oranları, dış piyasadaki satış fiyatlarına yansıtıldığında uluslararası pazarda rekabet gücümüzü ve dolayısı ile pazarlarımızı kaybetmemize neden oldu. 2023 yılında Birliğimiz üzerinden gerçekleşen mobilya ihracatı %9’luk bir düşüş ile 224 milyon $ olarak gerçekleşti. Bu rakamlar ihracatçılarımızı mutlu etmese de yıl başından, hatta 2022 yılından itibaren öngördüğümüz tablo ile karşı karşıyayız. Yıl başındaki tahminlerimiz benzer sonuçlara işaret etmişti.
Üzülerek belirtmek istiyorum ki mevcut göstergeler, meslektaşlarım için 2024 yılının rahatlama senesi olmayacağına işaret ediyor. Geçtiğimiz ay Ticaret Bakanlığımız tarafından 2028 İhracat Vizyonu tanıtıldı. Sektörlerimizin hedef ülke olarak seçtiği ABD ve Almanya gibi pazarlarda Türk markasının en iyi şekilde tanıtımının yapılması amacıyla mobilya, kağıt ve tıbbi aromatik bitkiler sektörlerinde 4 sene boyunca yürütülen 3 farklı projemiz olacak.” dedi.
Girit: İlk defa Rusya’ya yumurta ihracatına başladık, İran’a taze tavuk ihracatımız açıldı
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Bedri Girit, “Su ürünleri ve hayvansal mamullerde dünyada ilk 10’dayız. Çipura ve leyrekte Avrupa’nın en büyüğüyüz, çam balında dünyanın en büyüğüyüz, süt sektöründe kanatlı sektöründe altıncıyız. Geçen seneye göre 2023 yılında Türkiye geneli yüzde 14,2’lik gerileme var. Bu süt ve süt ürünlerinden kaynaklanıyor. 500-600 milyon dolar olan süt ve süt ürünleri ihracatımız 2022 yılında tereyağ ve süt tozu yasağıyla 267 milyon dolara düştü. İkinci olarak kuş gribine bağlı olarak kanatlı sektöründe sıkıntılarımız var. 100 milyon dolarlık kaybımız var. Türkiye ve Ege’yi karşılaştırırsak Ege’de gerileme yüzde 4,5 civarında. Balık ve balık türevlerinde biz EİB olarak Türkiye geneli yüzde 68’ini genel hayvansal mamullerde yüzde 42’sini yapıyoruz. Geçen hafta ilk defa Rusya’ya yumurta ihracatına başladık, Dünyada ilk kez bir ülkeye taze tavuk ihracatı yapılmaya başlandı, İran’a taze tavuk ihracatımız açıldı. Bu piliç etlerimizin raf ömrünün hijyenik koşullarının ne kadar iyi olduğunun göstergesidir, Filipinler pazarı açıldı. İngiltere, Malezya ve Endonezya bizim de gündemimizde.” dedi.
Umur: 2023 yılında 922 milyon dolarlık yaprak tütün ve mamulleri ihracatı yapıldı
Ege Tütün İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Celal Umur, “2023 yılında Türkiye genelinde toplam 922 milyon dolarlık yaprak tütün ve mamulleri ihracatı gerçekleşmiştir. Ege Tütün İhracatçıları Birliği olarak bu rakamın %95’ini yani 879 milyon dolarını gerçekleştirmiş bulunuyoruz. İhracatımız 2023 yılında, miktarda bir önceki yıla göre yüzde 3’lük azalışla 114 bin ton ve değerde yüzde 14’lük bir artışla 879 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu yıl Ege Tütün İhracatçıları Birliği üyeleri tarafından 245 milyon dolarlık yaprak tütün ihracatı ve 633 milyon dolarlık tütün mamulü ihracatı gerçekleşmiştir. Ülke bazında değerlendirecek olursak, yaprak tütün ihracatın en çok ihracat yaptığımız ilk 3 ülke 51 milyon dolar ile ABD, 47 milyon dolar ile Belçika ve 27 milyon dolar ile Endonezya olmuştur. Mamul ihracatında ise 116 milyon dolar ile Irak, 47 milyon dolar ile Azerbaycan, 39 milyon dolar ile Gürcistan ilk 3 ülkeyi oluşturmaktadır. Türkiye için 2024 yılında çok daha istikrarlı bir yıl olmasını bekliyor ve umut ediyorum. Cari açığımızın kapatılmasında ihracatımız büyük rol oynuyor. İhracatçıların ve ihracatın desteklenmesi de bu sürece büyük katkı sağlayacaktır.” diye konuştu.
Er: Rekor üretim rekor ihracatı getirdi
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Davut Er, “Sofralık zeytin ihracatımız bir önceki sezona kıyasla tutar bazında %7 artarak 172 milyon dolardan 184 milyon dolara yükseldi. 31 Ekim'de sona eren 2022/23 zeytinyağı ihracat sezonunda ise, 118 ülkeye ihracat gerçekleştirdik ve toplam zeytinyağı ihracatımız miktar bazında %158 artarak 58 bin tondan 150 bin tona, tutar bazında ise %259 artarak 201 milyon dolardan 723 milyon dolara yükseldi. Sofralık zeytin üretiminde dünyada lider ve zeytinyağında ise İspanya’dan sonra en büyük 2. üretici konumuna yükseldiğimiz 2022/23 ihracat sezonunda, üretimdeki rekor ile birlikte elde ettiğimiz başarıyla, toplam sektör ihracatımız 947 milyon dolara ulaştı ve sektörümüz dünya pazarlarında çok önemli bir yer edindi. Bu rakamı önümüzdeki birkaç yıl içerisinde 1,5 milyar dolara, 2028’de ise 2 milyar dolar seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. Rekor üretim rekor ihracatı getirdi. Şu an sektörümüzün karşılaştığı en büyük engel hepinizin malumu olduğu üzere, 1 Ağustos 2023 tarihi itibariyle dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına, 22 Ağustos 2023 itibariyle de dökme ve varilli prina yağı ihracatına getirilen ihracat kısıtlamaları.” dedi.
Başkan Er, “Söz konusu kısıtlama kararları, maalesef geçmiş yıllarda olduğu gibi, Türkiye’deki tüm ihracatçılarımızı çatısı altında bulunduran sektörün tek ihracatçı birliği olan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliğimizin görüşü alınmadan, sektör temsilcileri ile istişarede bulunulmadan ve önceden bir bilgilendirme olmaksızın alındı. Ülkemiz 2022/23 sezonuna 50 bin ton zeytinyağı stoğuyla girdi. Rekoltemiz ise 380 bin ton olarak hesaplanmakta. Afrin’den gelen yaklaşık 50 bin ton zeytinyağı dikkate alındığında 480 bin ton düzeyinde zeytinyağı varlığımızın oluştuğunu görüyoruz. İç tüketim 160 bin ton civarında,150 bin ton ise ihracatımız söz konusu. Yeni sezona yaklaşık 170 bin ton stok fazlasıyla gireceğimiz görülmekte. Tüm bunlara ek olarak, geçtiğimiz hafta UZZK 2023/24 sezonu için daha önce 179 bin ton olarak ilan ettiği zeytinyağı rekolte tahminini 185 bin ton olarak güncelledi. Bu veriler ışığında Türkiye’nin zeytinyağı arzında panik olmasını gerektirecek bir durum söz konusu olmadığını çok net bir şekilde görebiliyoruz.” Diye konuştu.
