Üniversitenin 300 kuzusu var!
BALIKESİR Üniversitesi'nde oluşturulan çiftlikte, yetiştirilen 300 kuzunun yiyecek ihtiyacı, yerleşke içindeki atıl arazilere ekilen ürünlerle karşılanıyor. Veteriner Fakültesi Hayvancılık Uygulama ve Araştırma Merkezi Prof. Dr. Mehmet Ali Azman, "Burada silajlık mısır, ayçiçeği, arpa ve buğday ekiyoruz. Danelerini hayvanlara yem olarak kullanıyoruz. Sapını hem altlık hem saman olarak değerlendiriyoruz" dedi.
Balıkesir Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvancılık Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde oluşturulan çiftlikte, elit ırk geliştirme ve yayma amacıyla 300 kuzu yetiştiriliyor. Kuzuların yetiştirilmesinin yanı sıra merkezde, tarımsal faaliyetler de hayata geçiriliyor. Üniversitenin Çağış Yerleşkesi'nin içindeki atıl arazilere arpa, buğday ve ayçiçeği gibi ürünlerin ekimi yapılıyor. En çok dikimi yapılan arpa tohumlarının sararıp, mahsule dönüşmesi ile hasat gerçekleşiyor. Biçerdöverle toplanan arpalardan kalan samanlar ise balya haline getirip, satılıyor ve böylece işçilik maliyetleri karşılanıyor.
'KENDİ YEMİNİZİ KENDİNİZ ÜRETİN'
Balıkesir Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvancılık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Ali Azman, öğrencilerin de uygulama yaptığı merkezde koyunların yanı sıra tavukların da yetiştirildiğini söyledi. Hayvan yetiştiriciliği ile birlikte gider kalemlerine dikkat çeken Prof. Dr. Azman, Hayvan yetiştiriciliğinde en önemli noktalardan birisi; tarım faaliyetlerinde de bulunmak. Bu konuda üreticilerimize sürekli bilgilendirmelerde bulunuyoruz. Öğrencilere hayvancılığı anlatırken, 'Kendi yeminizi, kendiniz üretin' diyoruz. Çünkü hayvancılıktaki en önemli gider kalemlerinin başında yem geliyor. Burada silajlık mısır, ayçiçeği, arpa ve buğday ekiyoruz. Danelerini hayvanlara yem olarak kullanıyoruz. Sapını hem altlık hem saman olarak değerlendiriyoruz. Dolayısıyla mümkün olduğunca dışarıdan yem almamaya gayret edip, kendi hayvanlarımızı, kendi ürünlerimizle beslemeye çalışıyoruz dedi.
400 DEKAR ALANDA ARPA HASADI
Hayvanların doğru beslenmesinin ve ekonomik hayvancılık yapılmasının önemini vurgulayan Prof. Dr. Azman, Öğrencilerimize kaba yem üretimini, konsantre yem üretimini anlatıyoruz. Burada da uygulama yaptırıyoruz. Öğrencileri tarlaya getirerek, 'Buğday nedir, mısır gelişimi nasıldır, hayvanlarda hangi durumlarda ne kadar yem verilir' gibi konuları uygulamalı şekilde anlatıyoruz. Bugün yaklaşık 400 dekarlık alanda, ekim ayında ektiğimiz arpaların hasadını gerçekleştirdik. Bu sene arpa verimi gayet güzel. Hem ülke ekonomisine hem üniversitenin bütçesine hem de hayvancılığımızın daha ekonomik ve rahat yapılabilmesi açısından bu uygulamalar önemli diye konuştu.
'SAMAN ŞU AN ÇOK KIYMETLİ'
Arpa sapının saman olarak değerlendirildiğini ve çok kıymetli ürün olduğunu dile getiren Prof. Dr. Azman, Kendi saman ihtiyacımızı ayırdıktan sonra satışını gerçekleştirdiğimiz balyalar, buradaki işçilik, biçerdöver masraflarını karşılıyor. Saman da şu anda Türkiye şartlarında çok kıymetli bir ürün. Arpa, saman şu an sarı. Aynı zamanda altın gibi değerli. Üniversitenin çiftliğinde 300 baş koyunumuz var. 400 dekar alandan ürettiğimiz arpa, bizim hayvanların ihtiyacından çok daha fazla. Fazlasını piyasaya satarak, buradaki ürettiğimiz arpanın tohum, gübre, ilaç, işçilik gibi masrafını da karşılıyoruz. Halk arasında eskiden gelen bir söylem var; arpayla koyun, gerisi oyun. Üreticilerimize, ihtiyaçları olan yemi elde etmek için tarım faaliyetlerini sürdürmelerini tavsiye ediyorum dedi.
Türkiye'deki kaba yem açığının fazla olduğuna da dikkati çeken Prof. Dr. Mehmet Ali Azman, yonca, mısır, silaj gibi üretimlerin ön plana çıkarılması gerektiğini söyledi. (DHA)