Buca Cezaevi arsası için TMMOB-CHP tartışması
Buca Cezaevi'nin yıkılmasının ardından planlama tartışması hız kesmiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yeniden planlanan alanın bir bölümünün inşaat alanı olarak ayrılmasına İzmir'de bulunan odalardan eylemli itiraz geldi. Basın açıklaması esnasında Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç'ın eyleme katılmaması ile ilgili olarak açıklama yapan TMMOB İzmir İKK Dönem Sözcüsü Aykut Akdemir ile CHP Buca İlçe Başkanı Hacer Taş arasında tartışma çıktı.
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Buca Cezaevi planlama süreci ile ilgili tepkilerini dile getirmek için Buca Cezaevi önünde basın açıklaması düzenledi. Diğer yandan basın açıklaması esnasında TMMOB İzmir İKK Dönem Sözcüsü Aykut Akdemir ile CHP Buca İlçe Başkanı Hacer Taş arasında sözlü tartışma çıktı.
Akdemir basın açıklamasında söz alarak Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç'ın eyleme gelmediğinin altını çizerek yaptığı konuşmada "Hasanağa Bahçesi dışında yeşil alanı olmayan bir ilçe. Burası yıkılıyor ve buraya AVM yapma ihtiyacı hissediyor birileri. Birilerinin fıtratı bizim kaderimiz değil. AKP’nin iktidarının fıtratı buraya AVM yapmak olabilir ama burada AVM’ye katlanmak bizim kaderimiz değil. Hadi AKP’nin fıtratına alıştık ama yerel yönetimlerin burada AVM olması için teşne olmuş olmaları, destek atmış olmaları asıl yıkıcı olan şeydir. Buradan tekrar sesleniyoruz. Bugün Buca Belediye Başkanı da burada olmalıydı. Buca Belediye Başkanı da gelip buraya ‘Ben buraya AVM değil, halk için yeşil alan yapacağım’ söylemesi lazımdı. Biz her zaman TMMOB olarak akıldan, bilimden, teknikten yana sözümüzü söyledik. Seçilmiş yönetimlerde en az bizim kadar cesur olmalılar ve buraya dair sözlerini ikircikli bir şekilde değil net bir şekilde söylemelidir. Hem Büyükşehir Belediyesine hem de Buca Belediyesi’ne sesleniyoruz. ‘Fıtratını bildiğimiz AKP gibi mi olacaksınız yoksa kamudan emekten yana mı belediyecilik yapacaksınız" dedi.
Bu açıklamanın üzerine CHP Buca İlçe Başkanı Hacer Taş, Akdemir'e dönerek "Buca Belediye Başkan Yardımcısı burada ve buradakilerin çoğu CHPli" diye yanıt vermesi dikkat çekti.
BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI ÇAKIR: BURASI YEŞİL ALANDIR, YEŞİL ALAN OLARAK KALACAK
Akdemir’in Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç’a ilişkin sözleri sonrası açıklamaya katılan Buca Belediye Başkan Yardımcısı Eşref Çakır da bir konuşma yaptı. Çakır, “Buca cezaevinin kalkması için elinden gelen her şeyi gösteren Erhan Kılıç buranın yeşil alan olması için bütün yazışmaları yaptı. Biz buranın yeşil alan olmasını canı gönülden istiyoruz ve elimizden geleni yapıyoruz. Burası yeşil alandır, yeşil alan olarak kalacak" dedi.
BUCA CEZAEVİ İÇİN ‘YEŞİL ALAN’ ÇAĞRISI VE ‘REZERV ALAN’ TEPKİSİ: YETKİ GASPI VAR!
Tartışmanın ardından basın açıklamasında geçildi. Peyzaj Mimarları Odası İzmir Şube Başkanı Elvan Sönmez Güler okunan basın açıklamasında şunlara yer verildi:
Açıklamada şunlara yer verildi:
"Kamusal bir bina yıkılmıştır. Geride kalan alanın kentin ihtiyacı olan yeşil alan ihtiyacını karşılaması gerekirken, Alanın neredeyse %70’lik bölümü yüksek bir yoğunlukla 25 metre yüksekliğinde ticari inşaat yapımına uygun şekilde planlanmıştır. Bu yaklaşımda kamu yararı nerededir? Buca’da yaşayan vatandaşlarımızın ticaret ve konut alanlarından çok, başta yeşil alan olmak üzere kamusal alanlara ihtiyaçları vardır. Bütün bunlar yapılırken başta Buca’da yaşayan vatandaşlar olmak üzere bu kentte yaşayan vatandaşların fikri sorulmuş mudur?Planlama yetkisi belediyedeyken bu alanın rezerv alan ilan edilmesi ile yetki bakanlığa geçmiştir. Neden rezerv alan ilan edilmiştir. Belediye elbette kendi sınırları içinde ihtiyacına yönelik planlama yapabilecekken neden yetki gaspı yapılmıştır? Neyin hazırlığı yapılmaktadır?
