Yayınladığı videolarla Mehmet Ağar, Süleyman Soylu gibi isimleri hedef alan Sedat Peker, 7'nci videosunda son Başbakan, İzmir Milletvekili ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Binali Yıldırım'ın oğlunun uyuşturucu ticaretine karıştığını iddia etti. Ayrıca Uğur Mumcu ve Kıbrıs'ta öldürülen gazeteci Kutlu Adalı suikastleriyle ilgili bilgiler verdi.

BAE'de bulunan Sedat Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun TRT canlı yayınındaki sözlerine yanıt için hazırlayacağını duyurduğu video mesajı yayınladı. Süleyman Soylu'nun açıklamalarıyla alay eden Peker, Birleşik Arap Emirlikleri'ne gelişiyle sonuçlanan süreci uzun uzun anlattıktan sonra yeni iddialarla videosunu tamamladı.

Peker, daha önce gündeme giren Kolombiya'da yakalanan 5 ton kokain olayını yorumlarken, ABD'nin uyuşturucu trafiğiyle ilgili önlemleri artırması nedeniyle trafikte bir güzergahın tıkandığını, bunun üzerine Kolombiya'yla sınırı olan Venezüela'nın gündeme geldiğini öne sürdü. Kolombiya'daki olaydan birkaç ay sonra Binali Yıldırım'ın oğlu Erkan Yıldırım'ın Karakas limanında yer ayarlamak üzere iki kez bu ülkeye gittiğini iddia eden Peker, marinanın kokain dolaşımında kullanımıyla ilgili iddiasını da tekrarladı. Büyük yük gemilerinin marina açıklarında yatlara teslimat yaptığını öne sürdü.

Peker'in bir diğer çarpıcı iddiasıysa Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı'nın öldürülmesiyle ilgili oldu. Bu konuda Korkut Eken ve Mehmet Ağar'ı suçlayan Peker, Eken'in Adalı'nın öldürülmesi konusunda kendisine başvurduğunu kardeşi Atila Peker'in görevi aldığını ama başarısız olduğunu, izleyen dönemde Eken'in kendi adamlarıyla suikasti gerçekleştirdiğini söyledi.

Peker, 90'lı yıllarda Çiller genelgesiyle öldürülen Kürt işadamları konusunda da konuştu. Ağar'ın geçmişte uyuşturucu ticaretinde birlikte çalıştığı, Baybaşin, Cantürk, Buldan gibi kişileri kendi geçmişini temizlemek amacıyla ortadan kaldırdığını bunu da "teröre yardım" hikayeleri uydurup "Tansu hanımı" ikna ederek yaptığını söyledi.

Peker, Mehmet Ağar'ı Uğur Mumcu cinayetinden de doğrudan sorumlu tutarken, Ağar'ın andığı bu ilişkilerini vurguladı.

Ülkücü mafya Peker'in son yayınından satırbaşları şöyle:

'Sandık geldiğinde siz belirleyensiniz, bu sizin elinizde'

"Derin Mehmet ameliyat olduğu için Bodrum'da hastanede, o yüzden, centilmenlik gereği kendisine bu hafta yoklama almayacağız.

Türkiye'den kalabalık misafirlerimiz geldi, aslında ben düşkün Abdulkadir ile Süslü Sülü'yü bekliyordum, onlar gelmediler, her zaman olduğu gibi yüce devletimizi işin içine karıştırdılar. O yüzden bir yer değişikliği yaptım, belki önümüzdeki günlerde yine yer değişiklikleri yaparım.

Sen halka oynuyorsun diyorlar, lan kime oynayacağım. Yaşadığım sürece ne bir partiden vekil olacağım ne de milletvekili olacağım. Var olduğum sürece Turan ülküsü için mücadele edeceğiz, vallahi de billahi de kuracağız. Sülü duydun mu milletvekilliği için yapmıyorum.

