700 yıllık yapıdan geriye sadece kapısı kaldı
İZMİR'in Konak ilçesinde, en son 1923'te restore edilen ve mülkiyeti İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne ait Ali Reis Mescidi'nden geri kapısı ve kitabesi kaldı. Kent gözlemcisi Orhan Beşikçi'nin girişimiyle kitabesi korumaya alınan mescit için önce projeler hazırlanacak ardından Koruma Kurulu'ndan gelen onay ile rekonstrüksiyonu planlanacak.
18 Ocak 2023 - 17:12 - Güncelleme: 18 Ocak 2023 - 17:14
Aydınoğlu Beyliği'nin İzmir fethi sonrası Türk ailelerinin ilk yerleşim yerlerinden olan Ali Reis Mahallesi'ndeki tarihi mescit, cumhuriyet döneminin ilk yıllarında restore edildi. Uzun yıllar sahipsiz bırakılan Ali Reis Mescidi'nden geri sadece kapısı ve kitabesi kaldı. Kent gözlemcisi, araştırmacı-yazar Orhan Beşikçi ise tarihi mescidin yeniden inşa edilip, kapı ve kitabesinin korunması için İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne dilekçe yazdı. Koruma Kurulu, kitabenin İzmir Arkeoloji Müzesi'ne kaldırılmasına karar verdi. Kitabe, uzman ekiplerce bulunduğu yerden alınıp, müzeye nakledilerek korumaya alındı. İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü ayrıca mescidin bulunduğu yere sanat tarihçi ile mimar gönderdi ve alanda inceleme yapıldı. Yetkililerden alınan bilgiye göre, mülkiyeti İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne ait tarihi mescit için önce projeler hazırlanacak ardından Koruma Kurulu'ndan gelen onay ile rekonstrüksiyonu planlanacak.
'KİTABE MÜZEYE KALDIRILDI'
Ali Reis Mahallesi'nin, kentin en eski mahallerinden olduğunu belirten Orhan Beşikçi, "Burada eski İzmir mimarisinin en güzel örneklerini görebiliyoruz. Ali Reis Mahallesi'nde çok önemli su yapıları, özellikle çeşmeler var. Halen ayakta olan ve tamir bekleyen çeşmeler bulunuyor. Ali Reis Mahallesi, adını mescitten alıyor. Bu bölgedeki diğer mahalle adları da cami isimlerinden geliyor. Faik Paşa Mahallesi, Selahaddin Zade Mahallesi, Hatuniye Mahallesi de camilerden adını alıyor. Ali Reis Mescidi, günümüze maalesef bu şekilde gelebildi. Mescidin şu anda sadece kapısı var. Kapının üzerindeki kitabeye bir şey olmaması için müzeye kaldırıldı. Mescidin kitabesi, tamir kitabesidir. 1923 yılında İmam-ı Rasih Efendi himmetinde restore edildiğini yazan bir kitabedir. Eski fotoğraflarda, kesme taştan yapılmış, ahşap yapılı ve daha çok mescit görünümünde olan camidir" diye konuştu.
'YÜZEY ÇALIŞMASI YAPILSIN' ÖNERİSİ
Tarihi mescidin bugünkü haline çok üzüldüğünü söyleyen Orhan Beşikçi, yapının restore edilip, kente kazandırılması gerektiğini kaydetti. Beşikçi, "Burada yapılacak bir yüzey kazısı ile birlikte belki mescitle ilgili başka objelere de rastlamak mümkün olacak. Bu nedenle mescidin restore edilip, müzedeki kitabesinin de yerine asılmasını bekliyoruz. Sanıyorum bu konuda bazı girişimler olacak. Kitabenin kaldırıldığı sırada sanat tarihçileri alanda çalışma yaptı. Burada yüzey çalışmasına arkeologların dahil olması gerekir. Yapılacak kazılarda belki de mescidin temelleri hatta asıl kitabesine bile rastlanabilir. Vakıfların girişimde bulunması, son derece sevindirici bir gelişme. Vakıflar, bir hareket göstererek 'Han Bey' dediğimiz Pazaryeri, Asmalı Mescit ve Faik Paşa camilerinin restorasyonunu başlatmış durumda" dedi.
İzmir Arkeoloji Müzesi adına tarihi mescidin kitabesini teslim alan arkeolog Avni Sağlam ise "Kitabe koruma altına alındı ve müzemizin deposunda yer almaktadır. Kitabenin üzerinde temizleme çalışması yapıldı. Osmanlıca yazıların daha net okunması için yapılan çalışmalar ile eserimiz son halini aldı. Üzerinde daha önceden monte edilirken açılmış delikler var. Onlara ilişkin bir şey yapamadık" diye konuştu.
'KİTABE MÜZEYE KALDIRILDI'
Ali Reis Mahallesi'nin, kentin en eski mahallerinden olduğunu belirten Orhan Beşikçi, "Burada eski İzmir mimarisinin en güzel örneklerini görebiliyoruz. Ali Reis Mahallesi'nde çok önemli su yapıları, özellikle çeşmeler var. Halen ayakta olan ve tamir bekleyen çeşmeler bulunuyor. Ali Reis Mahallesi, adını mescitten alıyor. Bu bölgedeki diğer mahalle adları da cami isimlerinden geliyor. Faik Paşa Mahallesi, Selahaddin Zade Mahallesi, Hatuniye Mahallesi de camilerden adını alıyor. Ali Reis Mescidi, günümüze maalesef bu şekilde gelebildi. Mescidin şu anda sadece kapısı var. Kapının üzerindeki kitabeye bir şey olmaması için müzeye kaldırıldı. Mescidin kitabesi, tamir kitabesidir. 1923 yılında İmam-ı Rasih Efendi himmetinde restore edildiğini yazan bir kitabedir. Eski fotoğraflarda, kesme taştan yapılmış, ahşap yapılı ve daha çok mescit görünümünde olan camidir" diye konuştu.
'YÜZEY ÇALIŞMASI YAPILSIN' ÖNERİSİ
Tarihi mescidin bugünkü haline çok üzüldüğünü söyleyen Orhan Beşikçi, yapının restore edilip, kente kazandırılması gerektiğini kaydetti. Beşikçi, "Burada yapılacak bir yüzey kazısı ile birlikte belki mescitle ilgili başka objelere de rastlamak mümkün olacak. Bu nedenle mescidin restore edilip, müzedeki kitabesinin de yerine asılmasını bekliyoruz. Sanıyorum bu konuda bazı girişimler olacak. Kitabenin kaldırıldığı sırada sanat tarihçileri alanda çalışma yaptı. Burada yüzey çalışmasına arkeologların dahil olması gerekir. Yapılacak kazılarda belki de mescidin temelleri hatta asıl kitabesine bile rastlanabilir. Vakıfların girişimde bulunması, son derece sevindirici bir gelişme. Vakıflar, bir hareket göstererek 'Han Bey' dediğimiz Pazaryeri, Asmalı Mescit ve Faik Paşa camilerinin restorasyonunu başlatmış durumda" dedi.
İzmir Arkeoloji Müzesi adına tarihi mescidin kitabesini teslim alan arkeolog Avni Sağlam ise "Kitabe koruma altına alındı ve müzemizin deposunda yer almaktadır. Kitabenin üzerinde temizleme çalışması yapıldı. Osmanlıca yazıların daha net okunması için yapılan çalışmalar ile eserimiz son halini aldı. Üzerinde daha önceden monte edilirken açılmış delikler var. Onlara ilişkin bir şey yapamadık" diye konuştu.
YORUMLAR