Aşı bolluğu ile yeni bir dönem başlayacak

Haziran ayında Türkiye'de aşı bolluğu yaşanması bekleniyor. Peki aşı bolluğu Türkiye'ye ne kazandıracak? Uzmanlara göre Türkiye aşılamada dünya birinciliğine aday olabilir.

COVID-19'la mücadelede uygulanan birinci ve ikinci doz aşı miktarı, son bir haftada 965 bin 376 arttı. Bu sayının haziran ayından itibaren artarak devam etmesi bekleniyor. İlk etapta 50 yaş üstü, ardından diğer yaş grupları aşılanacak. Peki yeni dönemde nelere dikkat etmek gerekiyor? Sırası geldiği halde aşı olmayanlar virüsle savaşı nasıl etkiliyor? Yoğun bakım servislerindeki son durum ne? Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel değerlendirdi.


 

Dördüncü dalganın önüne geçilecek

"Geleceğe umutla bakabilmek için bizim çok ciddi bir aşılamayı, aşılama kampanyasıyla birlikte kısa sürede gerçekleştirmemiz lazım. Ülkemizin sağlık alt yapısı aşılama konusunda çok donanımlı. Bu zamana kadar olan zorluk aşı tedariğinde yaşanan zorluklardı. Şu anda bunlar aşılmış görünüyor ve çok daha umutla bakıyoruz yarınlara. Virüsle mücadelede güç bize geçiyor dememiz için bu kampanyayı çok ciddi bir şekilde yürüterek kısa sürede geniş toplum kesimlerini yaz döneminde aşıyı ulaştırabilirsek, vaka sayıları da aşağı doğru giderken bu bizim için çok avantajlı olacak. Önümüzdeki ekim, kasım ayları için, bir dördüncü dalganın yaşanması böylelikle engellenmiş olacak."

Açık havada maskelerden kurtulduğumuz dönem geliyor

Gündemde sosyal mesafe kurallarına uyularak, açık havada maske kullanımının esnetilmesi var. Prof. Dr. İsmail Cinel de, en büyük tehlikenin açık alanlarda değil, kapalı ortamlar olduğuna işaret ediyor.

"Yaz aylarından kapalı alanlara oranla, açık alanlar tercih ediliyor. Bize büyük faydası olacak insanların açık alanları tercih etmesi. Ama pandemi dünyada sürdüğü sürece, bizlerin sosyalleşmeyi az tutmamız lazım. Yaz dönemi sosyal mesafe konusunda dikkatli olmamız gereken bir dönem. Bunu başarmamız lazım. Açık havada olmak avantajlı, maskesiz de olunabilir açık havada ama sosyal mesafe varsa... Bunu ciddi bir şekilde korumamız lazım. Anahtar cümle, pandemi devam ediyor. Ona göre davranmamız gerekiyor. Mutlaka küçük sayılarda, vaka sayılarında artış görebiliriz. Kademeli normalleşme dönemindeki eski yaptığımız hataları yapmadan, hala dünyada pandeminin devam ettiğinin bilincinde olarak davranırsak, aşı ile de yüzde 80 aşılanana ya da bağışıklık oluşana kadar yine diken üstünde olmamız gerekiyor. Vatandaşlık bilinci gereği sorumluluklarımızı bilmemiz, kalabalıklara karışmamamız, kapalı ortamlarda maske kullanımına devam etmemiz lazım. Ama bir sonraki aşama, yüzde 80'lerde bir bağışıklık, açık havada maskeleri bırakacağımız bir dönem geliyor.  Umutluyuz, aşıya ulaşıyoruz... "

Aşılamada dünya birinciliğine aday olabileceğimiz bir döneme giriyoruz

COVID-19'la mücadelede uygulanan birinci ve ikinci doz aşı miktarı, son bir haftada yaklaşık bir milyon arttı. Aşı tedariğindeki hızlanmayla bu sayı haziran ayından itibaren ivme kazanacak. Uzmanlara göre yaz aylarında Türkiye en çok aşılama yapan ülke olabilir. Bunun önündeki en büyük engel ise aşı karşıtlığı...

 

"Bazı ülkeler aşılamada çok hızlı yol aldılar. Bizim alt yapımız var. Bizim hızlı yol almaya haziran, temmuz aylarında ciddi gereksinimimiz var. Aşılamada dünya birinciliğine aday olabileceğimiz bir döneme giriyoruz. Kritik nokta şu, aşı en azından yoğun bakımlara düşmeyi azaltıyor. Daha ötesi yoğun bakıma düşseniz dahi, organ fonksiyonlarınızdaki kayıp daha az oluyor. O nedenle riske atılacak bir durum yok. Zaten bu hastalığı 100 hastanın 80'i hafif geçiriyor. Ama geri kalan yüzde 20'lik kısmın özellikle yüzde 5'i çok ağır geçiriyor. Aşının bunu önlediğini biliyoruz. Tek doz aşı dahi çok değerli. O yüzden aşı karşıtlığının makul, bilimsel açıklaması yok. Aşı bilimin geldiği en önemli noktadır. Daha önceki pandemilerde de aşılar peşi sıra gelmiş ve o pandemiler tekrar yaşanmamıştır. Önümüze umutla bakabilmemiz için aşıya 4 elle sarılmamız gereken bir döneme giriyoruz. Tüm vatandaşlarımızın destek vermesi gerekiyor. Bizler sağlık personelleri olarak hazırız. Aşı tedariğiyle birlikte, herkesin koşa koşa aşı olmaya gelmesini bekliyoruz."

Yoğun bakımlar boşalıyor

Alınan tedbirlerle vaka sayıları düştü, yoğun bakımlardaki doluluk azaldı. Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel yoğun bakımlardaki son verileri ise şöyle açıkladı:

"Yoğun bakımlarda üçüncü dalgaya oranla yüzde 54'lerde bir gerileme söz konusu. O yüzden rahatladık biraz. Hastaneler boşalmaya başladı. Bir hafta 10 gün daha yoğum bakımlardaki yoğunluk, ağır hasta sayısına paralel olarak azalmaya devam edecek. Bu görünüyor... Fakat vaka sayılarını kaçta tutabileceğiz, kademeli normalleşme ile biraz artışa geçecektir, haftalık ortalamaları takip etmemiz gerekiyor. Vaka sayılarındaki artış tekrar başlarsa, 15 gün sonra yoğun bakımlara doluluk olarak yansımasını götürürüz. Bunu tecrübelerimizden biliyoruz. Şimdi COVID'i tüm dünya olarak bitirebilmemiz için, önce kendi ülkemizde bunu başaracağız, sonra az gelişmiş ülkelerde aşılamaya destek vereceğiz. Tüm dünyada bunun üstesinden gelmemiz lazım. Komşunuzda varsa, mutasyon geçiriyorsa, el birliğiyle bağışıklık sağlanamıyorsa, kendi ülkenizde de rahat olamazsınız."