Kısıtlamalar piyasayı bloke etti
Davut Er, “Son üç yılda zeytinyağına dört kez ihracat kısıtlaması getirildi. Bu kısıtlamaların piyasa üzerinde amaçlandığı gibi olumlu bir etkisi kesinlikle olmadı. Fiyat artışlarını yavaşlatmakta yeteri kadar etkili olmadığı gibi, aksine üretici ve mal tedarikçilerini beklenti içine soktu ve yeterli miktarda mal arzı olmadığı için piyasayı daha da bloke etti. Fiyatlar kısıtlama uygulamasından bu yana yaklaşık %15-20 civarında artış gösterdi. İhraç edilemediği için depolarda bekletilen zeytinyağları ise, sıcak hava ve olumsuz depolama koşulları nedeniyle bozulmaya maruz kaldı, asidite ve diğer kıymetli spektler zarar gördü, yüksek kaliteli sızma yağlar rafinajlık yağlara dönüştü ve bu da %30’luk bir değer kaybına neden oldu. Söz konusu kısıtlama uygulaması hem iç piyasada hem de ihracatta hiçbir olumlu sonuç doğurmadı ve uygulanmaya devam edilmesi durumunda, sektörümüzde telafisi mümkün olmayan hasarlara yol açacak. Nitekim 2023/24 sezonunun ilk 2 aylık verilerine baktığımızda, Kasım ve Aralık aylarında ihracatımızın geçtiğimiz sezona kıyasla miktar bazında %75 azalarak, 31 bin tondan 8 bin tona gerilediğini görüyoruz. Üzülerek söylüyorum ki, zor şartlarda kazanılmış olan birçok pazarı kaybetme noktasına gelmiş bulunmaktayız. İhracatımızın ve sektörümüzün daha fazla zarara uğramaması için söz konusu kısıtlama kararları bir an önce gözden geçirilmeli. Serbest piyasa ekonomisi şartlarının devamı sağlanmalı ve ihracat kısıtlama uygulamaları sonlandırılmalıdır. Katma değeri yüksek ambalajlı ihracatı artırmak ana hedefimiz olmakla birlikte firmalarımız ithalatçılardan gelebilecek farklı talepleri karşılamak durumunda.” dedi.
Kızıltan: Türk somonunu dünya pazarlarına tanıtıyoruz
Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, “Dünyanın en önemli reexport merkezlerinden birisi, yaklaşık 500 milyonluk bir nüfusa ulaşan, dünyanın güçlü birliklerinden Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN)’ın kurucu ülkeleri arasındaki Singapur pazarı bizim için ön planda. Çin konusunda geçen sene olumlu bir izin çıktı. Türk somonunu dünya pazarlarına tanıtmaya çalışıyoruz. Bu bizim için büyük bir atılım. Norveç 2023 yılı itibariyle somondan 6,5 milyar dolar gelir elde etti. Türkiye geneli su ürünleri ihracatımız 2023 yılında 1,7 milyar dolar oldu. 119 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz ve bunun yüzde 42'sinin AB ülkelerine yapıyoruz. Omega-3 deposu Türk somonu yüzde 9 artışla 376 milyon dolara yükseldi. 2023 yılında levrek ihracatımız yüzde 2 artışla 517 milyon dolar, çipura ihracatımız yüzde 12 artışla 417 milyon dolar olurken, Omega-3 deposu Türk somonu yüzde 8 artışla 371 milyon dolara yükseldi. Levrek ABD pazarında bir numara. Türk somonunu ABD’ye ve Kanada’ya göndermeye başladık. Çin’e somon ve orkinosta lisansımız var, çipura ve levrek için de başvurduk, açılırsa ihracatımız artacak.” dedi.
2024 yılında dört çeyrekte farklı beklentileri olduğunu aktaran Eskinazi, “İlk çeyrekte yerel seçimler, yüksek enflasyon, dünya ekonomisindeki durgunluk ve savaşlar nedeniyle zorlu geçecek. İlk çeyrekte döviz kurları üzerine baskı, kredi musluklarının açılamaması durumu, dış kaynak gelmeme riski sürecek. İkinci 3 ayda bu parametrelerde hareketlenme olmasını bekliyoruz. Döviz kurlarında ve kredi musluklarında hareketlenme başlayacak. Döviz kurlarındaki baskı nedeniyle ithalat artışı da sürecek. İkinci 3 aylık dönemde döviz kurlarında ve finansmana erişimde bir rahatlama bekliyoruz. İhracatçı bir ümitle fiyatı tahmin ederek ona göre fiyat verecek. 2024’ün üçüncü çeyreğini toparlanma dönemi olarak görüyorum. Dördüncü çeyrekte ise belki hafif hafif kar etme dönemi başlayacak. Tüm bunlar 2024 için çizdiğimiz iyimser tablo. Karamsar değilim. 2023’ün böyle bir yıl olacağını baştan görmüştük. 2024’ü ise biraz önce ifade ettiğim gibi ‘bir ümit’ yılı olarak görüyoruz. Hem mevcudu koruyacağız, hem de ümit edeceğiz. Başka çare yok. Şu an herkesin mevcudu korumak gibi bir derdi var. 2024’te ihracatçı bir nebze rahatlayacak. Yıl karamsar başlayacak ama sonunda ferahlık var. Türkiye kaybettiği döviz kuru avantajını geri kazandığı takdirde 2025’ten itibaren önümüzü daha rahat görürüz. Orta vadeli plan sonundaki 302 milyar dolarlık ihracat hedefi rahat gerçekleşir diye öngörüyoruz. Ekonomik tablo kötü olabilir. Ancak ümidimizi yitirmiyoruz.” dedi.
Merkez Bankası’nın işi zor
“İhracatçılarımızda 2023 yılının yorgunluğu var. Sermayelerimiz azaldı. Enerjimiz tükendi” değerlendirmesinde bulunan Eskinazi, “2024 yılının ilk yarısında yüksek enflasyonist ortamın süreceği anlaşılıyor. Maliyet artışları sonrasında nihai ürünlerimizi daha yüksek fiyatlara müşterilerimize teklif etmek durumunda kalıyoruz. 2024 yılına zam yağmuru ile girdik. Son maliyet artışlarıyla nihai ürünlerimizde yüzde 25-30’luk fiyat artışları olacak. Tabii bu artış oranını her müşterimize kabul ettirmemiz mümkün değil. Müşteri kayıpları yaşamamız büyük olasılık. Anlayacağınız 2024 senesi çok parlak bir yıl olmayacak.2024 yılı enflasyonu kontrol altına almamız gereken bir yıl. Bunun için acı ilacı içmemiz gerekiyor. Acı ilacı içerken ölümcül olmamalı, sosyal dengeler bozulmamalı.2024 yılı aynı zamanda seçim yılı. Bu şartlarda enflasyonu düşürme görevi olan Merkez Bankası’nı zorlu bir süreç bekliyor. Merkez Bankası’nın işi çok zor.2024 yılında Türkiye’nin yatırım yapması lazım.” diye konuştu.
Türkiye’nin rekabetçi olabilmesi için yatırımlara devam etmesi lazım
Türkiye’nin rekabetçi olabilmesi için 2024 yılında yatırımlar yapması gereğinin altını çizen Eskinazi, sözlerini şöyle sürdürdü; “2022 ve 2023 yılında sermayeler yara aldı. Yatırım yapacaklarda bir tedirginlik var. Yatırım yapacaklara yeni kolaylıklar getirilmesi gerekir. İş hayatına yeni sektörler geliyor. Yeni iş yapış şekilleri geliyor. Yeni yatırımlar bu gidişata göre kurgulanmalı. Bize düşen görev bu konuda ihracatçıları yönlendirmek. Türkiye’nin rekabetçi olabilmesi için yatırımlara devam etmesi lazım. Türkiye’nin 2024 yılı için belirlediği 267 milyar dolar ihracat hedefinin 260 milyar dolarını yakalaması başarı olacaktır. Toplum olarak orta gelir tuzağından kurtulmamız için ihracatta minimum yüzde 10 artışı yakalamak zorundayız. Maalesef ihracatta yüzde 10 artışı yakalayacak ekonomik iklimin çok uzağındayız.” dedi.
2023 yılında yaşanan deprem, en büyük ihraç pazarımız Avrupa Birliği’ndeki resesyon, Türkiye’de iki turlu yaşadığımız seçim, yüksek enflasyon ve savaşların ihracatı olumsuz etkilediğini aktaran Eskinazi, tüm olumsuzluklara rağmen 2023 yılında arı gibi çalışmaya devam ettiklerinin altını çizdi.
