Yeni senaryo: Deprem 2029'a kadar olacak, sadece İstanbul'da 320 kişi hayatını kaybedecek
Depreme hazırlık vurgusu yapan Prof. Dr. Naci Görür, "Her daireye 4 kişi koyarsak 320 bin insan doğrudan doğruya ölümle burun buruna demektir" dedi.
'Asrın felaketi' olarak anılan 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi'nin 23'üncü yıl dönümüne girildi. Megakent için uzun yıllardır konuşulan büyük depremle ilgili bir açıklama da Bilim Akademisi Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür'den geldi.
Prof. Dr. Naci Görür, 1999 depreminin ardından daha dikkatli olunması gerektiğini ve Marmara depremi için zamanın azaldığını belirtti.
En çok Avrupa yakasının kıyı kesimleri etkilenecek
Naci Görür, yapılan araştırmalar kapsamında 50 bin binanın tahribat göreceğini açıkladı.
Öte yandan İstanbul'da minimum 7.2, maksimum 7.6 büyüklüğünde bir depremin olacağını ve en çok Avrupa yakasının kıyı kesimlerinin etkileneceğini söyledi.
DHA'nın aktarımına göre; İstanbulluları ve yetkilileri uyaran Görür, acilen depreme karşı hazırlıklı olunması gerektiğini belirtti.
"İstanbul'da yaptığımız uyarı hala devam ediyor"
Prof. Dr. Naci Görür, "1999 depremleri gerçekten yer bilimleri açısından enteresan. 1999 depremlerinin geleceği önceden söylenilmişti. 1967 Adapazarı depreminden sonra bilim insanları yaptıkları araştırmalarda Kocaeli mıntıkasında 7'den büyük bir deprem olma olasılığının fazlalaştığını söylediler. Elbette bir şey yapılmadı. 1999 depremi, 1997 senesinde uyarıldı. Bir gecede 20 binden fazla insan öldü. İstanbul'da yaptığımız uyarı hala devam ediyor, uyardığımız deprem hala gelmedi. Marmara'da beklenen depremin 1999 yılından itibaren her an olmak kaydıyla 30 sene içerisinde olma olasılığını yüzde 64 olduğu bilimsel olarak açıklandı.
1999'dan bu yana 23 sene geçti, yüzde 64 olasılık 2029'a kadar olduğuna göre biz işin son evresine geldik. Yaptığımız çalışmalarda Marmara'nın altındaki Kuzey Anadolu'nun bir bölümü olan fay hattının kırıldığı takdirde minimum 7.2, maksimum 7.6 büyüklüğünde deprem üretir. Bu bayağı büyük bir deprem demektir. Bu deprem olduğu takdirde İstanbul'un Marmara kıyılarına yakın olan yerleri en az 9 şiddetinde, kıyılardan uzaklaştıkça da 8 şiddetinde depreme maruz kalır" dedi.
"Anadolu yakası göreceli olarak zemin açısından biraz daha sağlam"
Özellikle Büyükçekmece ve Küçükçekmece bölgesine dikkat çeken Prof. Dr. Görür, "Özellikle Avrupa yakası Asya'ya göre, zemini göz önüne alırsak daha fazla hasar görür. Avrupa yakasında Haliç'ten Marmara kıyılarından Silivri'ye kadar, Avcılar, Zeytinburnu, Tarihi Yarımada'da dahil, Büyükçekmece, Küçükçekmece önemli hasar alır. Anadolu yakası göreceli olarak zemin açısından biraz daha sağlam. Türk hükümetinin alel acele, eğer İstanbul'u konuşuyorsak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği yaparak, halkı da işin içine alarak gerekli finans kaynaklarını oluşturarak, başka hiçbir ciddi projeye para sarf etmeyerek, sadece İstanbul'un hızla depreme hazırlanması lazım, aksi halde çok üzüleceğiz" diye konuştu.
"320 bin insan doğrudan doğruya ölümle burun buruna"
Prof. Dr. Görür, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından tahribat görecek binaların sayısı ile ilgili yapılan araştırmaya ilişkin, "Minimum 7.2 büyüklüğünde bir deprem olursa, can hasarı da büyük olabilir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı araştırmalarda, İstanbul'da çok büyük tahribat görecek bina sayısının 50 bin civarında olduğunu söylediler. Bu çok ağır hasar demektir. 50 bin binadan vazgeçelim, 10 bin binada sadece ölümlü vakanın olduğunu düşünelim. Geriye kalan 40 bin binada hiç insanın ölmediğini düşünelim. 10 bin bina için her binayı 4 katlı düşünelim, 40 bin kat eder. Her kata 2 daire koyarsak 80 bin daire yapar. Her daire 4 kişi koyarsak 320 bin insan doğrudan doğruya ölümle burun buruna demektir. Bu kadar minimize ettiğimiz halde durum bu. Dolayısıyla olabilecek can kaybını siz hesaplayın. Bu işin şakası yok" dedi.