Mimarlardan İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne uyarı
Mimarlar Odası İzmir Şubesi, Konak'taki Büyükşehir Belediyesi binası için alınan yıkım kararına karşı duruşlarını tekrarladı. İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman, "Basmane Çukuru'na benzer bir tablo ile karşı karşıya kalacağız. Yıkacağız ama yapamayacağız! Yerine ne yapılacağını biliyor muyuz?" dedi.
30 Ekim 2020 depreminde hasar gören Konak'taki İzmir Büyükşehir Belediyesi binasının yıkım kararı üzerine tartışmalar sürüyor.
Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı Mimarlar Odası İzmir Şubesi düzenlediği basın toplantısıyla karar karşı duruşlarını tekrarlarken, yıkım sonrası yerine ne yapılacağı konusunda soru işaretleri olduğunu dile getirdi.
Açıklamada konuşan Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı İlker Kahraman, "Basmane Çukuru’na benzer bir tablo ile karşı karşıya kalacağız. Yıkacağız ama yapamayacağız! Yerine ne yapılacağını biliyor muyuz?" dedi.
MEYDAN MERKEZİ HÜKÜMETE KALACAK VURGUSU!
Mimarlar Odası Başkanı Kahraman’ın açıklamasında öne çıkan mesajlar şöyle:
Yerinde incelemeler yaptık, sürece hakim olduğumuzdan eminim. Yapının korunması gereken bir kültür varlığı olduğun düşünüyoruz. Böyle bir yapı İzmirlinin elinden alınıyor. Defalarca belediyeye yazılar aktarıldı. Belediye Meclisi’nde yıkım kararı alındı, bir rapor hazırlandı, raporda güçlendirme kelimesi 309 kez geçiyor. Yani rapor bu güçlendirilemez demiyor. Kamuoyunda tartışıldığı gibi bina yıkılsın gibi bir durum yok. Rapor güçlendirmenin mümkün olduğunu söylüyor. İzmir 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na başvuruda bulunduk ne yazık ki başvurumuz olumlu değerlendirilmedi biz süreci yargıya taşınıyoruz. Kentin simge binalarından birisi ve yıkılmaması gerekir büyükşehir belediyesi danışma kurulu oluşturdu ama kentin mimarlar odası kurulda yer almadı. Bu 11 kişinin görüşü ile ne yapacağımıza karar vereceğiz dendi. Danışma Kurulu’nu da buraya davet ettik bugün buraya. Danışma Kurulu’nun kararı yıkıma yönelik olmamasına rağmen belediye yıkım kararı aldı. Biz güçlendirme ile hizmete dönebileceğini söyledik. Bir yarışma açtık bu konuda pek çok proje katıldı. Çok iyi bir değerlendirme çok farklı öneriler geldi. 48 proje geldi. Biz burada belediyenin işlevinin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu bina ortadan kalktığında merkeze hükümete ait binalar meydanı tarif edecektir. Bunun da altını çizmek istiyoruz, o farkındalığın da tam olarak oluşmadığını görüyoruz.
BASMANE ÇUKURU’NA BENZER BİR TABLO İLE KARŞI KARŞIYA KALACAĞIZ!
Buraya yeni bir yapı yapmak için merkezi hükümetten izin alınacak. Yıktığımıza göre bir şey yapılacak değil mi? Biz bilmiyoruz ne yapılacağını! Yeni bina yapabilecek misiniz buraya? Bu bina depremden sonra derecelendirildi. Buradaki binacıklar var 5’e ayrılmış. 1’i orta hasarlı geri kalanları az hasarlı. Az hasarlı bulduğumuz binayı yıkıyoruz. Bu şu demek binan az hasarlı olsa da yık! Büyükşehir’in maddi gücü vardır, peki vatandaş ne yapacak? Bina yıkıldıktan sonra bu binanın altında kazık temeller var, 3 metrelik bir temel var. Bu kazıkların yerinden çıkarmadan yeni bina yapamazsınız. Yeni binanın maliyeti konuşuldu mu? Maliyeti ne olacak? Ne kadar para ödeyeceğiz bunun için? Bunlar henüz ortada yok. Basmane Çukuru’na benzer bir tablo ile karşı karşıya kalacağız. Yıkacağız ama yapamayacağız! Yerine ne yapılacağını biliyor muyuz?
