Alaattin Çakıcı'dan açıklama geldi

Son afla cezaevinden tahliye edilen Alaattin Çakıcı, Sedat Peker'in hedef aldığı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun terörle mücadelede kendini 5 bin derece ateşin için attığını söyledi.

Uzun sürenin arından ilk defa suskunluğunu bozan Alaattin Çakıcı, danışmanı gazeteci Ferhat Aydoğan aracılığı ile kamuoyuna çok önemli açıklamalarda bulundu. Çakıcı'nın sosyal medya hesabından da yayınladığı o açıklama aynen şöyle:

Kamuoyuna saygılarımla arz ederim,

8 Şubat tarihinden itibaren ülke gündemi ile ilgili ne bir yorum yaptım ne de bir yazı yazdım. Tahliye olduğumdan bugüne kadar muhalefet; devletimize her türlü zarar vermek isteyen üst akıl ve yerli işbirlikçileri özel bir af ile bırakıldığımı medyada, oturumlarda ve sosyal medyada gündeme getirerek; sayın Devlet BAHÇELİ’yi sürekli yıpratmak istemektedirler. Ömer SEYFETTİN'in bir eserine değinmek istiyorum; adamın biri borç almış, kasap da yanında çalıştırmak için adamı işe almış. Sürekli ben olmasam kolun kesilecekti diye her seferinde aylarca adamın yüzüne vurmuş. Sonunda onuru sürekli zedelenen adam satırla kolunu keserek buyur kesik kolum demiş ve diyetini ödemiş. Ben de cezamın infazını tamamlayarak diyetimi ödedim. Ben ömrümün 27 yılını hapishanede geçirdim, af çıkmasa bile 8 ay sonra tahliye olacaktım. Benim varlığımdan dolayı rahatsız olan muhalefet ve dış güçler, rahatsız edip benim üzerimden Milliyetçi Hareket Partisi genel başkanı sayın Devlet BAHÇELİ'yi, devletimizin başı olan sayın devlet başkanımızı sürekli yıpratmaktadırlar.

Af yasasından önce devam eden mahkemelerim var. Özgürlüğü onursuz yaşayacaksam eğer her gün gündeme getirenlere şunu söylüyorum, devam eden mahkemelerimi hızlandırın. Ömrümde cezaevlerinde hep şerefimle yattım. Asla ömrümde kimseye boyun eğmedim. Tabi ki haklı olduğum konularda.

Devlet düşmanları devletin ve cumhur ittifakının düşmanları sizlere sesleniyorum. Sizlerin de yargıda insanları var. Mahkemelerimi hızlandırın. Tekrar hapishaneye düşmek benim için şereftir. O mafya dediğiniz adamı araştırın. Ömrümde kaçakçılığın hiçbir türüne elime sürmedim. Devlete ait her hangi bir hazine arazisinin bir çöpünü almadım. Bir garibe, yaşadığım sürece hiçbir zararım dokunmadı. Daha evvel de beyan ettiğim gibi bir müddet demir ticareti yaptım. Otel kumarhaneleri işlettim. Geçmişte devleti soyan hırsızları soyup, onu da herkesle paylaştım.

 

Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU denen, 1.55 boyunda olan, işi gücü cumhur ittifakına saldıran, dış güçlerin piyonu olan zat; sürekli beş paralık mafya ile işbirliği yaptılar cümlesini dile getirerek kitlelerin önünde onurumu rencide etti. Sonunda kendisine cevap verdim. Türkiye'de ve Avrupa'da basını ayağa kaldırdılar. HDP ile iş birliği yapan, konuşurken sürekli hata yapan bu gafil muhbir kendi onurunu düşündüğü kadar bir bireyin geçmişi, kriminal suçlu da olsa onun onuru ile oynama hakkını seçilmiş milletvekili oluşundan anayasada herkese hakaret edebilirsin diye bir kanun yok.

DEVA Partisi'nin lideri Ali BABACAN da aynı hatayı yaptı. Muhalefete sesleniyorum, yahu Türkiye Cumhuriyeti sizin babanızın çiftliği mi? Sürekli sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'ın hakkında yıllarca yazıp çizdiniz.