İnsanları sokağa döküp ortalığı karıştırmak için yapıyor diyorlar, benim fikrime değer verenlere diyorum, kim size sokağa çıkıp burayı yağmalayalım derse o haindir. Ben dersem, bilin ki kızımın başına silah dayamışlardır, o yüzden diyorumdur.

Darbe için zemin hazırlıyormuşuz, ben ondan yapıyormuşum. Namus sahibi olan herkes darbe olursa bütün herkes sokağa çıkmayla, darbeye direnmekle mükelleftir. Sülü senin aparatlar tek tek gidiyor bak.

Ya siz patronsunuz, bu anlattıklarımda kafanıza yatmayan olursa bu işlerde gereken ilgi gösterilmedi, namus, şeref üzerine davranılmadı derseniz sandık geldiğinde siz belirleyensiniz, bu sizin elinizde.

Cemaat yanıtı

"Fethullahçılarla ilgili düşüncelerimi anlatmak istiyorum, bana cennetin anahtarını getirirlerse ben onlara derim ki, 80'lerde sizin masumiyetinizi görüp ya bunlar iyi insanlardır diyenlerdenim, bütün ülke gibi. Ben sizin içinizdeki canavarı gördüm. Ölüsü, bence şehit Kuddusi Okkır memleketine gidecek, ambulans parası yok. Ölüsünü evine getirecek parası olmayan adamı Ergenekon'un finansörü diye tüm ülkeye inandırdınız. Diyorlar seni cenazeye FETÖ'cüler değil, şunlar yollamadı, sen hakka girdin diyorlar. Lan bırak. Siz yapmadınız mı, arama yapıyorsunuz Ergenekon'dan general adamın, evinde çocuk pornosu çıktı diye gazetelere verdiniz. O adam yanına çocuk gelse sevmekten çekinir millet yanlış anlar diye, evine siz koydunuz.

Ali Tatar, herkes uyansın diye kafasına sıktı, bunlar gazetelerinde hesap vermeden nereye gidiyorsun diye yazdı. Sizin elinizde cennetin anahtarı olsa ben o cennete girmem. Ya siz Muzaffer abiyi kanser hastasını, inim inim inlettiniz, adam şehit oldu.

Sülü, senin sürekli Fethullah Gülen yazıların çıkıyor, röportaj yapmışsın, danışmanlarının övgüleri çıkıyor, bak ben bu kadar açık söylüyorum, sen. 

'Muhabirin abisini konuşuyorlar, ordaki bakanın abisi de FETÖ'cü'

"Bir tane Anadolu Ajansı muhabiri, ismini bilmiyorum, bir genç soru sordu, adamın abisi FETÖ'cü dediler. Bakın size devleti anlatacağım, bunlar kamikaze gibiymiş, bekler bekler birden vururmuş. Yav senin elinde devletin imkanları yok muydu, bilmiyor muydun onu? E onun abisi FETÖ'cüyse, orada bakan, onun da abisi FETÖ'cü. E her abisi FETÖ'cü olan FETÖ'cüyse e o zaman bakan, devletin sırlarının olduğu toplantıları dinliyor. Yani yaptığınız işin mantıksızlığını anlatıyorum. Yav adamın ciğeri yanmış, söylüyor. Yarın onu FETÖ'cü yaparsınız. Devletin namusunu lekelediniz, ruhunu yok ettiniz.

'Artık parça parça değil, avuç içi avuç içi koparma devri geldi'

"Utanıyorum, devletin bakanına inanan en fazla yüzde 9 çıkıyor, yüzde 91 onun suç örgütü dediğine haklı diyor. E zaten orada oturuşu, vücut hali, psikolojisi, suç üstü yakalanmış ezikliğinhali vardı üstünde. Gazetecilere de atar yapmışsın ya içeri girerken Sülü. 

Yav diyorsun ki uyuşturucu satıcısıyla resim koymuşsun, bunlar yeni bir uyuşturucu yolu. Ben sana sizin kurduğunuz uyuşturucu yolunu anlatacağım herkese. Artık parça parça değil, avuç içi avuç içi koparma devri geldi, öyle koparacağız.

