Nazarköy'ün kadınlarına nazar değmesin!

Türkiye'de el emeği nazar boncuğu üretiminin yapıldığı tek yer olan İzmir Nazarköy'de, kadınlar da atağa geçti. Köyün erkekleri ocaklarda nazar boncuğu üretirken, kadınlar da Orman Genel Müdürlüğünün desteği sonrası işleri büyüterek bu boncukları tasarlayıp pazarlamaya başladı.

“Türkiye” denince akla ilk gelen simgelerden biri olan nazar boncuğu, İzmir'in Kemalpaşa ilçesine bağlı Nazarköy'de üretilerek ülkenin dört bir yanına yollanıyor. Köyde bulunan 6 adet ocakta bin 200 derece sıcaklıkta eritilen camlar, 75 erkek ustanın dönüşümlü olarak çalışması ile nazar boncuğu haline geliyor.

Yıllarca eşlerinin ürettiği boncukları evde ipe dizerek toptancılara yollayan Nazarköy'ün kadınları ise 2004 yılında Kemalpaşa Kaymakamlığının desteği ile atağa geçti. Belediyenin takı tasarım kurslarına giderek önce kaymakamlığın yarı bedelini hibe ettiği 20 stantta boncuk satışı yapan kadınlar, 2015 yılında Orman ve Köy İlişkileri (ORKÖY) Genel Müdürlüğünün destekleri ile işleri büyüttü. Birkaç kadınla başlayan serüven, bugün 140 kadına ulaştı. ORKÖY desteği ile işlerini büyüttüklerini ve para kazandıklarını belirten kadınlar, diğer köy kadınlarına da örnek olmak istiyor. Nazaköy kadınlarının nazardan korunmak için kullandığı en büyük silah ise el emeği nazar boncukları oluyor.

Kadınlara özel mikro kredi

ORKÖY'ün destekleri hakkında bilgi veren İzmir Orman Bölge Müdürü Zafer Derince, “Orman Genel Müdürlüğünün, 1957'den beri orman köylerin kalkınması ve desteklenmesi için çeşitli birimleri bulunuyordu. 1970'e kadar bu böyle devam etti. Şu anda da ORKÖY olarak orman köylerinin desteklenmesi ve kalkınması ile ilgili çalışmalar yapılıyor. Nazarköy'de, 2015 yılında nazar boncuğu ve cam işlemeciliği ile ilgili fırınlar incelendi ve sadece kadınlara verilen mikro kredi uygulaması burada başladı. Birkaç kişi ile 2015 yılında başlayan uygulama, talebin çoğalmasıyla büyüdü. Geçen sene de dahil olmak üzere toplam 145 kadın, 2 milyon 164 bin lira değerinde kredi aldı. Orman Genel Müdürlüğünün ORKÖY ile ilgili kredileri, ferdi ve kooperatif kredileri olmak üzere ayrılıyor. Mikro krediler de ferdi kredi kapsamında sadece kadınlara veriliyor. Mikro kedilerin yüzde 20'si hibe ediliyor, yüzde 80'i de faizsiz 3 yıl geri ödemeli olarak veriliyor. Bunu bir banka kredisi olarak düşünmemek gerekiyor. Bu sadece köylünün kalkınması adına proje bazlı bir kredidir. Dolayısıyla talep edilen her yerde Orman Genel Müdürlüğümüz tarafından bu krediler veriliyor” diye konuştu.

Erkekler üretiyor, kadınlar satıyor

Nazarköy'de üretilen boncukların erkeklerin elinden çıktığını, satışı da kadınların yaptığını ifade eden Derince, şunları söyledi: “Kadınlar burada daha çok tasarım ve pazarlama konusunda etkinler. Ocaklarda erkekler çalışıyor, kadınlar ise üretilen boncukları tasarlayıp pazarlıyor. Bu konuda daha başarılılar. Nazarköy, aynı zamanda eko-turizm yolu üzerinde yer alıyor. Çok hareketli bir köy. Yerli ve yabancı turistlerden de güzel dönüşler alıyoruz. Projemiz çok faydalı oldu. Bölge halkı da çok memnun kaldı. Biz mikro kredi açısından farklı projelere açığız. Vatandaşlar, değişik projelerini bize aktarsın, biz de Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü olarak her zaman olduğu gibi köylümüzün yanında olalım.”