TURQUALITY Projemiz örnek oldu
Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2023 yılında Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle 13 Uluslararası Fuara Milli Katılım Organizasyonu yaptığı bilgisini veren Eskinazi, “329 firmamızın uluslararası arenada stantlarıyla ürünlerini pazarlamasına aracılık ettik. Farklı sektörlerde sektörel ticaret heyetleriyle, alım heyetleriyle pazarlama faaliyetlerimizi sürdürdük. Devam eden 12 URGE Projemizle ihracatçılarımızın kümelenerek uluslararası rekabetçiliğinin güçlenmesi için çaba gösterdik. Dünyanın en büyük gıda ithalatçısı Amerika Birleşik Devletleri’nde Türk gıda ürünlerinin Pazar payını artırmak için sürdürdüğümüz TURQULITY Projemiz başarılı bir şekilde devam etti. Bu proje kapsamında öyle güzel işler yapıldı ki; Bakanlığımız diğer kurumlara örnek göstermeye başladı. Örneğin, üst düzey kurumsal Amerikalı şefleri ülkemizde ağırlayıp, Türk ürünleriyle mahalli Türk ustalarının kendi mutfaklarında birlikte yemek pişirmelerini sağladık, sosyal medyada yayınlamalarını sağlayarak gerçek Türk lezzetleriyle Amerikan damağının ne kadar farklı olabileceğini bizzat göstermeye çalıştık, yaptıklarımız sayesinde Amerikan Şef Federasyonunun yıllık ödülünü kazandık, 2024’te Projede artık ticarileşme öne çıkacak.” dedi.
Sürdürülebilirlik performansımızı izleyerek 2024 yılında da raporlarımızı yayınlamayı hedefliyoruz
Hazırgiyim, Maden ve Mobilya sektörlerinde Tasarım Yarışmalarını 2023 yılında da düzenlediklerini, ihracatçı sektörlere yeni vizyoner tasarımcılar kazandırmaya devam ettiklerini söyleyen Başkan Eskinazi sözlerine şöyle devam etti:
“Eğitim programları, çalıştaylar, uluslararası toplantılar organize ettik. En büyük ihraç pazarımız Avrupa Birliği’nin ortaya koyduğu Yeşil Mutabakat’ın gereklerini yerine getirmek, karbon vergisiyle muhatap olmamak için yoğun mesai harcıyoruz. EİB olarak sera gazı emisyonlarımızı daha etkin yönetmek ve iklim değişikliğinin fiziksel etkilerine uyum sağlamak amacıyla oluşturduğumuz Strateji ve Sürdürülebilirlik Komitesi ile çalışmalarımıza 2023 yılında da yoğun bir şekilde devam ettik. EİB sürdürülebilirlik eylem planını hazırladık, 2022 EİB Sürdürülebilirlik Raporu ve EİB Stratejik Plan Raporumuzu yayınladık. 2024 hedeflerimizi tespit ettik Ege İhracatçı Birliklerine ait sürdürülebilirlik performansını izleyerek 2024 yılında da raporlarımızı yayınlamayı hedefliyoruz. EİB 2024 yılında mesaisinin önemli bir kısmını Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasına ayıracak.”
2024 yılında Çin’de ofis açarak bu süreci başlatmak istiyoruz
Eskinazi, “İhracatçılarımızın dijital ortamda yetkinliklerinin artması için çalışacağız. 2023 yılı sonunda PTTAVM ile bir toplantı düzenledik. 6 trilyon dolara ulaşan dünya e-ihracatının neredeyse yarısına sahip olan Çin pazarına önemli bir giriş yapan PTTAVM ile üyelerimize yeni bir bakış açısı vermek istiyoruz. Dijital pazarlama neyi gerektiriyorsa, rakiplerimiz Çin pazarında nasıl tanıtım yapıyorlarsa EİB olarak biz de üzerimize düşeni yapacağız. 2024 yılında Çin’de ofis açarak bu süreci başlatmak istiyoruz. Son yıllarda kullanımı çok artan yapay zeka uygulamaları ve büyük veri analizlerinin üretim, ihracat, lojistik, pazarlama gibi konuları ile ilgili olarak kullanılması kaçınılmaz olacak. Yapay zeka kullanımıyla maliyetler azalırken, üretim süreçleri firmalarımız açısından daha verimli hale gelecek. Avrupa Birliği önümüzdeki dönemde dijital ürün pasaportu talep eder hale gelecek. Üretim süreçlerinin her aşamasının takip edilmesi gerekecek. Bu konuyla ilgili üyelerimize eğitimler vereceğiz.” dedi.
18,3 milyar dolarlık dövizi ülkemize kazandırdık
Başkanı Eskinazi, “Tüm bu çabalarımız sonrasında 18,3 milyar dolarlık dövizi ülkemize kazandırdık. Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliğimiz 2 milyar 515 milyon dolar ihracatıyla zirvedeki yerini korurken, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliğimiz 1 milyar 546 milyon dolarla ikinci oldu. Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği 1 milyar 340 milyon dolar, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği 1 milyar 330 milyon dolar dövizi ülkemize kazandırdı. Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliğimiz 1 milyar 68 milyon dolar, Ege Maden İhracatçıları Birliğimiz 1 milyar 66 milyon dolarlık performansla 1 milyar dolar barajını geçen diğer birliklerimiz oldu. Birliklerimiz çatısı altında temsil edilmeyen Kimya sektörü 1 milyar 693 milyon dolar, otomotiv yan sanayi sektörümüz 1 milyar 46 milyon dolarlık ihracat performanslarıyla öne çıkan diğer sektörlerimiz olarak öne çıktı.” diye konuştu.
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nin yüzde 102’lik ihracat artışıyla ihracatını 336 milyon dolardan, 680 milyon dolara çıkardığını ve 2023 yılında ihracat artış rekortmeni olduğunu vurgulayan Jak Eskinazi şunları söyledi:
“İhracatını yüzde 41’lik artışla 360 milyon dolardan 509 milyon dolara çıkaran Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliğimiz ihracatını en çok artıran ikinci birlik oldu. 215 ülke ve gümrüklü bölgeye ihracat yaptık. Almanya 1 milyar 850 milyon dolarlık ihracatla birinci sıradaki yerini korurken, Amerika Birleşik Devletleri 1 milyar 590 milyon dolarlık ihracatla ikinci ve İspanya 1 milyar 47 milyon dolarlık ihracatla üçüncü ülke oldu. Ülkemize döviz kazandıran tüm üyelerimizi sizlerin huzurunda kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.”
Ticaret Bakanlığımızın 2024 yılı içinde e-ihracat konusunda yeni destek modüllerini eklemesini bekliyoruz
Başkan Eskinazi, “Turquality, Yurtdışı birim marka, Tasarım, UR-GE, Yurt Dışı Fuar Organizasyonu, E-Ticaret Sitelerine Bireysel Üyelik, Pazara Giriş, Küresel Tedarik Zinciri, Uluslararası Nitelikteki Yurtiçi Fuar Desteği, Tarımsal İhracat İadeleri, Sanal Fuar/ Heyet Organizasyonu, E-İhracat Desteği başlıklarında ihracatçılarımızın devlet desteği almalarına aracılık ettik. 2024 yılında da devlet desteklerinin ihracatçılarımıza ulaşmasına aracılık yapmaya devam edeceğiz. Küresel ticaretin değişim gösterdiği bu süreçte, e-ticaret ve bunun yanı sıra e-ihracat yüksek kâr marjı ve ödeme süreçlerinde sunduğu avantajlarla öne çıkmaktadır. Ticaret Bakanlığımız 2023 yılında e-ihracata yönelik yeni destekler yayınlamış olup, firmalarımız destekten faydalanmaya başladı. Ticaret Bakanlığımızın 2024 yılı içinde e-ihracat konusunda yeni destek modüllerini eklemesini bekliyoruz. Ticaret Bakanlığımız, E-Ticaret ve E-İhracatı desteklemek amacıyla Türkiye E-İhracat Platformu'nu kurma ve ihracatçılarımızı dijital ortama taşıyarak yeni nesil teknolojilerin kullanılacağı milli bir B2B platformu oluşturma çabalarını sürdürüyor.” dedi.