Doğrudur, o adam uyuşturucu satıcısı mı onu da bilmiyorum. Adam uyuşturucu satıcısıysa niye cezaevinde değil. Senin başında olduğun sana bağlı olan kriminal suçlar, istihbarat, terör şöyle çalışır; birinin biriyle resmi var, bu insanlar o an dışında yan yana gelmiş mi, sinyaller vasıtasıyla netleşir. Bunlar birbirini karşılıklı aramış mı? Ben adamla hiç aramamışım, ben adamla bir daha hiç yan yana gelmemişim. Bu konuda benim muhattabın sen değilsin, Sayın Cumhurbaşkanı, ana muhalefet başkanı, diğer partiler. Gazete, basın desteğiyle bu kadar insan topluyorsunuz, basın desteği yok, parti desteği yok, bir satı yazıyla ben sizin topladığınız kalabalığı, yani senin değil, Sayın Cumhurbaşkanının demek istiyorum. Sen mahallede okey masasına adam toplayamazsın o sevimsiz suratınla. Bak benim bu adamla yan yana gelmişliğim, ki ben Türkiye'de en çok resmi olan adamım, bazı insanlar resmini siliyormuş şimdi. 

'Seni rezil edeceğimi düşünemedin mi?'

Benim hayatım uyuşturucu satanların ölümüyle suçlanmakla geçti. Oraya çıkıp onları söyleyip, benim bunları söyleyip seni rezil edeceğimi düşünemedin mi? BTK'dan yazdırıyorsunuz, siteler kapansın diye. Ne oldu kapattınız bir tanesini. Ne oldu? Zamanı gelmiş bir fikir, hiçbir suretle engellenemez. Tarih bunlarla dolu. Ben inanıyorum Tayyip abi bunları görecek ama bunu da anlamıyorum, ya bir İçişleri Bakanı sinir kontrolü olmayan bir adam televizyonda, "karısının iç çamaşırlarının arkasına yaslanan" diyor. Ulan biraz namus, ben sana böyle bir şey demem. 

İlk geldiklerinde kadın polis yoktu, diğer polisler görevini yaptı dedim. İki tanesi, özellikle yaşlı olan, eşimi silahla duvara iten, çocukların odasına girip silah doğrultan, lan o görüntüleri niye vermiyorsun. Milleti kandıracaksın he?

'Devletin içişleri makamında bir deli var, bak vallaha diyorum bu adam hasta, manyak'

Senin karşında oturanlar robottu, gazeteci değildi biliyorsun dimi? Ben onlar adına çok üzüldüm, ekmek parası, mutlaka vardır bir sebebi. Bir de Köfteci Yusuf. Devletin içişleri makamında bir deli var, bak vallaha diyorum bu adam hasta, manyak. Köfteci Yusuf konusu nedir anlatayım.

