• Reklam

AK Parti'de siyaset cambazları var

İzmir'de AK Parti kurucularından olan, 4 dönem Ayakkabıcılar Odası Başkanlığı yapan sanayici yazar Tahsin Güzel, Bakan Berat Albayrak'ın istifasını kaleme alırken partisini de eleştirdi. Tanınmış işadamı Güzel, "Albayrak'ın ardında durmayan bazı partililer var. Maalesef AK Parti, bazı siyaset cambazlarının karargahı haline geldi" dedi. İşte Tahsin Güzel'in o özeleştiri yazısı:

AK Parti'de siyaset cambazları var
11 Kasım 2020 - 17:34 - Güncelleme: 11 Kasım 2020 - 18:36
YUH OLSUN TOPUNUZA TÜFEĞİNİZE

Evet yenibir gün ve yeni bir gündem…
Yaşanan bu tablo karşısında ne üzüntümü gizleyebiliyorum ne de sevine biliyorum.
Çünkü Berat Albayrak, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na geldikten sonra kendisine karşı yapılmayan haksızlık kalmadı.
Suçu: Cumhurbaşkanımızın damadı olmak…
Üzüntüden ziyade kızgınlığım yapılan haksızlıklaradır. CHP ve saz arkadaşları Albayrak’ı hedef alırken, serzenişim AK Parti’deki sessizliğedir.
Bu yiğit delikanlının üç yıllık Enerji Bakanlığı döneminde, Cumhuriyet tarihinden bugüne kadar yapılamayanları gerçekleşti. Bunlara yazımın ilerleyen bölümünde değineceğim.
Öncelikle istifa yöntemini eleştireceğim..
Şunu da söyleyeyim: Albayrak’ın yerine gelen sayın Lütfi Elvan da çok değerli bir insan ve hemşehrim. Dört dörtlük bir devlet adamı, gönül insanı…
Albayrak’ın gitmesine ne kadar üzüldüysem sayın Elvan’ın Bakan olmasına da o kadar sevindim. Mesele değerlerimize karşı yapılan haksızlıklar karşında dik durmak sahip çıkmaktır.
Albayrak’ın tek suçu Cumhurbaşkanımızın damadı olmasıdır. Bu konuyla ilgili CHP’nin başını çektiği Millet İttifakı, yoldaş ve besleme basının koro halinde şarkı söylemelerine bazı AK Partililer’in gizli de olsa iştirak etmesi üzüntü nedenimdir. Berat Albayrak’ın istifasının nedeni de zaten bundandır.
Her ağzını açan, “geldi damat, gitti damat” derken bu koroya Ak Partililer bırakın ses çıkarmayı aksine çanak tutmuşlardır…
Türkiye’de dindar, muhafazakâr ve demokrat adıyla kurulmuş, sağcı tanımıyla sahaya çıkmış bütün siyasi partiler bence ideoloji partileri değillerdir.
Bu partiler dindar muhafazakâr ve demokratların partisi görünseler de uygulamada “dini darlar” ve “anti demokratların” partisi olmuşlardır.
A, B partileri kurulur kısa bir süre sonra dindar, muhafazakârlar dışlanır, parti bir kısım kıblesi belli olmayan bazı siyaset cambazlarının karargâhı haline gelir. 1960’dan bugüne kadar kurulmuş bütün muhafazakâr partiler (merhum Erbakan’ın kurduğu partileri hariç) Adalet ve Kalkınma Partisi dahil olmak üzere ANAP, Doğruyol dahil hiçbiri; CHP gibi ideoloji partisi olamamışlardır. Karamollaoğlu’nun partisinin  merhum Erbakan ve ideolojisiyle  bir alakası kalmamıştır!
CHP kurulduğu günden bugüne kadar ideolojisinden zerre taviz vermemiş; bırakın partisine, ülkeye zarar verecek aşırı uçları dahi muhafazakâr partilerde olduğu gibi harcamamıştır. İstanbul il başkanının teröristlerle bağlantısı, Atatürk ile ilgili söylem ve eylemleri ortada iken hem İstanbul’un hem de CHP genel merkezinin Kaftancıoğlu’na sahip çıkması basit bir örnektir.
