Akşener'i masaya oturtan da İnce'yi devre dışı bırakan da aynı güç
Muhalefette seçim döneminde yaşanan krizleri değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muharrem İnce'nin adaylıktan çekilmesinin de Millet İttifakı'nda yaşanan Meral Akşener krizinin de aynı güç tarafından gerçekleştirildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son olarak İstanbul Sultangazi'deydi. Erdoğan, mitinge katılımın 50 bin kişi olduğunu, bu sayının içinde mitinge gelirken yolların etrafında bekleyen vatandaşların olmadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim günü yaklaştıkça karşılarındaki koalisyon masasının nasıl bir intikam, hırs ve rövanş duygusuyla hareket ettiğinin daha iyi anlaşıldığını dile getirerek, "Biliyorsunuz daha önce masadan kalkan bir ortaklarına yapmadıklarını, demediklerini bırakmamışlardı değil mi? Sonra da eskiden kendi partilerinden aday yapıp karşımıza çıkardıkları bir isme etmedik zulüm bırakmadılar. Maalesef CHP'de 10 Mayıs 2010'dan 10 Mayıs 2023'e kadar hiçbir şeyin değişmediği anlaşılıyor." diye konuştu.
Siyasetin bu kadar çirkinleştirilmesini kabul edemeyeceklerini, ülkede daha önce bu yöntemle siyasi partilerin ele geçirildiğini söyleyen Erdoğan, "Anlaşılan o ki şimdi de aynı yöntemle devletin yönetimini ele geçirmek istiyorlar. Buradan açık söylüyorum, Meral Hanım'ı masadan kalktığında üç günde tıpış tıpış oraya döndüren de Muharrem İnce'yi seçime üç gün kala adaylıktan çektiren de aynı güçtür. Kandil'i bay bay Kemal'in amigosu haline getiren de FETÖ'cüleri masanın kasetçisi haline getiren de aynı güçtür. Batı medyasını, masanın basın bültenine dönüştüren de ülkemizin milli çıkarlarını sosyal medya mecralarının mezesi haline dönüştüren de aynı güçtür. Sanmayın ki bu güç Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Bu kişi sadece kendisine teslim edilen her kurumu batıran, her partiyi yenilgiden yenilgiye koşturan bir maşadır." dedi.
"Bay bay Kemal, Selo'yu kurtarmak istiyorsanız bana oy vereceksiniz diyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diğer açıklamaları şu şekilde:
"Bay Bay Kemal seni görünce biz çöpü, çamur, susuzluk anlıyoruz. Peki bu kardeşiniz İstanbul'a büyükşehir belediye başkanı olduğu zaman susuzluk bitti mi? Çamurdan kurtulduk mu? Şimdi Selo'yu kurtaracak... Bay Bay Kemal'in Selo'su... Selo'yu kurtarmak istiyorsanız oyu bana vereceksiniz diyor. Bu teröristlerle beraber yürüyor Bay Bay Kemal... Selo Diyarbakır'da bütün Kürt kardeşlerimizi sokağa döktü. Adalet neyse, hukuk neyse biz gereğini yaparız. Bay Bay Kemal'i önce Genel Başkan sonra da cumhurbaşkanı adayı olarak çıkaranların amacı ayan beyan ortada değil mi?
"Kararı siz değil benim milletim verir ey Batı"
Türkiye Yüzyılı'nın önünü kesmek için onları öne sürenlerle yarışıyoruz. Bütün dergiler kapaklarında Erdoğan gitmeli, diyor. Yav size ne! Bu dergilerin kapağına bunları nasıl yazıyorsunuz. Bunun kararını siz değil benim milletim verir ey Batı. Şimdi bay bay Kemal Rusya'ya da sataşmaya başladı. Seçimleri Rusya yönlendiriyormuş. Utan utan. Biz de desek ki Amerika, İngiltere, Almanya yönlendiriyor desem ne diyeceksin. Ben bunların ruhlarını okudum. 20 senedir ben bunlarla görüşüyorum, sen bunları nereden tanırsın. Bunlarda yalan bol. Londra'nın tefecilerinden 300 milyar dolar getirecekmiş. Senin gibi yalancıya para vermezler. Cinsini cibiliyetini biliyorlar.