Yapılan yüksek lisans tezlerinde ortaya konulduğu gibi İzmir’de kişi başına düşen yeşil alan en fazla 5 m² iken bu oran Stockholm’de 87 m² Amsterdam da 45,5 m²’dir. Önemli olan beton yığını kentler yaratmak değil, insan onuruna yaraşır, 21. Yüzyıl insanının ihtiyaçlarını gözetir kentler yaratmaktır.
TMMOB’a bağlı odalar olarak askıdaki planı kabul etmediğimizi ve kamu yararı gözetmeyen, bu plana karşı tüm hukuki direnişi sergileyeceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız. Kenti, kentli hakkını korumak için elimizden yapacağız.
İzmir Buca Cezaevi'nin, resmi adıyla İzmir Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu'nun, kapalı ve açık cezaevi olarak 1959 yılından itibaren kullanılıyor iken yıllar içinde Buca ilçesinin merkezinde kalması nedeni ile kaldırılması sürekli gündeme gelmiştir. Şakran Cezaevinin yapılması sonrası İzmir Buca Cezaevi tamamen kapatılmış ve üzerindeki tüm yapılar da yıkılmıştır. 1959 yılından beri ilçede hizmet veren cezaevinin yıkılması ile İzmir ve Buca ilçesinde bir dönem sona ermiştir.
Fikirleri nedeniyle çok sayıda politik mahkumun ve ailelerinin hayatlarında insan hakları açısından kabul edilemez olaylara sahne olmuş Buca Cezaevi alanı kamusal ihtiyaç nedeniyle değil tamamen rant amacıyla çok hızlı bir şekilde yıkılmış; üstelik bu yıkım, binalarda bulunan asbest ve tehlikeli maddelerin tespit ve sökümünü gerçekleştirmeden halkımızın sağlığı tehlikeye atılmıştır.
2021 yılı TÜİK verilerine göre 517.963 kişi olan nüfusu ile İzmir ilinin en büyük ilçelerinden biri olan ve sosyal/teknik altyapı alanları ihtiyacı açısından son derece yetersiz olan Buca ilçesi nefes alamamaktadır. İşte tam da bu nedenle Buca Cezaevi alanının yıkımı sonrası ortaya çıkan yaklaşık 80.000 m²’lik alanın kamusal kullanımlara ayrılması gerekmektedir. Ancak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylanan imar planları ile alanın çok büyük bir kısmı bölgeye nüfus ve inşaat yoğunluğu getirecek Ticaret ve Konut Alanı olarak (taşınmazın yaklaşık % 70’lik kısmının H:25.80 metre yükseklikle) düzenlenerek halkımızın kamusal alan talepleri görmezden gelinmiştir. Bu karar, kamu mülkiyetinin plan açıklama raporlarında ifade ettikleri gibi “… gelir ve hasılat getirecek…” şeklindeki bir anlayışla yapılıyor olması durumun ne kadar vahim olduğunu göstermektedir.
Kentimizin mevcut durumu göz önüne alındığında, bu kararın nüfus ve yapı yoğunluğunu artıracağı ve bunun kent sağlığı açısından büyük bir risk oluşturacağı kaçınılmaz bir gerçektir. İlçedeki yapı yoğunluğu ve bunun getirdiği nüfus yoğunluğu ile birlikte düşünüldüğünde, bu alanın ne olması gerektiği ile ilgili tasarrufun ne olacağı aslında çok net ortadadır.
Plan kararlarının ana öznesi, insan için insanca yaşam alanlarının oluşturulmasıdır. Bu alanın konut ve ticaret alanı olarak planlanması sonucu oluşacak durumun bölgeye getireceği hiçbir artı olmayacağı gibi tam tersi bölgeyi daha da yaşanmaz bir hale getireceği aşikardır. Bu nedenle, alanın yeşil alan olarak değerlendirilmesi hayati gerekliliktir.
Alanın, bölgenin sıkışık dokusuna nefes aldıracak bir açık kamusal mekâna dönüştürülmesi asıl hedef olmalıdır. İlçe bütünündeki yeşil alanların parçalı dokusu düşünüldüğünde bu büyüklükte bir alanın dönüşümü ile habitat yaratılması, biyoçeşitliliğin korunması, kentsel ısı adası etkisinin azaltılması, hava kalitesinin artırılması ve yağmur suyunun yönetimi gibi konularda kent ekosistemine değerli katkılar sağlanacaktır.
