Muğla'da yanan orman yeniden yeşeriyor

MUĞLA'nın 9 ilçesinde 15 gün süren yangının ardından 52 bin hektar alanda doğa kendini yeniliyor. Kızılçam ağaçlarının diplerinin yeşermesini fotoğraflayan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Çevre Koruma Teknolojileri Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Yasin İlemin, "Yanan alanlarda toprak içinde bulunan birçok otsu bitkiye ait tohumlar çimlenmiş, çiçeklenmiş. Toprak altındaki kısımları yanmadan maki türlerine ait sürgünler hızlı bir şekilde gelişmeye devam ediyor" dedi.

Muğla'nın Bodrum, Milas, Köyceğiz, Marmaris, Fethiye, Seydikemer, Menteşe, Yatağan ve Datça ilçelerinde temmuz ayının sonu ve ağustos ayında çıkan orman yangınlarında yaklaşık 52 bin hektar alan zarar gördü. 62 mahallede 13 bin 768 hane ve 38 bin 715 kişi tahliye edildi. Yangın gruplarına destek veren 1 kişi yaşamını yitirdi. Söndürme çalışmalarına 12 bin 352 işçi, 2 bin 870 araç, 7 uçak, 39 helikopter, 2 İHA ve 66 TOMA ile Kıyı Güvenlik Komutanlığı, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, Denizcilik Genel Müdürlüğü ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ekipleri katıldı. Muğla'nın 9 ilçesinde 52 bin hektar alanı küle çeviren yangınların üzerinden 117 gün geçti. Yanan alanlarda inceleme yapan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Çevre Koruma Teknolojileri Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Yasin İlemin, yağış azlığına rağmen doğanın kendini yenilemeye devam ettiğini söyledi. İlemin, Yanan alanlarda toprak içinde bulunan birçok otsu bitkiye ait tohumlar çimlenmiş, çiçeklenmiş. Toprak altındaki kısımları yanmadan maki türlerine ait sürgünler hızlı bir şekilde gelişmeye devam ediyor dedi.

'UZUN VADEDE EKOSİSTEM DOSTU GÖRMÜYORUZ'

Yangınlarda zarar gören alanların ağaçlandırılması için teraslar yapılmasını eleştiren İlemin, Orman Genel Müdürlüğü yanan ağaçları alandan çıkarmaya devam ediyor. Yanan ağaçlar araziden çıkarıldıktan sonra genel olarak ağaçlandırma yapılıyor. En çok uygulanan yöntem ağaçlandırılacak sahanın iş makinaları ile sürülmesi, teraslar yapılması ve ağaçlandırma başta olmak üzere toplu dikimler için alan hazır hale getiriliyor. Böylece özellikle kamuoyunun beklentisini dindirecek olan görselliği bol ve eylemsel bir hareket tarzı benimseniyor. Özellikle kıyı alanlarında yanan sahalarda bu yöntem yoğun kullanılıyor. Bu yöntemi belli bir birikime sahip bilim insanları olarak, uzun vadeli olarak ekosistem dostu görmüyoruz dedi.

YABAN HAYATINDA DA SEVİNDİRİCİ GELİŞME

Dr. İlemin, yaban hayatında toparlanmaların devam ettiğini dile getirerek, Özellikle kuş türleri alanda yoğun aktivite gösteriyor. Vadi tabanında su akan yerlerde balıkçıl gibi su kuşları bile mevcut. Kuşların yangın alanlarında bulunması çok önemli, dışkıları ile doğal tohum taşıyıcılığı görevi yapıyorlar. Sürüngenler yangın sırasında en çok kayıp veren canlı grubu olmakla birlikte, yangının hemen sonrasında alanda en fazla bulunan canlıların başında geliyor diye konuştu.