Urla Özbek'te kurulacak arıtma tesisine tepki
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Urla Özbek'te kuracağı atıksu arıtma tesisinin çevre katliamına neden olacağı belirtildi. Özbek sakinleri isyan etti, karardan dönülmesini istedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, atık suların otomatik olarak arıtıldığı paket arıtma tesislerinin sayısını artırıyor. Bu kapsamda Urla’nın 1800 nüfuslu Özbek mahallesinde de 1000 metrekarelik hazine alanı üzerinde paket atık su arıtma tesisi kurulacak. İZSU, 125 metreküp arıtma kapasitesine sahip olacak tesisle ilgili imar plan çalışmalarını tamamladı.
Ancak bu proje Özbek sakinleri tarafından istenmiyor. Çevre katliamı yaratacağı iddia edilen arıtmanın yapılmaması talep edilirken, yer tercihinin de yanlış olduğu dile getirildi. Bir grup vatandaş tarafından başlatılan kampanyada, tesisle ilgili sıkıntılar şöyle dile getirildi:
İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ TARAFINDAN HAZIRLANAN NAZIM İMAR PLANI İLE ÖZBEK KÖYÜNE ZEYTİNLİKLER İÇİNE KURACAK “ATIKSU BERTARAF TESİSİ” İLE BİR ÇEVRE KATLİAMI BAŞLAMAK ÜZEREDİR. ÜSTELİK BU TESİS EĞRİLİMAN KOYUNA UZANAN DERENİN KENARINA YAPILARAK, EŞSİZ BİR FAUNAYA (DENİZ CANLILARI, BALIK VB.) SAHİP EĞRİLİMAN VE GÜLBAHÇE KÖRFEZLERİNİ YOK EDECEKTİR.
1. “ATIKSU BERTARAF TESİSİ”NE KARŞI MIYIZ?
A. BİZ ARITMA TESİSİNE KESİNLİKLE KARŞI DEĞİLİZ.
B. BİZ SADECE ARITMA TESİSİNİN YAPILDIĞI BÖLGEYE KARŞIYIZ
C. ARITMA TESİSİNİN DENİZİ VE DOĞAYI ETKİLEMEYECEK BİR YERE ÖRNEĞİN MEZARLIK YANINA YAPILMASINI ÖNERİYORUZ.
2. ARITMA TESİSİ BİR DOĞA KATLİAMINA SEBEP OLACAKTIR.
A. BU ARITMA TESİSİNİN YAPILACAĞI ARAZİ ÜZERİNDE BİR KISMI 400 YAŞININ ÜZERİNDE ZEYTİN AĞAÇLAR BULUNMAKTADIR.
B. KANUNEN ZEYTİNLİKLERİN DARALTILMASI YASAK OLDUĞU HALDE ZEYTİN AĞAÇLARI KESİLECEKTİR
C. ARITMA TESİSİNİN KURULACAĞI ARAZİ DEREYE BİTİŞİK OLDUĞU İÇİN ARITMA TESİSİNDEN TAŞACAK SULAR HIZLI BİR ŞEKİLDE EĞRİLİMAN KOYUNA ULAŞACAKTIR.
D. YAPILACAK TESİSTE ARITMA İŞLEMLERİNDE KULLANILACAK KİMYASALLAR HEM TESİSİN OLDUĞU YERDE HEM DE EĞRİLİMAN KOYUNDA DOĞA KATLİAMINA SEBEP OLACAKTIR.
E. EĞRİLİMAN KOYU DENİZ FAUNASI AÇISINDAN EŞSİZ ÖZELLİKLERE SAHİPTİR. BİRÇOK BALIK TÜRÜ VE DENİZ BİTKİSİ BU DOĞA HARİKASI KOYDA YÜZYILLARDIR BİRLİKTE YAŞAMAKTADIR. BU KONUDA BİRÇOK AKADEMİK ÇALIŞMALAR VE TEZLER BULUNMAKTADIR.
İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ TARAFINDAN HAZIRLANAN NAZIM İMAR PLANI İLE ÖZBEK KÖYÜNE ZEYTİNLİKLER İÇİNE KURACAK “ATIKSU BERTARAF TESİSİ” İLE BİR ÇEVRE KATLİAMI BAŞLAMAK ÜZEREDİR. ÜSTELİK BU TESİS EĞRİLİMAN KOYUNA UZANAN DERENİN KENARINA YAPILARAK, EŞSİZ BİR FAUNAYA (DENİZ CANLILARI, BALIK VB.) SAHİP EĞRİLİMAN VE GÜLBAHÇE KÖRFEZLERİNİ YOK EDECEKTİR. BİR ÇEVRE KATLİAMI İLE KARŞI KARŞIYADIR?
