İzmir'in 2 yılı: Elde var koca bir yok
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2 yıllık görev süresini değerlendiren AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, belediyeye "bal yapmaz arı" yakıştırması yaparken, 2 yıllık süreyi "Elde sadece koca bir 'yok' var" diyerek özetledi. Başkan Sürekli, "Aziz Kocaoğlu'ndan Büyükşehir Belediyesini 3 milyar 63 milyon lira borçla devir alan Başkan Soyer; 2019 yılı sonu itibariyle belediye şirketleri ile birlikte toplam borç miktarını 6 milyar 518 milyon 798 bin 743 liraya çıkarmıştır" dedi.
AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, başkan yardımcıları ile birlikte İzmir Büyükşehir Belediyesinin 2 yıllık görev süresini değerlendirdi. Başkan Sürekli, CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesinin çalışmaları için Bal yapmaz arı misaliler yakıştırmasında bulundu. Belediye bütçesinin şirazesinin bozulduğunu savunan Sürekli, geçen 2 yıllık süre hakkında Elde sadece koca bir 'yok' var değerlendirmesinde bulundu. Sürekli, Aziz Kocaoğlu'ndan Büyükşehir Belediyesini 3 milyar 63 milyon lira borçla devir alan Başkan Soyer; 2019 yılı sonu itibariyle belediye şirketleri ile birlikte toplam borç miktarını 6 milyar 518 milyon 798 bin 743 liraya çıkarmıştır. Bu toplam borç miktarı, 2020 yılında 8 milyar 700 milyon TL, 2021 yılında ise 12 milyar 100 milyon TL'dir diye konuştu.
Hizmet karnesiyle tam bir sükut-u hayale uğratmıştır
Milli İrade ne derse Başımız üstünedir dediklerini belirten Başkan Sürekli, İzmirliler, 31 Mart'ta bize yerelde 'Sen muhalefetsin' dedi. CHP'yi de icracı olarak seçti; yerelde hizmetin yetkilisi ve sorumlusu yaptı. Başımızın üzerine koyduk. İzmir'in bu kararının üzerinden 2 yılı aşkın bir zaman geçti. Yolu neredeyse yarıladılar. Yerelde muhalefet misyonumuz gereği bu 2 yılı değerlendirmek istedik ama baktık ki; CHP'li büyükşehir ve ilçe belediyelerinin performansında pek bir değişiklik yok. Tabii ki artan borçları, yanlış, şaibeli karar ve uygulamalardaki artışları, çözüm üretmedikçe dağ gibi büyüyen temel sorunları saymazsak. Ne yazık ki İzmir'in güvenip umudunu bağladığı CHP, bu dönemin 2 yılını geride bırakırken, hizmet karnesiyle tam bir sükut-u hayale uğratmıştır. Bu sadece bizim değil, İzmir sokaklarının kelamıdır ve pişmanlık sözüdür ifadelerini kullandı.
Bal yapmaz arı
CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi için bal yapmaz arı benzetmesi yapan Başkan Sürekli, şunları söyledi: Tabiri caiz ise bal yapmaz arı misaliler. Ses yüksek, hareket çok ama ortada bal yok. Otorite yok, liyakat yok, koordinasyon yok, planlama yok, iş yok, takip yok, denetim yok, mali disiplin yok, özür yok. İzmir, CHP eliyle yazılan tarihi bir yoklar dönemi yaşıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP idaresindeki 6. dönemini yaşamaktadır ve hiç bu kadar üretim ve beceriden uzak, hiç bu kadar telafisi zor zafiyetlere neden olan, hiç bu kadar İzmir'den bir haber olmamıştır. PR'la geçirilen içi boş koskoca 2 yıl, İzmir'in gelecek hanesinden düşülen 2 yıldır. Önceleri 'miras yedi' diyorduk ama artık mirasa da sahip çıkamayan, halen kadrolarını ve kurumsal işleyişini oturtamamış, şehri gerileten bir tabloyla karşı karşıyayız.