Biz hapishanede bir şey göremiyorduk. 1 yıldır dışarıdayım Türkiye Cumhuriyeti bir tüneller ülkesi olmuş. Türkiye'nin her yeri otoban ağları ile çevrilmiş, Türkiye sınıf atlamış, savunma sanayi yüzde 50 artmış, ulu önder rahmetli ATATÜRK’ün ölümünden sonra bir kazma sapı ileriye gidemeyen hükümetler AK Parti döneminde bu ülkeyi şampiyonlar ligine taşımış, evet milli gelirin 18.000 dolar kişi başı olması için Cumhur ittifakının ve sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'ın bir dönem daha iktidarda kalması bu ülkenin bekası açısından, sosyal demokrasinin, sosyal devlete gelecek zaman diliminde 2028 yılına kadar kesinlikle gerçekleşeceğine inanıyorum. Evet AK Parti'nin içerisinde bazı hatalı insanlar olabilir, gelecek seçim süresine kadar her halde AK Parti genel başkanı ve kurmayları beklemektedirler. Etrafı çevrilmiş olan Türkiye'nin, bel kemiği sayın Devlet BAHÇELi de bazı şeyleri seyretmektedir. O da 2023 seçimlerini bekliyor. Hiçbir parti ile ilgili özel bilgi alışverişimden kaynaklanan bir bilgi değildir. Çünkü ben ülkücüyüm. Toprağın altında da üstünde de. Sabıkalı olduğumdan benden muhtar dahi olmaz. Ama devletin bir bireyi olarak herkes kadar ülkemizde ve dünyadaki olayları yorumlama hakkına sahibim. Hep demişim imanımın kıblesi Kabe'dir, mensup olduğum milletimizin yönü devletin bekası ve devamlılığıdır.

Son günlerde Türkiye'nin geçmişine yönelik bazı oluşumlar deşifre edilmektedir. Bunların hepsi devlet arşivinde mevcuttur. Bugün gündeme getirmek FETÖ'ye, HDP’ye, CHP'ye Davutoğlu ve Babacan'a ve bazı İyi Parti'lilerin eline geçmişten kaynaklanan bazı oluşumlarla ilgili silah vermektedir. Devletimiz zamanı geldiği zaman her türlü yasadışı pisliğe bulaşmış olanları layık olduğu yere kapatıp, devlet kurumları içerisinde bu tip insanlarla iş birliği yapanlardan dolayı bağırsaklarını temizleyecektir.

Aziz Türk milleti bundan emin olsun.

Cumhuriyet tarihi terörle mücadele etmiş en İçişleri Bakanı sayın Soylu ile ilgili bir şeyler söylenmektedir. Sayın SOYLU‘yu Türkiye tanıyor. Terörle ilgili bedenini 5000 derecedeki ateşin içine atmıştır. İnsan bir şeylerin ortaya dökülmesini istiyorsa lütfen sapla sapanı bir birinden ayırmasını bilmeli.

Yurt içi ve yurtdışında Türküm, Türkmenim devlet benim için her şeydir diyenlere şunu hatırlatmak isterim, birileri yanlışın içindeyse Türkiye'nin bekası söz konusu olduğu bu dönemde görevini ifa edenlere söz söylememesi gerekir. Kişilerin bir birileri ile özel ilişkileri bile olsa mahremde kalmalı kamuoyuna saygılarımla arz ederken muhalefete devlet düşmanlarına şunu hatırlatmak isterim, temcit pilavı gibi sürekli sayın BAHÇELİ'yi , sayın devlet başkanını mafyayı özel afla çıkardı diye ibare kullanmayın. Af çıkmasa bile 8 ay sonra tahliye olacaktım. Ama size yolu gösteriyorum. Aftan evvel devam eden mahkemelerim var. Hızlandırın. Onursuz dışarıda özgür kalacaksam, adam gibi hapishaneye dönmeyi tercih ederim.

Aziz Türk milletine, sayın devlet başkanımıza , benden dolayı sürekli suçlanan Milliyetçi hareket partisi genel başkanı değerli ağabeyim Devlet Bahçeliye saygılarımla arz ederim."