İzmir Şehir Hastanesi'ne teleferik! Hiç bir hastane kapanmayacak
World Türk TV'de, Manşet Türkiye'nin katkılarıyla gazeteci Hasan Çölmekçi ve Erhan Hartaç'ın yer hazırladığı "Usta Kalemler" programına katılan İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger kentle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Manşet Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Hasan Çölmekçi ve Haber Müdürü Erhan Hartaç'ın sorularını yanıtlayan Vali Yavuz Selim Köşger, İzmir'de gündem oluşturacak açıklamalar yaptı. Vali Köşger, İzmir Şehir Hastanesi’ne yönelik olarak ulaşım konusunda hafta içinde toplantı gerçekleştirdiklerini belirtti. Büyükşehir Belediyesi’nin teleferik projesi önerisi yaptığını ve bunun konuşulduğunu da belirten Köşger, Ankara'da bununla ilgili girişimler yapabileceğini söyledi.
İZMİR'DE ÇARPIK KENTLEŞME VAR
Sanayi devriminin Türkiye’ye yansımasının ardından İzmir’in hızlı kentleşme noktasında bu süreci tam olarak aşamadığını ve çarpık kentleşme noktasındaki sorunları gideremediğini belirten Vali Köşger, “Tarihi dokunun değiştirilmemesi konusunda tam söyleyemeyiz bunu İzmir için. Tarihi arşivi taradık, çok şık konakların olduğu dönemler de yaşamış. Maalesef Cumhuriyet döneminin başında yüzde 26’sı kentlerde nüfusun. Şimdi geldiğimizde büyükşehir yasası ile köyler kırsal mahalleye dönüştü. Yüzde 25 kırsal nüfus var. Oransal olarak terse döndü. Bu süreç çok hızlı yaşanınca kent ayak uyduramamış. Kentsel altyapı noktasında, tarihi dokuyu noktasında tam tamamlayamamış. Çarpık kentleşme yapısı İzmir’de henüz giderilmiş değil” dedi.
‘DEPREMİN ARDINDAN İZMİR İÇİN BİR FIRSAT DOĞDU’
Göreve gelmesinin ardından olağanüstü süreçler yaşadığını belirten Vali Köşger, depremin ardından İzmir için kentsel dönüşüm ve çarpık kentleşmeye dair bir fırsat doğduğunu söyleyerek, “İki yılda anormal bir süreç yaşandı. Ben atandıktan 3 ay sonra deprem yaşadık. Bir taraftan pandemi oldu. Olabilecek her şey oldu. Sel, tsunami oldu. Dolayısıyla olağanüstü bir dönemden geçtik. Uğraştığımız işler olağan işler değildi. Onların sıkıntılarını gidermek için uğraşıldı. En az hasarla atlatıldı. Çok kısa sürede yaralar sarılmaya çalışıldı. Yeni rezerv alan inşaatı devam ediyor. Deprem sonrası İzmir için bir fırsat doğdu. Mekânsal tarama yapıldı. Ciddi şekilde deprem açısından sıkıntı var İzmir’de. İşbirliği içinde bir fırsata dönüştürülmeli. Çarpık yapılaşma ortadan kaldırılarak yaşanabilir bir kent ortaya çıkarmak lazım. Birçok sıkıntıyı getirmekle birlikte deprem, bir an önce bu yapı stokunu yenileyin üzerine bir ihtar oldu. Kamuoyu oluştu bunun üzerine. Bu İzmir değil Samos Depremi oldu. Hem resmi yapı stoku hem sivil yapı stokunun hepsinin gözden geçirilmesi ve yenilenmesi lazım. Orada da umarım çalışmalar koordinasyon halinde yürütülür” ifadelerini kullandı.
‘ŞEHİR HASTANESİ İÇİN ULAŞIMLA İLGİLİ BİR SORUN VAR’
İzmir’de inşaatı devam eden ve birçok kez açılışı ertelenen Şehir Hastanesi ile ilgili konuşan Vali Köşger, “Şu veya bu sebepten gecikebilir. Sonuç olarak çok yakında bir sürede hizmete alınacak. Yılbaşını geçecek, hastane olan kısmı hemen hemen tamamlandı. İç donanım, ekipman alınacak. Modern cihazlarla donatılacak. Ulaşımla ilgili sıkıntılar var. Ulaşımla ilgili toplantı gerçekleştirdik. Bir mutabakata vardığımız husus var; kısa sürede çözeceğiz. Rezerv alana 3 bin 600 konut yapılıyor, 8-10 bin konut daha yapılacak oraya ve orası için de ulaşımın çözülmesi gerekiyor” dedi.
