Kılıçdaroğlu Aydın'da halka hitap etti: Birlikte, birleşe birleşe kazanacağız

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, "Oyumuzun birini bile çaldırmayacağız. Her sandıkta görevlimiz var. Her sandıkta çalışıyoruz. Asla ve asla adaletsizliğe izin vermeyeceğiz. Biz de sabaha kadar bekleyeceğiz. Siz de bekleyin. Mücadele edeceğiz. Çalışacağız, kazanacağız. Güzel Türkiye'de kol kola, birlikte, birleşe birleşe kazanacağız. Hiç kimse şah değil, hiç kimse padişah değil. Hepimiz halkız, halk" dedi.

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Aydın Atatürk Kent Meydanı'nda vatandaşlarla bir araya geldi. Mitinge Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Faik Tunay, milletvekilleri ve Millet İttifakı'nı oluşturan partilerin Aydın il başkanları katıldı. Mitingin yapılacağı alanda sabahın erken saatlerinden itibaren geniş güvenlik önlemleri alındı. Alana gelen vatandaşlar oluşturulan polis noktalarında üst aranmaları yapıldıktan sonra içeri alındı. Mitingde konuşan Kılıçdaroğlu, Değişime hazır mıyız? Siz değişime hazırsanız Bay Kemal de değişime hazır. Beraber değiştireceğiz. Bu ülkeye huzuru, bereketi, kardeşliği hep beraber, birlikte getireceğiz. Bu ülkeye baharı getireceğiz ifadelerini kullandı.

'ÇÖZÜMÜN ANAHTARI SİZDE'

Devletin iyi yönetilmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

Büyük sıkıntılarınız, dertleriniz var biliyorum. Evlatlarınız işsiz, çiftçi ektiği ürünün karşılığını alamıyor, biliyorum. Alın terinin karşılığını alamıyor, mutfaklarda yangın var biliyorum. Devletin iyi yönetilmediğini biliyorum. Devlete çöreklenenlerin devletin bütün kaynaklarını tükettiklerini biliyorum ama tamamının çözümü var. Çözümün anahtarı sizde. Beraber, birlikte çözeceğiz. Çözümün anahtarı sizde derken şunu kastediyorum; ayın 14'ünde dostlarımızla, arkadaşlarımızla, komşularımızla, yakınlarımızla özellikle de geçen dönemde AK Parti'ye veya MHP'ye oy veren bir kardeşimizi ikna edip, bir bahar havası içinde sandığa giderseniz ve oyunuzu Millet İttifakı'ndan yana kullanırsanız en büyük başarıyı yakalamış olacağız. Şimdi bunun sözünü istiyorum. Değişiklik şart diyorsunuz. Gayet iyi biliyorum.

'ANASININ AK SÜTÜ GİBİ HELAL PARA'

Seçimi kazanması durumunda yapacaklarından da bahseden Kılıçdaroğlu, Hiçbir çiftçi, üretici asla zarar etmeyecek. Hakkı, hukuku, adaleti teslim edeceğim. Süt üreticisi, asla zarar etmeyecek. Dışarıdan süt tozu asla gelmeyecek. Kendimiz üreteceğiz, kendimiz kazanacağız. Fazlası varsa dünyaya satacağız. Hiçbir esnaf sıkıntıya girmeyecek. Esnaf bakanlığı kuracağız. Esnaf, 'Biz sahipsiziz' diyor. Sizin sahibiniz var. Hakkınızı, hukukunuzu koruyan var. Onun adı Bay Kemal. Orta direği güçlü kılacağız. Çiftçinin ve esnafın bankalardan, Esnaf Kefalet Kooperatifi'nden, Tarım Kredi Kooperatifi'nden aldıkları faizleri sileceğiz. Ana parayı da makul takside bağlayacağız. Ben bunu söyleyince 'Bay Kemal parayı nereden bulacak?' diyorlar. Sen beşli çetelere çalışıyorsun. Bay Kemal de vatandaşa çalışıyor. Emekli dediğin, Türkiye'nin büyümesine katkı veren, kendi sosyal güvenlik primini ödeyen, emekli olduktan sonra da insan gibi yaşayan bir pozisyonu yakalamak isteyen kişidir. Yani birisine el avuç açmayacak noktaya gelmesi lazım. 'Geçineceğim kadar bana bir aylık verin' dediler. Vermediler. 'En azından Ramazan Bayramı'nda, Kurban Bayramı'nda birer asgari ücret ikramiye verelim' dedim. Vermediler. İtiraz ettiler. Sonra bin lira verdiler. Seçim geldi, bin lira daha verdiler ama 2015'te söylediğim sözü şimdi de tutuyorum. Emekli, Kurban Bayramı'nda gidip bankadan emekli aylığını çektiğinde 15 bin liralık ikramiyeyi orada görecek. Anasının ak sütü kadar helal para ifadelerini kullandı.