Köfteci Yusuf yanıtı

Ahıska Türklerinin sürgünüyle ilgili Bursa Gürsu'da bir anma etkinliği yapacağız, ben oraya geliyorum, duyuru yapıldı. 15 bin kişi parkın içinde, 15 bin kişi de konuşma yapacağım yerde. Yer gök insan. Ben oraya gitmeden önce, daha evvel giden arkadaşlar aradı, bu Köfteci Yusuf var senin hayranınmış, tanışmak ister misin dediler, ayıp olmasın nezaketen tanıştık, kapattık. Başka da ne hayatımda Köfteci Yusuf'u gördüm, ne de tanıdım. Sonra bu dört arkadaş kim biliyor musunuz? Bir tanesi Afyon'un en zengin ailesi, kaç bin tane evleri var, et kesim işleri var. Öbürü gazeteciler cemiyetinin yetlisi, diğeri de diş malzemelerini dünyaya satıyorlar. Bunlar sabıkaları olmayan, kendi alanlarında insanlar. Bu arkadaşlar Köfteci Yusuf'a demiş ki, bizim et kesim yerimiz var, bunu alır mısın, eksper değeri bu, biz daha ucuza verelim. Bankaya kredi kapatmamız var. Bu da bunlar benim yakınım diye çekinmiş, emniyete gitmiş. Sonra bu arkadaşları polis gözaltına almış, 15 gün mü ne içerde kalmışlar o kadar. Sonra bu dosyanın içine bu arkadaş bir kez daha gidiyor, ben Peker'de de davacıyım diyor. Ya telefonda tanıştık, köfteni bile yemedim. Ya farz edelim ki, ben demiş olayım, eksper değerinden daha düşük diyor, suç yok ama böyle bir şey yok. Savcı benle ilgili tahkikat açmamış, bir tane yeni savcı, bu kadar tesadüf kafa karıştırıcı. Avukatlıktan savcı olmuş, bir anda özel savcı, zan altında bırakmak istemiyorum, hala ben bu dosyanın bir yerinde değilim. Diyorum ya, yalancı bir adam yönetiyor içişlerini. Ya ben Köfteci Yusuf'un köftesini ne yapayım, 30 bin kişi Gürsu'da bekliyor, 30 bin kişiye köfte satsam ondan çok param olur. Siz delisiniz, gerçekten hasta ruhlu bir adamsın.

Sen oralara geldin ya, tabii benim çok emeğim var. Sen yaktın bizi, kendini yaktın, her şeyi yaktın, birazdan alev alev yanma dönemi başlıyor, yanacaksın.

Bizim akrabalara baskı yapıyormuşsun, akraba diye ayırmadım herkes kayıt altında

Elime düştün Sülü, seni öyle küçük hale getireceğim ki, kibrit kutusuna sığacaksın. İleride cezaevi kesin ama kibrit kutusuna sığacaksın, bugün neyi anlatacak diyeceksin. Bizim akrabaya baskı yapıyorsun açıklama yapsın diye, akraba vs ayırmadım, herkes kayıt altında. Reşat baba severim sayarım, öyle mırmır ediyorsun, sakın böyle bir hataya düşme.

Soylu'ya: Senin boynuna köpek tasması takıp köpek tasmasıyla gezdireceğim

Gazetecilere operasyon yaptırmışsın, komikliğe bak. Neden HTS kayıtlarını açıklamıyorsun, devletin bakanısın niye Face-Time'la, Whatsapp'la konuşuyorsun gazetecilerle, niye müdürünün telefonunda, Reşat babayla onla bunla. Sana sözüm olsun, bugüne kadar üzdüğün bütün çocuklar ve aileleri için, devletin o şerefli makanından ayrıldığında seninle yüzleyeceğiz, bu dünya böyle sürmez. Senin boynuna köpek tasması takıp köpek tasmasıyla gezdireceğim. 