Bunun reklamı olmaz
Büyükşehir Belediyesinin veresiye defteri kapatma uygulamalarını da eleştiren Başkan Sürekli, şöyle devam etti: Teşbihte hata olmaz. Bir Vezir-i Azam edasıyla, 'biz hayırseveriz' diyerek ortalarda gezen, zor durumdaki vatandaşın bakkal defterini kapatmak için esnafın tezgâhına para savuran, bir ekmek için padişahını zorla alkışlatan büyükşehir bürokratlarıyla karşı karşıyayız. Bu sosyal belediyecilik değil, içler acısı bir manzaradır. Veresiye defteri kapatma konusu Osmanlı'dan beri hayır konusu. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu dönemde bunu uyguladı. Biz de bunu takdir ederiz ama bunun reklamı olmaz. Samimi olmalı. Bizler de yıllardır yapıyoruz ama bunu paylaşmadık. Bu doğru bir şey değil. Sizin bürokratlarınız bakkalları dolaşıp yazı astılar. Başkan 'haberim yok' diyor. Hani alan el veren eli görmeyecekti?
Freni patlamış bir kamyondan farksız
Eleştirilerini sürdüren Başkan Sürekli, Suyunu temizleyemeyen ama en yüksek ücretle halka satan, ulaşımını düzenleyemeyen ama örtülü zamlarla halkı uyutan, her sel baskınında topu gökyüzüne, iklim değişikliğine atan bir Büyükşehir Belediyesi, freni patlamış bir kamyondan farksızdır. İzmir'e çağ atlatacak sözde vaatlerle, hatta 'cemre' benzetmesiyle yola çıkan Sayın Soyer, her şeyden evvel temel hizmetleri gerçekleştirme konusunda inanılmaz başarısız olmuştur. Öyle ki, zahmet edip kendi Hemşehri İletişim Merkezlerine gelen vatandaş şikâyetlerine baktıklarında da 1. sırada su ve alt yapı sorununun ne kadar yoğun olduğunu göreceklerdir. Yaşanan sel taşkınları göstermiştir ki; alt yapı perişan haldedir. İzmir'in en az 5 bin kilometre yağmur suyu hattına ihtiyacı vardır. Ancak mevcut, 640 kilometre yani yüzde 12 civarındadır. Yağmur suyu ve kanalizasyon ayrıştırma projelerini öteleyip topu gökyüzüne atmak, 'iklim değişiyor' demek çare değildir. Sel taşkınları, yaşanan mağduriyetler artık İzmir'in de canına tak etmiştir. Bunu iki kez sokağa çıkarma, halkla buluşturma gafletinde bulundukları Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu da bizzat yaşamıştır. İzmir halkı, alt yapı isyanlarını bizzat yüzlerine haykırmıştır. Çok değil, bir hafta önce Konak'ta denize deşarj ettikleri kirli suyun hesabını vermek dahi kendilerine zul gelmiş, görüntüler karşısında tedirgin olan İzmir halkını aydınlatmak yerine bize gönderme yaparak meseleyi siyasi bir boyuta taşımışlardır diyerek konu ile ilgili çekilen videoyu izletti.
Su ve alt yapının, İzmir'in en çok kanayan yarası
Su ve alt yapının, İzmir'in en çok kanayan yarası olduğunu söyleyen Başkan Sürekli, şöyle konuştu:
İzmir; su fiyatlarında 1. sırada (6.30 TL/M3); İstanbul 2. sırada (5.33 TL/M3) Ankara ise 3. sıradadır (5 TL/M3). 2020 yılına göre İzmir halkının yıllık tükettiği içme suyu 197.820.384 metreküptür. Kayıp kaçaktan korunamayan yıllık içme suyu ise 94.579.006 metreküptür. Maddi kayıp, 660 milyon TL'dir ve bu da İZSU gelirlerinin neredeyse yarısına eşittir. Su kesintilerinin ve kayıp kaçak oranlarının had safhalara ulaştığı son 2 yıl içinde, suya üç kez zam yapılmıştır. Ocak 2021'de yapılan yüzde 15'lik zamla birlikte toplamda yüzde 70'in üzerinde zam gören su, bugün İzmir'deki her hanenin isyanıdır. Dere ıslahları ile ilgili de yol haritası çıkarılmış olmasına rağmen hiçbir adım atılmamaktadır. Dere ıslahlarını su baskınlarında sıkıntısını yaşıyoruz. Dereler temizlenmeyince koku problemi yaşıyoruz. Tıpkı deprem felaketinde olduğu gibi sel mağduriyetinde de sadece sosyal yardımlarla gündem oluşturmak da köklü çözüm ihtiyacını ortadan kaldırmamaktadır.