Cumhuriyetimizin birinci yüzyılında olduğu gibi ikinci yüzyılında da büyümenin anahtarı yine ihracat olacak
Jak Eskinazi, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıllık tarihinin 84 yılında var olan, üretmiş ve ihracat yapmış bir kurum olarak Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da üretmeye, daha çok çalışmaya ve ihracat yapmaya devam edeceğiz. Cumhuriyetimizin birinci yüzyılında olduğu gibi ikinci yüzyılında da büyümenin anahtarı yine ihracat olacak. 2024 yılında ihracatla büyümek için ödevimize çalıştık. İş planlarımızı oluşturduk. 2024 yılında 13 fuara milli katılım organizasyonu yapacağız. ABD’de Californiya’da Natural Products Expo West Fuarı ve Güney Kore’de doğal taş ile ilgili Korea Build Week Fuarı, Türkiye Milli Katılım Organizasyonu düzenlediğimiz fuarlar arasına katılacak. 2024 yılı için bugün itibariyle planladığımız sektörel ticaret heyeti sayısı 13. Bu sayının yıl içinde daha da artması için fizibilite çalışmalarımız sürüyor. Pazarlama faaliyetlerimizi alım heyetleriyle destekleyeceğiz. Tüm bu çalışmalarımızda Ticaret Bakanlığımızın “Hedef Pazarlar, Uzak Ülkeler Stratejisi”ne uyumlu hareket edeceğiz.” Diye konuştu.
Serbest Ticaret Anlaşmaları vurgusu
Eskinazi, Ticaret Bakanlığından 2024 yılı için öncelikli beklentilerinden birinin Serbest Ticaret Anlaşmaları için yoğun mesai harcanması olduğuna dikkati çekti.
“Yarım kalan STA’lar bir an önce tamamlanmalı, hedef pazarlarla yeni STA’lar için çalışmalara hızverilmeli, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşmasının revizesi öncelikli başlıklardan biri olmalı.
Ticaret Bakanlığımızdan bir diğer beklentimiz ihracat ürünleriyle ilgili yasak kararının çok kolay alınmamasıdır. 2023 yılında çeşitli ihraç ürünlerine getirilen yasaklar nedeniyle ihracatımız milyar dolar mertebesinde yara almıştır.2024 yılında Temiz Enerji ve Kimya sektörleri öncelikli olmak üzere Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altında yeni ihracatçı birlikleri kurulması için girişimlerimizi sürdüreceğiz. Avrupa Birliği (AB), Yeşil Mutabakat ile ilerleyen dönemlerde tüm politikalarını yeşil dönüşüm temelinde şekillendirecek ve tekstil ihracatımızın neredeyse yarısı AB ülkelerine yönelik gerçekleştirildiğinden üretim ve ihracatımızı hızla bu politikalara uygun hale getirmek büyük önem taşımaktadır. Uzakdoğu’dan gelen gemiler 3-4 hafta gecikmeyle geliyor, yarı mamul hammadde bekleyen sanayi tesisleri zor durumda kalmaya başladı. Termin sıkıntısı söz konusu. Navlun fiyatları 3-4 misli arttı.”
Ege Demir Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği olarak Türkiye’den pozitif ayrıştık
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege Demir Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, Türkiye’nin dünyanın 8’inci Avrupa’nın 2’inci büyük sıvı çelik üreticisi olduğunu vurguladı.
“60 milyon ton sıvı çelik kapasitemiz var. Her geçen yıl artıyor. Son üç yılı değerlendirdiğimizde 2021 yılında 23,5 milyon ton çelik ihracatı karşılığında 22,2 milyar dolar ve demirdışı metallerle birlikte 34,6 milyar dolar, 2022’de 19,5 milyon ton çelik ihracatı karşılığında 21 milyar dolar çelik ve demirdışı metallerle birlikte 35,4 milyar dolar, 2023 yılında 14,5 milyon ton çelik ihracatı karşılığında 14,8 milyar dolar çelik ve demirdışı metallerle birlikte 27,2 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Sektörümüzde Türkiye genelinde 2021 yılı sonundaki pikten sonra her geçen yıl kan kaybı oldu. Bizim büyük pazarlarımızdan Körfez ve Suudi Arabistan’da yeni yatırımların çoğalması, İran’ın kendi hammaddesini üretmesi ve doğalgaz kaynaklarının zengin olması, ABD’nin ek vergiler getirerek 70-72 milyon ton üretimini 92 milyon tona çıkarması, Avrupa’ya kıyasla girdi maliyetlerimizin girdilerin yükselmesiyle ihracatımız miktar bazında azalıyor. Ege Demir Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği olarak Türkiye’den pozitif ayrıştık. 2021’de 2,2 milyar dolar, 2022’de 2,5 milyar dolar, 2023’de 2,5 milyar dolar ihracat yaptık. Bunun en büyük nedeni bu bölgedeki üreticilerimizin ihracatı Türkiye ortalamasındaki ürün gamından biraz farklılık göstermesi ve katma değerinin yüksek olmasıdır. Bu yüzden Türkiye ile Ege’yi geçen sene ile karşılaştırdığımızda yüzde 30 ihracat kaybına rağmen EİB olarak aynı seviyeyi koruduk.”
Kuru baskılarsanız ithalata davetiye çıkarırsınız
Başkan Ertan, “İthalatın ihracatı karşılama oranı yüzde 127’lerden yüzde 54’lere düştü. Büyük üretim kapasitemize rağmen daha yoğun ithal ürünler ülkemize giriyor. Çelikteki dış ticaret açığı 870 milyon dolarken 6 milyar dolara çıktı. Bunun en büyük sebebi kurun baskılanmasıdır. Kuru baskılarsanız ithalata davetiye çıkarırsınız. Kuru enflasyon oranında artırmazsanız ithalat yoğunlaşır. Türk demir çelik sektörü rekabetçiliğini büyük oranda kaybetti. Özellikle Avrupa pazarına yüzde 44 ihracat yaparken bu oran yüzde 31’lere düştü. Bizim boşalttığımız alana bizden daha rekabetçi olan Çin, Vietnam, Güney Kore, Japonya, Malezya, Endonezya gibi Uzakdoğu ülkeleri yerleşti. Avrupa’daki pazarımızdan büyük miktarda bir pay aldılar. Enerji fiyatları Türkiye’de diğer Uzakdoğu ülkelerine Avrupa’ya göre daha yüksek. Üretim maliyetlerinde enerjinin oranı yüzde 7’dir. 2022 sonunda yüzde 27’lere çıktı, 2023’de iki kez enerji fiyatlarında düzenleme oldu yüzde 17 18 bandına düştü daha sonra yüzde 20 zam yapılınca yüzde 21’lere çıktı. Bu çok büyük ihracat kaybına sebep oldu. İki yılda ihracatımız 9 milyar dolar azaldı. Arkamızdan gelen Brezilya ve İran bize yetişmek üzere. Dünya sıralamasında Türkiye ve Almanya 7’nci ve 8’inci olarak rekabet ederken biz şuanda konumumuzu kaybediyoruz. Avrupalı üreticilere nazaran 150 euro daha rekabetçiydik şuan 80 euro ile onlar bizden daha rekabetçi. Avrupa’da demir çelik otomotiv gibi önemli sanayi sektörlerine sübvansiyonlar/destekler var. Yeşil enerji de dahil büyük sübvansiyonlar var.” dedi.
Yalçın Ertan, “Bizim girdilerimiz daha yüksek kalıyor rekabetçi kalamıyoruz. Onun üzerine kur baskılanıyor. Kurun 48-50 bandında olması gerekiyor ki biz yurtiçi girdilerimizde dengeyi bulabilelim. Bizim sektörümüz hammadde ihtiyacının yüzde 70’ini ithalatla karşılıyor. Çelik sektörü çok önemli birçok alt gruba hammadde sağlıyor. Dünyada önemli bir yere sahip sektörümüze sahip çıkılmalı. Son iki senedir zor idare ediyoruz. Birçok ülkeyle Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) yapıyoruz. STA’ları yaparken ürün grubunda çok dikkatli olmalıyız. Özellikle yassı rulo sac ve levhada 2023 yılında Çin, Japonya ve Güney Kore’den yapılan yoğun ithalatlarla, Serbest Ticaret Anlaşmamızın bulunduğu Mısır, Malezya ve Güney Kore’den yapılan filmaşin ithalatlarının öne çıktığı gözlemledik. Sektörümüzün rekabetçiliğini kaybetmemesi için STA olan ülkeler açısından konunun daha seçici olarak ele alınması gerekiyor. Türkiye’de ithalat ihracatın önüne geçti ilk defa yüzde 127’ydi yüzde 54’lere düştü. Kapasite kullanım oranı yüzde 53. 60 milyon tonun yüzde 53’ünü üretiyoruz. Faiz kur enflasyon dengesi iyi kurulmalı. Kurların baskılanması yerine enflasyon oranında artması gerekiyor. Bu söylem ihracatçı bütün sektörler için geçerlidir.” diye konuştu.
