İzmirli 7 iş kadınından ortak mesaj
İzmir Ticaret Odası'nın (İZTO) 7 kadın meclis üyesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle yaptıkları açıklamada, kadınların iş hayatında olmasının önemini vurguladı.
İzmir Ticaret Odası’nın (İZTO) 7 kadın meclis üyesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle yaptıkları açıklamada, kadınların iş hayatında olmasının önemini vurguladı. Farklı sektörlerde verdikleri hizmetlerle İzmir Ticaret Odası meclisinde hemcinslerini temsil eden, kentin ve ülkenin gelişimine önemli katkılar sunan iş kadınları, “Kadınlar çalışmalı, üretmeli ve şiddete boyun eğmemeli” dedi.
ÖZGENER: YENİ YÖNETİMDE 2 KADIN MECLİS ÜYEMİZ VAR
Kadınların ekonomik güç elde ettiği zaman şiddetin karşısında daha dik durabileceğini ifade eden İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “Bizler, gerek Odamız bünyesinde yaptığımız çalışmalarda gerek kentimiz paydaşlarıyla birlikte yürüttüğümüz projelerde, kadınlarımızın önde olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. İzmir Ticaret Odası’nın yeni yönetiminde 2 kadın meclis üyemizin yer almasıyla bu konudaki düşüncemizi fiilen de ortaya koymuş olduk. Şiddete karşı mücadelede üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız. Son olarak Kadın Dostu Kent projesiyle kadınlarımız için daha güvenli kentler planlamayı hedefledik. Çiğli ve Bornova örneklerinin ardından Konak’ta projemizi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Her konuda olduğu gibi, şiddetin önlenmesi için de önceliğimiz eğitim olmalı. Küçük yaşlarda başlayan eğitim ile sağlıklı ve insan haklarına saygılı nesiller yetiştireceğimize inanıyorum. İzmir Ekonomi Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Çocuk Üniversitemiz ve Beyaz Köşk Uygulama Anaokulumuz bu hedef doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor.” dedi.
7 kadın meclis üyesinden mesajlar;
HERGÜL: ŞİDDETİN GEREKÇESİ YOKTUR
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Jülide Tutan Hergül; “Türkiye de 10 kadından 4 ü fiziksel şiddete maruz kalıyor, dünyada her 10 kadından 8 i psikolojik şiddet görüyor. Sorunları çözmenin tek yolunun şiddet olduğunu öğrenmiş kişi, bir başkasına da şiddet uyguluyor. Sevgi ve saygı çerçevesinde tüm sorunlar çözülür. İzmir Ticaret Odası olarak şiddetin her türlüsüne karşıyız. Şiddetin gerekçesi yoktur. Kadına yönelik şiddete karşı proje üreten bir anlayışa sahibiz ve bu yolda toplumsal politikaların geliştirilmesini, uygulanmasını destekliyoruz. Kadın ve erkek eşitliğine inanıyor, eşit temsiliyet için çalışıyoruz.”
İŞLEYEN: KADINLAR İŞ YAŞAMINDA DA ŞİDDETE MARUZ KALIYOR
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Nuray Eyigele İşleyen; “Kadınlar, toplumumuzun temel taşları. Kadının temel hak ve özgürlüklerini kullanımının kısıtlanmaması için; kamu, özel sektör ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının kapsamlı bir işbirliği yaparak tüm güçlerini birleştirmesi gerekiyor. Maalesef, ülkemizde kadın cinayetlerine her gün bir yenisi daha ekleniyor. Hemcinslerimiz aile içi şiddetin yanı sıra iş yaşamında da psikolojik şiddete maruz kalıyor. Kadınlarımızın eğitim seviyesinin artırılması ve iş hayatında daha fazla yer alarak konumunun güçlendirmesi ile şiddet bir nebze olsun önlenebilir. Bu anlamlı günün dünyada ve ülkemizde kadın haklarının korunması ve geliştirmesine vesile olmasını diliyorum.”
