Bayrak ve vatan bizim kırmızı çizgimizdir

CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Genel Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim milliyetçiliğimizi de sorguluyorlar. Bütün dünya bilsin. Bizim iki kırmızı çizgimiz var. Bayrak ve vatan. Bayrak ve vatan bizim için vazgeçilmezdir" dedi.

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Manisa Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti. Kılıçdaroğlu'na İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer eşlik etti. CHP ve İYİ Parti Manisa Milletvekili adaylarının tanıtımının yapıldığı mitingde konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, "Birlikte yeni bir tarih yazacağız. Ülkenin huzuru, barışı, hiçbir çocuğunun yatağa aç girmediği güzel bir Türkiye için, Türkiye coğrafyasında herkesin huzur içinde yaşadığı bir Türkiye için birlikte tarih yazacağız. Bunun için hep birlikte sandığa gidip oyumuzu kullanacağız. Söz mü? Özellikle gençler sizden söz istiyorum. Ayrışmadan, birlikte oyun havası içinde sandığa gidip oyumuzu kullanacağız. Birlikte demokrasiyi yeniden inşa etmek için sandığa gideceğiz. Dünya siyaset tarihine çok önemli bir not bırakmış olacağız. Dünya siyaset tarihini yazanlar şunu diyecekler; 'Türkiye'de otoriter bir yönetime, Türkiye'nin gençleri sandığa giderek demokratik yollarla son verdiler' diyecekler. Bu başarı tek başına bizim gençlerimizin dünya siyaset tarihine bırakacağı çok önemli bir armağan olacak. Gençler bu ülkenin geleceği için tarih yazacaklar" ifadesini kullandı.

'5 YIL İÇİNDE TÜRKİYE'NİN ÇEHRESİ DEĞİŞECEK'

Kılıçdaroğlu, 5 yıl içerisinde Türkiye'nin çehresini değiştireceklerini belirterek, "Gençlerin dünya kadar sorunu var. Üniversitede okuyor, gelecek açısından kaygılı ve umutsuz. Bunların tamamını değiştirmemiz lazım. Kendi ülkelerinde çalışmak, kendi ülkelerinde kazanmak gibi bir onuru onlara yaşatmak lazım. Bunun için mücadele ediyorum. Bütün köy okullarını yeniden açacağız. Cumhuriyetin 100'üncü yılında 100 bin öğretmenin atamasını yapacağız. Ferhat ile Şirin'in buluştuğu gibi öğrenci ve öğretmen buluşacak. Köylerde öğretmenlerimiz akil insanlar olacak. Sizin dünya çapında güzel bir üzümünüz var. Çekirdeksiz üzümünüz var. Üreticilerin sorunlarını da biliyorum. İnanın her halükarda en kötü olasılıkla kilosu 2 doların altında olmayacak. Çiftçiyi üreticiyi ezdirmeyeceğiz. Bunlar gidiyorlar, Fransa'dan Güney Amerika'dan dünyanın herhangi bir yerinden buğdaydan tutun, yulafa, mısıra canlı hayvan et ne varsa dışarıdan geliyor. Biz bunların tamamını üretebiliriz. Biz yeni bir hamleyi başlatacağız. Üretim, istihdam hamlesini başlatacağız. Türkiye'yi kendi bölgesinde güçlü bir ülke haline getireceğiz. Kendi içinde barışık, güzel hizmet eden Türkiye ortaya çıkacak. Sana söz veriyorum bunların tamamını yapacağım" dedi.

'YAKLAŞIK 150 BİN TAŞERON İŞÇİSİNE KADRO VERECEĞİZ'

Miting alanındaki bir pankarttan alıntı yapan Kemal Kılıçdaroğlu, taşeron işçilere seslenip şöyle konuştu:

"Devlet taşeron işçi çalıştırmaz. Eğer taşeron işçi varsa o devletin saygınlığına gölge düşürür. Dolayısıyla aynı şey öğretmenler için de geçerli. Kadrolu öğretmen, ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen ne demek ya. Öğretmen öğretmendir. İşçi işçidir. Kadrolu işçidir. Taşeron işçi devlette olmaz. Onun mücadelesini yıllardır veriyorum. Bir kısmı yapılmadı. Yaklaşık 150 bin taşeron işçisine kadro vereceğiz, söz veriyorum. Atanamayan uzman çavuşlarının da sorunlarını da biliyorum. Genç yaşta ayrılıyorlar ve bunlar iş bulamıyorlar, terörle mücadele eden bu insanları aç ve açıkta işsiz bırakıyoruz. Bu sorunları hep biliyorum. Hiç endişelenmeyin. Devlet dediğiniz sosyal devlettir. Sosyal devleti yeniden ayağa kaldıracağız ve bu sorunları çözeceğiz."

'ÇALMAYAN İNSANLARIN İKTİDARINI GETİRECEĞİZ'

Halkın iktidarını getireceklerini aktaran Kılıçdaroğlu, "'Ya bunlar iyi adamlar çalıyorlar ama iş yapıyorlar' diyorlar. Herhangi bir esnafı düşünün, kendi dükkanında çalan bir adamı çalıştırır mı? Çalıştırmaz. Çaldığın şey benim gelirim. Şimdi aynı şey devlet için de düşünün. 'Efendim çalıyorlar ama iş yapıyorlar' Böyle olmaz. Bu kul hakkı yemektir. Çalmayan insanların iktidarını getireceğiz. Halkın iktidarını getireceğiz. Bunu gidin her yerde anlatın. Bir de çalmayan namusuyla iş yapan insan gelsin. 22 yıl yeter artık. Bu millet soğana muhtaç edildi. Mutfaklarda yangın var. Onu da gayet biliyorum. Bunların döneminde Türkiye soyuldu. 418 milyarı hiç ettiler. Parayı son centine kadar Türkiye'ye getireceğim. 5'li çetenin burnundan fitil fitil getireceğim. 'Nasıl getireceksin' diyorlar. Bay Kemal bunları nasıl geri getireceğini bilir. Çünkü 27,5 yıl devlette çalıştım. Hesap uzmanlığı yaptım. Diğer görevlerde çalıştım. Bütçe nasıl yapılır, gelir nasıl hesaplanır hepsini biliyoruz. 'Efendim uluslararası mahkemeye gideriz hakkımızı ararız.' Hiçbir uluslararası mahkeme bir devletin soyulmasına 'Evet' demez. Hukuksa hukuk alacağız parayı kendi ülkemize getireceğiz" dedi.

