'En kötü aşı bile en iyi koronavirüs hastalığından iyidir'
Bilim Kurulu Üyesi Alpay Azap, mRNA aşılarına bağlı alerjik yan etkilerin diğer aşılara göre daha fazla olduğunu söyledi, 'Ancak en kötü aşı bile en iyi koronavirüs hastalığından iyidir' dedi.
Türk Tabipleri Birliği'nin “Covid-19 Pandemisi 10. Ay Değerlendirmesi” başlıklı raporuna ilişkin düzenlenen online toplantıda Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap da açıklamalarda bulundu.
Azap, konuşmasında mRNA aşılarına bağlı alerjik yan etkilerin daha fazla olduğunu söyledi, ancak yapılması mümkün olan aşılarda en kötüsüsünün dahi en iyi koronavirüs hastalığından daha iyi olduğunu, herkesin aşı olması gerektiğini ifade etti.
Alerjik yan etkileri fazla ama...
mRNA aşılarının daha yüksek antikor üretimine sebep olduğunu, bunun bir avantaj olarak görüldüğünü belirten Azap, diğer yandan bu aşılara bağlı alerjik yan etkilerin diğer yöntemlerle üretilen aşılara kıyasla daha fazla olduğunu da artık bildiklerini dile getirdi.
Azap, yoğun aşılamanın başladığını belirtirken, çok sayıda kişinin aşılanmasıyla birlikte nadir görülen, yüz binde bir ve daha az sıklıkla görülmesi beklenen yan etkilerin görülmeye başlandığını dile getirdi. Buna karşın aşıda faydanın zarardan çok çok daha fazla olduğuna işaret eden Azap, aşı olmak için çok düşünülecek bir şey olmadığını ifade etti.
Ülkemizde bugünlerde uygulanmaya başlanacak olan inaktive virüs aşılarının evet biraz antikor oluşturma yetenekleri belki mRNA aşıları kadar yüksek değil ama bu da oldukça iyi.
'Kesinlikle aşı olmak gerekiyor'
Türkiye'de bugünlerde uygulanmaya başlanacak olan inaktive virüs aşılarının antikor oluşturma yeteneklerinin mRNA aşıları kadar yüksek olmadığını ama bu aşının da oldukça iyi olduğunu vurgulayan Azap, Dünya Sağlık Örgütü'nün "yüzde elliden fazla koruma sağlaması aşının kullanıma girmesi için yeterlidir" dediğini aktardı.
Aşının uygulandığı Brezilya, Endonezya ve Türkiye'deki veriler arasında farklılıklar bulunduğuna işaret eden Azap, "Çalışmaların dizaynı da farklı birbirinden. Örneğin Brezilya’da hastalık tanısı için mutlaka PCR gözetilmiyor, klinik uyumlu olanları da Covid geçirmiş kabul ediyorlar. Bu da tabii sonuçların yorumlanmasını, bu verilerin bir araya getirilip daha çok hastadan bir sonuca ulaşmamızı biraz zorlaştırıyor. Ama hiçbirinde yüzde ellinin altında bir başarı söz konusu değil. Yüzde 60 ve üzerinde başarılı. Biz de Ankara Üniversitesi olarak çalışmalara katıldık, oradaki ilk ara analizin sonuçları yüzde 91’in üzerinde bir başarısı olduğunu gösteriyor. Sonuçta şunu söyleyerek bitireyim... En kötü aşı, şu an için yapılması mümkün olan en kötüsü dahi en iyi koronavirüs hastalığından daha iyidir. O yüzden de bu aşıları kesinlikle olmak gerekir" diye konuştu.