Mimarlar Odası İzmir Şubesi tarafından yapılan açıklamanın tamamı şöyle;
Statik proje Uğur Belger tarafından çok büyük özenle yapılmıştır. Bina her ne kadar 75 yönetmeliğinden önce yapılmış olsa da 75 yönetmeliğinin tüm şartlarını yerine getirmektedir. Yapıda daha sonra zorunlu hale gelen nervürlü demir kullanılmış, etriye sıklaştırması yapılmıştır. Kültür mirası olarak gördüğümüz bu binanın yıkım kararını hatalı bir karar olarak görüyoruz.
SÜRECE YÖNELİK BİLGİLENDİRMELERİMİZ
Süreç içerisinde büyükşehir belediyesi yetkilileri ile pek çok toplantı yapılmış, hizmet binası belediye yetkilileri ile beraber incelenmiş ve eleştiriler sunulmuştur. Ayrıca 14.03.2021, 16.07.2021, 29.12.2021, 29.12.2021, 03.11.2021 ve 17.09.2022 tarihinde olmak üzere altı kez basın açıklaması yapılmış ve büyükşehir belediyesine yapılan hatadan dönülmesi için öneriler getirilmiştir. Ayrıca genel sekreter yardımcısına 04.03.2021 tarihinde bir yazı iletilerek görüşlerimiz aktarılmıştır.
İTÜ AFET RAPORU HAKKINDA
İzmir büyükşehir belediyesi İTÜ Afet Yönetimi Enstitüsünden bir rapor istenmiştir.
Bu raporda “güçlendirme “kelimesi 309 kez geçmektedir.
Aşağıda İTÜ raporundan alınan çeşitli alıntılar paylaşılmaktadır. “…..Güçlendirme maliyetlerinin ikinci plana düşebileceği diğer bir durum da yapının tarihsel, kültürel ve sosyolojik olarak değerli olmasıdır. Bu tip yapılara örnek tescilli tarihi yapılar gösterilebilir. Bu yapıların tespiti, tescilli ve bakım ve onarımı gibi konular yasalar ile belirlenmiştir ve yıkılmaları yasal olarak mümkün değildir ve bu yasal zorunluluk tamamen kültürel ve tarihsel nedenlerden dolayı mevcuttur ve yapının iyi ya da kötü durumda olmasından, deprem güvenliğinden, güçlendirilip güçlendirilemiyeceğinden vs bağımsızdır. Burada ana amaç her halükarda ve durumda yapının korunmasıdır. …”
“….İBB Bina açısından bakılırsa binanın ne iyi durumda ne de kötü durumda olduğunu söylemek tam doğru olacaktır. Bina iyi mühendislik tasarımı görmüştür ve inşaat kalitesi yüksektir…”
“Sonuç olarak, İBB Binası için hazırlanacak olası bir güçlendirme projesinin, iyi durumdaki bir yapı için hazırlanacak tipik güçlendirme projelerinden daha zor olacağı ve daha dikkatli yapılması gerektiği ortadadır….”