Muhafazakâr partilerde bir insan ağzıyla kuş da tutsa kıymeti bilinmez ancak öldükten sonra kadir kıymeti bilini. Dolayısıyla  insanı bozuk para gibi harcamada ilk sırada gelirler
Örrnek çok da sıcak gündem olduğu için Berat Albayrak’ı örnek gösterebilirim.
Fakat Berat Albayrak’ın istifa yöntemini de eleştiriyorum, yakışmamıştır.
Anadolu’da bir söz vardır “asıl azmaz bal kokmaz” diye… Berat Albayrak’ın suçu sayın Cumhurbaşkanının damadı olmak.
Ancak Berat Albayrak Sadık Albayrak’ın oğlu. Aslı da asaletli de olan bir aile. Sadık Albayrak gazeteciliği, yazarlığı ile adam gibi adam Vizyonu da misyonu da olan bir gönül adamı.
Berat Albayrak’ da bu güzel ağacın meyvesi Cumhurbaşkanının damadı olması da bir artıdır. Artıdır ama öfkesine yenik düşerek yaptığı da sayın Cumhurbaşkanına atılan bir kazık ve şer güçlerin ekmeğine sürülen bir yağdır.
Şartlar ne olursa olsun doğruları takdir eder yanlışlarını da eleştiririm. Berat Albayrak’ın Enerji Bakanlığı döneminde bu ülke için yaptıklarını inkar etmek mümkün değildir. Cumhuriyet tarihinden bugüne kadar gelen enerji bakanları Berat Albayrak’ın yaptıklarını yapmış olsalardı  bugün ülkemiz enerji ithalatı değil ihracatı yapardı.
Kaldı ki, Maliye Bakanlığında da ileriye dönük ciddi kararlar almış ve uygulamalar yapılmıştır. Bugün anlaşılmasa da yarın anlaşılacaktır, aynen istifa yönteminin yanlış olduğunun  anlaşılacağı gibi.
Yaptıkları bir değil bin sayfaya sığmaz. En basit örnek, Bor Karbür Tesisini kurarak çıkan bor madeninin iki bin kat artırılması, 14 hidroelektrik santralinin ve 16 rüzgâr enerjisi santralinin kurulmasıyla 926 megavat elektrik kapasitesinin yüzde 86’sının yerli kaynaklardan sağlanması. Türkiye’nin ilk sismik araştırma gemilerinin temini ile Akdeniz ve Karadeniz’de doğal gaz aramalarının yapılması ve nükleer santrallerinin yapılmasında imzasının olması gibi onlarca eser.
Maliye Bakanlığı’na gelince, zor bir süreç olmasına ragmen 5.5 milyon aileye biner lira verilmesi, 4 milyon çalışan için firmalara kısa çalışma ödeneğinin yapılması, geliri beş binin altında olan 6 milyondan fazla vatandaşa 37 milyar lira bireysel ihtiyaç desteğinin yapılması, 1 milyon esnafa 25 milyar lira esnaf destek finansmanının sağlanması, 180 bin işletmeye 145 milyar işe devam finansman desteğinin yapılması…
Bunca gayret karşısında Berat Albayrak’ı başarısızmış gibi gösteren muhalefetler yanında karnından konuşan Ak Partililer’e yazıklar olsun yuh olsun!
Hırsına yenik düşerek devlet adamına yakışmayan bir yöntemle istifa eden AK partiyi değil sayın Cumhurbaşkanını sıkıntıya sokan Berat Albayrak’a da yuh olsun…
Dost acı söyler ama doğruları söyler. Yanlıştan doğru bulmak mümkün değildir, kol kırılır yen içinde kalır. Çünkü  ben de bir AK Partiliyim.


 

YORUMLAR

  • 0 Yorum