Karabağlı: Kazandığımız tecrübeler EBSO'ya artı değer olacak
EGE Bölgesi Sanayi Odası'nda (EBSO) gerçekleştirilecek seçimlerde EBSO Yönetim Kurulu Başkanlığı'na aday olan ve 6 Eylül'de Ege Sanayicileri ve İş insanları Derneği (ESİAD) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini Başkan Yardımcısı Sibel Zorlu'ya devreden Mustafa Karabağlı, "Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı sürdürdüğüm ESİAD'da gerçekleştirdiğimiz çalışmaların ve edindiğim tecrübelerin EBSO Yönetim Kurulu Başkanlığı sürecinde bana güç katacağına inanıyorum" dedi.
EBSO seçim takviminin henüz belirlenmediği bir aşamada, önce İzmir Başkanlar Kurulunun 01 Ağustos tarihli toplantısında sözlü, ardından 8 Ağustos'ta yazılı açıklama ile ESİAD Yönetim Kurulu ve Başkanlığı'ndan ayrılacağını duyuran Karabağlı, edindiği tecrübenin kendisine güç katacağına inandığını söyledi. Karabağlı, "ESİAD ile EBSO'nun ortak amaçlara hizmet ettikleri, birbirini tamamladıkları ve destekledikleri göz önünde tutulduğunda, Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı sürdürdüğüm ESİAD'da gerçekleştirdiğimiz çalışmaların ve edindiğim tecrübelerin EBSO Yönetim Kurulu Başkanlığı sürecinde bana güç katacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.
'ÜLKEME HİZMET ETME SEVDAM EN ÖNEMLİ MOTİVASYON KAYNAĞIM'
Rekabet gücü yüksek bir Türk sanayisi için odaların önemli rol oynadıklarını sözlerine ekleyen Karabağlı, "Uzun yıllardır birçok firmanın temsilcisi olarak yer aldığım EBSO'da, 2018 yılından beri meclis üyesi ve Elektrik Bileşenleri ve Ölçme Cihazları Sanayi Komitesi Başkanı olarak katkı vermeye çalışıyorum. Ülkeme hizmet etme sevdam en önemli motivasyon kaynağım. İş hayatımda geldiğim aşamada; deneyimlerim, vizyonum, enerjim, uzlaşmacı ve çözüm odaklı kimliğim, proje üretme özelliğim, ülkeme hizmet etme sevdamla, EBSO Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini EBSO meclis üyelerinin gösterecekleri irade ile en iyi şekilde yerine getireceğime inanıyorum. EBSO seçimlerinin demokratik bir ortamda gerçekleşmesinin Odamızın güçlenmesine önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bu vesileyle EBSO Yönetim Kurulu Başkanlığı'na aday olarak çıktığım bu yolda EBSO üyesi tüm sanayicilerimizle birlikte yürümekten onur duyacağımı bir kez daha ifade etmek istiyorum" dedi.
'ORTA DOĞU VE BALKANLARIN EN BÜYÜK AKILLI SAYAÇ FİRMASI HALİNE GELDİ'
Eğitim hayatıyla ilgili de bilgi veren Karabağlı, "Yaşam hikayem 1966 yılında Tire'de başladı. İlk ve orta orta öğrenimimi Tire'de tamamladıktan sonra Kuleli Askeri Lisesi'ni kazandım. Ailemden uzak, disiplinli ve kurallı bir öğrenim hayatım oldu. Ne yazık ki 15 yaşında babamı kaybettim. Askeri öğrenciliğe veda ederek derece ile kazandığım ODTÜ Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü'nden 1989 yılında mezun oldum. İş hayatına, özel bir elektronik sanayi kuruluşunun araştırma geliştirme laboratuvarında başladım" ifadelerini kullandı. Aynı zamanda Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü'nde yüksek lisans yaptığını dile getiren Karabağlı, "İki senelik iş tecrübesinden sonra kendi sanayi tesisimi kurma hayalimi gerçekleştirmek üzere ilk adımı attım ve 1991 yılında Star Elektronik firmasını ve 1992 yılında kurucu ortak olarak AR Elektronik Ltd. Şti. firmasını kurdum. 2000'li yılların başında akıllı elektrik sayaçlarının tasarımı ve üretimi işine girdim. 2008 yılına geldiğimizde, akıllı elektronik sayaçlarını kendi markamız LUNA ile üretmeye başladık. LUNA A.Ş., yeni tasarımlar ve geliştirdiğimiz yeni teknolojilerle Orta Doğu ve Balkanların en büyük akıllı sayaç firması haline geldi. 2022 yılının başında entegre enerji yönetimi konusunda dünyanın önde gelen şirketlerinden İsviçreli Landis+Gyr şirketi ile güçlerimizi birleştirdik. Halihazırda, LUNA A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı görevimin yanı sıra birçok sanayi şirketinde yönetim kurulu başkanlığı veya üyeliği görevlerimi sürdürüyorum" dedi.