Uçak: 2023 yılında İhracatımızı yüzde 7 oranında artırmayı başardık
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “Tarım ürünleri için Ege İhracatçı Birlikleri olarak başarılı bir yılı geride bıraktık. Biz pandemiden bu yana her konuşmamızda tarımın öneminden, ülkemizin kalkınması için tarımın oynadığı kilit rolden söz ediyoruz. Yıllar geçtikçe tarımın öneminin daha çok artacağını düşünüyorum. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak 2023 yılında toplam 805 ihracatçımızın desteği ile 1 milyar 330 milyon dolar ihracata ulaşmanın gururunu yaşıyoruz. 2023 yılında İhracatımızı %7 oranında artırmayı başardık. Türkiye genelinde gerçekleşen 5.9 milyar dolarlık yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri ihracatının %23’ünü Birliğimiz üyeleri tarafından yapıldı.
Ürün bazında ön plana çıkan ürünlerimiz 160 milyon dolarla kuru domates, 141 milyon dolarla biber turşuları, 124 milyon dolarla meyve suları, 110 milyon dolarla kornişon turşusu, 70 milyon dolarla taze domates, 49 milyon dolarla kiraz ve 42 milyon dolarla taze üzüm oldu. 100’ün üzerinde farklı ürün yelpazesine sahip Birliğimizin bu yıl da gerçekleştireceği projelerle, yurtdışında üyelerimiz için gerçekleştireceğimiz tanıtım ve pazarlama faaliyetleri ile ihracatını artıracağına inanıyorum. Dış talepteki daralma ile birlikte 2024 yılının biraz zorlu geçeceğini öngörebiliyoruz ama yine de biz hedefimizi daima zirvede tutmak, ihracatçılarımızı da bu hedefe ulaşmak için teşvik etmek gayretindeyiz. 2024 yılında 1,5 milyar dolar ihracat hedefimiz var.” dedi.
EİB, 2023 yılında Türkiye’nin toplam mamul ihracatındaki payını yüzde 41’e yükseltti
Türkiye Meyve Sebze Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Türkmen Türkmenoğlu, “Ülkemizin 2023 yılı toplam meyve sebze mamulleri ihracatı 2 milyar 416 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. EİB, 2023 yılında Türkiye’nin toplam mamul ihracatındaki payını %36’dan %41’e yükseltmiştir. Ürünlere katma değer kazandırarak ihracat gelirimizin artmasında sektörümüzün çok önemli bir yeri vardır. 2022 yılına göre 2023 yılında ihraç birim fiyatlarında da katma değerin etkisi görülmektedir. 2023 yılında birim fiyatın en fazla yükseldiği ürün grupları alkollü içecekler, reçeller, soslar, kurutulmuş sebzeler ve turşular olmuştur. Hemen hemen tüm ürün gruplarında ihraç birim fiyatımızın yükseldiğini belirtebilirim.” dedi.
Başkan Türkmenoğlu, “Ticaret Bakanlığımızın öncülüğünde Türkiye Meyve Sebze Mamulleri Sektörü olarak Birliğimiz koordinasyonunda 2024 yılı içeresinde yeni bir Turquality Projesine standart vermenin heyecanı içindeyiz. İngiltere ve Çin pazarını hedef alarak başlayacağımız projede ürünlerimizin en efektif şekilde tanıtılmasına yönelik, tadım etkinlikleri, sosyal medya kampanyaları, market etkinlikleri gibi etkili tanıtım araçlarını kullanıyor olacağız. Hem Turquality projemiz, hem de fuar ve heyetlere yönelik pazarlama faaliyetlerimizle Hayrettin Başkanımızın da dile getirdiği gibi 2024 yılı sonunda Birliğimizin ihracatını 1 buçuk milyar dolara yükseltmek için büyük bir gayretle çalışacağız. Türkiye meyve sebze mamulleri ihracatını 3 milyar dolar seviyesinin üstüne çekmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
Önümüzdeki 3-4 ay çok zor geçecek
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, “Türkiye’de deri sektörü yüzde 9,5 gerileyerek 1,8 milyar dolarla 2023 yılını bitirdi. Ege’de bu kayıp yüzde 4,8 oldu ve 182 milyon dolarla seneyi kapattık. Geçen seneye kadar yılda 400 milyon dolar dış ticaret fazla veriyorduk. Pandemi sonrası ciddi ivme kazandık. Ancak baskılanmış TL ile ithalat cenneti haline geldik. 400 milyon dolar dış ticaret açığı yaşandı ve bu 800 milyon dolarlık iş kaybına neden oldu. Asgari ücret zamlarıyla önümüzdeki 3-4 ay işten çıkarmalar olacak. Sektör ihtiyacı olan siparişleri alamadı. Rusya yazlık mal siparişlerini bile geçmedi. Önümüzdeki 3-4 ay çok zor geçecek. Ege bu kadar kötü etkilenmese de önümüzdeki 4 ay zorlanmaya devam edeceğiz. Hala kurun geleceği noktayı öngöremiyoruz. Ayakkabı ve deri konfeksiyonda bu sene çok büyük kayıp yaşamadık. En çok mamul deri ve saraciyede kayıplar oldu. Mamuldeki kaybın en büyük sebebi pazardaki daralma, saraciyede de serbest bölgelere kalan ihracatlarımız oldu.” dedi.
Kurlar hedeflediğimiz noktalara gelirse 2024’ü yüzde 5 artışla kapatma şansımız var
Başkan Zandar, “Ege bölgesi Türkiye geneli ortalamasına göre çok kötü bir yıl geçirmedi. En çok ihracatımızı Avrupa’ya yaptık. İhracatımızda Almanya, Hollanda, Birleşik Krallık, Rusya ve Fransa ilk 5 ülke. En büyük ihracat artışını yüzde 31 ile Rusya’da, en büyük kaybı da eksi yüzde 25 ile ABD’de yaşadık. 2024’de İstanbul Deri ve Deri Mamulleri ile birlikte Turquality projesiyle kayıpları bertaraf etmek istiyoruz. ABD resesyon kaybını en az yaşayan ülke ve 2024’de çalışmalar yapacağız. Yunanistan’da yüzde 25 artış var. 2024’de Yunanistan ile de ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Milli katılımını organize ettiğimiz İtalya'daki Expo Riva Schuh & Garda Bags Fuarına devam edeceğiz. Gelenekselleşen Kazakistan ticari heyetimiz Mart’ın birinci haftasında Almatı’da gerçekleşecek. İstanbul Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ile eş zamanlı yapacağız. Deri konfeksiyon saraciye ve ayakkabı firmalarımızın daha çok verim almasını istiyoruz. Suudi Arabistan pazarı konusunda 6 aydır hazırlık yapıyoruz. Türk moda markalarının tanıtımı ile b2b ile pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz. 2024 yılını kayıpla yaşamak istemiyoruz. İlk çeyrek sonrası önemli. Kurlar hedeflediğimiz noktalara gelirse 2024’ü yüzde 5 artışla kapatma şansımız var.” diye konuştu.
