"7'den 70'e herkes yapabilir"
Türkiye'de, son zamanlarda televizyonlarda yayınlanan dönem dizilerinin ardından birçok vatandaş okçuluğa merak sardı. 7'den 70'e herkesin yapabildiği okçuluk sporuna çocuklar daha çok ilgi gösteriyor.
07 Kasım 2020 - 10:16 - Güncelleme: 07 Kasım 2020 - 10:17
İnsanlık tarihi boyunca savaşlarda kullanılması ardından geleneksel spor haline okçuluk son yıllarda televizyonlarda yayınlanan dönem dizilerinin ardından yeniden gözde sporlar arasına girmeyi başardı. Geleneksel Türk Okçuluğu'na olan ilginin artmasıyla birlikte verilmeye başlanan kurslara da ilgi yoğun. Düzce'de özellikle çocukların merakla başladığı okçuluk kurslarında fiziksel gelişimin yanı sıra çocuklarda dikkat ve hiperaktivite sorunlarına da olumlu etkisi olduğu belirtiliyor.
Son yıllarda Geleneksel Türk Okçuluğuna olan ilginin giderek arttığını ve bu sporu 7'den 70'e herkesin yapabileceğini belirten Okçuluk Antrenörü Metin Işık, Bireysel sporlar merkezinde çocuklarımızın bireysel sporlara ilgisini artırmak için bir takım branşlar üzerinde çalışıyoruz. Örneğin okçuluk. Özellikle geleneksel Türk okçuluğundan bahsedelim özellikle 4-5 yıl önce biraz daha bu tanınmaya başlandı. Zaten bizim ata sporumuz. 4-5 yıldır başladı fakat son 2-3 yıldır halkımız daha çok yakından tanımaya başladı. Bunun üzerine de yoğun ilgi var. Dolayısıyla Türkiye'nin hemen hemen her yerinde geleneksel Türk okçuluğuna çok fazla ilgi var. Ailelerde artık çocuklarının okçuluk yapmasını istiyorlar. Dolayısıyla geleneksel Türk okçuluğu olimpik okçuluğa nazaran biraz daha fazla ilgi çekmeye başladı. Son 2-3 yılda tabii ki dizilerin etkisi, oradaki tarihi bilgilerin, gösterilerin etkisi de var.
Nihayetinde bu bir spor. Bütün sporlar için genel tavsiyemiz bu spor için de geçerli. Sabır, zaman ve istek. İstedikten ve sabrettikten sonra herkes yapabilir. 5 yaşından 60 yaşına kadar yapabilir. Fakat tabii geleneksel Türk okçuluğunda biraz daha kasların kuvvetli olması gerekiyor o yayı çekebilmek için. Biz 7 yaşındaki çocuklar için daha uygun olacağını belirtiyoruz. 7'den 70'e herkes yapabilir."
"Odaklanma sorununu sona erdiriyor"
Okçuluk sporunun çocuklarda yaşanan odaklanma sorununa da olumlu yönde etki ettiğini ifade eden, Metin Işık; "Araç gereçler çok pahalı değil. Zaten bir kere yaylarını ve kirişleri ve okları bir kere aldıkları zaman uzun bir süre kullanabiliyorlar. Tamiratlarını da kendileri bir süre sonra öğrenebilirse maliyeti uygun olacaktır.
Sadece eğitimde değil normal hayatta da çok faydası olacak ama biz eğitim yönünden bakalım olaya. En büyük etkisi de dikkatin artmasıdır. Bir şeye odaklanma söz konusu. Bizim çocuklarımız odaklanma problemi yaşayabiliyorlar. Hangi pedagoga sorarsanız en büyük problemlerden biri çocuklarımızın odaklanma problemidir. Dolayısıyla siz okçulukta hedefe odaklanıyorsunuz. O kadar kısa süre içerisinde büyük bir odaklanmayı sağlayıp oku hedefe yönlendiriyorsunuz. Bir de siz güneşli havada atış yapıyorsunuz ya da rüzgarlı havada atış yapıyorsunuz. Bütün dış etkenleri dikkate alarak hedefe odaklanmak sizin eğitim hayatınızı da olumlu yönde etkiliyor. Çok çok büyük katkısı olacaktır. Bunu zamanla da görecekler zaten" dedi.