'GİRİŞİMCİ YÖNÜM ÇOK BÜYÜK ROL OYNADI'
Sosyal hayatta, çeşitli dernek ve kurumlarda aktif olarak görev aldığını belirten Karabağlı sözlerini şöyle sürdürdü: "EBSO seçimlerinde Yönetim Kurulu Başkanlığı'na aday olmam sebebiyle mart 2021'den beri sürdürdüğüm ESİAD Yönetim Kurulu Başkanlığı görevimi 6 Eylül'de bırakmış bulunuyorum. Aktif olduğum diğer üyelik ve görevler arasında, EBSO Meclis Üyeliği ve Elektrik Bileşenleri ve Ölçme Cihazları Sanayi Komitesi Başkanlığı, Batı Anadolu Sanayici ve İş Adamları Federasyonu (BASİFED) Yönetim Kurulu üyeliği, TÜSİAD üyeliği bulunuyor. Özel yaşamımda ise eşim, Yüksek Ekonomist Şule Karabağlı ile hayatımızı 1995 yılında birleştirdik. Mert ve Parla adında bir erkek ve bir kız olmak üzere iki çocuğumuz var. İş hayatımda katettiğim aşamalarda girişimci yönüm çok büyük rol oynadı. Girişimcilik, tutku ve enerji gerektirir. Bunlara üretim sevdam da eklenince, adım adım, akıllı sayaç konusunda ülkemizde yüzde 80'den fazla pazar payına sahip olan LUNA markasına ve küresel düzeyde sektörün liderlerinden olan İsviçre firmasıyla birleşmeye kadar geldik."
'ODALARIMIZIN ÖNEMLİ ROL OYNADIKLARINA İNANIYORUM'
EBSO'nun sadece İzmir ve Ege Bölgesi'nin değil, ülke sanayisinin güçlenmesinde de önemli rol oynadığını düşündüğünü ifade eden Karabağlı sözlerine şunları da ekledi: "EBSO'ya şubat 2013'den bu yana üyeyim. 2018 yılında EBSO Meclisi'ne girdim ve Elektrik Bileşenleri ve Ölçme Cihazları Sanayi Komitesi Başkanlığı'na seçildim. Gelişmiş ülkelerin gücünün sanayiden geldiğine, ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasının sanayiden geçtiğine inanıyorum. Rekabet gücü yüksek bir Türk sanayisi için Odalarımızın önemli rol oynadıklarına inanıyorum. İşte bu noktada, iş hayatımda geldiğim aşama ile, deneyimlerim, vizyonum, enerjim, uzlaşmacı ve çözüm odaklı kimliğim, proje üretme özelliğim, ülkeme hizmet etme sevdamla, EBSO'yu daha da ileri götürebileceğimize inandığım için Yönetim Kurulu Başkanlığı'na aday olmaya karar verdim."
'UZLAŞIYA DAYALI YÖNETİM, TEMEL İLKEMİZ OLACAK'
Nasıl bir EBSO hedeflediğini anlatan Karabağlı, "Tüm dünya çok hızlı bir değişim ve dönüşümden geçiyor. Odalarımızın da bu yeni konjonktüre ayak uydurmaları ve biz sanayicilerin önünü aydınlatmaları gerekiyor. İşte biz bu yeni dünya koşullarında, her şeyden önce dinamik, kapsayıcı ve yenilikçi bir EBSO hedefliyoruz. Küresel gelişmeleri dikkate alan, ülkemizin sorunlarına özel olarak eğildiğimiz çözüm önerilerimiz, akılcı ve somut projelerimiz ile, etkinliği artmış dinamik bir EBSO oluşturacağız. EBSO'yu tüm sanayici üyelerimizin görüşlerini alarak, bilgisinden, tecrübesinden, vizyonundan yararlanarak, ortak akılla yöneteceğiz. Uzlaşıya dayalı yönetim, temel ilkemiz olacak. Hızlı bir değişim içinde olan dünyaya uyum sağlayan, karşı karşıya olduğumuz sınamaları yeni fırsatlara dönüştürebilmek için çalışan, yeni fikirlere açık olan, yapıcı eleştirileri değerlendirebilen, teknolojik gelişmeleri, dijitalleşmeyi her alana, her sektöre, iş yapma yöntemlerine taşıyabilen bir EBSO hedefliyoruz. Ekonominin tüm bileşenleriyle EBSO arasında yakın ve sıkı iş birliği sağlanması için çalışacağız. Bu iş birliğini sağlayacak ilişkilerin tek kişi üzerinden değil, her bir konuda en iyi, en doğru iletişimi kuracak üyemizin yönetimle birlikte hareket etmesini sağlayacak şekilde gerekli mekanizmayı kuracağız. EBSO içinde yaratacağımız sinerjinin İzmir'in tüm bileşenlerini içine alarak güçlenmesi ve yayılmasına hizmet edeceğiz. Tek kişi olarak değil, ekip olarak hareket etme anlayışını ve kültürünü yerleştireceğiz" dedi.
