İzmir'in deprem haritası! Hangi semtler riskli
Deprem konusunda en riskli illerden biri olarak görülen İzmir'de durum ne? İzmir'de zemini kötü semtler ve fay geçen semtler hangileri? 2020 İzmir deprem haritasına göre fayların durumu ne?
İşte İzmir'in deprem için en riskli bölgeleri! Yapılan araştırmalarda İzmir'deki 313 bin binanın kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmesi gerekiyor 313 bin binada 1 milyon 650 bin konut ve işyeri yer alıyor.
Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan, İzmir için kritik bir uyarıda bulundu. Murathan, ‘İzmir’de 7.0 büyüklüğünde deprem üretebilecek 13 fay hattımız var’ dedi.
Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan, İstanbul depreminin ardından önemli açıklamalarda bulunarak, İstanbul’da bir fay hattı varken, İzmir’de 13 ayrı fay hattının olduğuna dikkat çekti. Murathan, kıyı bölgelerinin risk altında olduğunu, söz konusu 13 fayın önemli bir kısmının kent yerleşiminden geçtiğini vurguladı.
Fayların bir çoğunun kent merkezinden geçtiğine dikkat çeken Murathan, İstanbul depremi kadar İzmir’in de konuşulması gerektiğini söyledi. Murathan, “İstanbul’da deprem üretme potansiyeli olan şimdi tek bir fay hattımız var; Kuzey Anadolu Fay Hattı. Bunun İstanbul segmenti. İzmir’de 7.0 büyüklüğünde deprem üretebilecek 13 fay hattımız var. Bunlar güncel, aktif, diri fay dediğimiz deprem üreten faylar. İzmir aslında tektonik bir kent yani bir fay kenti. İzmir’de 13 fayın önemli bir kesimi kent yerleşiminin içinden geçiyor” diye konuştu.
‘ALÜVYON ZEMİN ÜZERİNE KURULAN İLÇELER RİSK ALTINDA’
Şu anda İzmir’in kıyıyla bağlantılı güncel alüvyonlar üzerinde kurulan hemen hemen bütün ilçelerinin risk altında olduğunu söyleyen Murathan şunları söyledi:
“Özellikle bu ilçelerimiz Karşıyaka, Çiğli, Bayraklı ve aynı şekilde Menemen. Denizle bağlantılı olan ve gevşek zeminler diye tanımladığımız, bizim alüvyon zeminler üzerinde kurulu olan kentler daha risk altında. Daha sağlam kaya üzerine kurulu olan kentler, yerleşim yerleri, daha az risk taşıyor. Bu risk haritalarının oluşturulması talep edilmiş ve bunların ivedi olarak çıkartılması ve yapı inşaat sistemi ile haritalar üzerinde kurgulanması tasarlanmış. Temel riskler, alt yapı riskleri tanımlanmış, enerji hatları, trafo merkezleri ile doğal gaz hatlarının özellikle aktif fay hatlarının geçtiği yerlerdeki kesişme noktalarında özel güçlendirme projelerinin yapılması talep edilmiş.”
Jeoloji Mühendisleri Odası olarak İzmir’in depreme hazırlıklı olmadığını düşündüklerini belirten Murathan, “İzmir deprem master raporunun yani 99’da hazırlanan raporun, şu anda revize edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Günün koşullarına uyarlanması gerektiğini ve bu raporun üzerine bir afet planlaması yapılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
TÜBİTAK kaynaklı araştırmada, İzmir merkez ile Aliağa ve Menemen'de 4'ten büyük depremler tespit ediliyor. İzmir'deki en riskli semtler Bostanlı, Alaybey ve Mavişehir.
İzmir'deki projeyi Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile İzmir Büyükşehir Belediyesi TÜBİTAK'la birlikte yürütüyor.
Afet İşleri Genel Müdürlüğü Deprem Araştırma Dairesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Zafer Akçığ, İzmir Metropolü ile Aliağa ve Menemen'de 16 noktaya deprem kayıt istasyonu kurulduğunu belirtti.
Projenin 4 milyon TL'ye mal olacağını ifade eden Zafer Akçığ, 4'ten büyük depremleri tespit etmeye başladıklarını, elde edilecek sonuçların 3 yıl sonra rapor halinde resmi kurumlara verileceğini vurguladı.
Araştırma alanındaki depremleri kayıt altına almakla kalmadıklarını söyleyen Akçığ, suni depremler de yarattıklarını ve inceleme yaptıklarını ifade etti.
Dünyada deprem açısından en riskli 20 yer arasında İstanbul ve İzmir'in yer aldığını bildiren Akçığ, ''İstanbul'da dış kaynaklı deprem incelemesi yapılıyor ama İzmir'deki yerli kaynak kullanılarak yapılan en büyük inceleme olacak'' diye konuştu.
HANGİ BÖLGEDE NE KADAR HASAR OLUŞUR?
Projenin ana hedefinin deprem tarihini belirlemek olmadığını kaydeden Zafer Akçığ, ilk amaçlarının İzmir merkez, Aliağa ve Menemen'i yıkılmaktan kurtarmak olduğunu söyledi.
Araştırma bölgesinde meydana gelebilecek herhangi büyüklükteki bir depremin yaratacağı hasarı tespit etmek istediklerine dikkati çeken Akçığ, şöyle konuştu:
"Depremin tarihini tahmin edemeyeceğiz ama elde ettiğimiz veriler zaman içinde tarihi tahmin etmeye yönelik çalışmalarda da kullanılabilir. Seferihisar'da 5.9 büyüklüğündeki bir deprem, Bayraklı Manavkuyu'daki 300 binada hasara yol açabiliyor. Hangi depremin hangi bölgede ne kadar hasar verebileceğini ortaya koymaya çalışacağız. Buna göre yeni kent planları yapılabilir."
4 ÖNEMLİ FAY
"İzmir'de 7 veya daha üstündeki büyüklükte deprem olmaz" yaklaşımının doğru olamayacağını söyleyen Prof. Dr. Akçığ, kentte tehlike arz eden 4 önemli fay bulunduğunu hatırlattı.
EN TEHLİKELİ FAYLAR
Seferihisar-Karaburun, Tuzla, İzmir ve Foça faylarının tehlikeli olduğunu belirten Akçığ, kentte deprem açısından en riskli yerleşim yerlerinin Bostanlı, Alaybey ve Mavişehir gibi deniz kenarı düz alanlar, en güvenli yerleşim yerlerinin ise dağlık kesimler olduğunu söyledi. (Bölgegündem)