'Zeytin ve Zeytinyağı' sektörü o yasayı istemiyor

EGE Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği (EZZİB) tarafından yapılan 'Zeytin ve Zeytinyağı Sektör Buluşması'nda konuşan EZZİB Başkanı Davut Er, "3573 sayılı Zeytincilik Kanunu'na tamamen aykırı olan ve son 20 yılda sektöre yapılan tüm yatırımların boşa gitmesine neden olacak kanun teklifi iptal edilmeli" dedi

İzmir'de bir otelde gerçekleştirilen 'Zeytin ve Zeytinyağı Sektör Buluşması'nda, Türk zeytin ve zeytinyağı sektörünün 2022/23 sezonunu tüm yönleriyle değerlendirildi.
Türkiye'deki tüm zeytin ve zeytinyağı ihracatçılarının çatı kuruluşu olan EZZİB tarafından yapılan 'Zeytin ve Zeytinyağı Sektör Buluşması' sonrasında '2021 Yılı Zeytin-Zeytinyağı İhracatı Ödül Töreni'nde zeytin ve zeytinyağı ihracat şampiyonlarının başarılarını taçlandırdı. 'Zeytin ve Zeytinyağı Sektör Buluşması'nda konuşan EZZİB Başkanı Davut Er, zeytinyağı sektörünün tarihin en yüksek ihracat rakamlarına ulaşarak başarılı bir sezonu geride bıraktığını belirtti. 31 Ekim'de sona eren 2021-2022 zeytinyağı ihracat sezonunda 120'den fazla ülkeye ihracat gerçekleştirdikleri ve toplam zeytinyağı ihracatımızın yüzde 53'ünü ambalajlı olarak gönderdiklerini aktaran Er, 2022/2023 sezonunda 730 bin ton zeytin ve 420 bin ton da zeytinyağı rekoltesi öngörüldüğünü söyledi. Davut Er, mevcut rakamlara ulaşılması halinde Türkiye'nin sofralık zeytinde dünyada birinci, zeytinyağında da ikinciliğe yükseleceğini dikkat çekti.

'ZEYTİNCİLİK KANUNU İPTAL EDİLMELİ'

Türkiye'nin 2002 sonrasında zeytincilik sektörüne büyük yatırımlar yaptığını, devletin desteği ile ağaç varlığı sayısının 90 milyondan 190 milyona yükseldiğini vurgulayan Davut Er, sektör için hayati önem taşıyan 3573 sayılı Zeytincilik Kanunu'nun iptal edilmesi gerektiğini belirtip, şöyle konuştu:
Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre yeni dikim ağaçlarımızın verimli hale gelmesiyle birlikte sofralık zeytin rekoltemiz 1 milyon 200 bin tona, zeytinyağı rekoltemiz ise 650 bin tona ulaşacak. Bu hedeflere ulaşmamızın önündeki en büyük engel ise zeytin ağaç varlığımızı ve sektörün geleceğini tehlikeye atan bu tarz girişimlerdir. Sayıları 500 bini aşan üretici ailesi ve milyonlarca zeytin dostunun gür sesi dinlenmeli ve daha önceki girişimlerde olduğu gibi yanlıştan dönülerek, 3573 sayılı Zeytincilik Kanunu'na tamamen aykırı olan ve son 20 yılda sektöre yapılan tüm yatırımların boşa gitmesine neden olacak kanun teklifi iptal edilmeli. Yasanın iptal edilmesini istiyoruz, ucu açık bir yasa. Sektörümüzün ortak görüşü; zeytincilik vasfını ve verimini yitirmiş yerlerde uygulanabilir ama Türkiye'nin tamamını kapsaması zeytinliklerimize ziyan olması demektir. Zeytin ağaçları 7 yaşında verime 50 yaşında tam verime ulaşır. Binlerce sene verim alabilirsiniz. Zeytinliklerimizin talan edilmesi yok edilmesini istemiyoruz. Kanun teklifinin geri çekilmesini istiyoruz. Zeytin ağaçlarını daha fazla korumak gerekiyor.