Yurt dışındaki süreci anlattı

Bu arkadaşların bir kozu var, Türk düşmanı bir BAE şeyhi varmış, ben ondan para alıyormuşum. Bunlar bana ne yaptı gittiğim ülkelerde anlatacağım, sonra bir kelime söyleyeceğim. Ben Türkiye'den çıktım, kitaplarımı aldım, çocuklarım yanımda, sakin, huzurlu kimseyle kavga etmiyorum, lanet gelsin. 8 ay kaldım, 8 ay sonunda emniyetten bana bir davet, herkes arkadaşım orada, iktidar partisi ortakları, herkes. Bana dediler ki parmak iziyle resim yapacağız. Dedim ya bu suç işleyenlere yapılır, ben suç işlemedim ki, şirketim var vs. Dedim kimseye yapmamışsınız bu uygulamayı, bana mı yapacaksınız. Devlet ama verdik parmak izi, resim. Yılların bozkurduyuz, hemen araştırdım, Türkiye Interpol'ündan yayın gelmiş, aynı anda Sırp gazeteleri yazı yazmaya başladı. Sırbistan'la kimin arası iyi, bizim. Müslüman ülkelerden çok onlara yardım ediyoruz. Tabi hemen anladım. Orada da bir çevre yaptık, seviliyoruz. Orada sevildik ya deli oldular, Kosova'ya geçtik, orada da oturumum var. UÇK resmi törenle plaket verdi yaptığımız yardımlardan dolayı. Baktım orada da ambiansta bir farklılık var. Hemen Makedonya'ya geçeyim, buradaki hava iyi değil dedim. Geçtim Makedonya'ya. Türk Partisi'nin başkanı Enes İbrahim, iktidarda, koalisyon ortağı. Burada kal dedi. Üçüncü ayın sonu Amerika Saddam'ın sarayına öyle girmedi, yüzlerce asker, tüfekler, cemseler, ne oluyor, anlamıyorum. Bizim elçilikten şu kadar silah olur vs demişler. Adamlar çatışma bekliyor, geldiler evde çocuk. Beni aldılar götürüyorlar, yolları kesmişler. Sonra vize ihlalili yaptın dediler, iki gün. Cezası 50 avro, 50 bin avrodur o operasyonun masrafı. Bana bir kağıt verdiler, imzala diye. İmzala dedikleri şu Kuzey Makendonya Üsküp-Türkiye İstanbul. Ben kumar oynamam hayatımda hiç. Blöf yaptım, sizi uluslarası arenada sizi mahkum ettireceğim, ben siyasi mahkumum, aslında blöf değil, doğru söyledim. Dünyanın en iyi avukatlarını tutup sizi mahkum ettireceğim dedim. Bir kadın vardı orada bir şeyler dedi, ortalık karıştı. Bana Kosova'ya gider misin dediler, beni sınırına bıraktılar, cüzdanım yok, bir şeyim yok. Orada bir adam vardı, dil yok, anlaşamıyorum, beni arkadaş aldı, Arnavutluk sınırına götür dedim. Burası birazdan karışacak dedim, bir anda Afrin'in ofisine polisler. Göç idaresine polisler. Bir insana bu kadar zulüm ediler mi, oturup kitap okuyorduk, uyuyan devi uyandırdınız, bundan sonra sorun sizin. Siz uyandırdınız beni. 20-25 senedir yatıyordum sakin huzurlu.

'İnşallah Tayyip abi gereğini bunların yapar, sen adam değilsin, bakan da değilsin'

Nereye gitsem deport... Oradan Arnavutluk sınır bölgesinde kaldım, ora da hareketlenmeye başladı. Tam çıkacağım, beni içeri aldılar. Güçlü bir aile müdahale etti, bir müdür geldi, bırakın dedi. Fas'a gittik, ikinci gün her yer polis. Lan bir bırakın ya. Ukrayna'daki arkadaşımı aradım, istihbarattan gizli yazışmaları aldı, bizim büyükelçilikle Ukrayna Cumhurbaşkanlığı arasında, üç sene deport, ya 4 günlüğüne ziyaret etmiştim sadece. Gidecek ülkeler azalıyor, deport deport. Benim olmadığım gün, Fas'ta olduğum gün Makekonya'da operasyon, gözaltı dediler, aynı gün Türkiye'de operasyon yaptılar. Ben Fas'tan gelecektim, bu operasyona kılıp yapacaklardı. Bir araştırsanıza gazeteciler, Fas'a insansız hava aracı hibe edilmiş mi, çok düşük paralara verilmiş mi? Fas'tan çıkacağız, uçuş iptal. Tabi ben binmedim uçağa, girdim insanların içine.