Trafik ve ulaşım tam bir kabusa döndü
Trafik ve ulaşımın tam bir kabusa döndüğünü ifade eden Sürekli, Hafta içi bir yerden bir yere giderken planlamamı 1-2 saat önceden yapıyorum. Yatırım vaatleri, çözüm sözleri askıdadır. 'Altın bir dokunuşla trafiğin kilitlenmesine neden olan 111 noktada kavşak düzenlemesi yapacağım. Basmane Garı, Alsancak Garı ve Karşıyaka Vapur İskelesi önünde trafiği yerin altına alacağım' sözlerinde arpa boyu yol almamışlardır. Hal böyleyken tam kapanma döneminde, 'battı çıktı yapacak trafiği rahatlatacağız' dedikleri Alsancak bulvarlarını asfaltlamaları ise sadece göz boyamaktır. Buca Metrosu ki önünü açmamıza karşın ve Bayraklı-Buca-Karabağlar hattında 29 kilometrelik yeni arter yapacağım vaatleri de halen sözdedir. 90 dakika uygulamasının vatandaşın aleyhine düzenlenmesine tüm kesimlerden tepki gelmesine rağmen geri adım atmamıştır. İzmir'in ulaşım altyapısının büyük oranda aktarma sistemine dayandığı düşünüldüğünde, sorunun vatandaş açısından ne anlama geldiği anlaşılacaktır dedi.
Vaat ettikleri rakama 68 yılda ulaşacaklar
Ülkenin pek çok ilinde 19 yıldır hayata geçirilen örnek kentsel dönüşüm projeleri olduğunu ve bu alandaki hassasiyetlerinin ortada olduğunu dile getiren Sürekli, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından, şu ana kadar 57 şantiyede 19 bin 497 konut, 20 bin seyirci kapasiteli Göztepe Stadyumu, yedi hastane, üç kamu hizmet binası, 13 ilkokul, 11 cami, yedi lise, iki spor salonu; 12 ticaret merkezi, birer kreş, pansiyon ve sağlık ocağı, iki sosyal tesis ve birçok işyeri yapılıp teslim edilmiştir. Tamamlanan projelerin yatırım bedeli yaklaşık 1 milyon 961,4 milyon TL'dir. Ayrıca; beş ilçede dar gelirli vatandaşlarımızı tasarrufa yönlendirerek konut sahibi yapma projesi kapsamında 2 bin 584 konut ve yine 100 bin konut kapsamında beş ilçede 3 bin konut için talepler alınmıştır. Yedi ayrı alanda İzmir'in en büyük kentsel dönüşümünü gerçekleştiriyoruz. Yatırımın toplam değeri 800 milyon TL. Bin 444 konut, 208 işyeri inşa edilecek, 397 konut rezerv alanda diğerleri yerinde dönüşümle yapılacaktır. Karabağlar bölgesinde bin 533 adet konut 25 adet işyeri 2021 yılında teslim edilecektir. Öte yandan; deprem konutlarının ilk etabının teslimi ağustos ayında yapılacaktır. İzmir'in CHP'li yerel idareleri, yıllardır kentsel dönüşüm sorununu da askıda tutmaktadır. Uzundere, Ege, Örnekköy, Ballıkuyu, Bayraklı, Aktepe ve Emrez Mahallerinde 19 bin 382 konutluk bir dönüşüm vaadeden Sayın Soyer, renkli görseller yayınlamaktan öteye geçemiyor. 874 konutu teslim edecek noktaya geldiler ki bunun 300'ü zaten Sayın Kocaoğlu döneminde temeli atılan projeler. Bu durumda, 2 yılda 574 konut yapıyorlarsa, vaat ettikleri rakama 68 yılda ulaşacaklar diye konuştu.
