Trenin önüne atladı, yaşama bağlandı
İzmir'de 6 yıl önce İZBAN treninin önüne atlayan, mucize eseri hayatta kalan Begüm Kocageniş Tiraş, şimdi hayata sımsıkı bağlı. Evlenip çocuk sahibi olan, Begüm'ün şu an ki tek çaresizliği işsizlik. Oto yıkamacıda çalışan eşi salgın döneminde işsiz kalmış. Tek isteği kendilerine iş verilmesi.
ÖLÜM GİRİŞİMİNDEN YAŞAM SEVİNCİNE
İzmir'de 6 yıl önce bir hukuk bürosunun tahsilat servisinde çalışan ve yaşadığı bunalım sonrası Naldöken'de trenin altına atlayarak canına kıymak isteyen, şans eseri hayatta kalan Begüm Kocageniş Tiraş, bir yıla yakın süren tedavisinin ardından geçtiğimiz yılın başında evlenerek anne oldu.
İkinci çocuğuna hamile olan 30 yaşındaki Begüm Tiraş, "Benim için yaşamaz ölür dediler. Aylarca yoğun bakımda kaldım. Bebek gibi yürüteçlerle yeniden yürümeyi öğrendim, iç organlarım büyük hasar gördü. Ama hayat tutundum. Yaşamanın güzel bir şey olduğunu geç de olsa anladım. Bornova halkının imecesi ile evlendim, çocuk sahibi oldum. İkinci çocuğuma hamileyim, benim mesajım tüm gençlere sakın aklınızdan bile geçirmeyin, pozitif olun, hayatı yaşamıyı sevin, kızdığınız şey neyse onun üstüne pozitif güler yüzlü gidin biz kazanacaksınız. Her ne olursa olsun yaşamak güzel'dedi. Genç kadın, kendisini İZBAN trenin altına atarken içinde kopan fırtına duygularını, hastanede yaşadıklarını, evliliğini, annelikle taçlandırılan güzel anlarını anlattı:
2015 yılında şubat aylarında ufak bir depresyon geçiriyordum erkek arkadaşımdan ayrılmıştım daha sonra psikiyatri desteği almak istedim ve bir psikiyatri desteğine başvurdum kullandığım ilaç bir süre sonra beni intihara meyilli etti. 5 Şubat 22.30 sıralarında otobüse binmiş eve gidiyordum. Bayraklı Sevgi yolunda inmem gerekirken Karşıyaka Naldöken yönüne gittim. Dalgındım daha sonra otobüs durağını bulamayınca ağlaya ağlaya karşıma çıkan İZBAN istasyonuna girdim. Yaşadığım sıkıntı nedeniyle bir anda kendimi trenin altına attım. 24 yaşındaydım en son hatırladığım tüm bağırış çağırışlara rağmen kendimi atmam, makinistin "güzel kızım neden böyle yaptın" demesi son duyduğum sözlerdi.
HAYAT BİR ŞANS DAHA VERDİ
Ege Üniversitesi'nde bir yıla yakın süre yaşadıklarımı anlatmak istemiyorum. Çünkü aklıma bile geldiğinde çıldırıyorum. Yaşamak, nefes almak ne kadar güzel. Burdan şimdi tüm gençlere ya da hayattan bıkmış olan herkese seslenmek istiyorum. Bakın ölümden döndüm, sonra hayat bana bir şans daha verdi.
Önce Bornova halkının yardımları, desteği ile evlendim. İlk çocuğum dünyaya geldi. Şimdi ikinci çocuğuma hamileyim, iki aylık. Bundan güzel bir duygu yok. Her ne sıkıntınız varsa üstüne pozitif düşünüp gidin. O sıkıntıdan kaçmayın sıkıntıyı çözerken ailenizi ve sevdiklerinizi düşünün. Onlarla birlikte sıkıntıyı çözmeye çalışın. Tek başına biz hiçiz. Ben değil, biz olmayı öğrendim. Güzel hava, hayat güzel, insanlar güzel. Ve yaşamak güzel. Yaşamaktan nefes almaktan koşmaktan daha güzel bir şey yok. Asla ölmeyi düşünmeyin. Hayat size belki benim gibi ikinci şansı vermez.
EŞİM İŞSİZ KALDI
Şu an tek sıkıntımız kendi ayaklarıkmız üzerinde duramamak. Çok sevdiğim eşim oto yıkamacıda çalışırken işsiz kaldı. Salgın döneminde devletin verdiği maaşla geçindik. Şimdi o da kaldırılacak. Aynı işine devam edip etmeyeceği belli değil. Bu konuda aile olarak yardım ve destek bekliyoruz.
İşte Begüm'ün hikayesi özetle böyle... Yaşadıklarını, içinde kopan fırtınaları, sevinçlerini sadece o bilebilir biz anlamaya çalışabiliriz. O yüzden hayırseverler, hayata bağlanmak isteyen bu genç kadın ve ailesine el uzatmalı.