Kentsel aktif yeşil alanlarda en önemli konulardan biri bölgede yaşayanların nitelikli yeşil alanlara ulaşılabiliyor olmasıdır. Her ülke bu konuda standartlar oluşturmuştur. Bu standart Berlin için 500 m yürüme mesafesinde 0.5 ha yeşil alan iken Hollanda’da evden 500 m yarıçap uzaklıkta kişi başı 60 m2 yeşil alana ulaşabiliyor olmasıdır. Buca Cezaevi’ne yürüme mesafesinde bulunan Barış, Menderes ve Ali Rahmi Bey mahallerinin mevcut durumda kişi başına düşen yeşil alan miktarı yaklaşık 1 m²’dir. Kent içi bağlantılı yeşil alanlar oluşturma stratejisinin gerekliliği ülkemizde ve tüm dünyada kabul görmüştür. İzmir gibi metropol kentlerde bunu sağlayabilmek adına alan bulmak en büyük sorunlardandır. Bu büyüklükte bir alanı aktif yeşil alana dönüştürmek, İzmir kenti için alınması gereken önemli bir karardır.
Ayrıca deprem riskinin güncelliğini koruduğu İzmir’de kişi başına düşen nitelikli afet toplanma alanı miktarını artırmak da önemli bir konudur. Bu noktada, mevcut durumda afet toplanma alanları açısından kısıtlı bir kentsel açık alan varlığı sunan ilçe için Buca Cezaevi’nin yeşil alana dönüştürülmesi fikrinin, kişi başına düşen afet toplanma alanı miktarını artıracağı çok net bir gerçektir.
Halk sağlığı, çevre sağlığı ve kent sağlığının korunması ve iyileştirilmesi için alana yönelik düzenlemenin, yapılaşmadan ziyade tüm İzmirlilerin ortaklaşa kullandığı kentsel açık yeşil alan yönünde olması asıl meselemiz olmalıdır!
Unutulmamalıdır ki,
Kaldırılan alan kamusal bir alandır ve yine kamusal alan olarak kullanılması kamusal bir haktır. TMMOB İl Koordinasyon Kurulu olarak Buca Cezaevi`nin kaldırılmasıyla ortaya çıkan alana yönelik kullanım kararlarının yapı ve trafik yoğunluğunu artıracak kullanımlar yerine tarihsel geçmişi ile bütünlük içerecek şekilde kamusal bir kullanım kararına dönüştürülmesi gegrektiğini vurguluyoruz. Planlama ilkeleri şehircilik esasları da aynen bunu ifade etmektedir. Buna rağmen bu hatalı kararın altına imza atan ya da bu karara sessiz kalan tüm karar vericilerin asli görevlerinin kendilerine bu yetkiyi veren kamunun ihtiyaçları doğrultusunda hizmet için görev yapmaları olduğunu buradan tekrar hatırlatarak onları sorumluluğa davet ediyoruz. Tabi ki buradaki en büyük sorumluluk İzmir halkına düşüyor. Tüm İzmir halkını bu yanlış kararı durdurmak amacıyla hazırlanan örnek itiraz dilekçesi ile İzmir Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nde askıya çıkarılan imar planı değişikliklerine 08.11.2022 tarihine kadar itiraz etmeye davet ediyoruz"
NE OLMUŞTU?
Buca Cezaevi'nin yıkımının ardından planda "AVM alanı" olarak geçen arazi ile ilgili Büyükşehir Belediyesi alanın yeşil alan ve otopark olarak planlanması için çalışma başlatacağını duyurmuş ve meclis gündemine getirilen öneri İmar Komisyonu'nda görüşülmesi için gönderilmesi kararlaştırılmıştı.
AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, cezaevi için alınan AVM alanı kararının dönemin CHP'li Büyükşehir Belediyesi ile Buca Belediyesi tarafından hazırlandığını, AVM alanı ibaresinin plandan kaldırıldığını, alanın rezerv alan ilan edildiğini ve bu karar sebebiyle planlamanın yasal olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılabileceğini belirtmişti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, yıkılan Buca Cezaevi ile ilgili plan hazırlığı yaparken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan plan hamlesi geldi. Alanın 1/5000'lik ve 1/1000'lik planları bakanlık tarafından askıya çıkarıldı. Bakanlığın yeni planlamasında ise 42 bin 336 metrekarelik ticaret ve konut alanı, 7 bin 819 metrekarelik ilkokul alanı, 2 bin 607 metrekarelik belediye hizmet alanı, 13 bin 496 bin metrekarelik yol ve otopark alanı, 20 bin 500 metrekarelik açık ve yeşil alan belirlendi. Ticaret ve konut alanı için 1,65 emsal, okul ve belediye hizmet alanı için 1 emsal, yeşil alan için 0,05 emsal yapılaşma hakkı tanındı.
14 Ekim Cuma akşamı yapılan İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde ise İmar Komisyonu’ndan görüşülen ve AK Parti ile CHP’yi karşı karşıya getiren Buca Cezaevi ile plan maddesi tartışmalara neden oldu. Oylama sonrası AK Parti ve MHP'nin 'ret' oylarına rağmen CHP'li üyelerin 'kabul' oyları ile cezaevinin bulunduğu parseller için Rekreasyon Alanı ve Genel Otopark Alanı olarak belirlenmesi hakkında 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği kabul edildi.