UGTF Başkanı'ndan 18 Mart mesajı
Uluslararası Gazeteciler ve Televizyoncular Federasyonu (UGTF) Genel Başkanı Ahmet Tübcel, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla mesaj yayınladı.
Başkan Tübcel'in mesajı şöyle:
Türkiye Cumhuriyeti’nin önsözünün yazıldığı, kurtuluş mücadelemizin temellerinin atıldığı, tarihte eşine az rastlanan kahramanlık destanının canla, kanla, imanla yazıldığı Çanakkale, esaret altında yaşayan bütün mazlum milletlere de umut ışığı olmuştur. Gelibolu Yarımadası'nda her yönüyle dünyada büyük yankı uyandıran ve üzerinden 106 yıl geçen Çanakkale Savaşları, farklı ülkelerden birçok gazeteci için haber kaynağı olmuştur. Çanakkale Cephesi'ndeki kanlı muharebeleri dünyaya duyurabilmek için 24'ü yabancı 29 gazeteci görev yapmıştı."
Tübcel, Çanakkale’de muharebeleri izlemiş yerli ve yabancı gazetecilerin yazdığı rapor, mektup ve günlükler ile çektikleri fotoğrafların, savaş tarihi bakımından son derece kıymetli olduğunu söyledi.
Çanakkale Savaşları konusunda cephede görev yapıp en fazla bilinen gazetecinin ABD'li Ashmead Bartlett olduğunu aktaran Tübcel, muharebeleri İngilizlerin safında başından sonuna kadar izlediğini söyledi.
Bartlett'ın haberlerinin Times gazetesinde ayrıntılarıyla yer verildiğini dile getiren Tübcel, "Özellikle 19 Mayıs 1915 tarihli makalesinde yazdıkları, Çanakkale Savaşı'nın ne denli kanlı olduğunu gözler önüne sermektedir" ifadesini kullandı. Tübcel, Bartlett'ın "bu savaş, devler ülkesinde bir devler savaşıdır" cümlesinin önemine dikkati çekti.
Muhabirlerin kimliklerine ilişkin bilgi veren Tübcel, şöyle devam etti:
"Wilhelm Dietrich, Wilhelm Schwedler, Dr. Harry Furnuer, Grunwald, Dr. Karl von Moeller, George Leberhat ve Max Hervel (Almanya), Ashmead Bartlett, George Schrazy, George Schreiner, Theron J. Damon ve Granovil Rolan Fortesko (ABD), Nielslago Lensquist, Yüzbaşı Feurel, H. Hedendahl ve Graf Pirjer Morner (İsveç), Victor Spernoga, Dr. Blakon Landauar ve Siegfried Geyer (Avusturya), Enrique Dominguez Rodino ve Javier Bueno (İspanya), Henry Alexander Hellsen (Danimarka), Dr. Stephan Robay (Macaristan), Wanda Zembrzuska (Bulgaristan), olmak üzere 24 yabancı cephede savaşı takip etmek üzere izin almış. 4 Türk gazeteci de aynı göreve talip olmuştur; Tasvir-i Efkar gazetesinden Kalcızade Mehmet Agah Efendi, Milli Osmanlı Telgraf Ajansından Hüseyin Kazım Efendi, Tanin gazetesinden Uşakizade Ali Ekrem Bey ve Tasvir-i Efkar gazetesinden Ebuzziyazade Velid Bey. Bu muhabirlere bir de fotoğraf ve film çekmek üzere cepheye gitmiş Darülmuallimin öğretmenlerinden Necati Bey'i eklemek gerekir."
Gazetecilerin aktardıkları
Çanakkale Savaşları'nın çok çetin, şiddetli, büyük zorluklarla geçtiğinin, savaş muhabirleri tarafından da teyit edildiğine dikkati çeken Tübcel, "Bu savaş, tarihin en kanlı muharebelerinden biridir. Özellikle yabancı gazetecilerin tespitlerine göre, savaş esnasında esir alınan yabancı askerlere Türklerin son derece iyi muamele ettiği belirtilmiştir. Yabancı gazeteciler, Türk askerlerinin her birinin birer kahraman olduğunu, aynı zamanda da ellerindeki esirlere savaşın bütün vahametine, şiddetine, ağırlığına rağmen çok iyi davrandığını ifade etmiştir" diye konuştu.
Tübcel, Alman gazetecilerden birinin, bir esirin kendilerini ne zaman öldüreceklerini sorduğunda, ona cevaben Türklerin esirlerini öldürmediklerini söylediğinde çok sevindiğini haberinde belirttiğini dile getirdi.
Savaşlarla ilgili olarak Osmanlı Ordusunun teçhizatının yetersiz olduğunun ifade edildiğini hatırlatan Tübcel, şunları kaydetti:
"Bütün sıkıntı ve yetersizliklere rağmen Türk askerlerinin insanüstü mücadelesi, kötü koşullara rağmen direnme gücü ve hepsinden de önemlisi ülkesini işgale gelen düşman askerlerini esir aldıklarında onlara iyilik ve nezaket kuralları içinde davranmaları özellikle yabancı gazetecileri etkileyen unsurlar olmuştur. Çanakkale'de yurdun dört bir tarafından gelen insanımız şehit düşmüş, Gelibolu Yarımadası'nda koyun koyuna yatmaktadır. Bu da Türk milletinin birliğinin adeta bir sembolü durumuna gelmiştir. Yabancı gazeteciler de bilhassa bu savaştaki kenetlenmeyi, zorluklara karşı direnme ruhunu, Türk milletinin vatanı için nasıl bir mücadele içinde olduklarını yakından görme imkânına sahip olmuştur."
“ELDE EDEMEYECEĞİMİZ HİÇBİR BAŞARI YOK”
Birliğimi ve kardeşliğimizi muhafaza etmemiz gerektiğini söylenen Tübcel,
“Bizler, Çanakkale’de yan yana, omuz omuza, koyun koyuna yatan kahraman şehitlerimizden aldığımız güç ve inançla ülkemize yönelik her türlü hasmane tutum ve saldırı girişimlerine karşı millet olarak tek yürek halinde vatanımıza sahip çıkmalı, birliğimizi ve kardeşliğimizi muhafaza etmeye dört elle sarılmalıyız. Şunu iyi bilmeliyiz ki; birlik ve beraberlik şuurunu diri tuttuğumuz, değerlerimize sahip çıktığımız müddetçe üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir zorluk, kazanamayacağımız hiçbir mücadele, elde edemeyeceğimiz hiçbir başarı yoktur. Bu duygu ve düşüncelerle istiklalimizin dönüm noktası olan Çanakkale Zaferinin 106’ncı yıl dönümünde Çanakkale’de tarih yazarak bu vatanı bize armağan eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere; tüm aziz şehitlerimizi sonsuz rahmet ve minnet, gazilerimizi şükranla anıyor, bize bıraktıkları bu eşsiz hatırları önünde saygıyla eğiliyorum” ifadelerini kullandı.