Yaşlıları sosyal yaşama katacak çalışma
Pandemi dönemiyle birlikte sosyal yaşamdan uzaklaşan ve evlere çekilen 65 yaş üstü bireyler, İzmir Ekonomili akademisyenlerin hazırladığı Avrupa Birliği (AB) projesiyle yaşama yeniden tutunacak.
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Sürekli Eğitim Merkezi (EKOSEM) bünyesinde hazırlanan projeyle birlikte verilecek fiziksel aktivite, dijital öğrenme, sağlıklı beslenme ve dil eğitimiyle yaşlı bireyler, sosyal yaşamın içinde yeniden var olacak. İEÜ EKOSEM Müdürü Prof. Dr. Nesrin Oruç Ertürk'ün yürütücülüğünde gerçekleşecek Bilge Yaşam: Yaşlılık Karşıtlığı Hakkında Farkındalık başlıklı AB projesiyle, ileri yaşlı bireyler yaşam kalitelerini yükseltecek. Prof. Dr. Ertürk, ileri yaşlı bireyleri sosyal yaşama katmak için neler yapabileceklerini düşündüklerini ve Yunanistan, İtalya, Almanya, Macaristan ve Polonya'nın yer aldığı toplam 194 bin euro (1 milyon 750 bin lira) destekli AB projesi oluşturduklarını söyledi.
Gönüllü katılımcılara eğitimler
Prof. Dr. Ertürk, çalışma grubunda İEÜ Meslek Yüksekokulu Müdürü Burçin Önder, İEÜ İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Burak Amirak, İEÜ Ekonomi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Sevay İpek Aydın ve Araştırmacı Dr. Ayşe Karaçizmeli'nin yer alacağını belirti. Prof. Dr. Ertürk, Özellikle pandemi dönemiyle birlikte, 65 yaş üstü bireylere karşı olumsuz bir tavır gelişti. Onları sosyal yaşamdan çekmek zorunda kaldık. Biz de onları yeniden sosyal yaşama katmak için neler yapabiliriz diye düşündük. Geliştirdiğimiz projeyle birlikte, gönüllü katılımcılara eğitimler vereceğiz. Bu projede Narlıdere Huzurevi'nde çalışacağız. Katılımcılara eğitim öncesi ve sonrasında yaşamdan zevk alma testleri yapılacak. Projemiz 2023 yılının Ağustos ayında son bulacak dedi. Projede partner ülkelerin üniversitelerinin sürekli eğitim birimleri olduğunu belirten Prof. Dr. Ertürk, bu merkezlerin yaşlı bireylere yönelik eğitimler için ortak bir strateji de geliştireceğini söyledi.
Yeni alanları keşfedecekler
Projenin belgeselinin ve dijital hafızasının da oluşturulacağını aktaran Prof. Dr. Ertürk, ilk başlangıçta her ülkede seçilen 100 kişiye eğitim verileceğini söyledi. Prof. Dr. Ertürk, yaşlı bireylerin bir amaca tutunmalarını sağlamak istediklerini, bunun için de fiziksel sağlık, yaşlılıkta beslenme, dijital öğrenme ve ikinci yabancı dil kursları gerçekleştireceklerini vurgulayarak, İleri yaşlı bireyler artık kendilerini yalnız hissetmeyecek. Düzenli fiziksel aktiviteye katılan 65 yaş üstü yetişkinlerde önemli sağlık yararları görülüyor. Yoga, düzenli spor, dans ve yürüyüş, yaşlıların zihnini temiz tutmasına yardımcı oluyor. Bu egzersizleri yapmak ve aktif kalmak da daha iyi hissetmelerini sağlayabilir, güçlerini ve dengelerini geliştirebilir. Düşme riskini azaltabilir ve ileri yaşlılarda uzun ömürlülüğü artırabilir. Haftada 5 saat fiziksel sağlık kursumuz olacak. Yeterli ve sağlıklı beslenme de dengeli bir yaşam sağlar. Yaşlanmada beslenme kursumuzun temel amacı da sağlığı ve refahı teşvik etmek, gıda güvensizliği nedeniyle olumsuz sağlık koşullarını geciktirmek diye konuştu.
Teknoloji artık yaşlıları korkutmayacak
Teknolojik ürünlerden yaşlı bireylerin uzak durduğunu, akıllı telefon gibi cihazları kullanmakta güçlük çektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ertürk, şunları söyledi:
İnternet, modern yaşamın ayrılmaz bir parçası oldu. Bu kursumuz ile de yaşlılarımızı yetkin, güvenli ve kendine güvenen internet kullanıcıları olmaları için motive etmeyi ve yardımcı olmayı amaçlıyoruz. Yaşlıların, aile ve arkadaşlarıyla düzenli telefon görüşmesi ya da görüntülü sohbetler yapması, onların ruh hallerini iyileştiriyor. Teknolojiyi kullanmak, insan işleyişini geliştirir ve ileri yaşlı bireylere kendine değer ve başarı duygusu verir. Yaşlı yetişkinler, akrabalarından bilgisayar ve internet alırlar ancak akrabalar hiçbir zaman yaşlılara bu teknolojileri kullanmayı öğretmek için yeterli sabır ve zamana sahip değildir. Onların teknolojiyle barışmasını sağlamak istiyoruz. Son kursumuz da ikinci dil öğrenmeyle ilgili olacak. İkinci bir dil öğrenmek, demans gelişme riskini azaltır. Dil kursumuz sayesinde yaşlılarımız, tamamen farklı bir dil sisteminde iletişim kuracak ve özgüvenleri artacak.