"Ahlaksızlar patatesi domatesi 15-20'lara çıkardı, şimdi 7 buçuk liraya düştü"
Artık Türkiye'nin potansiyelini kullanabileceğimiz yere geldik. Yatırımlarımız birer birer devreye girmeye başladı. Togg bunlardan biri. Sanıyor musunuz ki Togg dediğimiz bir otomobildir. Üretim modelimizin adıdır Togg. Cambazlar, ahlaksızlar patatesi domatesi 15-20'lara çıkardı. Şimdi 7 buçuk liraya düştü. Şu seçimden sonra sıkıysa bu oyunları yapsınlar hepsi soluğu yargıda alacak. Ülkemizin geleceğini kurarken tabii ki günlük sıkıntılarımız oldu. 1 yıl boyunca doğalgazımızı yüzde 25 düşürerek vermeye karar verdik. Faturalarda bunu göreceksiniz. Her yıl mart nisan gibi ülkemizde patates soğan tartışması çıkarılır. Bunlar tamamen mevsim geçişi ve ahlaksızlıkla alakalı. Şimdi fiyatlar dengesine oturdu. Milletimizin canını yakan hayat pahalılığını görmezden gelmiyoruz. Emekli maaşlarından sosyal yardım ödemelerine kadar her alanda insanımıza nefes aldırıyoruz. Temmuz ayında yine yapacağız, yıl sonunda yine yapacağız.
"Gabar'da bulduğumuz petrolle enerji bağımsızlığımızda bir adım daha attık"
Gabar'da bulduğumuz petrolle enerji bağımsızlığımızda bir adım daha attık. Bu şekilde ortaya çıkan değeri milletimizin refah seviyesini yükseltmek için kullanacağız. Şu Kılıçdaroğlu'nun bir referansı var mı? Olmadığı için her seçimde kaybetti. Benim milletim bunu iyi tanıyor. Şimdi kalkmış 'gel Halil İbrahim sofrasına' diyor. Siz geçmişte yürüdünüz. Bu ne kadar bir sulu şaka.
"Senin belediye başkanın herhangi bir şeyde Bodrum'da, kayakta"
İstanbul'un belediye başkanı 4 buçuk yıldır ne yaptı? Biz 120 kilometreden suyu getirdik. İstanbul'u çöp dağlarından kurtardık, susuzluktan kurtardık. Bay bay Kemal sen İstanbul'u rezil ettik. Senin belediye başkanın herhangi bir şeyde Bodrum'da, kayakta. Bu iş aşk işidir aşk. Sen nesin ki belediye başkanın ne olsun. Ankara öyle İzmir öyle. Pazar günü bunlara öyle bir ders verin ki artık emekliye ayrılsınlar. Bunun görevi sizde. 14 Mayıs'ta yüzde 50'yi geçerek bu işi tamamlamaya var mısınız?
"İstanbul İzmir arası 7 buçuk saate gidiliyordu şimdi 3 saate düştü"
Ülkemiz siyasetinin bu tarzını en çok gençlerimizin yadırgadığını biliyorum. Gençlerimizin en büyük şansı eski Türkiye'nin o yoksulluk günlerini yaşamamış olmalarıdır. Yola çıktığımızda söz verdik eğitim dedik sıralara ücretsiz kitapları koyduk. Üniversite sayısı 76 idi şimdi 208 üniversite var. Üniversitesi olmayan ilimiz yok. Aynı zamanda sağlık alanında da bu adımları attık. Eskiden öyle her ilde dev şehir hastaneleri yoktu. Ama artık var. Ulaşımda da aynı adımları attık. İşte İstanbul'da Marmaray'ı, Avrasya Tüneli'ni, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü, Osmangazi Köprüsü'nü biz yaptık. İstanbul İzmir arası 7 buçuk saate gidiliyordu şimdi 3 saate düştü. Bunları yapan biziz. Bir yere de bir hayrın dokunsun.
"Sandığın kazası belki olur ama maliyeti yüksek olur"
Biz gençlerimize hep güvendik. İnşallah Türkiye Yüzyılı şafağa söktükten sonra emaneti teslim edeceğiz. Pazar günü sandığa sahip çıkın. Yatırım yapan tüm insanlarımıza sesleniyorum, elinizdekine sahip çıkmak için sandığa sahip çıkın. Şehit yakınlarımıza sesleniyorum; ezanınıza, bayrağımıza, şehitlerimizin emanetine sahip çıkmak için sandığa sahip çıkın. Bu ülkenin tüm bireylerine sesleniyorum Sandığın kazası belki olur ama maliyeti yüksek olur."