Göreceksiniz, bir tripod bir kameraya yenileceksiniz. İnşallah Tayyip abi gereğini bunların yapar, yoksa insanlar her şeyin gerçeğini biliyor. Ya devletin televizyon kanalında bir insanın eşinin iç çamaşırını ağzına dolayan bir adam hala orada, ya bırak bunların hiçbirini yapmasın, bu suçların hiçbirini işlemesin, hangi bakan böyle bir namussuzluk yapar, köpek tasmasıyla gezdireceğim sana. Sen adam değilsin, bakan da değilsin.

Gidecek ülke mi var, nereye gideyim?

Buraya bizim ülkemiz düşman diyorlar. Bayramın ilk günü niye bizim Dışişleri Bakanımız burayı aradı, neden. O zaman bizim dışişleri bakanımız da bunlarla işbirliği içinde. Öyle saçma şey olur mu? Rusya'ya da gidemem, Çeçenistan'a yaptığım yardımlardan dolayı, Rusya'nın etkisi altındaki devletlere gidemiyorum. ABD olmaz, İsrail olmaz, Yunanistan olmaz, Kıbrıs Rum Kesimi, Ermenistan... Ya da bana bir liste verin, ben şunlarla düşman olacağım şu zaman, ben ona göre seyahat yapayım.

Bana resmi olarak bir yazı versinler, yarın sabah buradan ayrılacağım. Sedat Peker videoları yapana kadar onunla ilgili tahkikat yapmayacağım, istediği ülkeye gidebilir, oradan çıksın diye. Almanya'ya gitsem Can Dündar'la anlaştı, ABD'ye gitsen Fethullah Gülen'le anlaştı. İsrail'e gitsem Yahudiler destekliyor, Yunanistan'a gitsek tarihi düşmana gitti. Lan gidecek ülke mi var, nereye gideyim?

Şurayı oku Sülü:

Ben sabahlara kadar devlete zarar gelmesin diye yaptığım açıklamalardan uluslarası hukuk okuyorum, oku Sülü, Suriye'yle falan kalmam, o tarafa geçeriz. O zaman öyle şeyler olur inan, devletin aleyhine söylemem, uluslarası hukuk önümde ama siz yapın, beni sevenleri toplayıp döveceksiniz, kibritten şişeye sokacağım lan sizi, adam nasıl küçültülüyor göreceksiniz. Remzi Gül bey sende sıkıntı yok. 

İnsanların bana inancını nasıl kırarız değil mi, halk bir kez inandın mı inanır, bak ben anlatıyorum, senin gibi fare gibi böyle mi yaptım, suçluluk psikolojisi, fare gibi yakalanmışsın.

'Murat Kurum bakan, o mu yönetiyor, akraban Sadık Bey mi?'

Önce küçük bir parçadan başlıyorum Sülü, çok can yakmayacak.

Senin Ankara'da bir akraban var ya Sadık Soylu. Bir iş merkezi var Next Level Ankara'da. Bu devletin bir yeri. Şimdi buraya bakanlığın tüm yüksek bürokratları orada, bütün iş adamları burada. Murat Kurum bakan, o mu yönetiyor, Sadık Bey mi?

Bir de bir aram var Erdal Kayapınar, Çevre Bakanlığı'ndan genel müdür. Bu adamla ilgili FETÖ soruşturması nasıl kapandı, soruşturman kapandı, genel müdürsün. Sonra da FETÖ'cülerle ben yakınmışım. Halletiniz ya, şimdi kat kat imarlar çıkıyorsunuz, adam ya FETÖ'cüyse. Lan devleti yok ettiniz, artık insanlar FETÖ'ye inanmıyor. Sizin iletişimle ilgili uzmanlarınız kim, maaş vermeyin. Devleti düşürdüğün duruma bak ya.

Sayın savcılar siz delil mi istiyorsunuz, kameralar var, devletin bakanlığa ait resmi binasında nasıl oturuyor müsteşar gibi, bakan gibi. Neden bütün iş adamlarıyla devletin tüm görevlileri orada, bir yazı yazacaksınız HTS kayıtları gelsin. Hangi bürokratlar bu adamın yanına geliyor, telefonunu arıyor. Ben iddia ediyorum Murat Kurum'u o o kadar aramıyor Çevre Şehircilik Bakanlığı'nda. 

