Acılı anne: 'Oğlum var, dur' dedim o gaza bastı
İZMİR'in Karşıyaka ilçesinde ehliyetsiz sürücü Arzu Döş'ün (39) kullandığı otomobille Emirhan'a çarpıp park halindeki İbrahim Dal'a (50) ait minibüse sıkıştırıp ölümüne neden olduğu kazayla ilgili açılan davanın görülmesine başlandı.
03 Şubat 2022 - 15:36 - Güncelleme: 03 Şubat 2022 - 15:38
Haklarında 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istenen iki sürücünün tutuksuz yargılandığı duruşmada sanıklardan Arzu Döş, Emirhan'ın bir anda önüne çıktığını ve fark etmediğini öne sürdü. Emirhan'ın annesi Saadet Çoğalan (27) ise 'Oğlum var, dur' demesine rağmen otomobil sürücüsü Döş'ün tekrar gaza bastığını söyledi.
Karşıyaka ilçesinde geçen yıl 27 Mayıs'ta, Saadet ve Mustafa Çoğalan (35) çiftinin çocukları Emirhan'a evlerinin önündeki kaldırımda akülü arabasıyla oynarken, ehliyetsiz sürücü Arzu Döş'ün manevra yaptığı 35 ALP 548 plakalı otomobil çarptı. Otomobil ile kaldırımda park halindeki İbrahim Dal'a ait 35 S 02234 plakalı servis otobüsünün arasında sıkışan küçük Emirhan, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Kazanın ardından tutuklanan Döş, 44 gün sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
BİLİRKİŞİ MİNİK EMİRHAN'I DA KUSURLU BULMUŞTU
Hazırlanan bilirkişi raporunda Emirhan'ın da kusurlu olduğu belirtildi. Raporda, Emirhan'ın 'yayalar, taşıt yolunu yaya ve okul geçidiyle kavşak giriş ve çıkışlarından karşıya geçmek zorundadır' hükmünü ihlal ettiği görüş ve kanaatine varıldığı açıklandı. Olayla ilgili hazırlanan iddianamede, Döş'ün yanı sıra kaldırımda park halindeki servis minibüsünün sahibi İbrahim Dal da sanık olarak yer aldı. Her 2 sanık için 'taksirle ölüme neden olma' suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istendi. Bilirkişi raporunda Emirhan'ın da kusurlu bulunmasına rağmen iddianamede buna değinilmedi.
'ÇOCUĞA ÇARPMAMAK İÇİN MİNİBÜSE KIRDIM'
Tutuksuz sanıklar, Karşıyaka 1'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya sanıklar Arzu Döş ve İbrahim Dal'ın yanı sıra Emirhan'ın annesi Saadet Çoğalan, babası Mustafa Çoğalan ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada, ilk olarak söz verilen Arzu Döş, Emirhan'ın aniden önüne çıktığını savunarak, "Ehliyet almak için kursa başvurmuştum. Sürücü kursundan geliyordum. Olay günü pratik yapmak için hocamın da tavsiyesiyle kardeşim İbrahim'in arabasının şoför koltuğuna oturdum. İbrahim Ekiz de yan koltuğa oturdu. Örnekköy'den Serinkuyu'ya doğru hareket ettim. 6708 Sokak'a geldiğimde sağa dönüş yapacaktım. Ancak sağ tarafta 2 metre uzunluğunda duvar bulunduğundan kör nokta kalıyordu ve dönüş yapacağım kısmı göremiyordum. Aynı zamanda sağ tarafta kaldırım üzerinde park halinde minibüs ve konteyner vardı. Vitesi 1'e aldım. Geniş açıyla dönmeye başladığım sırada önüme bir anda çocuk çıktı. Çocuğun o anda nereden çıktığını fark edemedim. Çarpmamak için direksiyonu park halindeki minibüse doğru kırdım. Ancak, çocuk benim kullandığım araç ile minibüs arasında sıkıştı. Sonra araçtan indim ve çocuğu kucağıma aldım" dedi.
'KAZA ANINI GÖRMEDİM'
Sanık Döş'ün ardından söz verilen İbrahim Dal ise kaza anını görmediğini belirterek, "Minibüsümü olay günü evimin önünde tekerleklerin bir kısmı kaldırımda olacak şekilde park ettim. Daha sonra eve çıktım. Bağrışmalar gelince dışarı çıktığıma kucakta bir çocuk gördüm. Çocuk araçların arasında sıkışmış değildi" diye konuştu.