Sertbaş: Kapasite kullanım oranımız %84’lerden yüzde %76,4 seviyelerine gerilemiş durumda
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş, “2023 yılı tüm dünyada yaşanan ekonomik daralma ve Türk ekonomisindeki kırılganlıklardan dolayı Türk ihracatçısı için zor bir yıl oldu. Ayrıca yurt içinde finansmana erişim sıkıntısı, işçilik/enerji maliyetlerindeki artışlar, yüksek enflasyonun henüz kontrol altına alınamamış olması gibi nedenlerden dolayı 2024’ün de kolay bir yıl olmayacağını söyleyebiliriz. Türkiye ve Ege bölgesi 2023 yılı ocak-aralık hazırgiyim ihracat rakamları açıklandı. Maalesef hem Türkiye hem Ege bölgesinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9 ihracat kaybımız var. 2023 yılı Türkiye geneli hazırgiyim ihracatımız 19,2 milyar dolar olarak gerçekleşirken, EHKİB toplam ihracatımız ise 1,3 milyar dolar oldu. Aslında bu rakamlar iç ve dış sorunların bir yansıması. Bildiğiniz gibi AB bizim en büyük ihraç pazarımız konumunda. Ve son 2 yıldır da hepimizin malumu olan sebeplerden dolayı AB ülkeleri de resesyonda ve enflasyon sorunlarıyla mücadele ediyorlar. 2023 yılında geçen yıl olduğu gibi AB’nin ihracatımızdaki pazar payı %60 seviyesinde. Buna Birleşik Krallık ve diğer Avrupa ülkelerini de eklediğimizde pazar payımız %70 seviyesinde. Bu oran geçen yılla neredeyse aynı. İhracatımız azaldı ama AB’nin pazar payı hemen hemen aynı.” dedi.
Başkan Sertbaş, “Sektörde yaşanan sorunlar üretimi de olumsuz etkilemeye devam ediyor. İçerde yüksek enflasyondan dolayı maliyetlerimiz artıyor, kapasite kullanım oranımız %84’lerden yüzde %76,4 seviyelerine gerilemiş durumda. Ayrıca, Ekim ayında iplik, kumaş, hazır giyim ürünlerinin ithalatına getirilen yüzde 10’luk ilave gümrük vergisi kararı biz hazır giyim ihracatçıları için yeni bir şok oldu. Geçmişte hayati kararları birlikte alırdık. Bu konudaki kararı da tüm taraflar görüşerek alabilirdik. Bu karar, tekstil ve hammaddeleri sektörünün mevcut koşullarında geçici bir iyileştirme sağlayabilir ama konfeksiyon sektörüne zararlar verir. Korumacılığın piyasa işleyişini bozduğunu ve en sonunda korunan sektöre de faydası olmadığını dünyadaki birçok ekonomi modelinde ve eski uygulamalarda gördüğümüzü söyleyebiliriz. Bir sektör korunmak istenirken o sektöre fayda sağlanmadığı gibi başka bir sektörde de tamiri mümkün olmayan hasarlara yol açmamak gerekir. Hepimizin güncel konularından birisi de asgari ücret konusu. Bizim gibi emek yoğun sektörler için takdir edersiniz ki bu konu çok büyük önem arz ediyor.” diye konuştu.
2024 ‘ün ilk 6 ayını zaten kaybettik, yılın tamamını kaybetmeyi hiçbirimiz göze alamayız
Burak Sertbaş, “Bildiğiniz gibi asgari ücret 17.002 TL olarak açıklandı. Asgari ücret az mı arttı çok mu arttı diye tartışmanın bir anlamı yok. Bugünkü şartlarda asgari ücret ile geçinmek zor. Bu rakam büyük ihtimalle de 2 ay sonra açlık sınırının altında kalacak. Asgari ücretteki artış ürün fiyatlarını yüzde 15-20 arttıracaktır. Ağırlıklı olarak Avrupa pazarına çalışıyoruz ve bu ülkelerdeki yıllık enflasyon yıllık yüzde 4-5. Yüzde 20’lik artışı kabul ettiremeyiz. Döviz kurları da bizim elimizi zayıflatıyor. Döviz kurları enflasyon seviyesinde artarsa hem istihdamımızı hem de hem de ihracat rakamlarımızı koruyabiliriz. Ücretler üzerindeki artış oranının asgari ücretteki desteklere de yansıtılması ihracatçıyı bir nebze de rahatlatabilecektir. Aksi halde artan işçilik ve artan işçilikten dolayı yükselen diğer girdi fiyatlarıyla bu kur seviyelerinde ihracat yapmamız çok daha zorlaşacak. Tüm bu gelişmeler ve kararlar ışığında söyleyebilirim ki, 2024 ‘ün ilk 6 ayını zaten kaybettik, yılın tamamını kaybetmeyi hiçbirimiz göze alamayız. Ana ihraç pazarımız Avrupa yılın ikinci yarısında ekonomik toparlanma yaşayacaktır diye umuyoruz, bu noktada biz de sipariş için hazır olmalıyız. Tasarım gücümüz, esnek yapımızla kaybettiğimiz müşterileri geri kazanmalıyız. İçerdeki maliyet kaynaklı sorunları çözebilirsek, ihracatçı biraz rahatlarsa eski parlak dönemlerimize döneceğimize inancım tam.2024 yılını hazır giyim sektörü olarak otomotiv ve kimyadan sonra en fazla ihracat yapan sektör olarak kapatmayı hedefliyoruz.” dedi.
Öztürk: 10 yıl içerisinde sektörün ihracatı iki katına çıktı
Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Öztürk, “Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri sektörü Türkiye Geneli ihracatı ise geçen seneye kıyasla yüzde 8 artarak 12,4 milyar dolar olmuştur. 2014 yılında sektör olarak Türkiye geneli 6,7 milyar dolar ihracat yaparken, 10 yıl içerisinde sektörün ihracatı iki katına çıkmıştır. Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçı Birliği olarak ise 10 sene içerisinde ihracatımızı 337 milyon dolardan yüzde 216 artırmış bulunmaktayız. 2023 yılı sonu itibariyle Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçı Birliği olarak ihracatımız 1 milyar 68 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. 2022 yılına göre sektör ihracatımız yüzde 7 artış göstermiştir. Ege Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak, ihracatımızda son 10 yılda en büyük artış (23 faslı) yemler ve kedi/köpek mamaları ile hububat ürünlerinde yaşandı. Yemler ve kedi/köpek mamaları geçen seneye göre %32, 10 yıl öncesine göre ise %2428 artış ile 163 milyon dolar olmuştur.” dedi.
Başkan Öztürk, “Hububat ürünleri ise geçen seneye göre %681, 10 yıl öncesine göre %3645 artış ile 93 milyon dolar artış gerçekleşmiştir. Hububat alt sektörümüzdeki artışın en önemli kaynağı mısırdır. Birliğimizin 2023 yılında en çok ihracat yaptığı ilk 5 ülke ise 102,3 milyon dolar ile Cezayir, 77,8 milyon dolar ile Rusya, 74,5 milyon dolar ile Libya, 69 milyon dolar ile İran ve 62 milyon dolar ile Cibuti olmuştur. Türkiye geneli ise hububat bakliyat ve yağlı tohumlar ihracatında ilk 5 ülke ise Irak, ABD, İran, Suriye ve İtalya’dır. Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektöründe faaliyet gösteren 6 İhracatçı Birliğimizle bir araya gelerek Türkiye Gıda İhracatçıları markasını oluşturduk. Sektör Kurulu olarak, yeni dönemde tanıtım çalışmalarımızı Türkiye Gıda İhracatçıları (TGİ) markasıyla yürüteceğiz.” diye konuştu.