‘TELEFERİK PROJESİ İÇİN GEREKLİ GÖRÜŞMELERİ YAPACAĞIZ’
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yapımı devam eden Şehir Hastanesi’ne ulaşım için hazırladığı teleferik projesi için Büyükşehir Belediyesi ile bu durumu konuştuğunu belirten Köşger, bu konuda gerekli görüşmeleri merkezi hükümet ile yapacağını ifade ederek, “İkinci bir çevre yolu bizim sorunumuzu çözmez. Mevcut çevre yolu da olağan durumu karşılayamıyor. Teleferik konusunun olabilirliği var. Bazı izinler gerekiyor. Biz o konuda gerekli görüşmeleri yapacağız. Arkada Laka Köyü yolu var, o yoldan girişi verip tünelin üzerindeki kavşaktan çıkış üzerine planlama yapıyoruz. Konuşmak için erken ama İzmirlilerin oraya ulaşması konusunda tedbirleri almamız lazım. 4 bin personel çalışacak, 70 bin nüfus sirkülasyonu olacak günlük. Bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Rezerv alanın yükü de buraya gelecek. Devamında orada konut yapılmaya devam edecek. Mevcut çevre yolu şu an ihtiyaca cevap vermiyor” dedi.
‘HİÇBİR HASTANE KAPATILMAYACAK’
Şehir Hastanesi’nin açılmasının ardından kent içindeki hastanelerin kapatılacağı iddialarına yanıt veren Köşger, “Hiçbir hastane kapanmayacak. Sağlık hizmetine devam edecek. Bütün hastaneler sağlık hizmetine yeni fonksiyon kazanarak devam edecek. Branşlaşma olacak. Bazıları daha küçük ölçekte devam edecek. Bazılarının fiziki mekan sıkıntıları olabilir, yıkılıp yeniden yapılacak. Semtlerde rahat erişime uygun sağlık erişimi olmasında fayda var” ifadelerini kullandı.
‘TRAFİK KONUSUNDA İZMİR GEÇ KALDI AMA BUNU AVANTAJA ÇEVİREBİLİR’
İzmir’de yaşanan trafik sorununa değinen Vali Köşger, trafik sorununun İzmir’in kentleşme konusunda geç kalmışlığı olduğunun altını çizerek bunun avantaja çevrilebileceğini söyledi. Köşger ayrıca geçtiğimiz yıllarda bu konu hakkında kendisinin kapısını çalanların daha fazla olduğunu ifade ederek, “1,5 yıl önce trafik sorunu bana daha yoğun gelirdi. Merkezde, resmi kurumların olduğu yerlerde bu tür sıkıntılar ulaşıyordu. Nispeten azalmış durumda. Çarpık kentleşme olduğu için yeterince park alanı yok. Park yeri bulamayınca vatandaş yol kenarlarına park ediyor. Keyfe keder olan durumlarda ana artellerde buna müsaade edilmemeye çalışıyor. Emniyet sahada seferber bu konuda. Trafiği düzenlemeye dair hayati bir şekilde çalışıyorlar. İnsanız hepimiz bir müddet sonra bazı şeyleri kanıksayabiliyoruz. Bizim görevimiz bunları, bize gelen geri dönüşleri alıp buna dair tedbir almak. Ancak insan emeği ile yapılabilecek çözümler. Mekânsal planlama yapılması lazım. Yeni duruma göre planlanması lazım. Sosyolojide geç kalmanın avantajı ifadesi vardır. İzmir geç kalmış olmakla birlikte bunu yapabilir. Günün ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yapılabilir. Tedbir alınmadan çözüm üretmeden yapılamaz bunlar” dedi.