Belediye bütçesinin şirazesi bozulmuştur
Sonuç; hizmet yok, borç çok diyen Başkan Sürekli, Belediye bütçesinin şirazesi bozulmuştur. Kaynak savurganlığı had safhadadır. Yama üstüne yama yaparak nereye kadar? Kurumsal yapı ve işleyişteki sorunlar mali disiplinleri için de geçerlidir. Bir türlü iki yakayı bir araya getirememişler. Kontrolsüz harcamalar, zamansız, yanlış ve şaibeli yatırımlar ile şiraze tamamen bozulmuştur. Aziz Kocaoğlu'ndan Büyükşehir Belediyesini 3 milyar 63 milyon lira borçla devir alan Başkan Soyer; 2019 yılı sonu itibariyle belediye şirketleri ile birlikte toplam borç miktarını 6 milyar 518 milyon 798 bin 743 liraya çıkarmıştır. Bu toplam borç miktarı, 2020 yılında 8 milyar 700 milyon TL, 2021 yılında ise 12 milyar 100 milyon TL'dir. 2020 yılındaki konsolide borç miktarı 9 milyar TL'ye ulaşırken, belediyenin 2021 mali yılı tahmini gider bütçesi 9 milyar TL'dir. Toplam net geliri 7 milyar 321 milyon TL olan belediye, aradaki 1 milyar 679 milyon liralık farkı iç ve dış borçlanma ile kapatmak üzere çırpınmaktadır. 2020 yılı gelirlerinin yüzde 82'sini ise İller Bankası payı oluşturmaktadır sözlerine yer verdi.
Batık bir geminin kaptanının savunması
Başkan Sürekli, şöyle devam etti:
Soyer'in son olarak yurt dışı kaynaklı borçlanma girişimi için Cumhurbaşkanımız'dan destek istediği bilinmektedir ki Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda da önlerini açmıştır. Buca Metrosu ve depremde zarar gören evler için kullanmak üzere gündeme gelen bu kredinin de mali disiplinsizlik ve kaynak kullanımındaki savurganlıkları nedeniyle amacına ulaşamayacağından endişeliyiz. Asıl vahamet şudur ki; Büyükşehir Belediyesinin borçlanma ve satıp savma üzerine kurduğu mali yönetimi ortadayken, kredi girişimlerini İzmir'e yapılan bir yatırımmış gibi lanse etmeleridir. Sayın Soyer; borçlar sorulduğunda gayet rahat. Tabii, gece uykularını bilemiyoruz. 'Borcumuz 1 yıllık gelirimize denk' diyor. Biz de sormak zorunda kalıyoruz şimdi. Bu durumda 1 yıl maaş ödemeyecek, yardım ve yatırım yapamayacak, İzmir halkının hiç bir ihtiyacını karşılamayacak; yani 1 yıl boyunca İzmir'de hayatı mı donduracaksınız? Bu, batık bir geminin kaptanının savunmasıdır. Bir mirasyedinin kandırmacasıdır.
Projelerin akıbeti belli değil
Dev olarak duyurdukları projelerin akıbetinin belli olmadığını savunan Başkan Sürekli, Basmane'de bulunan tarihi Yıldız Sineması'nı ve Bıçakçı Han'ı 26 milyon TL'ye satın almışlardır, tadilat hesapları bu bedeli aşınca projeden haber alınamaz hale gelmiştir. 2018 yılında başlatılan ve halen temel aşamasında olan Opera Binası için 2018'de 65.9 milyon TL, 2019'da 60.7 milyon TL, 2020 yılında ise 26.4 milyon TL harcanmıştır. Toplamda 153 milyon TL'nin bu aşamadaki bir yatırıma aktarılmış olması tartışma konusudur. Bir gazetecinin adının geçtiği adrese teslim okuryazarlık işinin nasıl ihale edildiğini herkes biliyor. Ayrıntı vermeye gerek yok. Her imzayı atarken tekrar tekrar düşündüğünü iddia eden Soyer, bu konuda neyi atlamıştır, merak ediyoruz. Olayın finali malumunuzdur. Önce kaçamak cevaplar, ardından ihalenin iptali ve ortakların yargıya taşınan gerginliği. Çok değil, bir dönem önce, İzmir'in mallarını satmamakla ve yaptıkları kamulaştırma ve kredi notlarıyla övünen CHP'li Büyükşehir Belediyesi, 2 yıl içinde tam tersi bir tablo oluşturmayı başarmıştır. Mevcut kaynaklarını ise İzmir'in önceliği olmayan, 'arkası yarın' denilen ama o yarının bir türlü gelmediği işlere harcamaktadır ifadelerine yer verdi.