Bu hikaye yayılacak, dünyayı oynayacağız yerinden.

'Yeni kokain güzergahı için Binali Yıldırım'ın oğlu Erkan Yıldırım Venezuela'ya gitti'

Bu kokainle ilgili çok şey anlattılar, ben size gerçeğini anlatayım. Önceden Kolombiya üzerinden geliyordu. Bu 4 ton 900 kilo geçen sene Haziran ayında yakalandı. Daha sonra yeni bir güzergah çalışması, 800 kilometre Venezuela'yla sınırları var, yeni adres. Bize gelen kokainlerin bir kısmı diyorsunuz ya bir kısmı iç piyasada bir kısmı Avrupa'ya gidiyor. Hayır Avrupa'da çok ucuz, 45 bin avrolarda kilosu, Türkiye'de çok pahalı ama esas pahalı olan yer Ortadoğu. Suriye Lazkiye limanı...

Bu mal yakalandıktan sonra yeni bir güzergah kurmak için Venezuela'ya kim gitti, Binali Yıldırım'ın oğlu Erkan Yıldırım Bey.

Bu senenin başında, o mal yakalandıktan sonra iki kez gitti 4 kez kaldı. Karakas'tan geliyor, kuru yük gemileri doğrudan Türkiye'ye geliyor ama konteynır gemileri Dominik'te durup öyle geliyor. Dominik üzerinden de çok yakalanmalar başlayacak. Ben bizim liman çok önemli dedim ya, gemi girmez diyorlar, ben girer mi dedim. 30-35 metrelik yatlarla, 500 ton, bir ton, iki ton kokainler o şekilde dağılıyor. Suriye Lazkiye üzerinden de yapılıyor. Kıbrıs Halil Falyalı, tüm para trafiği buradan yapılıyor. Halil Falyalı'nın Türkiye'de 10 tane dosyası var, neden getirmiyorsunuz. Tüm yasadışı bahis işleri onda, uyuşturucu sevkiyatı. Erkan Yıldırım-Halil Falyalı, birazdan geleceğiz.

Erkan Yıldırım-Mehmet Ağar-Süleyman Soylu

Erkan Yıldırım Kıbrıs'a gittiğinde Halil Falyalı'nın misafiri. Ben Binali Bey'in böyle bir organizasyon içinde olduğunu düşünmüyorum. Erkan Yıldırım'la ilgili çekilen kasetler vardı, sonra bu işin aparatı haline geldi. Neden kokain yakalanamıyor, Erkan Yıldırım'ın gemileri üzerinden de değil sadece. Bu organizasyonun Mehmet Ağar da tamamen ortasında. Erkan Yıldırım Süleyman Soylu dostluğuna bakın.

Milletin aklıyla dalga geçiyor Soylu, 5 ton kokain yakalanmış, hastalık vardı ondan polis yollayamadık diyor. Lan bu 5 ton kokain, özel uçak kaldırsana Türkiye'den bir tane. 

Rahmetli Uğur Mumcu, 1996'da Kutlu Adalı'nın cinayetine değineceğiz dedik.

Biz o zaman Korkut Eken, Mehmet Ağar hep beraberiz

Biz o zaman Korkut Eken, Mehmet Ağar hep beraberiz. Korkut abinin odası Mehmet Ağar'ın odasının yanında. Genciz, vatanseveriz, genelde bana iş adamlarını yönlendiriyorlar, faili meçhullerden ziyade. Bana dediler ki Kıbrıs'ta bir adam var, Rumlara satmak istiyor. Çocuğuz, genciz bizi doldur boşalt. Bana iki adam ver dediler, ben öz kardeşimi vereceğim dedim, Atilla Peker'i. THY biletlerini bakabilirler, Korkut Eken, Atilla Peker ne zaman gittiler? Ancak Allah'a yemin olsun, bize kanını nasip etmedi. Bugünleri görmüş, namuslu adam, Kıbrıs'a falan satacağı yok. Hep böyle yapıyorlar, vatanseverlik vatanseverlik milleti coşturuyorlar. Aradan zaman geçti, döndüler üç dört gün sonra, Korkut abiyle konuştuk, bunlara bağlı başka bir ekip öldürmüş. Atilla Peker kanser hastası, evde yatıyor, namuslu adam, anlatır. 