ÜRETİCİ VE İHRACATÇIYA DESTEK ÇAĞRISI

Türkiye olarak dünya zeytin ve zeytinyağı ticaretinde daha fazla söz sahibi olmanın ve ihracatta sürekliliği sağlamanın yolunun üretim artışından ve istikrarlı üretimden geçtiğini dile getiren Er, ağaç başına verimin artırılması için sulama sistemlerinin geliştirilmesi ve çiftçinin desteklemesi gerektiğinin altını çizdi. Üreticinin en büyük sıkıntısının girdi maliyeti olduğunu değinen Er, girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve ürün fiyatlarının rakip üretici ülkelerle uyumlu hale getirilmesi gerektiğini ifade etti. Üreticiye verilmekte olan zeytinyağında kilogram başına 80 kuruş, zeytinde 15 kuruş desteklerin, AB ülkelerinde verilen kilogram başına 0,90 Euro/kilograma ulaşan destek ile kıyaslandığında çok yetersiz kaldığını belirten Er, Bunun zeytinyağında 3,5 TL'ye, zeytinde ise 70 kuruşa çıkarılması ve verilecek primlerin hasat dönemi başlangıcı olan Eylül-Ekim aylarında açıklanması ve ödemelerin daha erken gerçekleştirilmesi, piyasadaki arz talep dengesinin oluşabilmesi ve üreticinin önünü görebilmesi için büyük önem arz ediyor dedi. 

'İHRACAT İADESİ DESTEKLERİNİN ARTIRILMASI GEREKİYOR'

Er sözlerini şöyle sürdürdü:
2022 yıl sonuna kadar ihracat sübvansiyonlarının tamamen kaldırılması yönündeki DTÖ taahhütlerimiz de göz önünde bulundurularak, geliştirilecek yeni bir destek yöntemi çerçevesinde devam ettirilmesi gerekiyor. 2013 yılına kadar DFİF destekleri dolar üzerinden veriliyordu ve ambalajlı zeytinyağında ton başına 650 dolar, sofralık zeytinde ise 260 dolara kadar destek alınabiliyordu. Bugünkü kurla çevirdiğimizde zeytinyağı için yaklaşık 12 bin TL, sofralık zeytin için ise 4 bin 800 TL yapıyor. Şu an ise ambalajlı zeytinyağı ihracatında ton başına bin 600 liraya kadar, sofralık zeytinde ise 630 liraya kadar ihracat iadesi sağlanmakta. Yani sektör olarak son 10 yılda aldığımız ihracat destekleri yüzde 85 oranında erimiş. Bugün diğer üretici ülkelerle rekabet edebilmemiz için ihracatçıya sağlanan 'Tarımsal Ürünlerde İhracat İadesi' desteklerinin mutlaka artırılması gerekiyor. Geçmişte dolar bazında verilen desteklerin yüzde 70'i kadar bir destek verilmesi durumunda, ihracatçımızın rekabet gücü büyük oranda artacak ve ambalajlı-markalı ürün ihracatımıza çok büyük katkı sağlayacaktır.

İHRACAT ŞAMPİYONLARINA ÖDÜL

EZZİB Başkanı Davut Er'in açılış konuşmalarının ardından Doç. Dr. Ahmet Uhri, Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım ve Gıda Yüksek Mühendisi Müge Aşan Nebioğlu konuşmacı olarak katılımıyla, 'Geçmişten Günümüze Zeytin-Zeytinyağı Sektörü ve Gelecek Beklentileri' isimli panel yapıldı. Ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel ise Güncel ekonomik gelişmeleri aktardı. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, 'Zeytin ve Zeytinyağı Sektör Buluşması' sonrasında '2021 Yılı Zeytin-Zeytinyağı İhracatı Ödül Töreni'nde zeytin ve zeytinyağı ihracat şampiyonlarının başarıları taçlandırıldı. (DHA)