VALİ KÖŞGER İZMİR İKTİSAT KONGRESİ SÜRECİNİ ANLATTI
İzmir’in tarihi yapılardan biri olan İzmir İktisat Kongre binası ile ilgili konuşan Vali Köşger, binanın tarihine ve şu an olan sürece dair şunları söyledi:
İzmir’de o dönemde önemli bir toplantı gerçekleştiriyor. İncir deposu olan binada iki hafta süren uzun soluklu bir kongre gerçekleştiriliyor. Bazı sektörleri temsil edecek kimseyi bulamamışlar, bitap düşmüş ülke. 1979 yılında yıkılmış bu bina. Koruyamamışlar. Sembolik ve tarihi anlamı yüksek bir bina. İki parça arsa var, ortasından yol geçiyor. Orijinalinde de böyle. Otopark yapmışlar, ikinci kısmı otopark yapmak üzere olduklarında bana bilgi geldi. Çok da anlam ifade etmeyen bir anıt dikilmiş. Ortada bina yok. İktisat Kongresi’nin yüzüncü yılı yaklaşıyor. Süratle bir karar aldık, yüzüncü yılda yeniden bir iktisat kongresi gerçekleştirelim. İlk yüz yılda neler yapıldı, bunlar değerlendirilsin ikinci yüz yıl için bir projeksiyon belirlensin. Burası İzmirli bir ailenin mülkiyetindeydi, burada oturmuyor. Kendisine ulaştık, uzunca bir müzakere sonucunda mülkiyetini aldık. Bir kısmını da biz tescil ettirdik. Özel mülkiyetti orası. Başka bir şey yapmasınlar diye tescil ettirdik. Yapım süreci de farklı işliyor. Tescil ettiğiniz zaman arkeolojik kazılar, projeler… Süreci hızlı bir şekilde çok katmanlı işlemlere hızlı bir şekilde ilerledik. Kongre binası orijinaline uygun bir biçimde. İçini kongre merkezi olarak düzenliyoruz. 750 kişilik amfi salon yapıyoruz. İç liman orası, dolgu yapılmış zamanında denize. Aşağı inmesi imkansız. İç liman çok erken dönemde doldurulmuş. Bina özel mülkiyete geçmeden Osmanlı Bankası’nda, ondan önce bir Levanten’e ait. Şimdiki sahibi Türk’tü, bir hanımefendi hemşehrimiz. Asansör de o ailenin mülkiyetindeyken Büyükşehir’e bağışlamış.
30 AĞUSTOS’TA YUHALANMA OLAYI: KAFALARI GÜZEL HERHALDE
İzmir'de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarında konuşma yapan Vali Köşger, konuşmasının ardından yuhalanmıştı. O günkü olaya dair detayları Vali Köşger şunları dile getirdi:
Gittiğimiz program Atatürk’ü anma programı. Baştan başa Atatürk ve Büyük Taarruzu anlatmak üzerine bir program. İlk defa Kültür Bakanlığı bu kadar güzel bir teatral bir gösteri ile Büyük Taarruzu anlatmış. Böyle bir tiyatro gösterisi yurt dışında olsa yüzlerce Euro verirsiniz. Ben orada çok etkilendim, konuşmam planlanmış değildi. Çok fazla duyuru da yapmamıştık. Kendiliğinden gelmişlerdi vatandaşlar. Sanatçılara teşekkür edilmesi lazım diyerek beni sahneye aldılar. Yapılan işten etkilendiğim için çıktım. Zübeyde Hanım’ı oynayan hanımefendinin elini öptüm temsilen. Yapılan işin önemini anlattım. Biz Türkler savaşkanlığı ile bilinen bir milletiz, düğüne gider gibi gideriz, Büyük Taarruz da onlardan birisi, Atatürk’ün önderliğinde yurdunu kurtardı, gençlere bu ruhu aktarmak gerekiyor, en güzel araçlardan biri tiyatrodur bu arkadaşları tebrik ediyorum dedim. Kötü niyetli kişiler yakışmayan sesler çıkardılar. Konuyu anlamadılar, kafası güzel oldukları için ya da dinlemediler. Neyi protesto ediyorlar diye yanımdaki kişiye sordum. İyi haber haber olmaz, kötü haber haber olur diye bir şey var. Güzel bir tiyatro haber olmadı, beş kişinin çıkardığı sesler haber oldu. Vali Bey devletin valisi, hükümetin de temsilcisi ama devletin temsilcisi. Kanun yazıyor bunu. Deprem sırasında yaşananlarda gözlemlendi, herkese eşit bir şekilde devletin şefkati dokundu. İlk olarak biz gittik.
