İstanbul Barosu Başkanı'ndan Gezi kararına Tepki Geldi
Avukatlar, Çağlayan Adliyesi'nde Gezi tutukluları için bir kez daha nöbetteydi. Nöbete İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Esin Köymen ve gazeteci Murat Sabuncu da katıldı. Durakoğlu, "40 yıldır böyle bir karar görmedim. Bir hukukçu olarak utanıyorum' dedi.
Gezi tutukluları için avukatlar bir kez daha adalet nöbeti gerçekleştirdi. Çağlayan Adliyesi'nde toplanan avukatlar, buradan bir yürüyüş yaparak adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Nöbette ilk söz, TMMOB Mimarlar Odası Başkanı Esin Köymen'e verildi. Köymen, “Kararları kabul etmiyoruz. Gezi tutuklanamaz. Arkadaşlarımızın mesnetsiz iddialar ve olmayan delillere dayanarak mahkum edilmeleri ve tutuklanmaları kabul edilemez. Verilen bu hukuksuz kararla ülkemizin 80 kentinde Gezi'ye katılarak anayasal haklarını kullanan, demokrasiye güç vermiş milyonlarca yurttaşımız da susturulmak istenmektedir” diye konuştu.
“BİR HUKUKÇU OLARAK UTANIYORUM”
Köymen'in ardından İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu bir konuşma yaptı ve 40 yıllık hukukçuluk hayatında böyle bir karar görmediğini belirterek şöyle konuştu:
“40. hukukçuluk yılımı kutluyorum. Kutlamıyorum da 40 yıla girdim kısacası. 40 yılı değerlendirdiğinizde, yargılar tarihinde pek çok şeye tanık oldum. 40 yıldır böyle bir karar görmedim ben. Böyle bir kara karara tanık olmadım 40 yıldır. 40 yıl boyunca hiçbir biçimde en baskıcı dönemlerinde bile bu tür kararları görmedik biz. Böylesine bir karardan söz ediyorum.
Vicdanları el vermedi beraat ettirdiler. Ama uygulamadılar, beraatı uygulamadılar düşünebiliyor musunuz? Arkasından başka suçlama çıkardılar, casusluk suçlaması. Olmadı Çarşı davasıyla birleştirdiler. Şimdi verilen karara bakar mısınız? Casusluktan beraat, Çarşı davasında ayırma. Peki niye tutukladınız? Ne oldu beraat kararı? Ne anlatılmaya çalışılıyor? AİHM açık şekilde hukuken değil siyasal nedenlerle tutukludur bu insan diyor. Geriye dönüp bakıyorsunuz hiçbir şey değişmemiş. Ben AİHM'in bu sözcüklerinden bir hukukçu olarak utanıyorum.
Herkes bilmeli, biz avukatız ve biz insan hakları mücadelesi yaparız. Bunu herkesin bilmesi gerekiyor. Arkadaşımız Can Atalay'ı hiçbir zaman böylesine bir tablo karşısında feda edemeyiz. Can Atalay, avukatlık yaptığı için tutuklu. Oranın AVM olmaması için verdiği mücadelede dava açtığı için şimdi içeride. Bunu kabul edemeyiz. Bir avukat olarak, avukatlık görevini yaptığı için içeride olmasını kabul edemeyiz. Gezi'nin kriminalize edilmesini de kabul edemeyiz. Gezi bizim onurumuzdur bunu herkes bilecek. Hepimiz oradaydık.”