'OĞLUM VAR DUR DEDİM, GAZA BASTI'
Sanıkların ardından müştekilere söz verildi. Emirhan'ın annesi Saadet Çoğalan, sanık Döş'ün akülü bir arabaya çarptıktan sonra yeniden gaza basıp Emirhan'ın ölümüne neden olduğunu söyleyerek, "Olay günü evin önünde duruyordum. Oğlum da arkadaşıyla kaldırımda, İbrahim Dal'a ait servis minibüsünün önünde oynuyordu. Yol üzerinde değildi. Bu esnada bir araç rampayı döndü. Minibüsün tam yanında bulunan akülü çocuk arabasına çarpıp durdu. Oğlum bu esnada halen servis arabasının önünde oynuyordu. Oğluma doğru koşmaya başladığım esnada, sanık Arzu Döş ile göz göze geldim. 'Oğlum var, dur' dedim. Buna rağmen sanık tekrar gaza bastı. Servis aracına çarptı. Oğlum otomobille servis aracı arasına sıkıştı. Bunun üzerine sanık Döş, otomobiliyle biraz geriye gitti. Ardından da otomobilden inip oğlumu kucağına aldı" dedi.
Duruşmada dinlenen baba Mustafa Çoğalan da sanıklardan şikayetçi olduğunu yineledi.
'ÇARPTIKTAN SONRA KUCAĞINA ALDI'
Duruşmada tanıklar da dinlendi. Aynı mahallede oturan Nurcan Yener, "Olay günü komşularımla birlikte apartmanımızın kapısının önünde kaldırımda duruyorduk. Çocuklar da kaldırım üzerinde minibüsün tam önünde oynuyorlardı. Saadet'in, 'Dur, çocuğum orada' dediğini duyduktan sonra o yöne baktım. U dönüşü yapan otomobil Emirhan'a çarpıp servis minibüsüne sıkıştırdı. Sanık, daha sonra arabadan inip çocuğu kucağına aldıktan sonra yan tarafa doğru yürüdü" ifadelerini kullandı.
Görgü tanıklarından Nurcan Yalçın da sanığın durduktan sonra yeniden gaza basarak Emirhan'ın ölümüne neden olduğunu ifade ederek, "Sanığın kullandığı araba kaldırımın üzerinde bulunan akülü arabaya çarpıp durdu. Sonra biraz geri gitti. Emirhan oradan çıkarken yeniden gaza bastı ve çocuğun üzerine doğru araçla ilerleyip çarptı" diye konuştu.
Mahkeme hakimi diğer tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.
Karşıyaka ilçesinde geçen yıl 27 Mayıs'ta, Saadet ve Mustafa Çoğalan (35) çiftinin çocukları Emirhan'a evlerinin önündeki kaldırımda akülü arabasıyla oynarken, ehliyetsiz sürücü Arzu Döş'ün manevra yaptığı 35 ALP 548 plakalı otomobil çarptı. Otomobil ile kaldırımda park halindeki İbrahim Dal'a ait 35 S 02234 plakalı servis otobüsünün arasında sıkışan küçük Emirhan, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Kazanın ardından tutuklanan Döş, 44 gün sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
BİLİRKİŞİ MİNİK EMİRHAN'I DA KUSURLU BULMUŞTU
Hazırlanan bilirkişi raporunda Emirhan'ın da kusurlu olduğu belirtildi. Raporda, Emirhan'ın 'yayalar, taşıt yolunu yaya ve okul geçidiyle kavşak giriş ve çıkışlarından karşıya geçmek zorundadır' hükmünü ihlal ettiği görüş ve kanaatine varıldığı açıklandı. Olayla ilgili hazırlanan iddianamede, Döş'ün yanı sıra kaldırımda park halindeki servis minibüsünün sahibi İbrahim Dal da sanık olarak yer aldı. Her 2 sanık için 'taksirle ölüme neden olma' suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istendi. Bilirkişi raporunda Emirhan'ın da kusurlu bulunmasına rağmen iddianamede buna değinilmedi.
