• Reklam

Alaçatı Port planları iptal edildi

Çeşmeli bir vatandaşın açtığı dava sonucu İzmir Bölge İdare Mahkemesi, sulak alan üzerinde inşaatı devam eden Alaçatı Port Projesi’nin binlik planlarını iptal etti.

Alaçatı Port planları iptal edildi
02 Ağustos 2022 - 15:53
Çeşme Alaçatı’da sulak alan üzerinde inşası devam eden Alaçatı Port Projesi ile ilgili mahkemeden önemli bir gelişme yaşandı. Yargıya taşınan 1/5000 ölçekli ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ile istinaftan karar çıktı.

Kendi arsasını hukuka aykırı bir şekilde ele alındığını ileri süren bir vatandaşın açtığı dava sonucu ilk olarak İzmir 5’inci İdaresi Mahkemesi açılan davayı reddetti. Yerel mahkemenin kararını İzmir Bölge İdare Mahkemesi’ne taşıyan vatandaş bölge açısından önemli bir karara imza attırdı.

Gündem Çeşme’de yer alan habere göre Üçüncü İdari Dava Dairesi 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planlarını hukuka uygun bulurken, 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planlarını hukuka aykırı görerek iptal etti. Kararın tebliğ edilmesi ile birlikte Çeşme Alaçatı Port’ta devam eden inşaat çalışmalarının durdurulması gerekiyor.

Kararda “Davaya konu alanda 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planının belirtilen bu ilkeler çerçevesinde kullanım kararlarının tanımlamadığı, 144.877,67 m2'lik tek bir imar adası şeklinde gösterime yer verildiği, bu büyük alanın içinde yer alması gereken bölgenin ihtiyacına yönelik çocuk bahçesi, ada içi yeşil alanlar, yaya ve taşıt yolları, otopark ve cep otopark alanları, aile sağlığı merkezi, mescit, karakol, muhtarlık, trafo gibi sosyal ve teknik altyapı alanları ile bu yerde parselasyon işlemi ile oluşturulacak imar parsellerine mahreç teşkil edecek imar yollarının konumlarının belirlenmediği ve "Konut+turizm" olarak kullanım kararı tanımlanan bu yerin bu kullanıma uygun yapılaşma koşullarının ortaya konulmadığı, max. inşaat alanı ve max. birim sayısına ilişkin rakamlar verilerek imar adası içinde yapı yaklaşma sınırı hatları noktalı çizgiler ile belirlenmiş ise de, bu büyüklükteki bir alanı düzensiz biçimde 5 ayrı parçaya ayıran çizgilerin tek bir imar adası halinde belirlenen bu geniş alanın içinin yola mahreç oluşturulmadan bölünmesi hüviyetinde olduğu ve bu nitelikte çizgilerle alanda hatlar çizilmesinin yasal dayanağı bulunmadığı gibi bu durumu gerekli/zorunlu kılan nedenlerin ortaya konulamadığı ve esasen bu büyüklükteki bir alanda mevcut 164 hisseli mülkiyet dokusunun doğurduğu sorunları çözmeye yönelik değil, yeni hukuki sorunlara neden olacak bir yaklaşım olduğu değerlendirilmiştir. Bu durum karşısında, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davaya konu 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planının alanda yapılacak parselasyon işlemini yönlendirmeye müsait, mevcut mülkiyet dokusunu dikkate alan, kullanım kararlarının yer ve konumlarını belirleyecek hüviyette olmadığı ve planlama teknikleri ile ve koruma ilkelerine uygun olmadığı sonucuna varılmıştır” denildi.



SULAK ALAN YAPILAŞMAYA AÇILDI
Doğal SİT alanı olan ve Türkiye’deki kuş türlerinin yüzde 25’ini barındıran Alaçatı Sulak Alanı Alaçatı Port Projesi ile yapılaşmaya açılmıştı. Lüks villaların bulunduğu proje kapsamında kepçeler ve büyük iş makinaları ile sulak alanın içinde çalışmalar yapıldı. Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Çeşme İlçesi Alaçatı sulak alanında devam eden Alaçatı Port inşaatlarının, kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile durdurulmasını istemişti. Basın açıklamasında, söz konusu alanda hukuka aykırı yürütülen inşaat faaliyeti hakkında suç duyurusunda bulunulduğu kaydedilmişti.

Açıklamada “İzmir’in Çeşme İlçesinde “Alaçatı Port”olarak bilinen alanda onaylanan imar planları ve kıyı kenar çizgisi değişikliği sonucunda yapılan fiziki müdahaleler nedeniyle “Alaçatı Sulak Alanı” nın doğal yapısı olumsuz etkilenmektedir. Söz konusu alanı mevsimlere göre sayıları ve türleri değişen bir biçimde üreme ya da göç güzergahı üzerinde mola ve beslenme amaçlı olarak kullandığı tespit edilen 150’nin üzerindeki kuş türü; alana özgü olarak varlığı tespit edilen su yılanı ve yine bilimsel çalışmalarla tespiti yapılan endemik/endemik olmayan flora ve faunaya sahip alanın; toplum ve doğa yararı doğrultusunda değerlendirilmesi gerekirken sermayenin talepleri doğrultusunda müdahaleye uğraması hiçbir şekilde kabul edilemez.” denilmişti.

YORUMLAR

  • 0 Yorum