İZSU ve İZBETON'da durum içler acısı
İZSU ve İZBETON'da durumun içler acısı olduğunu söyleyen Başkan Sürekli, Belediyenin bel kemiği olan ve 1,2 milyar bütçeye sahip İZBETON, temel işlevini yerine getirecek kadro ve işleyişten yoksundur ve borç batağındadır. Ciddi yatırımlarla açılan Bergama ve Bayındır şantiyelerinin kapasitesi oldukça yüksek olmasına rağmen verimli bir şekilde çalıştırılamamakta, şirket üçüncü şahıslardan asfalt temin ederek zarara uğratılmaktadır. İZSU ise İzmir'in sorun gördüğü kurumların başında gelmektedir ve liyakatten uzak kadrolara teslim edilerek kaderine terk edilmiştir. Alt yapı yenileme ve yatırımlarının şartnamelere uygunluğu denetlenmemektedir ki İzmir yapboz tahtasına dönmüştür. Açılan çukurlar kapanmamakta, 1 haftalık işler, 3 ay sürmektedir. İstihdam ve kadro atamalarında olduğu gibi, hizmet alımlarında da birçok taşın altından seçim ortaklığı diyetlerinin çıkması ise başlı başına büyük bir meseledir ve İzmir halkı da bu tutuma karşıdır dedi.
Arkasında 130 milyon TL borç bıraktı
Seferihisar'da iki dönem belediye başkanlığı yapan Soyer'in arkasında 130 milyon TL borç bıraktığını belirten Sürekli, Belediye halen bu borç altında debelenirken, 5 aydır personel maaşlarını ödeyemediklerini, 10 bin-30 bin TL arasında alacağı olan işçiler olduğunu biliyoruz. Oradaki enkazı kaldırmaya çalışırken, ilçeden çok sayıda personel ve hizmeti Büyükşehir Belediyesi bünyesine geçirmesi oldukça düşündürücüdür. Soyer'in ekonomi ve istihdam yaklaşımı, borçlanma ve satma alışkanlığı ne yazık ki Büyükşehir Belediyesine de sirayet etmiştir ve burada neden olacağı enkazın ayak sesleri de yaklaşmıştır. Soyer, 2 yıldır bir ilçe belediyesi kıvamında, reklamla şişirilmiş işlerle Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmaktadır ve artık 30 ilçenin ve Türkiye'nin 3. büyük şehri İzmir'in başkanı olduğunun farkına varması gerekmektedir diye konuştu.
Biz çalışanın ve emeğin karşısında değiliz
Biz çalışanın ve emeğin karşısında değiliz diyen Sürekli, şöyle devam etti:
Doğru işin, İzmir'e çakacakları bir tek çivinin destekçisi oluruz. Liyakatten yanayız, savurganlığın karşısındayız. Bir tabloyu da daha paylaşalım. Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerin 2 yılda 5 bin personel alınmıştır. İhtiyaçtır amenna. Liyakate göre alım yapılmıştır amenna. Belediyeyi altından kalkamayacağı bir iş ve maliyet yükü altında bırakan bu istihdam politikası bu bakış açısından uzaktır ve tartışmaya açıktır. 2019 nisan ayından bugüne kadar 5 bin yeni personel alınmıştır. Büyük çoğunluğu büro elemanıdır, kalifiye personel ihtiyacı karşılanmadığı gibi, yine taşı kaldırdığınızda altından gizli ittifak pazarlıkları ve Seferihisar sürecinden başlayan Büyükşehir Başkanlığı hayalinin sözleri ortaya çıkmaktadır. Aksi halde ihtiyaç ve liyakatle yapılan, İzmir'in hakkını teslim eden, adil bir istihdam politikasına karşı çıkmamız mümkün değildir. Sayın Soyer, aynısını Seferihisar'da da yapmıştır. Öyle ki; halefi, borçlardan bunalarak kendisine 'bankamatikçilerini geri al' çağrısında dahi bulunmuştur.
