CHP'den mahkemenin Menemen kararına itiraz
Menemen'de kura sonucu CHP'li Karakurt'un başkanvekili olduğu seçim sonrası AK Parti tarafından yapılan itirazda mahkeme seçimdeki kura çekiminin usule aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmesini durdurdu ve kuranın yeniden yapılmasına karar verdi
Menemen’de kura sonucu CHP’li Karakurt’un başkanvekili olduğu seçim sonrası AK Parti tarafından yapılan itirazda mahkeme seçimdeki kura çekiminin usule aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmesini durdurdu ve kuranın yeniden yapılmasına karar verdi.
İz Gazete'nin haberine göre; karara itiraz ettiklerini açıklayan CHP İl Başkanı Yücel, “Burada yürütmeyi durdurma kararı verilmesinin koşulları hiçbir şekilde oluşmamıştır. Biz üst mahkemenin bu yürütmeyi durdurma kararını kaldıracağına inanıyoruz” dedi.
Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy’un yolsuzluk iddiaları üzerine tutuklanması ve İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılmasının ardından Menemen Belediye Meclisi’nde gerçekleşen başkanvekili seçiminde Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Deniz Karakurt ile AK Parti’li Aydın Pehlivan’ın yarışmış ve 4 tur şeklinde gerçekleşen seçimde eşitlik yaşanması sonrasında kura çekilmişti.
Cam kavanoz içinde yapılan kura sonucunda CHP’li Karakurt başkanvekili seçilmişti. Seçim sonrası AK Parti tarafından Bölge İdare Mahkemesine yapılan itirazda mahkeme seçimdeki kura çekiminin usule aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmesini durdurdu ve kuranın yeniden yapılmasına karar verildi. CHP, mahkemenin kararına ‘haksız’ ve ‘yasaya aykırı’ olduğu gerekçesiyle itiraz etti. İtiraz dijital olarak gerçekleştirildi.
‘YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VERİLMESİNİN KOŞULLARI OLUŞMAMIŞTIR’
İtiraz gerekçelerine ilişkin CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, şunları ifade etti:
“İtirazımızın gerekçesi yürütmeyi durdurma kararının haksız ve yasaya aykırı olması. Burada yapılan kura işlemi Belediye Kanunu’na uygun şekilde gerçekleşti, buna ilişkin hiçbir tereddüt yok. Bir hile ya da şaibe iddiası dahi yok, bu yönde bir tespit yok. Dolayısıyla ‘Burada bir yönetmelik uygulanması gerekir’ şeklindeki bir gerekçeyle yürütmeyi durdurma kararı verilmesi yasaya aykırı. Kaldı ki yürütmeyi durdurma kararı verilmesinin 2 koşulu vardır, bu 2 koşulun birlikte bulunması gerekir. Bunlardan biri; açıkça hukuka aykırılık. İkincisi de idari işlemin uygulanması halinde telafisi imkansız ağır zarar meydana gelmesi gerekir. Burada hukuka aykırılık yok, Belediye Kanunu’nun 45’inci maddesine uygun. Yasada belediye başkanvekili seçimi açıkça düzenlenmiş, kuranın şekliyle ilgili bir şey yok. Ayrıca kura herkese açık yapıldı, hile ya da şaibe olduğuna dair bir tespit yok. İkinci koşula gelirsek, burada ‘idari işlem’ nedir? Kamu görevinin devam etmesidir. Deniz Karakurt’un kamu görevini devam ettirmesinin telafisi ağır ve imkansız bir zarara neden olabileceğini iddia etmek abestle iştigaldir. Çünkü bu telafisi imkansız zararla ilgili somut bir şey olması lazım. Böyle bir şey yok. Sadece kamu görevinin devam etmesiyle telafisi imkansız bir zarar doğacağından bahsetmek hem yasaya aykırı hem de abestle iştigal. Dolayısıyla yürütmeyi durdurma kararı verilmesinin koşulları hiçbir şekilde oluşmamıştır. Biz üst mahkemenin bu yürütmeyi durdurma kararını kaldıracağına inanıyoruz.”