'GERÇEKTEN DEMOKRASİYİ GETİRECEĞİM'

Mitingde gençlere de seslenen Kılıçdaroğlu, Gençler sandığa gidip, oylarınızı bölmeden oy kullanacak mısınız? Millet İttifakı'na gideceksiniz. Cumhurbaşkanlığı için de kime oy vereceğinizi benden iyi biliyorsunuz. Size söz veriyorum; size özgürlüğü, huzuru getireceğim. Siz bugün bir tweet attığınızda anneniz babanız, 'Aman ha oğlum-kızım sakın bu tweeti atma, başımız belaya girer' diye uyarıyor. Size öyle bir özgürlük alanı vereceğim ki en rahat Bay Kemal'i eleştireceksiniz. Sonuna kadar eleştireceksiniz. Kimse kılınıza bile dokunmayacak. Bu ülkeye gerçekten demokrasiyi getireceğim dedi.

'KÖY OKULLARINI YENİDEN AÇACAĞIZ'

Seçimi kazanması durumunda 100 bin öğretmen ataması yapacaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, Kapanan bütün köy okullarını yeniden açacağız ve Cumhuriyetin 100'üncü yılında 100 bin öğretmenin atamasını yapacağız. Atama bekleyen öğretmenler var. Köylerde okulları kapattılar. Niye kapatıyorlar? Tamamını açacağız. Köyde sadece öğretmen, imam olmayacak. Aynı zamanda ziraat mühendisi, ziraat teknisyeni olacak. Toprak analizleri yapacak. Hangi gübreyi ne kadar atmanız gerektiğine karar verecek. Onlar devlet memuru olacak. Aynı zamanda besicilik yapılıyorsa veteriner hekim olacak.  Köy gerçekten şehrin bir parçası olacak. Köyü yeniden ayağa kaldıracağız, göreceksiniz. Güzel bir Türkiye'yi, herkesin ürettiği, herkesin kazandığı Türkiye'yi inşa edeceğiz. Bu bizim görevimiz. Bay Kemal söz verdi. Bay Kemal sözünden dönmez. En geç iki yıl içerisinde Suriyeli ve Afgan kardeşlerimizin tamamını kendi ülkelerine uğurlayacağız. Kendi ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz diye konuştu.

'ARAYA ADAMLAR KOYDULAR'

Yine aynı şekilde Bay Kemal'in sözü var. Bu memlekette uyuşturucu baronlarının kökünü kazıyacağım. Hiçbir uyuşturucu baronu Türkiye Cumhuriyeti topraklarında cirit atmayacak diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

Ayrıca bir sözüm daha var. Beşli çeteler, acaba Kılıçdaroğlu nasıl olur da cumhurbaşkanı adayı olmaz diye aylarca uğraştılar. Araya adamlar koydular. Görüşmek istediler. Beşli çetelerin dışarıya götürdükleri paraları gayet iyi biliyorum. Hangi bankalara yatırdıklarını biliyorum. Nerelerden gayrimenkul aldıklarını biliyorum. 35 katlı gökdelenlerini biliyorum. Muhammed Ali Clay'in çiftliğini nasıl aldıklarını biliyorum. Tamamını son kuruşuna kadar getirip, 85 milyon için harcayacağım. Bunu söyleyince, onlar 'Acaba nasıl getirecek?' diyor.