VALİ KONAĞI RESTERASYON İHALESİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Çok uzun yıllar boyunca İzmir valilerine konut olarak kullanılmış daha sonra yıpranmış olarak duran Vali Konağı ile ilgili Vali Köşger, restorasyon ihalesinin gerçekleştiğini söyleyerek, “5 yıl önce o bina, o döneminki vali ikçü arasında takas yapıldı. Valilik konutu oraya taşınmış. Orada biz çok ikamet etmiyoruz. Balçova’yı kullanıyoruz. İzmirliler’in alışkanlığı o vali konağı. Bir şeyin kıymetini kaybedince anlıyoruz. Bana da çeşitli vesilelerle geldi. Biz orayı mülkiyeti bizde olmadığı halde korumaya çalıştık. Güvenlik gönderdik, devriye attı arkadaşlar. Sonuçta İzmirliler orayı vali konağı olarak görmek istiyor. Kurban bayramı sırasında hırsızlık olayı da yaşanınca rektörü çağırıp konuştuk. Önceki protokolü iptal ettik. Pazartesi itibariyle ihalesini gerçekleştirdik. Restorasyon ihalesini. Vali Konağı olarak kullanmak istiyoruz. Ben veya benden sonraki arkadaş kullanır. 360 gün gibi bir sürede bitirilecek” ifadelerini kullandı.
‘İNCİRALTI ORTADA KALMIŞ, İZMİR İÇİN ÇOK DEĞERLİ BİR ALAN’
İnciraltı alanındaki soru işaretleri devam ederken Vali Köşger burayla ilgili olarak, “Ortada kalmış, İzmir ileriye doğru gelişmiş, burası kalmış. Burası İzmir için çok değerli bir alan. Birçok Avrupa metropolünde böyle değerli bir alan yok şehrin içinde kalan. Çok iyi planlamamız ve değerlendirmemiz lazım. Hemen dibinden termal su çıkıyor. İzmir’de turizmin alt bileşenlerinde gidilecek çok yol var. Bunlardan biri de sağlık turizmi. Buna göre planlanıyor yeşil alanlar kalacak şekilde” dedi.
BALÇOVA’YA TERMAL İÇİN GELECEK NORVEÇLİLER YOLDA
Balçova’nın geçmiş dönemlerde termal turizmde bir marka olduğunu ancak şimdiki dönemde bu cazibesini yitirdiğini söyleyen Köşger, yeniden bu faaliyetlere başladıklarını belirterek, “Fethi Sekin olayını bahane ederek Norveçliler gelmiyordu, ikna ettik. Yeniden gelecekler. Devamı da gelecek ilk kafileden sonra. Balçova termalle ilgili yenileme faaliyeti sürdürüyoruz. Termal turizmin simgesi olmuş bu yer. Bu marka değerini yükseltecek bir süreci başlatıyoruz. 80’lerden bu yana termal turizm konsepti çok gelişti. Buna göre yenilik yapacağız. 360 odalı beş yıldızlı ve beş katlı bir otel yapacağız ve kongre ve ticaret merkezi yapacağız” dedi.
İZMİR’DE 149 BİN SURİYELİ YAŞIYOR
İç savaş sebebiyle ülkelerinden ayrılan ve İzmir’de yaşayan mültecilere değinen Vali Köşger, neredeyse bütün mültecilerin kayıt altında olduğunu belirterek, “Alan daraltıyoruz, belli yerlerde kolonileşmelerini önleyici tedbirler alıyoruz, bazı yerlerde ikametgah vermiyoruz. İzmir'de durum stabil, artış yok. Ülkelerine gönderilebilecek olanları gönderiyoruz. İzmir'de 149 bin Suriyeli var, hepsi kayıt altında. Basmane'de yeni bir uygulama başlattık, Afrika'dan gelen misafirlerimiz var, onlara ilişkin çalışmalar yürütülüyor. Bunların çoğu vizesini almış gelmiş, turist gibi geliyor, çoğu vize süresi içinde, süresi dolanı gönderiyoruz. Maalesef bu insanların ülkelerini yaşanamaz hale getirdi batı medeniyeti, Avrupalılar. O insanlar da kaçıyor, trans olarak Türkiye'yi kullanıyorlar, kendilerini sömüren ülkelere geçmek istiyorlar. Yunan tarafı bunları ölüme itiyor, botlarını batırıyor, görüntüler var. AB'nin gözünün önünde Yunanistan gayri insani uygulamalar yapıyor” açıklamalarında bulundu.