1996 yılında Nazarköy'e gelin gelen 42 yaşındaki Esma Özşahin, “Nazar boncuğu zaten uzun yıllar burada vardı. Biz de kadınlar olarak sadece eşlerimizin yaptığı boncukları evde ipe dizip toptancılara yolluyorduk. 2004 yılında kadınlar olarak belediyenin takı tasarım kurslarına katıldık. Ardından Kemalpaşa Kaymakamlığı tarafından 20 stant kuruldu. Biz bu şekilde kadınlar olarak bu işe adım atmış olduk. 2015 yılında Orman Genel Müdürlüğünün verdiği hibe ve kredi, elimizi çok rahatlattı. 10 tane mal alabiliyorken hibe sayesinde 100 tane mal alabilmeye başladık. Daha çok malzeme aldıkça daha çok büyüdük. Faiz olmadığı için o parayı kredi gibi düşünmedik. 3 sene boyunca az miktar ödediğimiz için bizi zorlamadı. Ben aynı zamanda cam işleme ustasıyım. Bu konuda sertifikam var. İnşallah makinemi alarak burada şaloma boncuk yapmak istiyorum. Burada tasarladığı ürünleri stantta sata kadınlar var, evlerinde tasarlayıp bize satış yapan kadınlar var, kafe işleten kadınlar var. Çalışan kimseye nazar değmez. Biz sabah ‘Bismillah' diyerek dükkanlarımızı açıyoruz. Mavi boncuğun özelliği nedeniyle bize nazar değmez” sözlerine yer verdi.

“Eskiden evdeydik, şimdi eve biz para getiriyoruz”

52 yaşındaki Fatma Yıldırım da “Biz daha önce küçük ölçekli satışlar yapıyorduk ama bu proje sayesinde işimizi büyüttük. Birkaç kadınla başladık, şimdi 100 kadını geçtik. Eskiden boncuk üreten eşlerimize yardım ederdik, kiraz toplardık, ev işleri yapardık, kadınlar günü düzenlerdik. Şimdi çalışıyoruz. Stantta sattığım ürünleri kendim tasarlıyorum. Eskiden evdeydik, şimdi eve biz para getiriyoruz. Burada çok nazar boncuğu var. Kadınlara nazar değmez. İnşallah bizim bu gelişmemiz diğer köy kadınlarına da örnek olur” ifadelerini kullandı.

“Köyümüzün çehresi değişti”

Nazarköy Muhtarı Mehmet Yiğit ise şunları söyledi: “Nazar boncuğunun bu köye gelişi çok eskilere dayanıyor. 1947'den beri burada boncuk üretimi vardı. Ardından burada göz boncuğu üretmeye başladık. Kadınlar da bu işe heves etti ve takı tasarım kurslarına gitti. Kurslardan sonra eşlerinin ürettiği boncukları, evlerinde tasarlayıp sattılar. Önce birkaç kadın iş yapmaya başlamıştı. Şu anda köyümüzün yüzde 80'i nazar boncuğundan geçimini sağlıyor. Kadınların bazıları takı tasarlıyor, bazıları hem tasarlayıp hem satıyor. Özellikle 2015 yılından sonra ORKÖY kapsamında kadınlar desteklendi. Destekler sayesinde pandemiyi çok daha rahat atlatmış olduk. Köyümüzün çehresi değişti. Kadınlar çarşımızda güzel stantlarda satış yapıyor. Boncuk satışının yanı sıra köye kafeler de açıldı. Onları da kadınlar işletiyor. Tarım ve Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli'nin, İzmir Orman Bölge Müdürlüğü, Kemalpaşa Kaymakamlığı ve belediyenin destekleri büyük. Türkiye'nin hiçbir yerinde bizden başka el emeği nazar boncuğu yapılmaz. Her yere Nazarköy'den göz boncuğu gider. Nazarköy'deki erkekler tarafından üretim yapılır, kadınlar da ocaklardan boncukları alır. Sonra da tasarlayıp pazarlarlar.”