İzmir depreminin kadın kahramanları
İzmir'de meydana gelen depremde enkaz alanında çalışan kahramanlar arasında kadın arama kurtarma görevlileri de vardı
Aynı zamanda anne olan AFAD Arama Kurtarma Teknisyeni Zeynep Kılıç (36) ve İzmir İtfaiyesi Daire Başkanlığı Planlama ve Destek Hizmetlerinde görevli Şerife Güzel (33), çocuklarını güvenli bir alana bıraktıktan sonra enkaz alanına koştu.
İzmir'de meydana gelen depremde yıkılan binaların arama kurtarma çalışmalarında çok sayıda kişi enkaz altından çıkarıldı. Depremin ardından canla başla çalışan arama kurtarma ekiplerinin arasında kadınlar da vardı. İki çocuk annesi AFAD Arama Kurtarma Teknisyeni Zeynep Kılıç ve bir çocuk annesi İzmir İtfaiyesi Daire Başkanlığı Planlama ve Destek Hizmetlerinde görevli Şerife Güzel, enkaz çalışmalarını anlattı.
"Hem depremzede hem de çalışanız"
8 yaşında bir kızı ve 6 yaşında bir oğlu olan Zeynep Kılıç, "Bütün İzmir'e geçmiş olsun. Biz hem depremzede hem çalışanız. O anki korku ile tabii ki çocuklarımızı düşündük ama görev icabı işimizin başında olduk. Ben enkazda görev aldım. AFAD hemen koordinasyonu sağlamıştı. Herkesin görev yeri belliydi. Soğukkanlılıkla görev icabı çalışmamızı sonlandırdık. En başından sonuna kadar her anda etkilendik. Özellikle çocuklar söz konusu olduğunda çok etkilendik ancak soğukkanlılığımızı korumak zorundaydık" dedi.
"Görevin kadını erkeği yok"
Görevin kadını erkeği olmadığını belirten Kılıç, "Belki duygusallık açısından bizim için daha farklıydı. Anne olduğum için çok etkilendim ancak görev görevdir. Büyük olan kızım deprem sırasında yanımdaydı. Çok korkmuştu. Onu sakinleştirmeye çalıştım. Küçük oğlum o sırada kreşteydi. Kızımı güvenli bir alana bıraktıktan sonra hemen kreşteki oğlumu güvenli bir yere bıraktım. İkisini bıraktıktan sonra işimin başına geldim. Tüm çalışanlarla omuz omuza çalıştık" diye konuştu.
"Elimizi tutup teşekkür ettiler"
3 yaşında oğlu bulunan Şerife Güzel de "Deprem anında ben dışarıdaydım. Depremi hissettiğim an etrafımda korkan insanları sakinleştirdim. Oğlum o sırada kreşteydi. Onun iyi olduğunu öğrendikten sonra direkt merkeze geldim. Orada koordineli bir şekilde enkaz bölgesine geldik. İlk anda herkes panik halindeydi. Birçok yerden ekipler gelmişti. Biz 10'ar kişilik ekiplerle enkaz çalışmalarına katıldık. Artçılar devam ediyordu. Ben de normal bir insan olarak panik oldum. Aklım oğlumdaydı ama hiç tereddüt etmeden işimin başına geldim. Bütün aileler çok acılıydı. Onları sakinleştirmeye çalıştık. Biz enkazdan indiğimizde bizim elimizi tuttular, teşekkür ettiler" ifadelerini kullandı.
"Kısa hazırlık için yapılan salçaları atmak çok etkiledi"
Enkaz çalışmaları sırasında özellikle mutfak bölümlerine denk geldiğini kaydeden Güzel, söyle konuştu:
"Orada çok etkilendim. Şeker kavanozları ve salçaları atarken çok duygulandım. Çünkü bunları farklı niyetlerle tedarik etmişlerdi. Ben onları elimle attım. Kışa hazırlık için yapılmışlardı ve buna çok üzüldüm. Görevin erkeği kadını yok ama gücümüzün yettiği alanlarda çalıştık. Büyük parçalar zaten vinçlerle kaldırıldı. Gönüllü olmadan bu iş yapılmaz. Ancak deprem bu ülkenin gerçeği. Herkesin deprem konusunda bilinçli olması gerekiyor. Binalar kontrol edilmeli, insanların deprem konusunda eğitim almalı."