21 yıl önce kendisini giydiren hayırseveri buldu
İZMİR'de 23 bin üyesi bulunan 'Bir Çocuk Da Sen Giydir' projesini yürüten Nuran Baştan (30), çocukken kendisini giydirerek projenin temelini atan 'Ayfer Ablası'nı 21 yıl sonra buldu. Yıllar sonra bir araya gelen ikili, duygusal anlar yaşadı. Baştan, "İlk maaşıyla çocukları sevindirmek isteyen Ayfer Abla, sınıfımıza gelerek bana bayramlık alacağını söyledi. Birlikte tüm gün alışveriş yaptık. Hayatımın en güzel günüydü" dedi.
22 Aralık 2021 - 12:24 - Güncelleme: 22 Aralık 2021 - 12:26
Nuran Baştan'ın 2016 yılında dezavantajlı çocuklara giysi yardımı yapmak için başlattığı proje, kısa sürede Türkiye geneline yayıldı ve binlerce kişiye ulaştı. 'Bir Çocuk Da Sen Giydir' isimli proje ile Türkiye'nin dört bir yanındaki çocukların hayatına dokunmayı başaran Baştan, geçen yıl dernekleştirilen projesi sayesinde ülke genelinde 150 bin çocuğa giysi ulaştırdı. Projeye çok sayıda iş insanı tarafından da destek geldi. Baştan, 9 yaşındayken kendisini giydirerek projenin temelini atan 'Ayfer Ablası'nı 21 yıl sonra bulup, bir araya geldi.
'BANA HARDAL SARISI MONT ALMIŞTI'
Yaklaşık 21 yıl önce yaşadığı mutluluğu anlatan Baştan, "Sınıftayken öğretmen geldi ve Ayfer Abla'nın beni alışverişe götüreceğini, ailemden izin aldığını söyledi. Taksiye binerek Tarihi Kemeraltı Çarşısı'na gittik. Hardal sarısı bir mont aldım. Onu hiç unutmuyorum. O kış benim için çok sıcak geçmişti. İskender döner yemiştik. Sanki bir rüyada gibiydim. Kendimi çok özel hissetmiştim. Yağmur yağdığında sınıfta herkes koşarak bahçeye çıkardı. Mutlu olurlardı. Ben sınıfta tek başıma kalırdım. Ayağımdaki spor ayakkabının ıslanmaması için sınıfta otururdum. Botum olmadığı için çok üzülürdüm. Yaşadıklarım sayesinde ihtiyaç sahibi çocuklara dokunabiliyorum" dedi.
23 BİN KİŞİLİK İYİLİK ZİNCİRİ
Başlattığı projenin detaylarından söz eden Baştan, "Bizler ihtiyaç sahibi çocuklarımızı giydiriyoruz. Kış aylarında bot, mont, yaz aylarında bayramlık alıyoruz. Yılın her döneminde oyuncak hediye ediyoruz. İhtiyaç sahibi ailelere kömür ve erzak yardımları topluyoruz. 23 bin kişiden oluşan bir iyilik zincirimiz var. İhtiyaç sahibi ailelere ulaşıp, hayatlarına dokunmaya çalışıyoruz. İhtiyaç sahibi çocuklarımıza milli eğitim müdürlüklerinden aldığımız listeler doğrultusunda ulaşıyoruz. Okullara giderek, hediyeleri bizzat teslim ediyoruz. Onların mutluluğuyla biz de mutlu oluyoruz. Ayağında yırtık spor ayakkabıyla bir kışı geçirmeye çalışan çocuklarımız var. Keşke olmasa diyoruz ama maalesef var. Bu çocukların sesi olmaya çalışıyoruz. Bir çocuğun bir ayakkabıya muhtaç olmaması için çaba gösteriyoruz" diye konuştu.
İLK MAAŞINI ÇOCUKLARA AYIRDI
Yıllar önce sevindirdiği Baştan ile bir araya gelmenin mutluluğunu yaşayan Ayfer Demir ise (46) "Mezuniyetimin ardından 2000 yılında bir mağazada yönetici yardımcısı olarak işe başladım. İlk maaşım ile bir çocuk giydirmek istedim. Paraya hiç dokunmadan çocukları sevindirmeyi amaçladım. Bizim çok yakınımızda bir ilkokul vardı. Yeğenim de orada okuyordu. Yeğenimin öğretmeninden rica ettim. Bize ihtiyaç sahibi olan 3 çocuk ismi vermesini istedim. Ailelerden izin alındı. Bu şekilde Nuran ve arkadaşlarına ulaştık. Bayram da yaklaşmıştı. 3 çocuğu aldık. Annem de yanımdaydı. Onlarla birlikte alışverişe gittik. Ne istiyorlarsa onu aldılar. Hepimiz çocuk olduk ve ne giyeceğimizi hep ailemiz seçti. Madem çocukları, mutlu etmek istiyoruz. O zaman 'özgür olsunlar' diye düşündüm. Bu yüzden her şeyi kendileri seçti" dedi.
