CHP İzmir'de eski yöneticilerden manifesto!
CHP İzmir'de eski il yöneticileri son zamanlarda yaşanan olaylardan rahatsızlık duyarken, sürpriz bir toplantıya imza attılar. Toplantıda CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'e gönderilmek üzere bir de mektup kaleme alındı.
Ege Postası'nın haberine göre, Son zamanlarda CHP İzmir örgütünde baş gösteren Urla, Menemen ve Kınık’ta yaşanan krizler sonrası aralarında eski belediye başkanı, eski meclis üyesi ve eski yöneticilerin bulunduğu çok sayıda isim harekete geçti.
Örgütteki huzursuzluk Menemen kriziyle tavan yaparken, bir toplantı düzenlendi. Toplantıda bazı değerlendirmelerin yapıldığı öğrenildi.
Ayrıca toplantıda alınan karar gereğince manifesto niteliğinde bir mektup kaleme alınarak, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’e gönderdiler.
DİKKAT ÇEKEN İSİMLER
Mektuba imza atan isimler;
Mektupta, özetle şu görüşlere yer verildi;
“Yüzde 67 oyla tekrar kazanmış olduğumuz Urla Belediye Başkanlığına kayyum atanmasıyla sonuçlanan sürecin sorumluları kimlerdir?, 20 yıl kesintisiz yönettiğimiz Menemen Belediyesi, henüz seçimlerin üzerinden 2 yıl geçmeden nasıl bu noktaya geldi? % 52 ile kazandığımız Menemen Belediye Başkanı’nın kura ile belirlenmesini başarı olarak kutlamak yerine, ki Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi? Siyasi iktidarın yıllardır sürdürdüğü bu tavra karşı İzmir’de mücadele verirken, , son günlerde Kınık örgütümüzle ilgili basına yansıyan olayların doğru olmadığını umut ediyoruz.”
Mektupta ayrıca, Süreç ve olaylar karşısında deneyim ve pratik önemlidir. Onun içinde bu sürece örgütü dahil etmek, ortak aklı kullanmak ve tecrübeden yararlanmak sonuç alınmasında çok etkin olacaktır. Bu şehrin tüm insanları ve ülkemiz için “sesimizi değil, sözümüzü yükseltmeliyiz” artık.” denildi.
İŞTE O MEKTUP;
Sayın Deniz Yücel İzmir İl Başkanı
Değerli Başkan,
Değerli İl Yönetim Kurulu Üyeleri,
Partimizde parti içi demokrasi ve üyelik hukuku yaşamsaldır. Cumhuriyet Halk Partisi’ni 90 yıldır ayakta tutan, onu ülkemizin en köklü demokrasi mabedi yapan örgütleridir.
Onun içindir ki; Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında demokrasiye inanan herkes seçilmişlere saygı geleneğini de sürdürmektedir. Ama, ülkemiz, şehrimiz ve partimiz için olanca gücümüzle mücadele edeceklerimiz ve asla geçit vermeyeceklerimiz vardır.
Seçimle göreve geldiğiniz günden bugüne partimiz, örgütümüz, şehrimiz ve ülkemiz için yapmış olduğunuz tüm çalışmaları dikkat ve titizlikle çok yakından izlemeye, çoğunlukla katılarak güç vermeye çalışıyoruz. Siyaset bir görev ve sorumluluk alanıdır. Yerel örgütlerde yöneticilik yapmak sorumluluk gerektirir. Zordur ve yorucudur. Bu nedenle görev ve sorumluluk üstlenen tüm örgüt emekçilerimize şahsınızda teşekkür ediyoruz.
CHP öncülüğünde toplumsal mutabakatla girdiğimiz 31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinde halkımız bir kez daha, Cumhuriyet Halk Partisi’ne hizmet etme imkanı vermiştir. Türkiye’nin en büyük 3 İlini, en çok seçmene sahip 10 Belediyenin 6’sını yönetecek, kentli nüfusun %54’üne dokunacak duruma geldik.
Bugün geldiğimiz nokta, yerel iktidardan genel iktidara uzanan çok anlamlı veriler ve mesajlar içermektedir.
Bu başarı da Cumhuriyet kazanımlarının korunması için mücadele veren bedel ödeyen tüm partililerimizin emeği vardır.
Bugün; Urla ve Menemen Belediyelerinde yaşanan sorunlar bize verilen bu gücün, emeğin ve mücadelenin yok sayıldığını göstermektedir. Bu yanlışa düşenlere parti içerisinde gereken cevabın verileceğine yürekten inanıyoruz.
