Sürdürülebilir turizm daha kaliteli bir turizm anlayışına doğru dönüşümü sağlıyor

İZMİR Yaşar Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Turizm Rehberliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan İçöz, sürdürülebilir turizme dikkat çekip, "Bu anlayış bir taraftan ülke turizminin daha kaliteli bir turizm anlayışına doğru dönüşümünü sağlarken, diğer taraftan da kendi doğal, sosyal ve ekonomik çevre unsurlarını koruma altına alarak uzun yıllar boyunca ve gelecek nesillerin de bu varlıklardan yararlanmasını güvence alacak bir yaklaşımı öngörüyor" dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, geçen 9 Aralık'ta TBMM Genel Kurulu'ndaki Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi (GSTC) ile Uluslararası Sürdürülebilir Turizm Programı geliştirmek için anlaştıklarını açıklayarak turizm sektöründe finans veren kuruluşların sertifika alacağının ve rezervasyonlarda bu sertifikalara sahip tesislerin öncelikli olacağının bilgisini verdi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın açıklamasına göre; Sürdürülebilir Turizm Programı kapsamında, 1 Ocak 2023 itibariyle işletme belgesi almak isteyenlerin 14 kriterlik birinci aşamayı yerine getirmesi gerekecek. Toplamda 42 kriterin yer aldığı programda turizm işletmelerinin, binalar ve altyapı, sürdürülebilir uygulamalar ve materyaller, herkes için erişim, enerji ve su tasarrufu, kirliliğin azaltılması, atık su, katı atık, hayvan sağlığı ve refahı konularının yer aldığı kriterleri yerine getirmesi gerekiyor.

'TURİZMİN GELECEĞİ AÇISINDAN SON DERECE OLUMLU'

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yaşar Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Turizm Rehberliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan İçöz, sürdürülebilir turizm kavramını açıklayıp, Uluslararası turizm, milyonlarca insanın farklı coğrafyalara seyahatini gerektiren ve bunun sonucunda da çevre üzerinde önemli bir baskı yaratan bir faaliyettir. Bu nedenle de özellikle kitlesel turizmin doğal çevre üzerinde yarattığı bu baskı, turizm destinasyonlarının zaman içinde zarar görerek kullanılamaz duruma gelmesi tehlikesini de beraberinde getiriyor. Bu tehlikenin önüne geçilmesi için de sürdürülebilir turizm anlayışının turizmin çok uzun yıllar varlığını sürdürebilmesi için temel bir ilke olarak kabul edilmesi, turizmin geleceği açısından son derece olumludur. Sürdürülebilir turizm ilkesi sadece doğal, sosyal ve ekonomik ortamların korunması amacına dönük olmayıp turistlerin de keyifle katılacakları seyahatleri öngörüyor dedi.

'TÜRKİYE ÇEVREYE DUYARLI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM DESTİNASYONU OLACAK'

Program kapsamındaki 'Sürdürülebilir Turizm Endüstri Kriterleri'nden bahseden Prof. Dr. İçöz, Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı tarafından uygulanması öngörülen kriterler, sektörde faaliyet gösteren işletmelerin bu ölçütlere zaman içinde adapte olmasını amaçlıyor. Bu uygulama, Türkiye'nin uluslararası alanda çevreye duyarlı ve sürdürülebilir turizm anlayışını bizzat uygulamaya geçirmiş bir destinasyon olarak tanınmasını sağlayacak. Toplam 42 maddeden oluşan Sürdürülebilir Turizm Endüstri Kriterleri; Sürdürülebilir Yönetim, Sosyo-ekonomik Etkiler, Kültürel Etkiler ve Çevresel Etkiler ana başlıkları altında yer alıyor ve bu ölçütleri karşılayan kuruluş ve işletmelerin sertifikalandırılmasını öngörüyor. Ancak, bu kriterler sadece ticari kuruluşlarla sınırlı olmayıp bölgesel yönetim, bölgesel etkinlik ve turizm varlıkları, yerel paydaş katılımı gibi aktörleri de sürece dahil ettiği için bütüncül bir anlayışa da sahip. Bu nedenle de özellikle destinasyonların her unsuru ile sürdürülebilirliği içselleştirmesini öngörüyor diye konuştu.

'SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM ANLAYIŞINA SAHİP TURİSTLERİN GELİR DÜZEYİ YÜKSEK'

Turistlerin artık seyahatlerinde sürdürülebilir turizm anlayış ve ilkelerini benimseyen ve fiilen uygulayan işletmeleri öncelikli olarak tercih ettiğini belirten İçöz, Sürdürülebilir turizm anlayışına sahip olan turistler aynı zamanda gelir düzeyi olarak geleneksel kitle turistlerinden daha iyi durumda oldukları için de bu ilkeleri benimsemiş olan işletmelere daha fazla ödemeye de hazırlar. Sürdürülebilir Turizm Programı ve Sürdürülebilir Turizm Endüstri Kriterleri bireysel işletmeler ya da kuruluşlar temelinde değil, geniş bir coğrafi alanı kapsayan destinasyonlar temelinde sürdürülebilir turizm anlayışını uygulamayı hedefleyen bir programdır. Bu nedenle de bu anlayış bir taraftan ülke turizminin daha kaliteli bir turizm anlayışına doğru dönüşümünü sağlarken, diğer taraftan da kendi doğal, sosyal ve ekonomik çevre unsurlarını koruma altına alarak uzun yıllar boyunca ve gelecek nesillerin de bu varlıklardan yararlanmasını güvence alacak bir yaklaşımı öngörüyor. Türkiye turizminin bu uygulama ile uluslararası alanda kazanacağı prestij de programın maddi olmayan önemli bir sonucu olacaktır. Sürdürülebilir turizm başarıya ulaştığında önemli ölçüde yerel kalkınmaya da bu başarı yansıyacağı için bir anlamda sürdürülebilir kalkınmanın temel hedeflerinden olan bölge toplumunun ekonomik gelişmesine de önemli katkılar sağlayacağı açık diye konuştu.(DHA)