'BÖYLE BİR ŞEYE VESİLE OLACAĞIM AKLIMA GELMEZDİ'
O günden tam 21 yıl sonra kendisine gelen telefonla büyük şaşkınlık yaşadığını söyleyen Demir, "Nuran, yıllar sonra benim yeğenime ulaşmış. Yeğenimin de bundan haberi yoktu. Ben duyulsun istememiştim. Nuran, beni aradı. Bana yaptıklarını anlattı. Çok duygulandım, görüştük. O hala küçük bir kız ve ben hala onun Ayfer ablası gibiyim. Böyle bir şeye vesile olabileceğim hiç aklıma gelmezdi. İyi ki yapmışım. İyi ki dokunduğum çocuklardan biri Nuran'mış. Böyle bir dönüş alabileceğimi tahmin edemezdim" diye konuştu.
'BANA HARDAL SARISI MONT ALMIŞTI'
Yaklaşık 21 yıl önce yaşadığı mutluluğu anlatan Baştan, "Sınıftayken öğretmen geldi ve Ayfer Abla'nın beni alışverişe götüreceğini, ailemden izin aldığını söyledi. Taksiye binerek Tarihi Kemeraltı Çarşısı'na gittik. Hardal sarısı bir mont aldım. Onu hiç unutmuyorum. O kış benim için çok sıcak geçmişti. İskender döner yemiştik. Sanki bir rüyada gibiydim. Kendimi çok özel hissetmiştim. Yağmur yağdığında sınıfta herkes koşarak bahçeye çıkardı. Mutlu olurlardı. Ben sınıfta tek başıma kalırdım. Ayağımdaki spor ayakkabının ıslanmaması için sınıfta otururdum. Botum olmadığı için çok üzülürdüm. Yaşadıklarım sayesinde ihtiyaç sahibi çocuklara dokunabiliyorum" dedi.
23 BİN KİŞİLİK İYİLİK ZİNCİRİ
Başlattığı projenin detaylarından söz eden Baştan, "Bizler ihtiyaç sahibi çocuklarımızı giydiriyoruz. Kış aylarında bot, mont, yaz aylarında bayramlık alıyoruz. Yılın her döneminde oyuncak hediye ediyoruz. İhtiyaç sahibi ailelere kömür ve erzak yardımları topluyoruz. 23 bin kişiden oluşan bir iyilik zincirimiz var. İhtiyaç sahibi ailelere ulaşıp, hayatlarına dokunmaya çalışıyoruz. İhtiyaç sahibi çocuklarımıza milli eğitim müdürlüklerinden aldığımız listeler doğrultusunda ulaşıyoruz. Okullara giderek, hediyeleri bizzat teslim ediyoruz. Onların mutluluğuyla biz de mutlu oluyoruz. Ayağında yırtık spor ayakkabıyla bir kışı geçirmeye çalışan çocuklarımız var. Keşke olmasa diyoruz ama maalesef var. Bu çocukların sesi olmaya çalışıyoruz. Bir çocuğun bir ayakkabıya muhtaç olmaması için çaba gösteriyoruz" diye konuştu.
İLK MAAŞINI ÇOCUKLARA AYIRDI
Yıllar önce sevindirdiği Baştan ile bir araya gelmenin mutluluğunu yaşayan Ayfer Demir ise (46) "Mezuniyetimin ardından 2000 yılında bir mağazada yönetici yardımcısı olarak işe başladım. İlk maaşım ile bir çocuk giydirmek istedim. Paraya hiç dokunmadan çocukları sevindirmeyi amaçladım. Bizim çok yakınımızda bir ilkokul vardı. Yeğenim de orada okuyordu. Yeğenimin öğretmeninden rica ettim. Bize ihtiyaç sahibi olan 3 çocuk ismi vermesini istedim. Ailelerden izin alındı. Bu şekilde Nuran ve arkadaşlarına ulaştık. Bayram da yaklaşmıştı. 3 çocuğu aldık. Annem de yanımdaydı. Onlarla birlikte alışverişe gittik. Ne istiyorlarsa onu aldılar. Hepimiz çocuk olduk ve ne giyeceğimizi hep ailemiz seçti. Madem çocukları, mutlu etmek istiyoruz. O zaman 'özgür olsunlar' diye düşündüm. Bu yüzden her şeyi kendileri seçti" dedi.
'BÖYLE BİR ŞEYE VESİLE OLACAĞIM AKLIMA GELMEZDİ'
O günden tam 21 yıl sonra kendisine gelen telefonla büyük şaşkınlık yaşadığını söyleyen Demir, "Nuran, yıllar sonra benim yeğenime ulaşmış. Yeğenimin de bundan haberi yoktu. Ben duyulsun istememiştim. Nuran, beni aradı. Bana yaptıklarını anlattı. Çok duygulandım, görüştük. O hala küçük bir kız ve ben hala onun Ayfer ablası gibiyim. Böyle bir şeye vesile olabileceğim hiç aklıma gelmezdi. İyi ki yapmışım. İyi ki dokunduğum çocuklardan biri Nuran'mış. Böyle bir dönüş alabileceğimi tahmin edemezdim" diye konuştu.
YORUMLAR