BAYOSB'den su uyarısı
Türkiye'de 'Yeşil OSB' vizyonu ile ekolojiye azami özen gösteren ilk OSB 'lerden, son dönemde yatırımcıların büyük ilgi gösterdiği Bağyurdu Organize Sanayi Bölgesi (BAYOSB), iklim krizi ile etkilerini fazlasıyla hissettiğimiz susuzluk sorununa dikkat çekti.
BAYOSB Yönetim Kurulu toplantısı sonrası bir açıklama yapan BAYOSB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Telseren, “İklim krizi ile mücadele topyekün yapılmalı. Susuzlukla mücadele sadece tarım ya da hane kullanımı için gerekli değil, sanayi üretimi için de şart. Her damla suyun değerini bilmemiz gerekiyor. Önce suya yatırım yapmalıyız” dedi.
BAYOSB Yönetim Kurulu toplantısında su krizinin de gündem olduğunu ifade eden BAYOSB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Telseren, BAYOSB olarak yeşil OSB iddialarının altını dolduracak adımlar attıklarını, ancak susuzluk krizinin can yakıcı hale gelmemesi için topyekûn mücadelenin şart olduğunu ifade etti. Bölgelerinde yatırımların son hızla devam ettiğini vurgulayan Telseren, bugünden tedbirler alınmaz ise gelecekte su olmadan bu yatırımların çok anlam ifade etmeyeceğini söyledi.
OSB’ler farkındalık yaratmalı
AB Yeşil Mutabakatı’nın imzalandığı, AB Yeşil Mutabakatı’na Uyum Eylem Planı’nın hayata geçirildiği bir dönemde iklim krizine uygun üretim ve tüketim yöntemlerinin geliştirilmesi ve bugünden önlemlerin alınması gerektiğini vurgulayan Telseren, “Susuzluk insanlığın temel problemlerinden biri ve bunun yakıcılığı her geçen gün artıyor. Bağyurdu, Kemalpaşa, Tire Torbalı gibi hem tarımın hem sanayinin güçlü olduğu tüm il ve ilçelerde susuzluk her geçen gün önemli bir problem haline geliyor. Her OSB’nin bu konuya dikkat çekip, bu konuda yapılacak çalışmaların içinde aktif olarak yer alması gerekiyor. Hem tarım hem hane kullanımı hem de sanayi üretimi için su en önemli ihtiyaçların başında geliyor. Bunu korumak, su zenginliğimizi arttıracak önlemleri almamız gerekiyor” dedi.
“Suyu önce korumalı, sonra arttırmalıyız”
Yeşil OSB olarak BAYOSB’nin, AB Yeşil Mutabakatı’na en hızlı uyum sağlama yolunda avantajları olduğunu söyleyen Telseren, “Biz yeşil OSB misyonumuz gereği tüm iştirakçilerimizi kurulduğumuz günden beri zaten bu yönde teşvik ediyorduk. Her tesisimizin yağmur suyu toplama gibi su tasarrufunu sağlayacak adımlar atmalarını sağlıyoruz. Ancak bir OSB ya da bir bölgenin bunları yapıyor olması yetmez, makro ölçekte bir su eylem planı çıkarılmalı, su fakiri bir ülke olarak öncelikle var olan sularımızı koruyacak önlemleri almalıyız” diye konuştu.
Su rezervlerinin korumanın başında su tüketimini azaltacak tarımsal ürünlere ve sanayi üretim tekniklerinin hızla hayata geçirilmesinin şart olduğuna dikkat çeken Telseren, “Var olan suyumuzun boşa gitmesini, en başta engelleyerek ilk adımı atabiliriz. Tarımda vahşi sulamanın önüne geçilmeli, bölge iklim ve toprağına uygun, daha az su isteyen tarımsal ürünlere yönelmeli ve sanayi tesislerimiz de hem su tasarrufu sağlayacak önlemleri almalı hem de üretim yöntemlerinde suyu daha az kullanılan teknik ve teknolojilere yönelmeli. Su kesinlikle verimli kullanılmalı. Yağmur suyu mutlaka hasat edilmeli. Yüzeysel sular toplanarak ortak kullanıma açılmalı. Soğutma sistemlerinde ileri teknoloji kapalı sistemler kullanılmalı. Bacalardan atılan su buharının yoğunlaştırma ile geri kazanılması gibi tedbirler mutlaka hayata geçirilmeli. Bu adımları da elbette ki devlet desteklemeli ve teşvik etmeli. Susuzluk insanlığın problemi, buna duyarsız kalmamamız gerekiyor” dedi.