'BAYRAK VE VATAN BİZİM İÇİN VAZGEÇİLMEZDİR'

Bayrak ve vatan konusunun kendileri için kırmızı çizgileri olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, "Bizim milliyetçiliğimizi de sorguluyorlar. Bütün dünya bilsin. Bizim iki kırmızı çizgimiz var. Bayrak ve vatan. Bayrak ve vatan bizim için vazgeçilmezdir. Bir sürü yalan var, bir sürü iftira. Yok masanın altı, yok masanın üstü, yok masanın yanı. Bunların hiçbirine inanmayın. Çünkü 6 lider birlikte beraberiz. 6 lider olarak halkın karşısına çıkıyoruz. Mansur ve Ekrem başkan da cumhurbaşkanı yardımcısı olarak sizlere hizmet edecek. Kul hakkı yemeyeceğim, kul hakkı yedirmeyeceğim. Son söz, 'Her şey çok güzel olacak.' Ülkeye baharı huzuru getireceğim, kavgayı bitireceğim. Her eve huzur getireceğim.  Mutfaklardan tutun Türkiye'nin en kuytu yerine bahar getireceğim, Bay Kemal sözü. Ülkemin insanlarını seviyorum. Benim saraylarda yaşamak gibi bir derdim yok. Gazi Mustafa Kemal'in Çankaya'sına gideceğim" dedi.

YENİ SEÇİM MÜZİĞİ TANITILDI

Konuşmasının son bölümünde yeni seçim şarkısını Manisa'dan tanıttıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bu akşam yeni bir müziğimiz başlayacak. 6 liderle beraber çektiğimiz ve 2 büyükşehir belediye başkanımız yani cumhurbaşkanı yardımcılarımızla birlikte çektiğimiz güzel bir müziğimiz var. İlk kez Manisa'da size sunuyoruz" dedi.

Konuşmasının sonunda boynuna Manisaspor atkısı takan Kılıçdaroğlu, vatandaşa mesir macunu dağıttı.

BU SEÇİM DEMOKRASİNİN HAK, HUKUK, ADALETİN KAZANACAĞI SEÇİM'

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan sonra konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Millet İttifakı'nın Türkiye için dönem noktası olduğunu söyledi. İmamoğlu, "Her şey çok güzel olacak. Kazanıyoruz, 86 milyon insanımız kazanıyor. Bir avuç insan kaybediyor millet kazanıyor. Bizim ekibimizde herkes 'biz' diyor. Kimse benlik peşinde değil, biz olma peşindeyiz. Beraber güzeliz, biz birlikte güzeliz. Doğusu batısı, kuzeyi güneyi ile çok güzeliz. 6 liderin bir araya geldiği Millet İttifakı Türkiye için bir dönüm noktası olacak. Biz de birlikteyiz. Tek farkımız var başkanımızla biz vallahi de billahi de kendimizi millete adadık. Parti yok partizanlık yok. Bu seçim siyasi partilerin kazanacağı seçim değil demokrasinin hak, hukuk, adaletin kazanacağı seçim. Bu seçim ekonomiyi yerle bir eden ne yazık ki ekonomiyi günü kurtarma kararları ile hiçbir şeyden haberden olmayanların yerine liyakatli insanların yöneteceği bir döneme ekonominin kazanacağı, milletin cebinin kazanacağı seçim. Bu seçim başka bir seçim. Bu seçimde bütün oylar Millet İttifakı'na, 13'üncü Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na" dedi.

'SEÇİME GİRMEK SERBEST AMA KAZANMAK YASAK'

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise "Bir seçime gidiyoruz. Tanklar, toplar, tüfekler, gemiler gırla gidiyor. Acaba savaşa mı gidiyoruz. Sadece seçime gidiyoruz. 21 yıldır güzel işler de yaptınız artık hiçbir şey yapamaz hale geldiniz. Ekonomik sıkıntılar, Türkiye'de yaşananlar; mülteci deposu olduk. Uyuşturucu 10 yaşına indi. Pahalılık açlık derken son yıllarda yaptığınız çalışmalar sonuç vermedi, ekonomik olarak yapacağınız bir şey kalmadı. Sürekli olarak ya ekonomi bakanı değiştiriyorsunuz ya Merkez Bankası başkanı değiştiriyorsunuz, eskisini çağırıyorsunuz. Vereceğiniz sözlerin bir anlamı kalmadı. Tam seçime giderken pespaye bir cümle, 'Bunlar bize seçimde darbe yapacaklar.' Bizim ağzımızdan böcek çıkmayacak, böyle kötü kelimeler konuşmayacağız, sevgi hakim olacak. Ben de diyorum ki Sayın Bakan'a, ne darbesi bizim bir tek gayemiz var sizi hükümetten indireceğiz, biz idare edeceğiz. Yerlerine geçmeyeceksek seçime gitmeyelim. Seçime girmek serbest ama kazanmak yasak. Bunların demokrasi anlayışı bu" diye konuştu.