AK Parti İzmir İl Başkanı Sürekli: Biz, milletin sadece adıyla siyaset yapmıyoruz

AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli; Çiğli'de esnaf ve vatandaşlarla bir araya gelerek sorunlarını dinledi.

Ak Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, Çiğli'deki ziyaretleri kapsamında Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yetimleri Derneği Başkanı Sıddık Soysal, Balatçık Mahallesi Muhtarı Fahrettin Çakıroğlu ve Çiğli Esnaf Odası Başkanı Arif Altıkulaç ve yönetimiyle bir araya geldi. İlçenin Harmandalı gibi, İzmir'in en kritik sorunlarından biriyle burun buruna yaşadığına dikkat çeken Başkan Sürekli, Siyaset, sadece sözle yapılmaz. Odağında da millet ve millete hizmet olmalıdır. Ne yazık ki, İzmir bu anlayıştan mahrum olanlarca yönetiliyor. Tıpkı körfez ve koku problemi gibi, dört bir köşede yaşanan alt yapı zafiyetleri, ulaşım gibi Çiğli Harmandalı'nda yaşanan çöp ve heyelan sorunu çarpıcı bir örnek olarak karşımızda duruyor. Demek ki sorunlara sırt dönerek, ayda yılda bir sokağa çıkarak çözüm üretilemiyordedi.

Aralıksız sokaklarda olduklarını vurgulayan Sürekli, Biz bol keseden atmayız; Bol bol yaparız. Bol bol adım atarız, insanımıza dokunuruz; bol bol çalışır, üretiriz. Üstelik bunu her şartta yaparız. Yazın 50 derecesinde de kışın eksi 5 derecesinde de. Her şey güllük gülistanlıkken de yaparız, sıkıntılı zamanlarda da. Çünkü, bizim için önemli olan milletimizdir, onlara hizmettir. Bazıları gibi milletin sadece adıyla siyaset yapmayız diye konuştu.

'HARMANDALI ÇÖPLÜĞÜ ÇÖZÜMSÜZLÜK ABİDESİ GİBİ'

İzmir'in yerel idaresi tarafından söz verilip adım atılmayan, başlanıp ilerletilmeyen projeleri için yerinde açıklamalar yapmaya devam edeceklerini vurgulayan AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, Çiğli'nin Harmandalı faciasıyla baş başa bırakıldığını söyledi. Sürekli, Harmandalı, bir türlü finale varamayan uzun ve hazin bir hikaye. Yazarlar grubu da belli.  Aynı Büyük Kanal Projesi'ndeki, Buca-Otogar Tünel, Viyadük Projesi, Opera Binası Projesi'ndeki gibi. Harmandalı sorunu da bir çözümsüzlük abidesi gibi öylece duruyor. Burada da defalarca açıklamalar yaptık. 3 yıldır toprak kaymaları yaşanıyor, insan boyunda yarıklar öylece duruyor. Çöp tesisinden sızan zehirli atık sular bununla birlikte insan sağlığını da tehdit etmeye devam ediyor. Tesisin 150 hektarlık alanı heyelan bölgesinde olmasına rağmen çöp dökmeye devam ediyorlar. Buradaki zehirli atık suların kontrol altına alınması için çöp yığınlarının 500 metre yatayından itibaren 40 metrelik drenaj boruları yapılması gerektiğini anlattık. Üniversitelerimizin geçmişte hazırladıkları raporları hatırlattık.  Atıklar, drenaj borularıyla beraber oluşturulacak havuza akıtılmalı dedik. Mağdurların tahliye sorunlarını dile getirdik. Ama, yine çözüm yok, yine çözüm yok dedi.

'TEKRAR İSTEMİYORLARSA ÇÖZECEKLER'

Parti gözetmeksizin İzmir'in tüm sorunlarına karşı uzlaşıya ve ortak hizmet üretmeye açık olduklarını hatırlatan Kerem Sürekli; Bunun pek çok örneği var. Buca metrosu, Çiğli tramvayının önünü açtık, kangrene dönüştürdükleri kentsel dönüşüm projeleri ile ilgili elimizi uzattık. Söz verdikleri ve yapamadıkları ne varsa, 'Biz buradayız' dedik. Hiçbiri mi hayata geçmez, hiçbir sorun mu çözülmez. Sonra da bunları duymaya tahammül edemiyorlar. Hem üretmeyip hem burnunuzdan kıl aldırmıyorsanız, zaaflarınız göründüğünden büyük demektir. Tekrar tekrar anlattırmayın bize, diyorlar. Hatırlatmayı, hakaretle karıştırıyorlar. Ondan sonra da ne usturuplu bir siyaset dili kalıyor ortada ne de iyi niyet. Tekrar etmek ve tekrar duymak istemiyorsanız çözeceksiniz. Kimse kimsenin elini kolunu bağlamıyor. İzmir, gerçekten çok talihsiz bir belediyecilik dönemini tecrübe ediyor. Evet; ülkemiz de sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Tüm dünyanın geçtiği gibi. Farkındayız ve çabalıyoruz. CHP'nin İzmir'de yaptığının aksine; bol keseden atıp milleti oyalamak yerine sürecin gerçekleriyle yüzleşip çözümler üretiyoruz. Bol bol ziyaretler gerçekleştiriyoruz. Yol da alıyoruz. Milletimizden de kaçmıyoruz. Tam tersine; onlara gelişmeleri anlatmak, sorunları bizzat tartışmak üzere sürekli alandayız. Alnımız açık çünkü diye konuştu.