'ÇOCUĞA ÇARPMAMAK İÇİN MİNİBÜSE KIRDIM'
Tutuksuz sanıklar, Karşıyaka 1'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya sanıklar Arzu Döş ve İbrahim Dal'ın yanı sıra Emirhan'ın annesi Saadet Çoğalan, babası Mustafa Çoğalan ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada, ilk olarak söz verilen Arzu Döş, Emirhan'ın aniden önüne çıktığını savunarak, "Ehliyet almak için kursa başvurmuştum. Sürücü kursundan geliyordum. Olay günü pratik yapmak için hocamın da tavsiyesiyle kardeşim İbrahim'in arabasının şoför koltuğuna oturdum. İbrahim Ekiz de yan koltuğa oturdu. Örnekköy'den Serinkuyu'ya doğru hareket ettim. 6708 Sokak'a geldiğimde sağa dönüş yapacaktım. Ancak sağ tarafta 2 metre uzunluğunda duvar bulunduğundan kör nokta kalıyordu ve dönüş yapacağım kısmı göremiyordum. Aynı zamanda sağ tarafta kaldırım üzerinde park halinde minibüs ve konteyner vardı. Vitesi 1'e aldım. Geniş açıyla dönmeye başladığım sırada önüme bir anda çocuk çıktı. Çocuğun o anda nereden çıktığını fark edemedim. Çarpmamak için direksiyonu park halindeki minibüse doğru kırdım. Ancak, çocuk benim kullandığım araç ile minibüs arasında sıkıştı. Sonra araçtan indim ve çocuğu kucağıma aldım" dedi.
'KAZA ANINI GÖRMEDİM'
Sanık Döş'ün ardından söz verilen İbrahim Dal ise kaza anını görmediğini belirterek, "Minibüsümü olay günü evimin önünde tekerleklerin bir kısmı kaldırımda olacak şekilde park ettim. Daha sonra eve çıktım. Bağrışmalar gelince dışarı çıktığıma kucakta bir çocuk gördüm. Çocuk araçların arasında sıkışmış değildi" diye konuştu.
'OĞLUM VAR DUR DEDİM, GAZA BASTI'
Sanıkların ardından müştekilere söz verildi. Emirhan'ın annesi Saadet Çoğalan, sanık Döş'ün akülü bir arabaya çarptıktan sonra yeniden gaza basıp Emirhan'ın ölümüne neden olduğunu söyleyerek, "Olay günü evin önünde duruyordum. Oğlum da arkadaşıyla kaldırımda, İbrahim Dal'a ait servis minibüsünün önünde oynuyordu. Yol üzerinde değildi. Bu esnada bir araç rampayı döndü. Minibüsün tam yanında bulunan akülü çocuk arabasına çarpıp durdu. Oğlum bu esnada halen servis arabasının önünde oynuyordu. Oğluma doğru koşmaya başladığım esnada, sanık Arzu Döş ile göz göze geldim. 'Oğlum var, dur' dedim. Buna rağmen sanık tekrar gaza bastı. Servis aracına çarptı. Oğlum otomobille servis aracı arasına sıkıştı. Bunun üzerine sanık Döş, otomobiliyle biraz geriye gitti. Ardından da otomobilden inip oğlumu kucağına aldı" dedi.
Duruşmada dinlenen baba Mustafa Çoğalan da sanıklardan şikayetçi olduğunu yineledi.
'ÇARPTIKTAN SONRA KUCAĞINA ALDI'
Duruşmada tanıklar da dinlendi. Aynı mahallede oturan Nurcan Yener, "Olay günü komşularımla birlikte apartmanımızın kapısının önünde kaldırımda duruyorduk. Çocuklar da kaldırım üzerinde minibüsün tam önünde oynuyorlardı. Saadet'in, 'Dur, çocuğum orada' dediğini duyduktan sonra o yöne baktım. U dönüşü yapan otomobil Emirhan'a çarpıp servis minibüsüne sıkıştırdı. Sanık, daha sonra arabadan inip çocuğu kucağına aldıktan sonra yan tarafa doğru yürüdü" ifadelerini kullandı.
Görgü tanıklarından Nurcan Yalçın da sanığın durduktan sonra yeniden gaza basarak Emirhan'ın ölümüne neden olduğunu ifade ederek, "Sanığın kullandığı araba kaldırımın üzerinde bulunan akülü arabaya çarpıp durdu. Sonra biraz geri gitti. Emirhan oradan çıkarken yeniden gaza bastı ve çocuğun üzerine doğru araçla ilerleyip çarptı" diye konuştu.
Mahkeme hakimi diğer tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.
YORUMLAR