Devlette 27,5 yıl çalıştım. Süleyman Demirel'den Turgut Özal'a kadar herkesle çalıştım. Devletin nasıl yönetildiğini biliyorum.

'DEVLET MEMURU GÖREVİNİ YAPACAK'

Parti memuru gibi hareket eden devlet memurları olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, Devlet adaletle, liyakatle, ahlakla yönetilir. Devlet parti değildir. Parti ayrıdır, devlet ayrıdır. Bunlar devleti, parti devleti haline getirdiler. Valisi, kaymakamı bunlar için çalışıyor. Siz devletin valisi, devletin kaymakamısınız. Eğer siz bir partinin bürokratı gibi davranırsanız, bir parti gibi hareket ederseniz her birinizin hesabını soracağım. Tabi oldukları kanunun adı 'Devlet Memurları Kanunu'dur. Adı üstünde parti memurları kanunu değil. Devlet memuru hangi görüşten olursa olsun vatandaşa hizmet ediyorsa benim başımın üstünde yeri var ama devlet memuru bir parti memuru gibi hareket ediyorsa o devlet memuru değildir. Onu oradan çekip alacağız. Devlet memuru görevini yapacak. Hangi görüşten olursa olsun, devlet memurlarına saygım var ifadelerini kullandı.

'EVLATLARIMIZ TÜRKİYE'DE ÇALIŞMAK İÇİN CAN ATACAK'

Aile Destekleri Sigortası uygulamasını hayata geçireceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Halkına hesap veren bir siyaset anlayışının Türkiye'yi nasıl yönettiğini göreceksiniz. Alın terine nasıl değer verildiğini göreceksiniz. Gencecik, pırıl pırıl evlatlarımızın yurt dışında değil, Türkiye'de çalışmak için nasıl can attıklarını göreceksiniz. Yeni bir Türkiye'yi, güzel, huzurlu, barış içindeki bir Türkiye'yi sözüm söz inşa edeceğim. Anneler size de sözüm, hayatın acısını çeken sizsiniz. Alışverişi yapan sizsiniz. Mutfaktaki yangını bilen sizsiniz. En büyük dramı yaşayan sizsiniz. Fakir bir ailede anne çocuğunu okula gönderirken 'Acaba beslenme çantasına ne koyayım?' diye düşünür. Bu büyük bir dramdır. Sosyal devlet için de büyük bir ayıptır. Sözüm var; Aile Destekleri Sigortası'nı getireceğim. Bu topraklarda hiçbir aile 'Ben yoksulum, bu devlet nerede?' demeyecek. Tam tersine sosyal hizmet uzmanları ailenin pozisyonunu belirleyecek. Nerede bir aile hekimi varsa, orada sosyal hizmet uzmanları olacak. Her eve gidecekler. Her ailenin en az asgari ücret kadar geliri olacak. Kadının hesabına yatacak. Kadın gidecek işçi, memur, emekli gibi parasını çekecek. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Beslenme çantası uygulamasına da son vereceğiz. Okulda herkes aynı yemeği yiyecek. Çok mu zor Allah aşkına? Sarayın beslemeleri var. Dört- beş yerden aylık alıyorlar. O düzeni de bitireceğim. Bay Kemal yer mi bunu? Saltanatı bitireceğim. Eğer saltanatsa halk sürecek keyfini. Saltanatı siz süreceksiniz dedi.

