Konutta 'balon' fiyata dikkat
İzmir'de 150 bin kişinin barındığı uydu kentlere imza atan Ege-Koop Genel Başkanı Aslan, gayrimenkullerin değerinin üzerinde satışa çıkarıldığını ifade etti, 'Yüksek fiyat balonuna dikkat edin" dedi
İzmir’de 30 bin konuta imza alan Ege-Koop’un Başkanı Hüseyin Aslan, vatandaşın en büyük yatırımlarının başında gelen konut fiyatındaki artış ile ilgili açıklama yaptı.
Türkiye’nin son 10 yılda ekonomik büyümesinin inşaat ve altyapı yatırımlarından kaynaklandığını belirten Aslan, şunları kaydetti:
"Bu ekonomik büyümeyi sağlayan en büyük faktörlerden biri inşaat sektörü yatırımları ve bunun içinde de vatandaşımızın gerek barınma amaçlı, gerekse yatırım amaçlı yaptığı konut yatırımları var. Son dönemde ekonomideki büyüme rakamlarının düştüğü, işsizlik oranının yükseldiği, faiz ve enflasyonun artmaya başladığı ülkemizde, inşaat sektöründe de durgunluğa yol açtı. Özellikle büyük kentlerde hızla yayılan konut projeleri dolayısıyla, inşaat yapılabilir alan azaldı, faiz ve enflasyondaki artış nedeniyle maliyet arttı, arsa fiyatı fahiş derecede yükseldi ve yap-satçı diye tabir edilen müteahhitler konut inşa etmek için kimi yerde yüzde 50, hatta 60’e varan oranda kat karşılığı sözleşme yapıp, bu maliyetleri yükseltip, üzerine kar etmek için birbirleriyle amansız bir rekabete girdi. Arsa ve inşaat maliyetindeki yükseliş nedeniyle konut fiyatı hızla artmaya başladı."
YENİ “UYDU KENTLER” PLANLANMALI
Tüm haklı gerekçelere rağmen bugün konut piyasasındaki fiyatların “balon” olduğunu belirten Aslan, Ege-Koop’un 1984'ten bu yana İzmir’in 12 ilçesinde uyguladığı 150 bin kişinin güvenle yaşadığı projelerle orta gelir grubunun da konut sahibi olabileceğini gösterdiğini ifade etti, konut fiyatındaki yükselmenin önlenmesi için de yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“İzmir’in Menemen, Torbalı, Menderes, Güzelbahçe, Seferihisar, ve Çeşme ilçelerinde tarım ve orman arazisi olmayan arazilerin zaman kaybetmeden konuşulup, tartışılarak uydu kentlerin (eğitim, ibadet, sağlık, ve buna benzer ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri yeni yerleşim alanlarının) imara açılması gerekmekte. Bir diğer konu da, nüfusun en az yüzde 50’sinin İzmir’in de yüzde 40’ının kirada oturduğu kentteki mevcut konutların yüzde 70’inin 35-40 yıl önce yapıldığı, kiraların öğretmen, polis ve doktor maaşının çok üzerinde olduğu düşünülürse, genel bütçeden özellikle kirada oturanların faydalanabileceği kredi verilmeli. Bu krediler inşaat maliyetinin yüzde 50-60’ı kadar olmalı ve geri ödemesi, tıpkı 1984-1990 yıllarında olduğu gibi, konut bittikten sonra başlamalı. Krediler, kar amacı gütmeyen, her türlü denetime açık olan kooperatifler aracılığıyla kullandırılmalı. Yine 1984-1994 döneminde olduğu gibi özellikle 100 metrekarenin altındaki konutlarda vergi, resim, harç muafiyeti getirilmesi sağlanmalı."
İkinci önemli husus, büyük kentlerdeki uydu kentlerin altyapı ve yeşil alanlarının belediyeler tarafından yapılmasının sağlanmasını gerektiğini belirten Aslan, “Aynı metrekaredeki ve aynı kat yüksekliğindeki projede her belediyenin uyguladığı ruhsat harçları arasındaki fark neredeyse yüzde 100'leri bulmakta. Bununla ilgili mutlaka yeni düzenleme yapılarak özellikle 100 metrekarenin altındaki projelerin hayata geçirildiği toplu yapılarda belediyelerin her türlü desteği vermesi gerekmekte. Hiç konutu olmayan vatandaşlarımızın ev sahibi olabilmesini sağlayabilmek için bankaların uyguladığı yüksek faiz ve çeşitli isimler altında aldığı bedeller yerine, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) uygun ödeme koşullarıyla kredi vererek vatandaşın daha uygun koşulda kiradan kurtulup kendi konutuna kavuşturulması, sosyal devletin en öncelikli görevlerinden olmalı” diye konuştu.
VATANDAŞIN DA PAYI VAR
Bu arada Hüseyin Aslan, konut fiyatlarındaki artış ve kiralardaki yükselmeyle ilgili,
"Artışlarda vatandaşın da payı var. Şöyle ki, kirada eviniz var. Üç bin lira alıyorsunuz. Arkadaşınızın veya komşunuzun da kirada evi var aynı apartmanda ve 7 bin lira alıyor. Siz kiracının çıkmasını istiyorsunuz, komşunuzun aldığı yüksek kiradan dolayı. Aynı şekilde satışlarda da yüksek fiyat hep buna benzer düşüncelerden kaynaklanıyor. Konuyla ilgili hükümetin yaptırım uygulaması şart" dedi.