Salgın sürecinde AB sınırlarında 2 bin mülteci öldü
Avrupa Birliği ülkeleri koronavirus salgınının başlangıcından bu yana düzensiz göçmenlerin ülkelerine geçişini engellemek için düzenledikleri operasyonda 2 bin kişinin hayatını kaybettiği belirtildi.
İngiliz The Guardian gazetesi, Birleşmiş Milletler'in (BM) raporları, mülteci hakları ve sivil toplum örgütlerinin derlediği verileri haberleştirdi. The Guardian gazetesi, AB üyesi ülkelerin salgın sırasında Avrupa’ya en az 40 bin sığınmacının geçişini engellemek için düzenlediği operasyonlarda 2 bin mültecinin hayatını kaybettiğini ortaya koydu.
Salgınla beraber geri itmeler de başladı
Covid-19 salgını sürecinde Avrupa Birliği'ne (AB) üye ülkeleri, Avrupa sınırlarından en az 40 bin düzensiz göçmeni geri iterek yasadışı yöntemlere başvurdu. Kolluk kuvvetlerinin uyguladığı yönetimler nedeniyle 2 binden fazla insanın ölümüne yol açtığı ortaya çıktı. Haberde yer alan ve sivil toplum kuruluşları tarafından toplanan olayların bir veri tabanıyla ile BM kurumları tarafından yayınlanan raporlara dayanan analizde, salgının başlamasıyla birlikte geri itme uygulamalarının daha vahşi bir hale geldiği ifade edildi.
Yunanistan’ın şiddeti de ortaya kondu
Batı Balkanlar’da geri itmeleri takip eden 13 sivil toplum örgütünün koalisyonundan oluşan Sınır Şiddetini Takip Ağı (BVMN), 2020 Ocak ayından bu yana Yunanistan’ın sığınma isteyen 6.230 göçmeni sahillerinden ittiğini ortaya koydu. Göçmenlere orantısız ve gereksiz güç kullanıldığına işaret eden BVMN, mültecilere yönelik şiddetin yeni normale dönüştüğünü belirtti. BVMN insanların çıplak bir şekilde uzun süreli dayaklara maruz kaldığını, suda bırakıldığını, kadın ve çocuklara metal sopalarla fiziksel şiddet uygulandığını, mülteci teknelerine ateş açıldığını kaydetti.
AB sınır ajansı Frontex'e soruşturma
AB ülkelerine yönelik suçlamalar, AB’nin sahtekârlıkla mücadele örgütü Olaf’ın sınır polisi Frontex hakkında taciz ve yasadışı operasyonlarla ilgili soruşturma açtığı bir döneme denk geldi. Salgının mültecilere yönelik şiddet için bir bahane olarak kullanıldığı öne sürüldü.