'GÜÇLÜ BİR İŞ BİRLİĞİ YAPILMASI GEREKMEKTEDİR'
Ege Bölgesi'nde yaşanan sanayi sorunlarının çözüm önerileri hakkında bilgi veren Karabağlı, "Sanayicilerimizin yaşadığı sorunlara, sadece Ege Bölgesi veya ülkemiz özelinde bakmak doğru değildir. Türk sanayisindeki sorunlar, küresel gelişmelerle etkileşim halindedir. Bu noktada, ülkemiz sanayisinin sorunları ile küresel gelişmelerin sanayimiz üzerinde yarattığı beklenmeyen veya öngörülmesi gereken etkilerini ayrıştırmak ve buna göre tedbir almak gerekir. Örneğin, küresel rekabet gücümüzün artırılması bakımından sanayi üretiminde yeşil ve dijital dönüşüme ayak uydurulması, yenilenebilir enerjinin artarak kullanılması, katma değeri yüksek üretime geçilmesi kaçınılmazdır. Dolayısıyla, yol haritalarımızı bu gerçeklere göre çizmemiz, yatırım planlarımızı buna göre yapmamız gerekmektedir. Öte yandan, sanayimizin bilimsel ve teknolojik gelişmelerle beslenebilmesi için sanayi dünyası ile üniversiteler, teknoparklar, araştırma merkezleri arasında güçlü bir iş birliği yapılması gerekmektedir. Bu noktada İzmir, sanayi-teknoloji ekosisteminde Türkiye genelinde ilk sıralarda yer almaktadır. Biz sanayiciler bu avantajı iyi kullanmalıyız. Sanayi-teknoloji ekosistemine mesleki eğitimi de eklememiz ve bu ekosistemi sanayi, teknoloji, mesleki eğitim üçgenine dönüştürmemiz kritik öneme sahiptir. Ayrıca, küresel oyuncularla iş birliğine açık olunması da sanayicilerimizin uluslararası rekabet gücünü artıracaktır" açıklamalarında bulundu.
'GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİREREK DAHA FAZLA GECİKMEDEN BİR BAŞLANGIÇ YAPABİLİRİZ'
"Sanayimizin geleceği ve küresel değer zincirleriyle bütünleşmesinde anahtar unsur katma değeri yüksek üretimdir" diyen Karabağlı, "İzmir sanayisinin üzerinde yükseleceği sacayağını bir üçgen şeklinde çizersek; yan kenarlar, emisyon yoğunluğu azaltılmış ve enerji yoğunluğu düşük üretim, taban kenar ise katma değeri yüksek üretimdir. Yani temellerin, yüksek teknolojiyi ve katma değeri önceleyen ve ithal girdiyi düşürecek üretim üzerine atılması gerekmektedir. Bir başka ifadeyle ekonomik bağımsızlığın yolu artık teknolojik bağımsızlıkla mümkündür. Örneğin çip konusu, küresel düzeyde sanayicilerin en önemli sorunlarından biri haline geldi. Son dönemde birçok fabrikanın çip krizine bağlı olarak kapasitelerinin altında çalışmak zorunda kaldığı, üretimde termin sürelerinin uzadığı bir gerçektir. Türkiye çip üretimine odaklanarak önemli bir hamle yapabilir. İzmir'in sanayi alt yapısıyla, yetişmiş insan gücüyle, üniversite ve araştırma merkezleriyle, coğrafi konumuyla bu hamleyi başlatma kapasitesine sahip olduğuna inanıyorum. Stratejik bir planlamayla, güçlerimizi birleştirerek daha fazla gecikmeden bir başlangıç yapabiliriz" diye konuştu. (DHA)