Celep: Ülkemize 1,6 milyar dolar ihracat geliri elde ettik
TİM Yönetim Kurulu Üyesi ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep, “Kuru meyve sektörü olarak 2023 yılında 483 bin tonluk ihracatımız karşılığında ülkemize 1,6 milyar dolar ihracat geliri elde ettik ve üretim ve ihracatta dünya liderliğimizi 2023 yılında da koruduk. 2023 yılı toplam ihracatımızın 1,14 milyar dolarlık kısmı, çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısı ihracatından elde edilmiş, çekirdeksiz kuru üzüm ihracatının toplam ihracatımızdaki payı yüzde 29, kuru kayısının yüzde 25 ve kuru incirin de yüzde 17 olmuştur. En büyük ihraç pazarımız olan Avrupa ülkelerinin kuru meyve ihracatımızdaki pazar payı %62 olarak gerçekleşirken, Japonya ve ABD gibi pazarlara yapılan ihracatımız da artış göstermiştir. Dünya kuru üzüm ihracatının yüzde 32’sini tek başına gerçekleştiren ülkemiz, 2023 yılında 255 bin tonluk üzüm ihracatı karşılığında bir önceki yıla göre %8 artışla 465 milyon dolarlık gelir elde etmiştir. Kuru incir Türkiye’nin prestij ürünlerinden biri olan, tüm semavi dinlerde kutsal meyve olarak kabul edilen kuru incir 70.328 tonluk ihracat karşılığında 2023 yılında bir önceki yıla göre %11’lik bir artışla 271 milyon dolarlık bir gelir elde edilmiştir. Türkiye’nin kuru kayısı ihracat miktarı ise bir önceki yıla göre %7 azalarak 71 bin ton olarak gerçekleşmiş, ihracat gelirimiz ise 405 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Kuru meyve sektörü olarak 2024 yılı için öncelikli hedefimizin sürdürülebilir üretim ve ihracat artışı sağlamak olduğunu söylemek istiyorum. Bu hedefimize ulaşmak için üreticilerimiz, ihracatçılarımız, Bakanlıklarımız, Üniversitelerimiz ve uluslararası paydaşlarımızla çalışmalarımıza devam edeceğiz. Tanıtım projelerimizle sektörümüzü ve ürünlerimizin ihracatını arttırmaya, yaşanan sorunlarımıza çözüm bulmaya çalışacağız.” dedi.
Tokatlıoğlu: Suudi Arabistan, Endonezya gündemde
Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faik Tokatlıoğlu, 2022 yılında rekorlara imza atan Maden ihracatımız 2023 yılında 5 milyar 748 milyon dolar ile %10,9 luk düşüş yaşamış, Türkiye’nin toplam ihracatından %2,6 lık pay almıştır. 2023 yılında Çin’e yapılan maden ihracatımız 2022 yılına oranla kümülatif olarak artış göstermiş ancak ABD ve Avrupa Ülkelerine olan ihracatımızdaki değer bazında yaşanan gerileme ihracatımızda düşüşü getirmiştir. Dünya Doğaltaş ticaretinde yükselen talep eğrisi ile ülkedeki alıcılarla buluşmak üzere önümüzdeki günlerde Suudi Arabistan’a Ticaret Heyeti gerçekleştireceğiz. 2024 yılında Nisan ayında düzenlenen Marble İzmir Fuarına, aralarında Güney Kore, Hindistan, Orta Doğu ve Avrupa Ülkelerinin de yer aldığı geniş katılımlı bir alım heyetini ülkemize davet ederek sektörümüzle buluşturacağız. Başkentinin Jakarta’dan Borneo’ya taşınma kararı ile sektör için büyük önem kazanan ve ASEAN ülkeleri arasında inşaat sektörünün en hızlı büyüdüğü ülkelerden biri olan Endonezya’dan Mimar, Müteahhit ve toptancıları Alım Heyeti Organizasyonu kapsamında Ege Bölgemizde ağırlayacağız. Uzun zamandır planlarımız arasında yer alan Avusturalya Sektörel Ticaret Heyetini de Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu olarak bu yıl gerçekleştireceğiz.” diye konuştu.
Gürle: 2024 yılı rahatlama senesi olmayacak
Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Fuat Gürle, “Temsil ettiğimiz üç sektörün 2022 yılında 8,5 milyar {{tooLongContent}}rsquo;a yaklaşan ülke geneli ihracat performansı, 2023 yılında -5,3% düşüş ile 8 milyar $ bandına gerilemiş bulunmakta. Sektörlerimizin, Ege bölgesine kayıtlı ihracat rakamlarına baktığımızda; 2022 yılında 940 milyon $ olan ihracatımız, 2023 yılında %4’lük negatif bir değişimle 906 milyon $ olarak gerçekleşti. Birliğimize kayıtlı sektörlerimize ait istatistiklere baktığımızda, kağıt mamulleri ihracatı geçen yıla göre %4’lük düşüşle 538 milyon dolar seviyesine geriledi. Odun dışı orman ürünleri olarak adlandırdığımız defne, kekik, ıhlamur, adaçayı, biberiye, tıbbi bitkiler, meşe palamudu gibi ürünleri kapsayan ihracatımız ise %3’lük düşüşle 103 milyon dolar bandında seyretti, buna rağmen Türkiye geneli ihracatın % 68’lik kısmının Ege bölgesinden ihraç edildiğini belirtmek istiyorum. Söz konusu düşüşün en önemli nedeni Avrupa Birliği tarafından kekik için uygulanmaya başlanan Pirolizidin alkaloid limitleri nedeniyle talepte yaşanan daralmadır. Diğer yandan, ihracat bağlamında lokomotif sanayi kollarından biri olarak nitelendirilen mobilya sanayimiz, 2023 yılındaki döviz artışları ile artan hammadde, lojistik ve enerji maliyetlerinden en çok etkilenen sektörlerin başında geldi. Buna ek; sektörün en önemli girdilerinden biri olan sunta ve mdf’ye neredeyse her ay yapılan zam oranları, dış piyasadaki satış fiyatlarına yansıtıldığında uluslararası pazarda rekabet gücümüzü ve dolayısı ile pazarlarımızı kaybetmemize neden oldu. 2023 yılında Birliğimiz üzerinden gerçekleşen mobilya ihracatı %9’luk bir düşüş ile 224 milyon $ olarak gerçekleşti. Bu rakamlar ihracatçılarımızı mutlu etmese de yıl başından, hatta 2022 yılından itibaren öngördüğümüz tablo ile karşı karşıyayız. Yıl başındaki tahminlerimiz benzer sonuçlara işaret etmişti.
Üzülerek belirtmek istiyorum ki mevcut göstergeler, meslektaşlarım için 2024 yılının rahatlama senesi olmayacağına işaret ediyor. Geçtiğimiz ay Ticaret Bakanlığımız tarafından 2028 İhracat Vizyonu tanıtıldı. Sektörlerimizin hedef ülke olarak seçtiği ABD ve Almanya gibi pazarlarda Türk markasının en iyi şekilde tanıtımının yapılması amacıyla mobilya, kağıt ve tıbbi aromatik bitkiler sektörlerinde 4 sene boyunca yürütülen 3 farklı projemiz olacak.” dedi.
Girit: İlk defa Rusya’ya yumurta ihracatına başladık, İran’a taze tavuk ihracatımız açıldı
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Bedri Girit, “Su ürünleri ve hayvansal mamullerde dünyada ilk 10’dayız. Çipura ve leyrekte Avrupa’nın en büyüğüyüz, çam balında dünyanın en büyüğüyüz, süt sektöründe kanatlı sektöründe altıncıyız. Geçen seneye göre 2023 yılında Türkiye geneli yüzde 14,2’lik gerileme var. Bu süt ve süt ürünlerinden kaynaklanıyor. 500-600 milyon dolar olan süt ve süt ürünleri ihracatımız 2022 yılında tereyağ ve süt tozu yasağıyla 267 milyon dolara düştü. İkinci olarak kuş gribine bağlı olarak kanatlı sektöründe sıkıntılarımız var. 100 milyon dolarlık kaybımız var. Türkiye ve Ege’yi karşılaştırırsak Ege’de gerileme yüzde 4,5 civarında. Balık ve balık türevlerinde biz EİB olarak Türkiye geneli yüzde 68’ini genel hayvansal mamullerde yüzde 42’sini yapıyoruz. Geçen hafta ilk defa Rusya’ya yumurta ihracatına başladık, Dünyada ilk kez bir ülkeye taze tavuk ihracatı yapılmaya başlandı, İran’a taze tavuk ihracatımız açıldı. Bu piliç etlerimizin raf ömrünün hijyenik koşullarının ne kadar iyi olduğunun göstergesidir, Filipinler pazarı açıldı. İngiltere, Malezya ve Endonezya bizim de gündemimizde.” dedi.
