Sinemacılar, Başkan Soyer'e bayrak açtı
Anadolu Sinema ve Televizyoncular Meslek Birliği, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e karşı bir bildiri yayınladı. Başkanın, belediye koridorlarından çıkmayan, ihale sanatçıları ve iş takipçilerinin sorgulamasını istediler.
Anadolu Sinema ve Televizyoncular Meslek Birliği'nin yayınladığı bildiride hayal kırıklığı yaşandığı üzerinde duruldu, "Kendini kalkındırma ve memnun etme politikası güden, adlarına 'sanat adamı' diyen, yandaş ihale sanatçıları ve iş takipçilerinin yaptığı işlerin niteliğini bir sorgulamanızı tavsiye ediyoruz" denildi.
Bildiride, yerel seçimler öncesi "İzmir’i kültür ve sanat şehrine dönüştüreceğim" sözü veren Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in sözünde durmadığı bildirildi. İşte o bildiri:
Sayın Tunç Soyer’e Çağrımızdır…
Sayın Soyer, çok kısa bir zaman içerisinde başta İzmirliler ve tüm kamuoyuyla İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak ilk 1000 günde İzmir için yaptıklarınızı paylaşacaksınız.
Umut ederiz ki göreve geldiğiniz günden bu yana başkanlığınızda yürütülen çalışmalar İzmir’in ihtiyaçlarına cevap veren ve öncelikle İzmirli hemşerilerimizin takdirini kazanan işler olarak karşılık bulur.
Önümüzdeki günlerde açıklamanızı beklediğimiz ilk 1000 günlük çalışmalarınız öncesinde, İzmir’de faaliyetlerini sürdüren sektör temsilcisi bir meslek birliği/temsilcileri olarak bizler de sizinle geçen 1000 günü değerlendirmek istedik.
“Hayal kırıklığı yaşatıyorsunuz…”
Sayın Tunç Soyer, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olduğunuz günlerde açıklamalarınız arasında yer alan İzmir’i bir kültür sanat ve sinema şehrine dönüştürme vaadiniz hepimizi çok mutlu edip, heyecanlandırmıştı. Ancak göreve geldiğiniz günden bugüne dek geçen süreçte değil bir kültür sanat ve sinema şehri olmak, şehrimizin var olan değerlerine sahip çıkma noktasında dahi ne yazık ki başarısız oldunuz.
“Yandaş, ihale sanat merkezi yaptınız”
İzmir Kültür ve sanatı için sürdürülebilir hiçbir projesi bulunmayan, sadece kendini kalkındırma ve memnun etme politikası güden, belediye koridorlarından çıkmayan, adlarına sanat adamı diyen, yandaş ihale sanatçıları ve iş takipçilerinin yaptığı işlerin niteliğini bir sorgulamanızı tavsiye ediyoruz.
“Kültür sanatı ihale kapısı yaptınız”
Ancak aynı kapsamda, içeriği, katılımcısı aynı olan iki ayrı festivalin iki ay arayla İzmir’de düzenlenmesini, bütçe ayrılmasını anlamıyor ve sorguluyoruz.
“İzmir Sinema Ofisi” kimin ?
Bir umutla kurulan Sinema Ofisi’nin bizim üyelerimizin de arasında bulunduğu İzmir’de faaliyet gösteren sinemacı dostlarımızın hiçbir sorununa çare olmaz, ilk görüşmeden sonra karşılarında zaten muhatap bulamazken, İzmir’de daha çok film ve dizi çekilmesi için her birimizin büyük uğraşları ile şehrimize gelen film ve dizi ekiplerinin yarı yolda bırakılmasını, davalık olma sürecine getirilmesini, verilen onca çabayı heba eden ayrıca Türk Patent Enstitüsünde “İzmir Sinema Ofisi” marka tescilini vakfın danışmanlarının kendi adlarına yaptıran zihniyetini anlamıyor, sorguluyoruz.
Yoksa sizin Belediye Başkanı olarak bundan haberiniz mi yok…
Sayın Soyer, geçtiğimiz meclis toplantısında “Biz STK’ların belediyeler ile ilişkilerini güçlendirmelerine çok önem veriyoruz ve bu nedenle protokol sayıları çok. Biz çok sesliliği önemsiyoruz. Keşke daha fazla dernek ve STK Büyükşehir ile iş birliği yapsın.” dediniz…
İş birlikleri Rantta mı bağlı…
Asitem / Sinema ve Televizyoncular Meslek Birliği olarak 2 yıldır Uluslararası İzmir Film festivali ile ilgili randevu talep ediyoruz. Ancak değil randevu alabilmek, yazdığımız mektuplara bile cevap alamıyoruz. Bunu sadece bizim yaşamadığımızı da gayet iyi biliyoruz. Söylemlerinizle gerçeklerin arasındaki bu tezatlığı anlamıyor, sorguluyoruz.
Sayın Soyer, İzmir’de kültür sanatı yok etmek üzeresiniz, harcanan her kuruşun, her ihalenin hesabını Belediye Başkanı olarak sormak ve İzmir halkına vermek zorundasınız.
Tüm organizasyonları kentin marka ve imajına katkı koyması amacıyla yapılması gerekirken, sadece belli bazı isimlere kültür ve sanat adı altında fahiş rakamlar ödenmesi, her taşın altından aynı isimlerin çıkması, üstelik İzmir Sinema Ofisi gibi kurumlar tarafından şehrimizin imajının lekelenmesi kabul edilemez.
Sayın Soyer, sizi ve ekibinizin İzmir’in temiz bir o kadar da naif kültür ve sanatından elinizi çekmesini, rahat bırakmanızı son 2 yılınızı daha şeffaf, adaletli ve hesap verilir bir şekilde yönetmenizi tavsiye ediyoruz.
İzmirlinin bu hesabı soracağını da unutmayın.