'Behçet Cantürk, Savaş Buldan, hepsi bunun arkadaşları, kendi geçmişini temizlemek için öldürdü'

Orada bir yeri soymuşlar, onla ilgili çalışma yapıyor, uyuşturucu işiyle ilgili, adam bunlarla ilgili çalışma yapıyor, Kıbrıs'ı rumlara sattı diyorlar. 

Kaç kişi böyle gitti, bu Mehmet Ağar var ya. Emniyet Müdürlüğü döneminde uyuşturucu işi yapanların hepsinden para aldı. Behçet Cantürk, Hüseyin Baybaşin, Savaş Buldan, hepsi bunun arkadaşları. Hepsinden para aldı, her işlerini hallediyordu. En son siyasete girip, hayali cumhurbaşkanlığı...

Oraya çıkarken adam tüm geçmişi temizlemek için MGK'ya sunum yaptı, devletler kendi gelecekleri için bu tip işler yapabilir diye hepsini öldürdü, kendi geçmişimi temizlemek için.

'Uğur Mumcu şehit ediliyor, yanına gelen ilk kim, Mehmet Ağar, katil en önce gelir'

"Uğur Mumcu terörden beslenen terör lordları diye yazdı son dönemlerinde. Uğur Mumcu şehit ediliyor, yanına gelen ilk kim, Mehmet Ağar, katil en önce gelir. Ben buradan bir tuğla çekersem devlet aşağı iner diyor. 

Uğur Mumcu saf adam, tek bir başına adam, temiz adam. Bende daha o şanslarını tutturamadılar. Sizi bayıltacağım. En azından benim ömrüm sizden uzun olacak.

Mehmet Ağar'ın yaptığı bu organizasyonların tamamı kendi cebi için. Gördüm yaşadım. Bana iş adamını arattırıyorlardı PKK'ya para veriyorlardı diye. Ortak dostumuz adam Çorum'lu, nasıl PKK'lı olur. Dedi veriyormuş. Adama küfür, kafir biz arayıp. Sonra adam bunun yanına gidip iki James bond çanta parayla. 

Şimdi bunları duyan temiz toplum yaygarası yapacak. İnanmayın. En çok bağıran arkada tezgahı kurdu bekliyor. Onlar çalacak. 

Diyarbakır cezaevinde çocukların babalarına, bok yedirip o eziyet edilmesiydi. Onun çocuğu var, babama bok yedirdiler diye dağa gidiyor. Arama yapıyorlar, namuslu arama yap, kadını soyuyorsun, çocuğu görüyor, dağa gidiyor. Bizim içimizde böyle bazıları. Bir de para lordları, oradan uyuşturucudan beslenen, silahtan beslenen. Uğur Mumcu terörle ilgili yazıyor ama terörden menfaat elde edenlere gelince adamı şehit ettiler. 

Süleyman, hadi bizim şu arkadaşları alsana, bana destek olacaklarmış diye 600 küsür dinlettiğin kişiyi bir alsana. sana neler yapacam. Nasıl uyuşturucu hattı. Sayın Savcım Kolombiya'ya yazı yazacaksınız, Venezuela'ya, o mal yakalandığı tarihten 3-4 ay sonra Erkan Yıldırım oraya geldi mi? Ocak ve Şubat ayında. Karakas limanına gidip, orada özel bir bölüm kiralamak için görüştü mü? Kiralandıysa kimin üzerinden. Sevkiyat başladı.