Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Bölge Müdürü Yüksel: Gerçeğin sorgulandığı bir çağdayız
İzmir'de düzenlenen Cumhuriyetimizin 100. Yılında Türkiye İletişim Modeli etkinliği kapsamında düzenlenen seminerde konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı İzmir Bölge Müdürü Cengiz Kutlu Yüksel, 2022 yılında kurdukları Dezenformasyonla Mücadele Merkezi hakkında bilgi verdi.
İzmir'de Cumhuriyetin 100. Yılı etkinlikleri kapsamında, yerel medya mensuplarına yönelik İletişim Başkanlığı ve Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin faaliyetlerine ilişkin bilgilendirmelerin yer aldığı bir seminer düzenlendi. İletişim Başkanlığı ve Anadolu Ajansı'ndan ilgili yöneticilerin katıldığı seminer, İletişim Başkanlığı İzmir Bölge Müdürlüğü Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. İki oturumda gerçekleşen programda dezenformasyon ve ayrımcılık konuları ile Türkiye İletişim Modeli kapsamında kurumların bu konularla nasıl mücadele ettiği ele alındı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı İzmir Bölge Müdürü Cengiz Kutlu Yüksel, seminerde yaptığı konuşmada İletişim Başkanlığı'nın faaliyetleri ve başkanlık bünyesinde oluşturulan Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin çalışmalarını aktardı. Yüksel, İletişim Başkanlığı cumhuriyetin en yeni kurumu gibi gözükse de 1950'li yıllardan itibaren hizmete başlayan bir kurumdur. 1984 yılında basın yayın enformasyon genel müdürlüğü adıyla hizmet veren İletişim Başkanlığı'nın temel görevi, devletin tanıtma siyasetine aracılık etmektir. Hedefimiz Türkiye markasını güçlendirmek. Stratejik iletişim çalışmaları kapsamında devletin bütün kurumları arasında söylem birliğini teşkil etmek, uluslararası alanda devleti tanıtmak için çeşitli etkinlikler yapıyoruz. Basın yayın alanındaki bütün aktörleri bu sürece dahil ederek karşılıklı iletişim sağlıyoruz dedi.
'CİMER'E 6,5 MİLYONUN ÜZERİNDE BAŞVURU'
Özellikle son dönemde Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'nin (CİMER) giderek popüler hale geldiğini ifade eden Yüksel, CİMER'e başvurularla ilgili sayısal bilgiler verdi. Yüksel, 2022 yılında, Türkiye genelinde 6,5 milyonun üzerinde CİMER başvurusu aldık. Bunların yüzde 80'ini cevaplayıp şikayetleri aktardık. CİMER dünyada örneği olmayan bir halkla ilişkiler platformu olarak ödüllü bir uygulama oldu ifadelerini kullandı. 1990'lı yıllardan sonra internet kullanımının artmasıyla birlikte dezenformasyon kavramının hayatımıza girdiğinin altını çizen Yüksel, günlük gazeteler, gazete okuma alışkanlıkları, yazılı ve görsel basının yerini tamamen serbest bir platform olan internete bıraktığını hatırlatarak şöyle devam etti: 13 Şubat Türkiye dijital raporunda Türkiye'deki toplam internet kullanıcısının 80 milyonun üzerinde olduğu açıklandı. Bu 80 milyonun yaklaşık yüzde 80'i yani 63 milyonu ise sosyal medya kullanıcısı. Bunların içinde Facebook 32 milyon, Instagram 30 milyon, Twitter ise 20 milyon kullanıcısıyla sosyal medyadaki ağırlığı oluşturuyor. Türk toplumu günlük ortalama 7 saat dijitalde vakit geçiriyor. Bu 7 saatin yüzde 40'ı sosyal medyadan oluşuyor. İstesek de istemesek de yoğun bir enformasyona maruz kalıyoruz. Aynı zamanda bilgi kirliliği oluşmuş durumda. Özellikle genç nesil, teknolojik bağımlılıkla mücadele ediyor. Davranışsal bağımlılıklar da söz konusu. Medya temsilcilerinin yeni yeni uzmanlık alanları ortaya çıkmaya başladı. Doğru bilgiye ulaşmak zorlaştı. Dezenformasyon da bilgi kirliliğinin temelinde yer alıyor. Dezenformasyonu doğru olmayan bir bilginin kasıtlı ve sistematik olarak yayına sokulması olarak adlandırıyoruz. Bireyler, toplumlar, devletler, sivil toplum kuruluşları da dahil olmak üzere dezenformasyonun muhatabı genişlemiş durumda. Bilgiye ulaşma kabiliyeti arttı. Bilgi kirliliğini temizlemek tartışılıyor.
'GERÇEĞİN SORGULANDIĞI BİR ÇAĞDAYIZ'
İletişim Başkanlığı olarak 2022 yılında Dezenformasyonla Mücadele Merkezi kurduklarını ifade eden Yüksel, İçinde bulunduğumuz dönem hakikat ötesi çağ olarak adlandırılmakta. Gerçeğin sorgulandığı bir çağdayız. Gerçeklik boyut değiştirdi. Dezenformasyonun tespiti ve içeriğin araştırılıp teyit edilmesi gibi görevler üstlendik diye konuştu.