İzmir örgütümüzde yaşanan ciddi sorunlara ilişkin yapmış olduğumuz tespit ve önerilerimizi öncelikle sizlerle paylaşarak; doğru kararlar alınmasına yardımcı olacağı ve doğru örnek teşkil edeceği inancını taşıyoruz.
2019 Yerel seçimlerinde aday belirleme süreciyle başlayan yanlış uygulamaların olayları bu noktaya getirdiği kanaatindeyiz.
Olaylar basına yansıdıktan sonra başlatılan disiplin süreci kolaycılığı yerine, keşke İzmir’in belediye başkan adaylarını belirleme sürecinde örgütlerimizin sesine ve önerilerine gereken hassasiyeti ve özeni göstermiş olsaydık.
%67 oyla tekrar kazanmış olduğumuz Urla Belediye Başkanlığına kayyum atanmasıyla sonuçlanan sürecin sorumluları kimlerdir?
20 yıl kesintisiz yönettiğimiz Menemen Belediyesi, henüz seçimlerin üzerinden 2 yıl geçmeden nasıl bu noktaya geldi?
% 52 ile kazandığımız Menemen Belediye Başkanı’nın kura ile belirlenmesini başarı olarak kutlamak yerine, ki Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi?
2023 yılında “Türkiye’de İktidar”ı hedef olarak koyan Cumhuriyet Halk Partisi’nde hiçbir parti üyesinin ve yerel yöneticinin adının böylesine çirkin olaylarla yan yana gelmesi dahi kabul edilemez.
Bu hedef; Cumhuriyet Halk Partisi’nin her bir üyesinin omuzlarına çok önemli bir sorumluluk yüklemektedir.
Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin en ücra köşesinde yoksul bir çocuğun; kurduğu “aydınlık bir gelecek” hayalini gerçekleştirmesinin teminatıdır.
Ülkemizin içinden geçtiği bu çalkantılı günlerde iktidarın siyasi dilinin kutuplaştırıcı ve ötekileştiren, farklılıkları keskinleştiren bir halde olduğunu hepimiz görmekteyiz.
Siyasi iktidarın yıllardır sürdürdüğü bu tavra karşı İzmir’de mücadele verirken, , son günlerde Kınık örgütümüzle ilgili basına yansıyan olayların doğru olmadığını umut ediyoruz.
Demokrasi herkesin uzlaştığı farklıkların kalmadığı bir ortam değildir, demokrasi tüm zenginlikleri ile farklılıkların var olabilmesidir; bu nokta da ortak aklın ve iradenin de ortaya konulması elzemdir.
Bizim yeni tartışmaları başlatacak yaklaşımlardan ziyade, sorunlarımızı anlayış birliği içinde çözerek, her zamankinden daha fazla örgütsel birlikteliğe ve dayanışmaya ihtiyacımız vardır.
Ekonomik krizden, siyasal baskıya, özgürleşme ve barıştan, sistem dönüşümüne, uluslararası ilişkilere kadar ülkemizin içine sürüklendiği sorunlar yumağı çok uzun soluklu bir mücadeleyi gerekli kılmaktadır.
Bugüne kadar verdiğimiz ve vereceğimiz her mücadele CHP’ye genel iktidar yolunda güven duyulmasını pekiştirecek kilometre taşları olacaktır.
Süreç ve olaylar karşısında deneyim ve pratik önemlidir. Onun içinde bu sürece örgütü dahil etmek, ortak aklı kullanmak ve tecrübeden yararlanmak sonuç alınmasında çok etkin olacaktır.
Bu şehrin tüm insanları ve ülkemiz için “sesimizi değil, sözümüzü yükseltmeliyiz” artık.
Altan İnanç
Osman Peri
Barış Erel
Savaş Akıncı
Metin Atmaca
Bülent Çetinkaya
Bahattin Özdemir
Şirin Akgül
Melek Kartal
Ülkümen Rodoplu
H. Mutlu Akpınar
Nurcan Adıgüzel
Levent Çılı
Ali Karabay
Dilek Bilgin
Rıza Gök
Bedri Eren
Neşe Seçkin
Hasan Bağlarbunarı
Mustafa Evsen
Niyazi Arslan
Gül Kalkan
Banu Özdemir
Abdullah Engin
Bülent Taşkın
İrfan Babacan
Zeki Günen
Necati İmam