Korkulan oldu! COVİD-19 geri döndü!

Kış mevsiminin başlamasıyla birlikte grip ve diğer viral enfeksiyonlar arttı, ancak bu enfeksiyonların COVID-19 mu yoksa influenza mı olduğunu testsiz ayırt etmek zorlaşıyor. Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, viral enfeksiyon vakalarının Ekim-Kasım'da zirveye çıkabileceğini ve COVID-19 için şu anda etkili bir ilaç veya aşının bulunmadığını belirtti. Ayrıca, büyük hastaneler dışında viral enfeksiyon testlerinin yapılmadığını ve bu durumun ilerleyen dönemde büyük sorunlara yol açabileceğini vurguladı.

Kış kapıdan baktırdı, yatak döşek yatırdı. COVID-19, influenza, alerji, mevsimsel grip, sinüzit ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz viral enfeksiyonlar, sonbaharın gelmesi ile birlikte kendini göstermeye başladı. Havalar mevsim normallerine döner dönmez burun akıntısı, hapşırık, gözlerde akma, ateş, karın ağrısı, mide bulantısı ve ishal şikayetleriyle acille doldu taştı. Doktorlar birbirinden ayırılması güç bu belirtilerin hangi enfeksiyona ait olduğunu saptamakta zorlanadursun, vatandaş biran önce iyileşme derdine düştü. 

Sürekli başa dönenerek geçmek bilmeyen yeni bir enfeksiyonumuz mu var?

Fakat yeni virüsün en büyük özelliği tüm belirtileri sırayla yaşatıyor olması. Ateş ile başlayan eklem ağrısı ve öksürükle devam eden burun akıntısı ve hapşırığa çeviren ve ardından karın ağrısı mide bulantısı ve ishalle sona eren bu virüsün ne olduğunu anlayamayan vatandaş ne yapacağını şaşırmış durumda. Özellikle risk grubundaki halk, salgına yakalanmaktan korkarken risk grubunda olmayanların bile oldukça ağır atlattığı bu yeni enfeksiyonu uzmanından dinledik. 

"Polen alerjisi bu mevsimde olmaz"

İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul yaşanan yeni belirtilerin mevsimsel viral bir enfeksiyon olduğunu ve alerji kaynaklı olmadığını belirterek başladı anlatmaya. "Polenler genellikle ilkbaharın Mart, Nisan döneminde olur, sonbahara kalmaz. Mevsimi ilk bahardır, sonbahar polenleri alerjiyi coşturmaz" dedi. 
Ve devam etti: "Bu dönemin daha çok üst solunum yolu enfeksiyonlarının artmaya başladığı bir dönem olduğunu söyleyebiliriz. Sonbaharla birlikte aslında üst solunum yolu enfeksiyonları artmaya başlar ve bunların önemli bir bölümü de viral enfeksiyonlardır. Hatta hemen hemen hepsi viral enfeksiyonlardır." 
 

"Laboratuvar testleri çok önemli"

Birbirine karışmış viral enfeksiyon çeşitlerinin tedavisi için testlerin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Bülent Ertuğrul; "Bunun ayrımını yapabilmek için laboratuvar testleri çok önemlidir. Hangi virüse bağlı olarak bu solunum yolu enfeksiyonu oluşuyor öncelikle bunun anlaşılması için testleri yapmak şarttır. Ama son dönemde özellikle şunu söyleyebilirim ki ne yazık ki COVID-19'da bir artış söz konusu. Özellikle Ağustos ayının başından itibaren başlayan bir süreçle biz COVID-19 olgularını görmeye başladık. Ama tabi bunun hangi varyantla ve ne yönde olduğunu bilemiyoruz çünkü ülkemizde artık bununla ilgili test yapılmıyor, sadece biz COVID-19 pozitif olup olmadıklarını bilebiliyoruz. Bu sorunla karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim" dedi.

"Ekim Kasım aylarında pik yapmasını bekliyoruz"

Gelecek süreçte artan COVID-19 vakalarına diğer viral enfeksiyonların ekleneceğini ve işin iyice çıkmaza gireceğini belirten Ertuğrul şöyle devam etti: "Bundan sonraki dönemde de buna diğer üst solunum yolu virüsleri de eklenecek. Özellikle influenza dediğimiz virüs de eklendiğinde artarak durum daha da devam edecek. Belki de Ekim, Kasım aylarına doğru bir pik yapması muhtemeldir."
 

"Test konusunda büyük sıkıntı yaşıyoruz"

Tüm bunları bilmek ve hangi virüsün etkili olduğunu bulabilmek için testlerin yapılması gerektiğini ancak ülkemizde testler konusunda büyük sıkıntı yaşandığını vurgulayan Ertuğrul; "Eğitim Araştırma hastaneleri, Üniversite hastaneleri gibi büyük hastaneler dışında ne yazık ki COVID-19 ile ilgili test yapılmıyor. Daha çok insanlar ücreti karşılığında özel hastanelerde test yaptırıyor. Asıl sıkıntımız da bu. Önümüzdeki dönemde influenza artacak, diğer üst solunum yolu enfeksiyonları etkenleri artmaya başlayacak ve bunların belirtileri de birbirlerine çok yakın, çok benziyorlar. Ama influenza ve COVID-19 şöyle önem taşıyor; özellikle altta yatan hastalığı bulunan risk grubunda ileri yaştaki insanlarda ne yazık ki bu zatürreye yani yaşamı tehdit eden bir enfeksiyona dönüşebilme riski var. Bu anlamda da bunların tanısı konabilirse, örneğin influvenza için tedavimiz var, elimizde bir anti-viral ilacımız var bunu verebiliyoruz ama COVID-19 için hala tedavi edici bir ilaç mevcut değil. Hem yeni varyantlara yönelik aşımız hem ilacımız yok. Bunlar bizim önümüzdeki dönemde en önemli sorunlarımız olacak gibi görünüyor." diye konuştu.

Bu hastalıkların klinik tablosunda test yapılmadan ayırt edilmesinin çok güç olduğunu belirten Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, özellikle risk grubundaki insanlar için toplu taşıma araçlarında mutlaka maske takılması ve bu bireyler için son dönemde tüm sağlık kurumlarında mevcut olan grip aşılarını mutlaka yaptırmalarını önererek sözlerini sonlandırdı.

covid 19 geri dödü sağlık bakanlığı pandemi