'Yılbaşı menüsü için yiyecekleri, buharda, ızgarada veya fırında pişirin'

PANDEMİYLE birlikte son yıllarda yılbaşını evde geçirme alışkanlığı giderek artıyor. Yeni yıla girerken evlerde ise yılbaşı sofrası telaşı oluyor. Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Seda Genç, yılbaşı için hem ekonomik hem sağlıklı hem de lezzetli bir masa kurmanın tüyolarını verdi. Doç. Dr. Seda Genç, "Yılbaşı menüsünü hazırlarken yiyecekleri, buharda, ızgarada veya fırında pişirin. Derin yağda kızartmaktan kaçının" dedi.

Pandeminin ardından yılbaşını evde geçirme alışkanlığı giderek artıyor. Yılbaşı günü, sabah ve öğle öğünlerinin atlanmaması gerektiğini belirten Yaşar Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Seda Genç, Yılbaşı menüsünü hazırlarken yiyecekleri, buharda, ızgarada veya fırında pişirin. Derin yağda kızartmaktan kaçının. Kırmızı et yerine, bol yeşillikli bir salata, ana yemek olarak ise hindi veya tavuk gibi beyaz et tercih edilmeli dedi. Yılbaşı günü sabah ve öğle öğünlerinin atlanmaması gerektiğini belirten Doç. Dr. Seda Genç, Yılbaşı gecesini ister evde ister dışarıda geçirin her durumda çeşit çeşit mezeler, ana yemek, tatlılar ve kuruyemişler konusunda kendimizi sınırlamak çok zordur. Bu sebeple yılbaşı günü sofraya aç oturulmamalıdır. Yılbaşı menüsü hazırlarken yiyecekler, buharda pişirilebilir, fırınlanabilir ya da ızgarada hazırlanabilir. Yiyecekleri mümkün olduğunca derin yağda kızartmaktan kaçınmalıyız. Yılbaşı menüsünde bol yeşillik içeren bir salata ve ana yemek olarak da kırmızı et yerine hindi, tavuk ve balık gibi beyaz etler tercih edilebilir. Buharda pişmiş sebzeler etin yanında garnitür olarak yenilebilir. Tatlı tercihi ise hamur tatlıları yerine sütlü ve meyveli tatlılar daha iyi bir tercih olarak dikkat çekiyor. Yavaş yemeye, iyi çiğnemeye ve yemeğin tadına odaklanmamız gerekir. Ayrıca yemek yerken konuşmak, yemeği daha yavaş tempoda yemeyi ve beyne doygunluk sinyallerinin gitmesini sağlar dedi.

ŞEFLER PÜF NOKTALARINI ANLATTI

Öte yandan Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü eğitmen şefleri, hindi pişirmenin ve yanında tüketilebilecek lezzetlerin püf noktalarını paylaşıp, şöyle anlattı: Hindinin direkt tepsiye temas etmesini engellemek için altına bir yükselti koyulmalı. Hindiye içeriden lezzet katmak için hindinin içini sarımsak, limon dilimleri (isteğe bağlı) ve taze baharat dallarıyla (kekik, biberiye vb.) doldurabilir. Bacakları birbirine bağlanmalı ve kanatların yayılmasını önlemek için kanatları sırtının altına yerleştirilmeli. Rezistans fırının üstündeyse veya küçük bir fırınınız varsa yanmasını engellemek için pişirmenin ilk yarısında kanat uçları folyoya sarılmalı. Fırınlamadan önce, hindinin sulu kalmasına yardımcı olmak için hindinin göğsündeki deriyi hafifçe kaldırarak deriyle et arasına taze baharatlı sarımsaklı tereyağı sürülmeli. Aynı yağ derinin üzerine de sürülmeli, bu durum daha güzel kızarmasına yardımcı olacaktır. Hindiyi göğüs tarafı aşağı gelecek şekilde üstü açık olarak fanlı fırınlar için 200°C'de standart fırınlar için 220°C'de 30 dakika fırınlanmalı. Hindiyi bir maşa, temiz bir kurulama bezi veya fırın eldiveni ile ters çevirin (göğüs tarafı yukarıya gelecek şekilde) ve tava suyuyla yağlayın. Isıyı 165°C'ye (standart fırınlar için 150°C) alın ve üzeri açık olarak 1 saat daha kızartılmalı. Hindi tekrar tereyağı ile fırçalanmalı ve 30 dakika daha kızartılmalı. Tekrar yağlandıktan sonra hindinin boyutuna bağlı olarak yaklaşık 30 dakika daha pişirmeye devam edilmeli. (DHA)