İzmirliler, 100. Yıl Anı Evi için sandıkları açtı
İZMİR'in düşman işgalinden kurtuluşunun 100'üncü yılı anısına kente kazandıracak anı evi için bağışlar Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi (APİKAM) da toplanmaya başlandı. İzmirlilerin yoğun ilgi gösterdiği kampanya kapsamında vatandaşlar, İstiklal Madalyası'ndan döneme ait silahlara kadar 1914-1930 yıllarına ait materyalleri tozlu raflardan indirerek İzmir'e bağışladı. Toplanan materyaller, 9 Eylül'de Alanyalı Konağı'nda açılacak 100. Yıl Anı Evi'nde sergilenecek.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 100'üncü yılı anısına kuracağı anı evi için başlattığı bağış kampanyasına İzmirliler yoğun ilgi gösterdi. 1914-1930 yıllarına ait dönemin ruhunu yansıtan her türlü eşyanın sergileneceği anı evi için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yaptığı bağış çağrısı üzerine, İzmirliler ellerindeki materyalleri Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi'ne ulaştırmaya başladı.
Çalışmalar hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzeler Şube Müdürü Tuğba Kılıçkaya, Bağışçılarımızla iletişim kurabilmek için bir sekretarya oluşturduk. Gelen telefonlara anında dönüş yapıp, bağışçılarımızın evlerine gidiyoruz. Materyallere bakarak 1914 ile 1930 yılları arasında kullanabileceğimiz bir materyal varsa bağışçılarımızın onayının ardından bir protokol ile materyali alıyoruz. Yurttaşlarımızın ilgisi bizi çok mutlu ediyor. Çok sayıda telefon alıyoruz. Biz de onlara ulaşmak için tüm imkanlarımızı kullanıyoruz dedi.
İSTİKLAL MADALYASI'NI OĞLU YERİNE İZMİR'E BIRAKTI
Dedesinin hatıra fotoğraflarını ve İstiklal Madalyası'nı Anı Evi için bağışlayan Muzaffer Batu, dedesinin Çanakkale'den İzmir'in kurutuluş sürecinin izlerini taşıyan fotoğraflarla ilgili bilgi verdi. Batu, Karataş'ta yürürken tramvay istasyonunda anı evine bağış çağrısını billboardlarda okudum, dikkatimi çekti. Bende de böyle materyaller vardı. Yüz sene, belki daha fazla süredir evimizde. 'Orada tozlu raflarda duracağına, arayıp sorayım' dedim. Aradım ve çok güzel karşılandım. Çok hoşuma gitti. Koşa koşa getirdim hatıraları. Bizim evimizde 'İstiklal Madalyası evin en büyük oğluna kalır' diye bir kural var. Babamdan bana kaldı. Benim oğlum var ama İzmir'in kurtuluşunun 100'üncü yılı anısına İzmir'e bağışlamak daha doğru geldi. Oğlum gibi çok sayıda gencin görüp duygulanmasını, bu milletin değerlerine sahip çıkmasını temenni ediyorum. Böyle olması daha iyi. Tozlu raflardan indirelim, müzelere bağışlayalım. İnsanlar bunları görsün diye konuştu.
'İZMİRLİYE HEDİYE ETMEYİ BİR GÖREV BİLDİK'
İzmir'in kurtuluş gününden kalma ata yadigarı emanetleri anı evi için bağışlayan Hayriddin Sunu da şunları söyledi:
9 Eylül 1922 yılında Yunan askeri İzmir'den ayrılırken bıraktıkları silahları herkes evine götürmüş. Bizde olan tüfekleri daha önce devlete teslim etmiştim. Fakat bu iki kasatura kaldı. Babam ve dedem o dönem tabakhanede deri düzeltmek için bunları kullanırlarmış. Daha sonrasında hatıra olarak sakladık. Biri kendi kınıyla birlikte duran bir kasatura. Diğeri ise tüfeğe takılan bir kasatura. 36 yıl Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görev yaptım; envanterlerde böyle bir kasatura görmedim. Alanyalı Köşkü'nün restore edilerek 100'üncü yıl Anı Evi haline getirilmesiyle İzmirlilere yapılan bağış çağrısı bizi heyecanlandırdı. Bir demir aksamı olarak görülen bu hatıraların, sergilenmesi için billboardlardaki numaraya başvurduk. Evimize gelip yerinde incelediler. Sergiye değer görüldü. Biz de bu eserleri İzmir'imize, İzmirliye hediye etmeyi bir görev bildik.
APİKAM BAĞIŞLARI BEKLİYOR
9 Eylül'de Alanyalı Konağı'nda açılacak 100. Yıl Anı Evi'nde sergilenmek üzere materyal bağışları devam ediyor. Bağış olarak kabul edilecek materyallerin; I. Dünya Savaşı, İzmir'in işgali, Milli Mücadele Dönemi, İzmir'in Kurtuluşu, Lozan, İzmir İktisat Kongresi, Cumhuriyet'in ilanı, Atatürk Devrimleri, Efeler ve benzeri konularla ilgili olması şartı aranıyor. Bu dönemi simgeleyen veri oluşturabilecek; evrak, vesika, defter, makale, fotoğraf, gravür, afiş, posta pulu, üniforma, mektup, kartpostal, harita, madalya ve benzerleri bağış olarak kabul ediliyor. Kampanya kapsamında bağışçılar tarafından ulaştırılan materyaller, teker teker kayıt altına alınıyor. Uygun şekilde bakımı yapılıp, açılış gününe kadar muhafaza ediliyor.