MUTLUTÜRK: ŞİDDETİN SEBEBİ YOKTUR
İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Adile Dilek Mutlutürk; “25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele Günü'nde yeniden hatırlayalım ki; hiçbir sebep bir canlıya şiddet uygulanmasını mazur gösteremez... Bunun için de bireysel olarak, toplumsal olarak ve devlet eliyle kadına şiddetin önlenmesi adına gereken tüm adımlar atılmalı, sorumluluklar alınmalı ve ölümle dahi sonuçlanabilen kadın istismarı ve kadına şiddet vakaları son bulunmalıdır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatük'ün şu sözünü hatırlatmak isterim: ‘Şuna inanmak lazımdır ki, dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir.’”
ÖZTÜRK: GÜÇLÜ KADIN ŞİDDETE KARŞI DURABİLİR
İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Aslı Öztürk; “Kadına şiddetle mücadelenin temeli kadının güçlü kılınmasıdır. Güçlü olmanın yolu ise eğitim, ekonomik güç ve bu konuda bilinçlenmektir. Devlet ve yerel yönetimlerin Kadın dayanışma vakıf, dernek ve birlikleri destekleyerek ve iş çevreleriyle elbirliği yaparak kadın istihdamını artırmak için çalışmaların çoğalması gerekmektedir. Eğitimli ve ekonomik gücü elinde olan kadın, şiddete karşı durabilmektedir. Bu dik duruşun arkasında duracak en büyük güç ise yargı olmalıdır ve kadına şiddet uygulayanların cezalarının hiçbir indirime maruz bırakılmadan en yüksek halleriyle uygulanması önleyicilik açısından çok kıymetlidir”
ERÇELTİK: SAYIMIZI ÇOĞALTMAK İÇİN ÇOK ÇALIŞMALIYIZ
İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Ayşe Şöhret Erçeltik; “Odamızda yeni dönemde 7’si mecliste, 30’u komitelerde olmak üzere toplam 37 kadın görev aldı. Bu sayının artabilmesi için bizlerin çok çalışması aktif olarak toplantılarda yer alması gerekiyor. Kadınların iş hayatında var olması, ekonomik güce sahip olması şiddetin önüne geçilmesi için de büyük önem taşıyor. Ben yıllardır hırdavat sektöründe hizmet veriyorum. Sektörde çalışan az sayıda kadından biriyim. Bizler her yerde var oldukça tüm kadınlar güçlenecek. Ayrıca şiddetin önüne geçmek için cezai yaptırımların da caydırıcı olması gerektiği kanaatindeyim”
ÇÖZEL: SÜRDÜRÜLEBİLİR EKONOMİ KADINSIZ OLMAZ
İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Hümeyra Çözel; “Ben yıllarca ekmeğimi taştan değil ama demirden çıkardım. Bazen kamyonun tepesindeyim bazen vincin üstünde. Kaynak da yapıyorum, yurtdışı fuarlara da katılıyorum. ‘Erkek işi’ denilen bir mesleği kadın gibi yaptım ve başardım. Erkeklerin dünyasında erkekleşmeden var oldum. Kadın iş dünyasında olmalı. Çünkü bir kuş tek kanatla uçamaz. Sürdürülebilir ekonomi kadınsız olmaz. Yaptığımız işlerde ve başarılarda annelerimizin Hakkı olduğunu bilerek ve Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir’ sözünden de yola çıkarak, kadına uygulanan her türlü psikolojik, fiziksel ve sözlü olan şiddete tüm kadınlar adına HAYIR diyorum”
FIÇI: BİR KADIN GÜLERSE BİR NESİL GÜLER
İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Saniye Fıçı; “Kadına yönelik ve aile içi şiddetin ortadan kalkmasını sağlayabilmek için ülke çapında topyekün seferberlik ilan edilmelidir. Bu bağlamda; kadın erkek fırsat eşitliği, kadına şiddetle ve erken yaşta evliliklerle mücadele konularında eğitimler verilmeli. Toplumda kadına yönelik işlenen suçlarda, cezasızlık veya az ceza algısına yol açan uygulamaların ivedilikle sona erdirilmesi gerekmektedir. Kadına şiddetle mücadele etme temel amacıyla hazırlanan, İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi"nin yeniden imzalanması önem taşımaktadır. Unutmayalım ki, Bir kadın gülerse bir nesil güler.”