'SARAYLARDA YAŞAMAYACAĞIM'

Seçimi kazanması halinde Çankaya Köşkü'nde oturacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, 22 yaşına gelmeden başka bir iktidar görmüş oluyorsunuz evet, gerçekten öyle yapacağız. Hiç endişe etmeyin. Gençler, ülkenin kaderini değiştirecek olan sizlersiniz. 5 milyon 300 bin genç sandığa gidecek ve demokrasiyi getirecek. En büyük güvencemiz gençler ve en büyük güvencemiz bu ülkenin kadınları. Gençler ve kadınlar bir tarih yazacak. Bütün taşlar yerine oturacak. Saraylarda yaşamak gibi bir düşüncem yok. Saray bize göre değil. Ben halk adamıyım. Evim var, evimde ve mutfağımda mutluyum. Mutfağımı siz de biliyorsunuz. Saraylarda yaşamayacağım. Allah nasip eder seçerseniz, saraya değil Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün mütevazi Çankaya'sına çıkacağım ve orada oturacağım ifadelerini kullandı.

'VALLAHİ DE BİLLAHİ DE HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK'

Türkiye'nin yeni başlangıca ihtiyacı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Tarihte büyük acılar yaşayan bir milletiz. Demokrasimizi geliştirmek, huzur içinde yaşamak istiyoruz. İranlı bilge Sadi, 'Dünyanın bütün nehirleri adalete susamış bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez' der. Artık adalet, huzur istiyoruz. Türkiye, yeni bir başlangıcı hayata geçirmek zorunda. Bunu da demokratik yollarla ve beraber yapacağız. Aydın'ı, dağlarını, bal akan ovalarını, Evliya Çelebi'nin seyahatnamesindeki güzel Aydın'ı da biliyorum. Bu görkemli Aydın'ı da biliyorum. Aydın'ı kim bilmez? Bütün dünya Aydın'ı biliyor. Keşke Türkiye'nin her tarafı Aydın gibi olabilse. Bereketli ovaları, çalışkan insanları var ama o insanlar maalesef üretemiyorlar. Erzurum'a bakınız; o bölgenin yaylaları, ovaları, Orta Doğu'yu ve Kafkasları sadece besicilikle besler. 25 milyar dolar bir ihtiyaç var orada. 500 milyon dolar bile gelir gelmiyor. Düzelteceğim. Bütün Türkiye'de huzur, bereket olacak. Bütün Türkiye'de herkes çalışacak, herkes üretecek. Avantadan para alanlar kapının önüne konacak. Onlara asla ödün vermeyeceğim. Ekrem Başkan mitingleri bitirirken, 'Her şey çok güzel olacak' çağrısı yapıyor. Bu çağrıyı hep beraber yapalım. Vallahi de billahi de her şey çok güzel olacak. İnanın bu ülkeye baharı getireceğim.

'ÇALIŞACAĞIZ, KAZANACAĞIZ'

Seçimlerde sandıklara sahip çıkacaklarına vurgu yapan Kılıçdaroğlu, Sandıklara sahip çıkacağız. Türkiye'deki bütün sandıklarda, güvenin 1,5 yıldır çalışıyoruz. Seçime gideceğiz, sandıklarda görevlilerimiz olacak. Sizler de vatandaş olarak okulların önünde bekleyeceksiniz. Orada birer avukat da olacak. Bir sorun çıktığında görevli avukata gideceksiniz. Sakın ola ki; 'Efendim oylar çalınıyor gitmesek de olur' diye düşünmeyin. Gideceğiz. Oyumuzun birini bile çaldırmayacağız. Her sandıkta görevlimiz var. Her sandıkta çalışıyoruz. Asla ve asla adaletsizliğe izin vermeyeceğiz. Biz de sabaha kadar bekleyeceğiz. Siz de bekleyin. Mücadele edeceğiz. Çalışacağız, kazanacağız. Güzel Türkiye'de kol kola, birlikte, birleşe birleşe kazanacağız. Hiç kimse şah değil, hiç kimse padişah değil. Hepimiz halkız halk dedi.

Mitingde açılış konuşmasını yapan Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ise İşçimizin, emeklilerin, emekçi kardeşimizin daha iyi şartlarda yaşaması için refahın, huzurun, kardeşliğin, baharın gelmesini istiyorsanız pazar günü 1'inci turda bitirecek misiniz? Söz mü? Hadi gari Aydın patlayın şu sandıkları. İki kırmızı çizgimiz var bayrak ve vatan diye konuştu.