Kılıçdaroğlu: "Türkiye'de herkesin can ve mal güvenliğini sağlayacağız"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de herkesin can ve mal güvenliğini sağlayacağız. Bunun yolu güçlü demokrasiyi inşa etmekten geçiyor" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, CHP Grup Toplantısı'nda konuştu. Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin ekonomik buhran içinde olduğunu iddia ederek, "19 yılda bu milletin hangi sorununu çözdüler. Sen dünyaya meydan okuyacağına önce konteynırdan yiyecek toplayan insanların derdini çöz deseler ne diyeceksin? On milyon işsiz var. Biz doğruları söylediğimiz için rahatsız oluyorlar" ifadelerini kullandı.
CHP'li belediyelerin vatandaşlara yardım yaptıklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Ocak 2021 7 milyon 200 bin vatandaşa ayni yardım yaptılar. Bir milyon 250 bin vatandaşa nakdi yardım yaptılar. Kısıtlama sırasında yasaklardan dolayı ihtiyaç için 30 milyon 500 bin aileye sıcak yemek gönderildi. İşte CHP demek bu demektir, halkı hizmet demektir" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde dört ayaklı bir strateji izleyeceklerini belirterek, "Türkiye'de herkesin can ve mal güvenliğini sağlayacağız. Bunun yolu güçlü demokrasiyi inşa etmekten geçiyor. Adliyeye, camiye, kışlaya siyaset sokmamaktır. Gazi Meclis böyle olmayacak. Hiç Çankırı milletvekilinin Meclis kürsüsüne çıkıp Çankırı'nın sorunları hakkında dile getirdiğini duyan var mı? Anlatamaz ya da AKP Yozgat vekili, MHP vekili kürsüye çıkıp, Yozgat'ın sorunlarını anlatamaz. Niçin? Anlatırsa bir daha vekil olamaz. O zaman milli irade vesayet altındadır. Vesayeti getiren yasal düzenleme 12 Eylül zamanında geldi. Biz bunu kaldıracağız. Milletin vekilini millet seçecek. O zaman Parlamento vesayet altında kurtulmuş olur. İlk yapacağımız iş, siyasi ahlak kanunu çıkaracağız. Yüzde 10 seçim barajını kaldıracağız. CHP iktidarında elektrik dağıtım şirketlerine değil, vatandaşa hizmet edeceğiz" değerlendirmesini yaptı.
Boğaziçi Üniversitesi'ndeki eylemlere ilişkin ise Kılıçdaroğlu, "Gençleri anlayamıyorlar. Her üniversitenin bir kültürü, bir geleneği vardır. İlk damgaladıklarında 'terörist bunlar' dediler. Sonra dozu daha ileri taşıdılar 'bunlar yılan' dediler. Ne demek yılan, ne demek terörist. Ellerine silah mı aldılar? Hayır. Cami mi kırdılar? Hayır" diye konuştu.