"Çocuklarım diziden görüp okçuluğa başladı"
Anne Rümeysa Sözen, çocuklarının televizyonda izlediği bir dönem dizisinin ardından okçuluğuna merak sardığını belirterek şöyle konuştu: "Bir dizi vardı televizyonda orada gördü benim çocuğum. Ondan önce de Necla hocayla tanışıyorduk ama o diziden sonra daha da heveslendi kızım ve oğlum. Ondan sonra derslere getirmeye başladık okçuluk kursuna. Oğlum 10 kızım ise 8 yaşında. Pandemiden dolayı bir süre ara vermiştik kurs devam etti biz gelemedik ama yeniden başladık kursa. Çok seviyorlar. Çok özledik dediler kursu. Güzel de gidiyor. Epeydir beri gelememiştik bugün ilk defa gelebildik. Çocuklar çok büyük bir hevesle geliyorlar."
"Derslerdeki başarım arttı"
Derslere başladıktan sonra okuldaki başarısının arttığına dikkat çeken Yekta Eren Durmaz; "Okçuluk sporunu duyuyordum. Düzce'de var mı diye baktım. Necla hocayla tanıştım daha sonra. Sabretmek gerekiyor. Bir anda olacak bir iş değil. Dikkat ve sabır derslerime de yansıyor. Daha dikkatli bir şekilde paragrafları okuyorum. Derslerimde daha başarılı oldum. Arkadaşlarıma da tavsiye ederim. Onlar da gelebilirler. Çok zevkli bir spor" ifadelerinde bulundu.
"Çocuğumun hiperaktivitesi bitti"
Çocukların gelişiminde okçuluk sporunun büyük önem taşıdığını belirten baba Sabri Çelikağ ailelere çocuklarını desteklemeleri hususunda önerilerde bulundu. Çelikağ; "İlk önce tavsiye üzerine başladık. Taktir edersiniz ki son zamanlarda çocuklarımızda baş gösteren hiperaktiviteye bağlı dikkat eksikliği gibi konular bir hayli gündemde. Bizde okçuluk tavsiyesi üzerine derslere başladık. Oğlum ilk başladığı günlerde okçuluğu sevmeye başladı. Bizde olacak mı olmayacak mı derken, hocamız sağ olsun biraz daha üzerine gidince oğlumuzun içinden bir cevher çıktı sanki. İlerleyen dönemlerde de daha profesyonel bir şekilde bu sporu devam ettirmesini istiyoruz. Derslerdeki başarı da geçen seneye nazaran daha iyi bir duruma geldi. Herkese de tavsiye ederim. Ailelerinde de eğer böyle bir teşebbüsü varsa çocuklarını sonuna kadar desteklesinler. Bireysel spor deyip geçmesinler. Çocuğun hayal kurmasına bile, gelişim sağlayabilecek bir spor olduğunu söyleyebilirim okçuluk sporunun" dedi.
Son yıllarda Geleneksel Türk Okçuluğuna olan ilginin giderek arttığını ve bu sporu 7'den 70'e herkesin yapabileceğini belirten Okçuluk Antrenörü Metin Işık, Bireysel sporlar merkezinde çocuklarımızın bireysel sporlara ilgisini artırmak için bir takım branşlar üzerinde çalışıyoruz. Örneğin okçuluk. Özellikle geleneksel Türk okçuluğundan bahsedelim özellikle 4-5 yıl önce biraz daha bu tanınmaya başlandı. Zaten bizim ata sporumuz. 4-5 yıldır başladı fakat son 2-3 yıldır halkımız daha çok yakından tanımaya başladı. Bunun üzerine de yoğun ilgi var. Dolayısıyla Türkiye'nin hemen hemen her yerinde geleneksel Türk okçuluğuna çok fazla ilgi var. Ailelerde artık çocuklarının okçuluk yapmasını istiyorlar. Dolayısıyla geleneksel Türk okçuluğu olimpik okçuluğa nazaran biraz daha fazla ilgi çekmeye başladı. Son 2-3 yılda tabii ki dizilerin etkisi, oradaki tarihi bilgilerin, gösterilerin etkisi de var.
Nihayetinde bu bir spor. Bütün sporlar için genel tavsiyemiz bu spor için de geçerli. Sabır, zaman ve istek. İstedikten ve sabrettikten sonra herkes yapabilir. 5 yaşından 60 yaşına kadar yapabilir. Fakat tabii geleneksel Türk okçuluğunda biraz daha kasların kuvvetli olması gerekiyor o yayı çekebilmek için. Biz 7 yaşındaki çocuklar için daha uygun olacağını belirtiyoruz. 7'den 70'e herkes yapabilir."
