Kanser hastası lazer ameliyatıyla ikinci gün taburcu oldu
İzmir'de ses kısılması şikayetiyle doktora başvuran ve kanser teşhisi konulan Coşkun Katı, doktorunun lazer ameliyatı önerisiyle kısa sürede sağlığına kavuştu. Ameliyatın ardından ikinci gün taburcu olan Katı, 'İlk önce boğazımı kesecekleri için korktum ve ameliyat olmadım. Lazer ameliyatı sayesinde bıçak kesiğinden kurtuldum' dedi.
İzmir’de çalıştığı oto yedek parça dükkanında çevresindekilerin ‘sesin kısılmaya başladı’ söylemleri üzerine doktora muayene olmaya giden 49 yaşındaki Coşkun Katı, yapılan tetkikler sonucu gırtlak kanseri olduğunu öğrendi. Ardından farklı doktorlara görünen ve ‘boğazı kesileceği’ için ameliyat olmaktan vazgeçen Katı, daha sonra çevredekilerin önerisiyle Katip Çelebi Üniversitesi İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Yılmaz Özkul’a kontrole gitti. Doktorun ‘lazer ameliyatı’ önerisini kabul eden Coşkun Katı’nın ameliyatı başarıyla gerçekleşti. Katı, ameliyatın ardından ikinci gün ise taburcu edilerek sağlığına kavuştu.
“Lazer ameliyatı sayesinde şu an çok iyiyim”
Çalıştığı yerdeki kişilerin ‘sesin kısık’ dediğini anlatan Coşkun Katı, “İlk başta farklı doktorlara göründüm. Kanser olduğumu söylediler. Boğazımı kesecekleri için korktum ve ameliyat olmadım. Daha sonra bana Yılmaz Hocayı tavsiye ettiler. Ona göründüm ve benimle çok ilgilendi. Lazer tedavisiyle ameliyat oldum ve şu an çok iyiyim. Yılmaz Hoca beni Pazartesi günü ameliyata aldı. Saat 9.00’da ameliyattaydım. Sonra yukarıya yatak bölümüne çıktım. Yılmaz Hoca kontrole geldi. Ertesi gün ise taburcu oldum” ifadelerine yer verdi.
“Açık cerrahi uygulansaydı hasta 15-20 gün arası yatacaktı”
Hastanın 25 yıl boyunca sigara kullandığını söyleyen Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Yılmaz Özkul, “Hastaya gırtlak kısmında, ses tellerinin olduğu bölgede kanser teşhisi konuldu. İlk önce biyopsi uyguladık. Biyopsi esnasında kanserli bir dokuyu teşhis ettik ve daha sonra tedaviye başladık. Hastaya açık cerrahi bir ameliyat, kemoterapi ışın tedavisi veya bir lazer tedavisi uygulayacaktık. Hastamızla durumu paylaştık ve lazer tedavisini kabul etti. Lazer tedavisinin avantajı ise ağız içinden yapıldığı için herhangi bir kesi olmuyor. Hastayı ikinci gün eve gönderiyoruz. Yeni gelişen teknolojilerle birlikte tedavi yöntemlerimiz tamamıyla değişti. Eğer açık cerrahi uygulamış olsaydık hastamız 15-20 gün arasında yatacaktı. Fakat hastamız lazer tedavisi sayesinde ikinci gün evinde olup üçüncü gün ise işine dönebiliyor. Coşkun Bey’e tedaviye başlamadan önce sigarayı bıraktırdım. Sigarayı kesinlikle bırakmasını istiyoruz. Çünkü sigara bu hastalığın temel nedeni. Şu anda hastamız gayet iyi durumda. Hastanın sesi şu an kısık durumda ama birinci ayda düzelecek” dedi.
“Teknoloji geliştikçe tedavi seçenekleri de artıyor”
Türkiye’nin iyi Cerrahların bulunduğu bir ülke olduğunu kaydeden Prof. Dr. Yılmaz Özkul, “Yoğun bakımda uzun dönem kalan hastalarda nefes borusunda daralma rahatsızlığı bulunuyor. Hastanın bazen 20-30 defa ameliyat olması gerekiyor. Biz lazerle ağız içerisinden girip nefes borusundaki daralmaları da açıyoruz. Bu yüzden teknolojinin gelişmesiyle tedavi seçenekleri de artıyor. Biz Türk Cerrahları olarak genelde bütün dünyada yapılan tedavileri yakından takip ediyoruz. Örneğin Amerika’da yapılan tedaviyi 1 ay içerisinde burada da yapıyoruz. İyi Cerrahların olduğu bir ülkeyiz” şeklinde konuştu.
Lazer ameliyatlar için ciddi deneyim ve özellikli cihazların olması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Özkul, sözlerini şöyle sürdürdü: “Lazer ameliyatları, üniversite hastanelerinin belirli merkezlerinde yapılıyoruz. Ülkemizde bu işlemi yapanların sayısı oldukça az. Arkanızda sağlam bir ekip olması lazım. Benim yaklaşık 21 asistanım ve 8 uzmanım var. Bunlarla beraber hastaların takibini ve tedavisini çok iyi bir şekilde yapmalıyız. Sağlam bir ekip olmadan tedavileri yapmak çok zor.”