'Çocuğun iyi' dendi ama çocuğum öldü
Restoranda yedikleri yemek sonrası annesi ve kardeşiyle birlikte rahatsızlanan Ece Melisa Mercankaya'nın cenazesi toprağa verildi. Baba Cihan Mercankaya, doktorlardan şikayetçi oldu: Bize 'çocuğun iyi' dendi ama çocuğum öldü. Kızım sapasağlamdı, hiçbir rahatsızlığı da yoktu.
İzmir'in Gaziemir ilçesindeki bir restoranda yedikleri yemek sonrası annesi ve kardeşiyle birlikte rahatsızlanan Ece Melisa Mercankaya'nın cenazesi, memleketleri Manisa'da toprağa verildi. Küçük Ece Melisa için Şehzadeler ilçesi Yusuf Sedat Altıntaş Camisi'nde öğlen cenaze töreni düzenlendi. Cenazede anne Hasret Mercankaya ve baba Cihan Mercankaya ayakta durmakta güçlük çekti. Çift, kızlarının tabutuna sarılarak ağladı. Cihan Mercankaya'nın "Canım kızım" diyerek gözyaşı döktüğü görüldü. Kılınan namazın ardından Ece Melisa'nın cenazesi Kırtık Mezarlığı'na götürülüp, toprağa verildi. Anne Hasret Mercankaya'ya olaydan 3 gün önce meme kanseri teşhisi konulduğu öğrenildi.
'DÖNÜŞ YOLUNDA RAHATSIZLANDILAR'
Yaşananları anlatan Cihan Mercankaya, "Gaziemir'deki bir alışveriş merkezindeki restoranda yemek yedik. Eşim ve çocuklarım karnıyarık, köfte ve patates yedi. Ben karnıyarık yemedim. Bana bir şey olmadı. Başka da bir şey yemedik. Didim'e dönmek için yola çıktık. Söke yolundayken kızım oğlum ve eşim rahatsızlandı. Kusmaya başladılar" dedi.
Eşi ve çocuklarını Didim Devlet Hastanesi'ne götürdüğünü belirten Mercankaya, "Ancak her defasında bizi eve gönderdiler. 4'üncü defa acile gittiğimizde 17 Nisan Pazar günü bizi Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne sevk ettiler. Kızım, orada yoğun bakıma alındı, 12 saat sonra da öldü. Oğlum da aynı şekilde yoğun bakımda 35 saattir makinelere bağlı bir şekilde yaşıyor. Onu da sevk etmediler ben kendim hastaneden alıp Ege Üniversitesi'ne götürdüm" diye konuştu.
'KIZIMIN HİÇBİR RAHATSIZLIĞI YOKTU'
Didim Devlet Hastanesi'nden şikayetçi olduğunu belirten Mercankaya, şöyle devam etti:
"Eşime ilaç verdiler o kurtuldu. Çocuklarıma ilaç vermediler. 3 saat sonra bizi taburcu ettiler. Kızımı kurtarabilirlerdi. Arabamız vardı. Bizi yönlendirselerdi başka hastaneye giderdik. Bize 'çocuğun iyi' dendi ama çocuğum öldü. Kızım sapasağlamdı, hiçbir rahatsızlığı da yoktu."