Umur: 2023 yılında 922 milyon dolarlık yaprak tütün ve mamulleri ihracatı yapıldı
Ege Tütün İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Celal Umur, “2023 yılında Türkiye genelinde toplam 922 milyon dolarlık yaprak tütün ve mamulleri ihracatı gerçekleşmiştir. Ege Tütün İhracatçıları Birliği olarak bu rakamın %95’ini yani 879 milyon dolarını gerçekleştirmiş bulunuyoruz. İhracatımız 2023 yılında, miktarda bir önceki yıla göre yüzde 3’lük azalışla 114 bin ton ve değerde yüzde 14’lük bir artışla 879 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu yıl Ege Tütün İhracatçıları Birliği üyeleri tarafından 245 milyon dolarlık yaprak tütün ihracatı ve 633 milyon dolarlık tütün mamulü ihracatı gerçekleşmiştir. Ülke bazında değerlendirecek olursak, yaprak tütün ihracatın en çok ihracat yaptığımız ilk 3 ülke 51 milyon dolar ile ABD, 47 milyon dolar ile Belçika ve 27 milyon dolar ile Endonezya olmuştur. Mamul ihracatında ise 116 milyon dolar ile Irak, 47 milyon dolar ile Azerbaycan, 39 milyon dolar ile Gürcistan ilk 3 ülkeyi oluşturmaktadır. Türkiye için 2024 yılında çok daha istikrarlı bir yıl olmasını bekliyor ve umut ediyorum. Cari açığımızın kapatılmasında ihracatımız büyük rol oynuyor. İhracatçıların ve ihracatın desteklenmesi de bu sürece büyük katkı sağlayacaktır.” diye konuştu.
Er: Rekor üretim rekor ihracatı getirdi
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Davut Er, “Sofralık zeytin ihracatımız bir önceki sezona kıyasla tutar bazında %7 artarak 172 milyon dolardan 184 milyon dolara yükseldi. 31 Ekim'de sona eren 2022/23 zeytinyağı ihracat sezonunda ise, 118 ülkeye ihracat gerçekleştirdik ve toplam zeytinyağı ihracatımız miktar bazında %158 artarak 58 bin tondan 150 bin tona, tutar bazında ise %259 artarak 201 milyon dolardan 723 milyon dolara yükseldi. Sofralık zeytin üretiminde dünyada lider ve zeytinyağında ise İspanya’dan sonra en büyük 2. üretici konumuna yükseldiğimiz 2022/23 ihracat sezonunda, üretimdeki rekor ile birlikte elde ettiğimiz başarıyla, toplam sektör ihracatımız 947 milyon dolara ulaştı ve sektörümüz dünya pazarlarında çok önemli bir yer edindi. Bu rakamı önümüzdeki birkaç yıl içerisinde 1,5 milyar dolara, 2028’de ise 2 milyar dolar seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. Rekor üretim rekor ihracatı getirdi. Şu an sektörümüzün karşılaştığı en büyük engel hepinizin malumu olduğu üzere, 1 Ağustos 2023 tarihi itibariyle dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına, 22 Ağustos 2023 itibariyle de dökme ve varilli prina yağı ihracatına getirilen ihracat kısıtlamaları.” dedi.
Başkan Er, “Söz konusu kısıtlama kararları, maalesef geçmiş yıllarda olduğu gibi, Türkiye’deki tüm ihracatçılarımızı çatısı altında bulunduran sektörün tek ihracatçı birliği olan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliğimizin görüşü alınmadan, sektör temsilcileri ile istişarede bulunulmadan ve önceden bir bilgilendirme olmaksızın alındı. Ülkemiz 2022/23 sezonuna 50 bin ton zeytinyağı stoğuyla girdi. Rekoltemiz ise 380 bin ton olarak hesaplanmakta. Afrin’den gelen yaklaşık 50 bin ton zeytinyağı dikkate alındığında 480 bin ton düzeyinde zeytinyağı varlığımızın oluştuğunu görüyoruz. İç tüketim 160 bin ton civarında,150 bin ton ise ihracatımız söz konusu. Yeni sezona yaklaşık 170 bin ton stok fazlasıyla gireceğimiz görülmekte. Tüm bunlara ek olarak, geçtiğimiz hafta UZZK 2023/24 sezonu için daha önce 179 bin ton olarak ilan ettiği zeytinyağı rekolte tahminini 185 bin ton olarak güncelledi. Bu veriler ışığında Türkiye’nin zeytinyağı arzında panik olmasını gerektirecek bir durum söz konusu olmadığını çok net bir şekilde görebiliyoruz.” Diye konuştu.
Kısıtlamalar piyasayı bloke etti
Davut Er, “Son üç yılda zeytinyağına dört kez ihracat kısıtlaması getirildi. Bu kısıtlamaların piyasa üzerinde amaçlandığı gibi olumlu bir etkisi kesinlikle olmadı. Fiyat artışlarını yavaşlatmakta yeteri kadar etkili olmadığı gibi, aksine üretici ve mal tedarikçilerini beklenti içine soktu ve yeterli miktarda mal arzı olmadığı için piyasayı daha da bloke etti. Fiyatlar kısıtlama uygulamasından bu yana yaklaşık %15-20 civarında artış gösterdi. İhraç edilemediği için depolarda bekletilen zeytinyağları ise, sıcak hava ve olumsuz depolama koşulları nedeniyle bozulmaya maruz kaldı, asidite ve diğer kıymetli spektler zarar gördü, yüksek kaliteli sızma yağlar rafinajlık yağlara dönüştü ve bu da %30’luk bir değer kaybına neden oldu. Söz konusu kısıtlama uygulaması hem iç piyasada hem de ihracatta hiçbir olumlu sonuç doğurmadı ve uygulanmaya devam edilmesi durumunda, sektörümüzde telafisi mümkün olmayan hasarlara yol açacak. Nitekim 2023/24 sezonunun ilk 2 aylık verilerine baktığımızda, Kasım ve Aralık aylarında ihracatımızın geçtiğimiz sezona kıyasla miktar bazında %75 azalarak, 31 bin tondan 8 bin tona gerilediğini görüyoruz. Üzülerek söylüyorum ki, zor şartlarda kazanılmış olan birçok pazarı kaybetme noktasına gelmiş bulunmaktayız. İhracatımızın ve sektörümüzün daha fazla zarara uğramaması için söz konusu kısıtlama kararları bir an önce gözden geçirilmeli. Serbest piyasa ekonomisi şartlarının devamı sağlanmalı ve ihracat kısıtlama uygulamaları sonlandırılmalıdır. Katma değeri yüksek ambalajlı ihracatı artırmak ana hedefimiz olmakla birlikte firmalarımız ithalatçılardan gelebilecek farklı talepleri karşılamak durumunda.” dedi.
Kızıltan: Türk somonunu dünya pazarlarına tanıtıyoruz
Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, “Dünyanın en önemli reexport merkezlerinden birisi, yaklaşık 500 milyonluk bir nüfusa ulaşan, dünyanın güçlü birliklerinden Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN)’ın kurucu ülkeleri arasındaki Singapur pazarı bizim için ön planda. Çin konusunda geçen sene olumlu bir izin çıktı. Türk somonunu dünya pazarlarına tanıtmaya çalışıyoruz. Bu bizim için büyük bir atılım. Norveç 2023 yılı itibariyle somondan 6,5 milyar dolar gelir elde etti. Türkiye geneli su ürünleri ihracatımız 2023 yılında 1,7 milyar dolar oldu. 119 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz ve bunun yüzde 42'sinin AB ülkelerine yapıyoruz. Omega-3 deposu Türk somonu yüzde 9 artışla 376 milyon dolara yükseldi. 2023 yılında levrek ihracatımız yüzde 2 artışla 517 milyon dolar, çipura ihracatımız yüzde 12 artışla 417 milyon dolar olurken, Omega-3 deposu Türk somonu yüzde 8 artışla 371 milyon dolara yükseldi. Levrek ABD pazarında bir numara. Türk somonunu ABD’ye ve Kanada’ya göndermeye başladık. Çin’e somon ve orkinosta lisansımız var, çipura ve levrek için de başvurduk, açılırsa ihracatımız artacak.” dedi.
YORUMLAR