Aliağa'da Yörük kültür mirası gün yüzüne çıkıyor
Aliağa Belediyesi, kent belleğinin oluşturulması ve kültürel mirasın korunarak geleceğe taşınması amacıyla başlattığı bilimsel çalışmalara bir yenisini daha eklerken, 'Aliağa ve Çevresindeki Türk Eserleri ve El Sanatı Ürünlerinin Araştırılması' projesini başlattı. İlk olarak Helvacı Mahallesi'nden başlayan çalışmalarda, Helvacı kilimi ön plana çıktı.
15 Temmuz 2021 - 13:04 - Güncelleme: 15 Temmuz 2021 - 13:05
'Aliağa ve Çevresindeki Türk Eserleri ve El Sanatı Ürünlerinin Araştırılması' projesi saha çalışmaları, ilk olarak Helvacı Mahallesi'nden başladı. Saha araştırmaları; Ardahan Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Bekir Deniz ve Dr. Öğretim Üyesi Ebru Subaşı tarafından gerçekleştirilirken, Prof. Dr. Bekir Deniz ve Dr. Öğretim Üyesi Ebru Subaşı, proje kapsamında Aliağa ve çevresinde; cami, çeşme, türbe, yatır, köprü ve mezar taşları ile halı, kilim, ehram, oya, işleme, örgü işleri, bakır, sepet örücülüğü vb. el sanatı ürünlerini ve özelliklerini araştırıyor.
"Helvacı Yörüğü kilimleri Türk kilim sanatı içinde önemli bir yere sahiptir"
Yaptıkları incelemeler ve vatandaş mülakatları sonucunda Helvacı'nın kendine özgü bir kiliminin ve dokumacılık geleneğinin olduğunu belirten Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir Deniz, "Helvacı Yörüğü kilimleri Türk kilim sanatı içinde önemli bir yere sahiptir. Kendine özgü malzeme, teknik, boya, renk, nakış, kompozisyon özellikleri olan bir dokumadır. Türk müzelerinde çok az örneği bulunan bu kilimler söylenilenlerin aksine, hâlâ halk arasında kullanılmaya ve yaşatılmaya devam ediyor. Anadolu'da her dokuma merkezinde kendilerine özgü halı ve kilimler mevcuttur. Ancak Helvacı kilimleri de yöresel özellikleri ile dikkat çekiyor. Helvacı kilimleri, bir bölümü Manisa, bir bölümü İzmir'e bağlı olan Yunddağ, Kozak, Madra çevresi ve Yağcıbedir kilimleriyle çok yakın benzerliklere sahip. Bu kilimlerin tarihsel gelişimi içindeki özelliklerini tespit edip yeniden dokutturulmak suretiyle turizme kazandırılmasının yanı sıra Aliağa yöresi kilimi adıyla da coğrafi işaret ve marka değeri oluşturulup tescillenmesi yöre kültürünün yaşatılması ve tanıtılması bakımından büyük önem taşıyor" dedi.
Yörede çok sayıda; cami, türbe, çeşme, yatır ve mezar taşı gibi somut mirasa ait yapılar olduğunu ifade eden Deniz, "Camiler yöredeki Müslüman Yörük yerleşiminin bir belgesidir. Yatır ve türbeler bu çevrede yaşayan insanların inanış ve yaşam kültürlerini ortaya koyar. Cami hazireleri ve mezarlıklarda bulunan mezar taşları ise Türk kültürünün taşa kazınmış tapu senetleridir. Bulundukları yerleşim alanlarının tarihi kökleri ile Türklüğün ve İslamiyet'in bu bölgedeki belgeleridir. Yöredeki el sanatı ürünlerini araştırması ve bu mirasın gelecek kuşaklara aktarılması için bizlere destek veren Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar'a teşekkür ediyorum" dedi.
Helvacı kilimine coğrafi işaret alınacak
Aliağa ve çevresindeki Türk eserleri ve el sanatı ürünlerinin araştırılması projesi saha çalışmaları, Aliağa'nın tüm köylerinde yüz yüze görüşmeler ve yerinde tespitlerle 1 ay boyunca devam edecek. Ardından toplanan veriler bilimsel değerlendirme yöntemleriyle incelenerek bölgedeki el sanatı ürünleri, dokuma kültürü ve mezar taşlarındaki detaylar bilimsel yayınlarla kayıt altına alınacak. Aliağa Belediyesi tarafından Helvacı kilimine tescilli coğrafi işaret belgesi alınması için çalışma başlatıldı.
"Helvacı Yörüğü kilimleri Türk kilim sanatı içinde önemli bir yere sahiptir"
Yaptıkları incelemeler ve vatandaş mülakatları sonucunda Helvacı'nın kendine özgü bir kiliminin ve dokumacılık geleneğinin olduğunu belirten Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir Deniz, "Helvacı Yörüğü kilimleri Türk kilim sanatı içinde önemli bir yere sahiptir. Kendine özgü malzeme, teknik, boya, renk, nakış, kompozisyon özellikleri olan bir dokumadır. Türk müzelerinde çok az örneği bulunan bu kilimler söylenilenlerin aksine, hâlâ halk arasında kullanılmaya ve yaşatılmaya devam ediyor. Anadolu'da her dokuma merkezinde kendilerine özgü halı ve kilimler mevcuttur. Ancak Helvacı kilimleri de yöresel özellikleri ile dikkat çekiyor. Helvacı kilimleri, bir bölümü Manisa, bir bölümü İzmir'e bağlı olan Yunddağ, Kozak, Madra çevresi ve Yağcıbedir kilimleriyle çok yakın benzerliklere sahip. Bu kilimlerin tarihsel gelişimi içindeki özelliklerini tespit edip yeniden dokutturulmak suretiyle turizme kazandırılmasının yanı sıra Aliağa yöresi kilimi adıyla da coğrafi işaret ve marka değeri oluşturulup tescillenmesi yöre kültürünün yaşatılması ve tanıtılması bakımından büyük önem taşıyor" dedi.
Yörede çok sayıda; cami, türbe, çeşme, yatır ve mezar taşı gibi somut mirasa ait yapılar olduğunu ifade eden Deniz, "Camiler yöredeki Müslüman Yörük yerleşiminin bir belgesidir. Yatır ve türbeler bu çevrede yaşayan insanların inanış ve yaşam kültürlerini ortaya koyar. Cami hazireleri ve mezarlıklarda bulunan mezar taşları ise Türk kültürünün taşa kazınmış tapu senetleridir. Bulundukları yerleşim alanlarının tarihi kökleri ile Türklüğün ve İslamiyet'in bu bölgedeki belgeleridir. Yöredeki el sanatı ürünlerini araştırması ve bu mirasın gelecek kuşaklara aktarılması için bizlere destek veren Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar'a teşekkür ediyorum" dedi.
Helvacı kilimine coğrafi işaret alınacak
Aliağa ve çevresindeki Türk eserleri ve el sanatı ürünlerinin araştırılması projesi saha çalışmaları, Aliağa'nın tüm köylerinde yüz yüze görüşmeler ve yerinde tespitlerle 1 ay boyunca devam edecek. Ardından toplanan veriler bilimsel değerlendirme yöntemleriyle incelenerek bölgedeki el sanatı ürünleri, dokuma kültürü ve mezar taşlarındaki detaylar bilimsel yayınlarla kayıt altına alınacak. Aliağa Belediyesi tarafından Helvacı kilimine tescilli coğrafi işaret belgesi alınması için çalışma başlatıldı.
YORUMLAR