F. EĞRİLİMAN KOYU TÜRK DENİZCİLİK TARİHİNİN BİRÇOK ÖNEMLİ DENİZ SAVAŞININ YAŞANDIĞI BİR KOYDUR. GÜLBAHÇE KÖRFEZİ SAVAŞI (1081 YILI)VB. ATIKSULAR BU TARİHİ DOKUYU DA YOK EDECEKTİR. SAVAŞLARIN YAŞANDIĞI BÖLGELER DERENİN DENİZLE BİRLEŞTİĞİ BÖLGEYE YAKIN YERLERDİR.
G. ARITMA YAPILACAK BÖLGE, YERALTI SULARI AÇISINDAN ZENGİN BİR BÖLGEDİR. TARIM AMACIYLA KULLANILAN BİTİŞİK TARLALARDA VE ÇEVREDE BİRÇOK ARTEZYEN KUYUSU BULUNMAKTADIR. BU SULAR TESİSİN KİMYASAL KARIŞIMLI ATIKSULARI VE ÇAMURLARI SEBEBİYLE KİRLENECEKTİR.
3. BU TESİSİN YAPILMASI TAMAMEN HUKUKA AYKIRIDIR. ÇÜNKÜ
A. “18916 Sayılı Plân Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin” altıncı maddesinde plan yapılırken “Doğal, tarihi, kültürel çevre değerlerinin korunması” ve “Tarım alanlarının, sit alanlarının, orman alanlarının, özel çevre koruma alanlarının, ekolojik açıdan korunması gerekli alanların, sulak alanların, uluslararası sözleşmelere konu alanların, kıyı alanlarının ve benzeri alanların, ilgili mevzuatında öngörülen kurallar çerçevesinde kullanımı ve korunması” hususlarının göz önüne alınması gerektiği belirtilmiştir.
Halbuki arıtma tesisinin yapılmasına yasal dayanak teşkil eden 14.03.2012 tarih ve 05/248 sayılı nazım imar planı yönetmeliğe aykırı olarak yapılmıştır. Çünkü söz konusu imar planı “çevre münasebetlerinde kişi ve aile mutluluğu ile toplum hayatını yakından etkileyen fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak” üzere hazırlanmamıştır.
B. 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 6. maddesinde “Deniz, göl ve akarsular ile kıyıları, özelliklerini bozucu ve yıpratıcı şekilde kullanılamaz” denilmektedir. Halbuki idarenin arıtma tesisini bu bölgeye kurmasının amacı dereyi arıtma tesisinin atık sularını boşaltmak için kullanmayı tasarlamasıdır. Dolayısıyla buraya kurulacak bir atıksu tesisi, atık sularını dereye bırakmak suretiyle Eğriliman koyunun flora ve faunasının bozulmasına, koyun mahvolmasına/bir doğa felaketine, yani telafisi güç veya imkânsız zararların doğmasına sebep olacaktır.
C. Bu nazım imar planı “18916 Sayılı Plân Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin” 6. maddesine de açıkça aykırıdır. Çünkü Eğriliman Koyu ekolojik açıdan korunması gerekli bir kıyı alanıdır; başka bir deyişle bir çevre değeridir. Bu koyun herhangi bir şekilde flora ve faunasının bozulması telafisi güç veya imkânsız zararların doğmasına sebep olacaktır.
D. 26047 Sayılı Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliğinin 8. madde (b) fıkrasında “Kentsel atıksu deşarj noktaları, alıcı ortam üzerindeki etkilerini minimum seviyeye indirecek şekilde uygun olan en uzak noktada seçilir” denilmektedir. Buna rağmen atıksu arıtma tesisinin üzerine kurulacağı arazi, bir doğa harikası olan Eğriliman koyuna sadece 1-1,5km uzaklıkta bulunmaktadır. Üstelik, aynı yönetmeliğin EK I’de yer alan hassas su alanlarının belirlenme kriterleri göz önünde alındığında Eğriliman koyu hassas su alanı olarak değerlendirilmesi gereken bir koydur.
BU TESİSİN YAPILMASI TAMAMEN HUKUK AYKIRIDIR. ÇÜNKÜ
E. 31.12.2004 tarihli “Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği” gereğince Eğriliman koyu “Kıyı koruma bölgesi” durumundadır. Bu yönetmelikte göre “Deniz ve göllerin kıyı sularının, plaj olarak veya benzeri bir amaçla kullanılmaları durumunda, kirlenme riski açısından korumaya alınması gereken bölümleri” kıyı koruma bölgesi olarak kabul edilmiştir. Eğriliman, bu tanıma uygun bir “kıyı koruma bölgesi” olmasından ve derenin eğiminin de çok yüksek olmasından dolayı buraya yakın şekilde bir atıksu arıtma tesisinin kurulması, aynı yönetmeliğin birçok maddesi gereği oldukça sakıncalıdır.