” Eğer yasal nedenlerden dolayı (örnek: ruhsat sorunları, binanın yıkılırsa aynı lokasyonda yeni bina yapma izni olmayışı veya binanın tescilli oluşu) veya kültürel nedenlerden dolayı (bina tescilli olmasa bile kültürel miras olarak kabul edilip korunma kararı alınması) binanın yıkılması mümkün değilse, güçlendirme projesi hazırlanacaktır”
“Konu yalnızca statik güçlendirme projesi hazırlanması yönünden ele alındığında herhangi bir bina için mümkün olduğu gibi İBB Ana Hizmet Binası için de bir güçlendirme projesi hazırlanması teknik olarak mümkündür. Buna karşılık, konunun uygulama riskleri, maliyet ve kullanılabilirlik gibi diğer kritik boyutlarının da göz önüne alınması durumunda güçlendirmenin uygun bir çözüm olmadığı düşünülmektedir. ”
“Kritik önem taşıyan binaların yıkılarak yeniden yapılması veya güçlendirilmesi konusunda karar alınması çok boyutlu ve zor bir süreçtir. Binanın deprem etkileri karşısındaki davranışıyla ve olası deprem güçlendirme yöntemleri ile ilgili konulara odaklanan bu raporun ilgili sürecin bu boyutlarına katkı sağlamasını umarız”
Görüldüğü gibi raporda güçlendirme yapılamaz denmemektedir. Maliyet gibi sebeplerle güçlendirme önerilmemektedir.
KORUMA KURULU SÜREÇLERİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası hem İzmir’in kent belleği hem de modern mimarlık mirası tarihi açısından çok önemli bir yapıdır. Yerel yönetimin, kentin en önemli kamusal alanlarından biri olan Konak Meydanındaki temsili olarak düşündüğümüz binanın korunması ile ilgili İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü'ne şubemiz tarafından başvuruda bulunulmuştur.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası hem İzmir’in kent belleği hem de modern mimarlık mirası tarihi açısından çok önemli bir yapıdır. Yerel yönetimin, kentin en önemli kamusal alanlarından biri olan Konak Meydanındaki temsili olarak düşündüğümüz binanın korunması ile ilgili İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü'ne şubemiz tarafından başvuruda bulunulmuştur. Kurul 10.2021 tarih ve 12908 sayılı “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilmesinin uygun olmadığı” yönünde bir karar almıştır ve şubemiz kararı hakkında yüksek kurula itirazda bulunulmuştur. Yüksek kuruldan gelen uzmanlar 6 Aralık 2021 tarihinde binayı ziyaret etmişlerdir.
Ne yazıktır ki yüksek kurul da 1’nolu koruma kurulunun kararını bozmamıştır. Bunun üzerine şubemiz kararı yargıya taşıma kararı almıştır.
DANIŞMA KURULU ÇIKIŞI!
Büyükşehir belediyesi bina hakkında karar almak için on bir kişisi mimar olan on altı kişilik bir danışma kurulu kurmuştur. Bu danışma kuruluna Mimarlar Odası İzmir Şubesi’nden hiç kimseyi almamıştır.
Bina hakkında nihai kararı danışma kurulu kararına göre vereceğini söyleyen büyükşehir belediyesi yetkilileri, danışma kurulunun yıkım karşıtı görüşlerine rağmen binayı yıkmaya karar vermiştir. On bir kişilik meslektaşlarımızın değerli vaktinin çalınmasına tepkimiz sürmektedir. Kaldı ki, bina yıkıldıktan sonra yerine ne yapılacağına karar verilmeden bu şekilde bir yaklaşım çok yanlıştır.
BİNANIN YENİDEN KULLANILMASINA YÖNELİK MİMARİ TASARIM YARIŞMASI
Şubemiz yapının yeniden işlevlendirilerek kullanılmasına yönelik fikirleri toplamak için “Yapısal Boşluğun Kent ile Diayaloğu “ isimli ulusal mimari tasarım yarışması açmıştır. Mimarlık öğrencilerine yönelik olan bir yarışmaya Türkiye’nin farklı illerinden pek çok proje katılmış ve çok değerli öneriler ortaya konmuştur.
Bu yaklaşımların görülmesi ve fikir alınması amacı ile büyükşehir belediyesi yetkilileri şubemize davet edilmiştir ancak ne yazık ki bir ziyaret gerçekleşmemiştir.