Elde sadece koca bir 'yok' var
Bu eleştirilerinin, belediye şirketlerinin yönetim kurullarına bakıldığında da haklı bulunacağını ifade eden Başkan Sürekli, Şirketlerin neredeyse hepsi borç batağında çırpınırken, daha önceki dönemlerde ücret almayan yönetim kurulu başkanları bu dönem 10-15 bin TL aralığında ücretler almaktadır. Birçok şirketin işlevsiz olması ve karanlık mali tabloları göz önüne alındığında, bu politikaların da savurganlıktan başka bir şey olmadığı görülmektedir. Gönül isterdi ki; paylaşmak zorunda olduğumuz tablo bu olmasın. Gönül isterdi ki; eleştirilerimize olumlu veriler, fotoğraflar ekleyebilelim ve yine gönül isterdi ki; 2 yılda yaptıklarını İzmir halkının gözlerinin içine bakıp bir bir anlatabilsinler. Soyer, 2. yılında sadece birkaç gazeteye verdiği demeçlerden birinde diyor ki, 'Kafamızı oy sandıklarına gömüp ufku 5 yılı aşmayan kısa vadeli stratejilerle geleceği inşa edemeyiz. En az 20 yıl, 30 yıl sonrasını hayal edip planlamak zorundayız.' Kendisinin 10 yıllık Seferihisar Başkanlığı boyunca Büyükşehir Başkanlığını hayal edip planladığını düşündüğümüzde haklı olarak İzmir için kaygılanıyoruz. Biz, 'hayali olmayanın gerçeği olmaz' diyoruz ama hayal dünyasında yaşamanın da kimseye faydası yoktur. İzmir'in CHP'li yerel idareleri dönemlerinin 2 yılını tamamlamıştır ve performanslarına bakıldığında, elde sadece koca bir 'yok' vardır.
Cumhur İttifakı belediyelerini unutmayın, ötelemeyin, ötekileştirmeyin
Başkan Sürekli, şöyle konuştu: Sayın Soyer'in genel siyaset eğilimli olduğu kadar, yetki ve sorumluluğundaki yerel meselelere de eğilmesini bekliyoruz. Çizdiği eşitlikçi ve demokrat profilini, ayırt etmeksizin bütün ilçe belediyelerimize yansıtmasını bekliyoruz. Cumhur İttifakı belediyelerini unutmayın, ötelemeyin, ötekileştirmeyin. Bisiklet dostluğundaki gibi çevreci, disiplinli ve tasarruftan yana olmasını bekliyoruz. Şato'da oturup kendi deyimiyle arka sıradakilere tankerle su dağıtmasın. Bir kez fotoğraf vermek için kullandığı seyyar makam aracı yerine, halkın arasında olsun istiyoruz. Sayın Soyer'in tıpkı kurduğu cümleler gibi doğru, düzgün, yerinde işler yapmasını bekliyoruz.
Ümitliyiz
Başkan Sürekli gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin İzmir'deki çalışmaları ile ilgili sorusuna, Biz muhalefet görevimizi yapıyoruz. 2002 yılından beri İzmir'de yüzde 17 ile başladık, son seçimlerde yüzde 40'a kadar ulaştık. Ümitliyiz, çalışarak inşallah 2024'te hem İzmir Büyükşehir Belediyesi hem de ilçe belediyeleri kazanmayı hedefliyoruz. 89'da Cumhurbaşkanımız Beyoğlu'nda yüzde 6 ile bu işe başlamıştı cevabını verdi.