"Odaklanma sorununu sona erdiriyor"
Okçuluk sporunun çocuklarda yaşanan odaklanma sorununa da olumlu yönde etki ettiğini ifade eden, Metin Işık; "Araç gereçler çok pahalı değil. Zaten bir kere yaylarını ve kirişleri ve okları bir kere aldıkları zaman uzun bir süre kullanabiliyorlar. Tamiratlarını da kendileri bir süre sonra öğrenebilirse maliyeti uygun olacaktır.
Sadece eğitimde değil normal hayatta da çok faydası olacak ama biz eğitim yönünden bakalım olaya. En büyük etkisi de dikkatin artmasıdır. Bir şeye odaklanma söz konusu. Bizim çocuklarımız odaklanma problemi yaşayabiliyorlar. Hangi pedagoga sorarsanız en büyük problemlerden biri çocuklarımızın odaklanma problemidir. Dolayısıyla siz okçulukta hedefe odaklanıyorsunuz. O kadar kısa süre içerisinde büyük bir odaklanmayı sağlayıp oku hedefe yönlendiriyorsunuz. Bir de siz güneşli havada atış yapıyorsunuz ya da rüzgarlı havada atış yapıyorsunuz. Bütün dış etkenleri dikkate alarak hedefe odaklanmak sizin eğitim hayatınızı da olumlu yönde etkiliyor. Çok çok büyük katkısı olacaktır. Bunu zamanla da görecekler zaten" dedi.
"Çocuklarım diziden görüp okçuluğa başladı"
Anne Rümeysa Sözen, çocuklarının televizyonda izlediği bir dönem dizisinin ardından okçuluğuna merak sardığını belirterek şöyle konuştu: "Bir dizi vardı televizyonda orada gördü benim çocuğum. Ondan önce de Necla hocayla tanışıyorduk ama o diziden sonra daha da heveslendi kızım ve oğlum. Ondan sonra derslere getirmeye başladık okçuluk kursuna. Oğlum 10 kızım ise 8 yaşında. Pandemiden dolayı bir süre ara vermiştik kurs devam etti biz gelemedik ama yeniden başladık kursa. Çok seviyorlar. Çok özledik dediler kursu. Güzel de gidiyor. Epeydir beri gelememiştik bugün ilk defa gelebildik. Çocuklar çok büyük bir hevesle geliyorlar."
"Derslerdeki başarım arttı"
Derslere başladıktan sonra okuldaki başarısının arttığına dikkat çeken Yekta Eren Durmaz; "Okçuluk sporunu duyuyordum. Düzce'de var mı diye baktım. Necla hocayla tanıştım daha sonra. Sabretmek gerekiyor. Bir anda olacak bir iş değil. Dikkat ve sabır derslerime de yansıyor. Daha dikkatli bir şekilde paragrafları okuyorum. Derslerimde daha başarılı oldum. Arkadaşlarıma da tavsiye ederim. Onlar da gelebilirler. Çok zevkli bir spor" ifadelerinde bulundu.
"Çocuğumun hiperaktivitesi bitti"
Çocukların gelişiminde okçuluk sporunun büyük önem taşıdığını belirten baba Sabri Çelikağ ailelere çocuklarını desteklemeleri hususunda önerilerde bulundu. Çelikağ; "İlk önce tavsiye üzerine başladık. Taktir edersiniz ki son zamanlarda çocuklarımızda baş gösteren hiperaktiviteye bağlı dikkat eksikliği gibi konular bir hayli gündemde. Bizde okçuluk tavsiyesi üzerine derslere başladık. Oğlum ilk başladığı günlerde okçuluğu sevmeye başladı. Bizde olacak mı olmayacak mı derken, hocamız sağ olsun biraz daha üzerine gidince oğlumuzun içinden bir cevher çıktı sanki. İlerleyen dönemlerde de daha profesyonel bir şekilde bu sporu devam ettirmesini istiyoruz. Derslerdeki başarı da geçen seneye nazaran daha iyi bir duruma geldi. Herkese de tavsiye ederim. Ailelerinde de eğer böyle bir teşebbüsü varsa çocuklarını sonuna kadar desteklesinler. Bireysel spor deyip geçmesinler. Çocuğun hayal kurmasına bile, gelişim sağlayabilecek bir spor olduğunu söyleyebilirim okçuluk sporunun" dedi.
YORUMLAR