FETÖ'nün kriminal yönü anlatıldı
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Etkinlikleri kapsamında, DEÜ'nün konuğu Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Doç. Dr. Hüseyin Aydın oldu.
Akış, sunumunda örgütün ilk hedef aldığı yerlerin askeriye, emniyet ve adliye üniteleri olduğun belirtirken; Aydın ise Darbe girişimini yapanlar başarılı olsalardı, muhtemelen ülke sınırlarını muhafaza edememiş, iç çatışmalarla büyük kan kaybetmiş, paramparça olmuş bir devlet ve millet tablosuyla karşı karşıya kalacaktık diye konuştu.
Dokuz Eylül Üniversitesinin (DEÜ) hafta boyunca düzenlediği 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma etkinlikler dizisinin ikinci gününde, FETÖ'nün iç işleyişi ile darbe girişiminin dönüm noktaları, bilgi ve belgeler ışığında bilimsel bir bakış açısıyla ele alındı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış 'FETÖ'nün Kriminal Yapısı' başlıklı sunumu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Doç. Dr. Hüseyin Aydın ise '15 Temmuz Darbe Girişiminin Önemli Dönüm Noktaları ve Başarılı Olma İhtimalinde Türkiye'nin Muhtemel Akıbeti' sunumu ile örgütün yapısını anlattı.
Sabancı Kültür Sarayı'nda gerçekleştirilen ve DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar'ın da katıldığı programda, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016 tarihindeki ihanet gecesine planlı ve programlı şekilde hazırladığını bir kez daha ortaya koyuldu.
FETÖ'nün yapılanması anlatıldı
Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesinde yapılan nitelikli ve derinlikli 15 Temmuz etkinlikleri için Rektör Hotar'a teşekkür ederek sözlerine başlayan Mustafa Akış, FETÖ'nün kriminal yapısını örnekleriyle paylaştı. FETÖ'nün istihbarat örgütleri gibi hareket ettiğini ifade eden Akış, Örgüt lideri kendisini kainat imamı olarak tanıtıyor, örgütte en yüksek mertebe ise Türkiye İstişare Heyeti olarak biliniyor. FETÖ'nün, kıta ve ülke imamları bulunurken örgüt; sivil, eğitim ve ünite yapılanmasından oluşuyor. Ortalama bir büyükşehirde örgütün topladığı para 400-500 milyon liralara varabiliyor dedi.
Sunumunda FETÖ ile mücadelede ortaya koyulan stratejiye dikkat çeken Akış, Örgütün ilk hedef aldığı yerlerin askeriye, emniyet ve adliye üniteleri olduğunu söyleyebiliriz. Yapacağımız daha birçok iş var, örgütle ilgili koridorlarda yürüdükçe onlarla ilgili de gereken yapılacak diye konuştu.
FETÖ ile mücadelede herkesin uyanık olması gerektiğinin altını çizen Akış, Şeffaf olmayan yapılara karşı aileler, çocuklarından başlayarak, bizler devlet görevlileri, hocalar olarak bir mesafe koymak zorundayız dedi.
Dünyada 160 ülkede faaliyet gösteren örgüt ile ilgili Türkiye'nin yurt dışında da önemli çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Akış, Tedbir almayan ülkelerin bizim yaşadığımız tehlikeleri yaşaması muhtemeldir yorumunda bulundu.
Deşifre olunca öne çektiler
'Asırlık Gece' kitabı ile 15 Temmuz'un karanlık yönlerini ortaya çıkaran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Doç. Dr. Hüseyin Aydın, 15 Temmuz'un büyük fotoğrafını anlattı. Aydın, darbe girişiminin 15 Temmuz'u 16 Temmuz'a bağlayan gece saat 03.00'da yapılmasının planladığını; ancak MİT'e gelen bir ihbarla birlikte kalkışmanın deşifre olması nedeniyle öne çekildiğini belirtti. Aydın, FETÖ kalkışmayı öne çekerek stratejik hata yaptı. Bu önemli bir kırılma noktasıydı. İkinci kırılma noktasında ise Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'a 'darbe girişiminin başına geç' teklifinin yapılmasıydı. Sayın Akar, bu teklifi kabul etmeyerek kalkışmanın emir komuta zinciri ile yapılmasına engel oldu dedi.
Sivil irade seyri değiştirdi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin Başbakanı Binali Yıldırım önderliğindeki sivil iradenin gösterdiği direnişin darbe girişiminin seyrini değiştirdiğini belirten Aydın, Ülkeyi yönetenler darbeye karşı tarihte emsali olmayan bir direniş öyküsüne imza attı. Binali Yıldırım darbe girişimini 'kalkışma' olarak nitelendirerek milletin moralini yükseltti; ama esasında çok kapsamlı bir hareketti. Bu açıklama darbecilerin motivasyonunu bozdu diye konuştu.
Hemen ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir televizyon kanalına bağlanarak halkı sokaklara davet etmesinin kritik noktaların başında geldiğini ifade eden Aydın, Ortaya çıkan tabloya göre halk denkleme dahil olmasaydı devletin kendi dinamikleriyle darbe girişimini kısa sürede bastırması mümkün değildi. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi halkın üstünde bir güç yok, halk sokaklara çıkarsa hiçbir güç durduramaz dedi.
Ülke paramparça olabilirdi
Darbe girişimi başarı olsaydı, ülkeyi kim yönetecekti? sorusunun cevabını da veren Aydın, Bu bir Fetullahçı darbeydi. Yurtta Sulh Konseyi yönetecekti. Üst düzey FETÖ'cü askerlerin ülkeyi yöneteceğini anlıyoruz. Meclis feshedilecek, bakanlıkların tamamı yine FETÖ'cü kadrolara emanet edilecekti. Zamana yayılacak iç çatışmalar olacaktı. Suriye sınırında DEAŞ unsurları, Irak sınırında PKK unsurları çok hareketliydi. 19 Temmuz'da sınır güvenliğimize yönelik PKK'ya büyük bir operasyon planlanıyordu, 16 Temmuz sabahındaki o tabloda ülkemizin kendi sınırlarını koruması söz konusu bile değildi. Güney sınırlarımızda Suriye ve Irak'a benzer büyük kırılmalar yaşanacaktı. Darbe girişiminin üzerinden 5 yıl geçti, eğer başarılı olsalardı muhtemelen ülke sınırlarını muhafaza edememiş, iç çatışmalarla büyük kan kaybetmiş, paramparça olmuş bir devlet ve millet tablosuyla karşı karşıya kalacaktık. 15 Temmuz gibi bir felaketi tekrar yaşamamız için hepimizin çıkarması gereken dersler var açıklamasında bulundu.
Türkiye Geçilmez Temalı Yarışmalarının sonuçlarının açıklandığı ve ödüllerin de verildiği etkinlikte; DEÜ Buca Eğitim Fakültesi Müzik Topluluğu'nun 15 Temmuz için düzenlediği müzik dinletisi ile DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi'nce hazırlanan 'Türkiye Geçilmez' filmi büyük alkış aldı.