YIKIM SONRASI
Koruma kurulu kararları dava kararı alınmıştır.
Bina yıkıldıktan sonra kıyı kenar çizgisi sebebi ile bu büyüklükte bir bina yapmak mümkün değildir. Kaldı ki arsa hazine arazisidir ve merkezi hükümetten izin alınmadan herhangi bir inşai faaliyet yapılamaz.
Binanın olduğu yere iki kat bodrum yaparak otopark elde etme isteği vardır. Bilinmelidir ki bu otoparkı yapmak binayı güçlendirmekten çok çok daha maliyetli olacaktır.
Binanın altında yüzlerde kazık vardır. Bu kazıkları çıkartmak ciddi bir mühendislik gerektirecektir. Kazıkları çıkartmak için harcanacak bedelin ne olacağının kamu oyu ile paylaşılması durumunda güçlendirme maliyeti ile arasında ciddi fark olacağı görülecektir.
O halde merkezi hükümetten izin alınsa dahi yapılacak ufak binanın maliyeti güçlendirmenin üzerinde çıkacakken neden açılan mimari tasarım yarışmasındaki öneriler doğrultusunda bir yaklaşım sergilenmediğini bizlere kim anlatabilir.
"BELEDİYE YIKMAZ, YAPAR"
Yaklaşımın yanlış olduğu defalarca dile getirilmiştir. Belediye yıkmaz, yapar.
• Büyükşehir belediyesi beş dilatasyon ile ayrılan ve dört alanı az hasarlı bir alanı orta hasarlı olan bir binayı yıkmaya karar vermiştir. Bu durumda şehirdeki diğer az hasarlı binalara da binanıza güvenmeyin onu yıkın yerine yenisini yapın demiştir. İzmirli büyükşehir belediyesi kadar varlıklı olmadığına göre ne yapmalıdır?
• Binanın geleceğine karar vermek üzere oluşturulan 16 kişilik uzman grubu binanın korunmasına yönelik alternatifler geliştirmesine rağmen büyükşehir belediyesi yıkım ihalesi yapmıştır. Danışma kurulu neden toplanmıştır? Danışma kuruluna neden mimarlar odası İzmir Şubesinden kimse davet edilmemiştir.
• İTÜ raporunda güçlendirme yapılamaz denmemektedir. Güçlendirme yapılabileceği belirtilmiştir.
• Şubemiz ulusal mimari tasarım yarışması açarak ile binanın yeniden işlevlendirilerek kullanılmasına yönelik projeler elde etmiştir. Bu öneriler değil dikkate alınmak, incelenmemiştir bile.
• Yerine ne yapılacağını belli olmadan bu denli acele yıkımın sebebi nedir?
"KEMERALTI İÇİN ZORLU SÜREÇLER GETİRECEK"
Yıkım tamamlansa dahi Alanda bulunan kazıkları çıkartma bedelleri çok çok yüksek olacaktır. Bununla ilgili herhangi bir fizibilite çalışması yapılmamıştır. Yapının altında bulunan kazıkların çıkarılma maliyetinin kamuoyu ile paylaşılmasını istiyoruz. Görülecektir ki yeni yapı yapmak için mevcut kazıkları çıkartma ve yeni kazık çakma maliyeti güçlendirme bedelinin çok çok üzerinde olacaktır.
Bu yüksek maliyet nedeni ile bodrum katları otopark olan bir yapı yapılamayacak , meydan tanımsız kalacaktır. Bu durumda şehrin en önemli meydanında sadece merkezi hükümetin binaları yer alacaktır. Yerel yönetim Konak Atatürk meydanında sadece İZSU binası ile temsil edilecektir.
Kemeraltı esnafına ciddi katkısı olan bu binada çalışanların artık bu alanda olmaması bile kemeraltı için zorlu süreçleri getirecektir.