F. Aynı yönetmeliğin 23. maddesinde ise “Bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde verilen kirletici etkileri doğuran her türlü deniz ve kıyı suyu kullanımı ile boşaltımlar tamamen yasaklanmış veya izne bağlanmıştır” denilerek yapılan arıtma sisteminin açıkça hukuka aykırı olduğu ortaya konmuştur.
G. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği, balıkçılık yapılan koylarla ilgili de birçok kısıtlama getirmiştir. Eğriliman koyu yoğun kıyı balıkçılığın yapılan ve İzmir’in en kaliteli çipura ve kefal balıklarının avlanıldığı bir balık üretim alanıdır. Birçok insan İzmir’den Özbek’e bu körfezden avlanan balıkları satın almak üzere gelmektedir. Bu arıtma tesissisinin yapımından sonra muhtemelen bu koyda balıkçılık ölecektir.
H. Bu tesisin hizmete açılmasından sonra yaşanacak koku vb. çevresel sorunlar, bölgede bulunan arazilerimizin kullanımını engelleyeceği gibi; bir turizm bölgesi olan köyümüzün de güzel panoramasını bozacak ve turizmi olumsuz etkileyecektir. Ayrıca arıtma tesisi olarak planlanan yer, yoldan daha düşük rakımda olduğundan arıtma havuzlarının kötü görüntüsü yoldan geçenler tarafından rahatlıkla görülebilecektir. Turistik tesislerin ve yazlıkların bulunduğu Eğriliman koyuna yaklaşık 1-1,5 km uzaklıkta oluşacak bu kötü görüntünün ve kokunun çevreyi/turizmi olumsuz etkileyecektir.
I. 3753 sayılı Zeytinciliğin Islahı Ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanununa göre “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının iznine bağlıdır.” (madde 20) denilmektedir. Oysa 1701 parselde ve komşu parsellerde 400’ün üstünde zeytin ağacı bulunmaktadır ve bunların bir kısmı 200 yaşını aşkın ağaçlardır. Bu ağaçların (inşaat sırasında katliama uğramaktan kurtulanları), önemli bir kısmı arıtma tesisinden çıkacak atık sulardan ve çamurdan olumsuz etkilenecektir.
J. Ayrıca bilindiği gibi arıtma tesislerinde arıtma işlemi birçok tehlikeli kimyasal kullanılarak yapılmaktadır. Dolayısıyla dışarıya çok miktarda kimyevi atık bırakacak olan bir tesisin 1701 parsele kurulumu komşu parsellerdeki zeytin ağacı yoğunluğu da göz önüne alındığında açıkça kanuna aykırıdır. Arıtma tesisinden çıkan atık su ve çamurun söz konusu parsele bitişik zeytin ağaçlarının “vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacağı” ise aşikardır.
K. Aynı Kanunun 20. Madde b fıkrasında ise “Zeytincilik sahaları daraltılamaz. Ancak, belediye sınırları içinde bulunan zeytinlik sahalarının imar hudutları kapsamı içine alınması hâlinde altyapı ve sosyal tesisler dahil toplam yapılaşma, zeytinlik alanının % 10'unu geçemez. Bu sahalardaki zeytin ağaçlarının sökülmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının fenni gerekçeye dayalı iznine tabidir. Bu iznin verilmesinde, Tarım Bakanlığına bağlı araştırma enstitülerinin ve mahallinde varsa ziraat odasının uygun görüşü alınır. Bu hâlde dahi kesin zaruret görülmeyen zeytin ağacı kesilemez ve sökülemez. İzinsiz kesenler veya sökenlere ağaç başına altmış Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu Kanunun yayımından önce zeytinlik alanlarına ilişkin kesinleşmiş imar planları geçerlidir.” denilmektedir. Bu kanuna göre yapılan nazım imar planı ile üzerinde birisi çok yaşlı olmak üzere 3-4 zeytin ağacı bulunan ve çevresi zeytin ağaçları ile çevrili 1701 parsel üzerine herhangi bir altyapı ve sosyal tesis yapmak mümkün değildir. İzmir Büyükşehir Belediyesi yaptığı bu planla açıkça hukuka aykırı hareket etmiştir.